Yerli ve ulusal sistem! 40 kilogramlık bir çantayı 8 kilogram üzere hissettiriyor Türkiye’de ne vakit savunma sanayiiyle ilgili bir husus geçse hepimizin aklına SİHA’lar, füzeler, tanklar gelir. zatenız son senelerda kritik alt sistemler ve direkt kullanıcıya yönelik hayati tahliller üreten epey pahalı projelere de imza atılıyor.
Olağan bu noktada bilhassa Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) uyumu dikkatlerden kaçmıyor. Kamu, özel bölüm ve üniversiteler içinde ‘çalışan’ bir ekosistem kuran ve bunun meyvelerini toplamaya başlayan SSB’nin öncü olduğu projelerden biri de ‘Pasif Dış İskelet’ sistemi.
FELÇLİ HASTALAR VE GAZİLER İÇİN DE PROJELER VAR
Bu projeyi birinci vakit içinderda IDEF 2021’de görmüş ve pek heyecanlanmıştık. Zira direkt son kullanıcıya yönelik kritik bir teknolojiydi ve sağladığı avantajlar sahiden de alandaki işçi için kıymetliydi. Biz de tüm bu süreci daha yakından öğrenmek için fuar daha sonrasında Interact firmasının kapısını çaldık.
TRT Haber’in özel haberine göre Proje yöneticisi Alper Ergin ve takımıyla Pendik’te Teknopark İstanbul’da bir ortaya gelindi. Alper Ergin evvel bu yola nasıl çıktıklarını anlatmaya başlıyor ve oradan da gördüğümüz sistemlere geçiyor… Sabancı Üniversitesindeki profesörler ve öğrencilerin bir arada kurduğu bir şirket olduklarını öğreniyoruz. Temel hedeflerini, üniversitede geliştirdikleri teknolojileri esere dönüştürmek ve halka sunmak olarak belirlemişler.
birinci vakit içinderda sıhhat teknolojileriyle başlamışlar ve omuz-kol rehabilitasyon robotu yapmışlar. Şimdilerde yürüme robotu geliştiriyorlar. Bu sayede hem felçli insanlara tıpkı vakitte gazilere rehabilitasyon sürecinde yardımcı olmak istiyorlar.
PASİF DIŞ İSKELET FİKRİ NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Aslında projenin fikri Savunma Sanayii Başkanlığından çıkmış. SSB, dünya ordularının bu tip çalışmalarının olduğunu teknoloji takip çalışmaları sırasında tespit ediyor ve buna yönelik çalışma fikrini Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile paylaşıyor. TSK ile yapılan uyum ve fikir alışverişleri ardından TSK’nın olumlu motivasyon ve dayanağıyla, ülkedeki altyapı incelenerek en uygun üniversite ve KOBİ ile iş birliğine gidiyor. Bu proje de benzeri biçimde doğmuş.
Pasif dış iskelet sistemi giyen bir askerimiz tüm bu yükleri kendi üzerinde neredeyse hiç hissetmiyor. Sistem yaklaşık 40 kilogramlık bir çantayı 8 kilogram üzere hissettiriyor. Çantanın haricinde uyku tulumunu, tüfekleri, şarjörleri, balistik çelik yeleği de düşünün… Tüm bu yükleri yüzde 80’e kadar daha yavaşça hissedilmesini sağlıyoruz.”
Birinci etapta askerlerin neredeyse çantayı hiç hissetmediklerini söylüyor. Bunun niçini genelde 40 kilogramı kaldırmaya alışkın olmaları ve beden dirençlerinin bu gerçeğe göre kendini ayarlamasıymış.
Askerler pasif dış iskelet sistemiyle yürüme, koşma, zıplama, kayalıklarda intikal etme, yüksekten atlama ve sürünme üzere hareketlerinin tamamını rastgele bir kısıtlama olmadan yapabilmiş.
BÜSBÜTÜN TÜRK MÜHENDİSLERİN İMZASINI TAŞIYOR
Alper Ergin ile sohbet ederken, projede yer alan başka genç mühendislerle de tanışma imkanımız oluyor. Grup o kadar genç olunca sistemin yerli ve ulusallık oranını da merak ediyoruz. Bu mevzunun Savunma Sanayii Başkanlığının en epeyce üzerinde durduğu alanlardan biri olduğunu belirten Ergin, pasif dış iskelet sisteminde kullanılan tüm modüllerin Türkiye’de üretildiğini söylüyor. “Parçalar yerli, mühendislik de büsbütün bizlere ait” diyor ve sistemin büsbütün yerli ve ulusal olduğunu kaydediyor.
Olağan bu noktada bilhassa Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) uyumu dikkatlerden kaçmıyor. Kamu, özel bölüm ve üniversiteler içinde ‘çalışan’ bir ekosistem kuran ve bunun meyvelerini toplamaya başlayan SSB’nin öncü olduğu projelerden biri de ‘Pasif Dış İskelet’ sistemi.
FELÇLİ HASTALAR VE GAZİLER İÇİN DE PROJELER VAR
Bu projeyi birinci vakit içinderda IDEF 2021’de görmüş ve pek heyecanlanmıştık. Zira direkt son kullanıcıya yönelik kritik bir teknolojiydi ve sağladığı avantajlar sahiden de alandaki işçi için kıymetliydi. Biz de tüm bu süreci daha yakından öğrenmek için fuar daha sonrasında Interact firmasının kapısını çaldık.
TRT Haber’in özel haberine göre Proje yöneticisi Alper Ergin ve takımıyla Pendik’te Teknopark İstanbul’da bir ortaya gelindi. Alper Ergin evvel bu yola nasıl çıktıklarını anlatmaya başlıyor ve oradan da gördüğümüz sistemlere geçiyor… Sabancı Üniversitesindeki profesörler ve öğrencilerin bir arada kurduğu bir şirket olduklarını öğreniyoruz. Temel hedeflerini, üniversitede geliştirdikleri teknolojileri esere dönüştürmek ve halka sunmak olarak belirlemişler.
birinci vakit içinderda sıhhat teknolojileriyle başlamışlar ve omuz-kol rehabilitasyon robotu yapmışlar. Şimdilerde yürüme robotu geliştiriyorlar. Bu sayede hem felçli insanlara tıpkı vakitte gazilere rehabilitasyon sürecinde yardımcı olmak istiyorlar.
PASİF DIŞ İSKELET FİKRİ NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Aslında projenin fikri Savunma Sanayii Başkanlığından çıkmış. SSB, dünya ordularının bu tip çalışmalarının olduğunu teknoloji takip çalışmaları sırasında tespit ediyor ve buna yönelik çalışma fikrini Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile paylaşıyor. TSK ile yapılan uyum ve fikir alışverişleri ardından TSK’nın olumlu motivasyon ve dayanağıyla, ülkedeki altyapı incelenerek en uygun üniversite ve KOBİ ile iş birliğine gidiyor. Bu proje de benzeri biçimde doğmuş.
Pasif dış iskelet sistemi giyen bir askerimiz tüm bu yükleri kendi üzerinde neredeyse hiç hissetmiyor. Sistem yaklaşık 40 kilogramlık bir çantayı 8 kilogram üzere hissettiriyor. Çantanın haricinde uyku tulumunu, tüfekleri, şarjörleri, balistik çelik yeleği de düşünün… Tüm bu yükleri yüzde 80’e kadar daha yavaşça hissedilmesini sağlıyoruz.”
Birinci etapta askerlerin neredeyse çantayı hiç hissetmediklerini söylüyor. Bunun niçini genelde 40 kilogramı kaldırmaya alışkın olmaları ve beden dirençlerinin bu gerçeğe göre kendini ayarlamasıymış.
Askerler pasif dış iskelet sistemiyle yürüme, koşma, zıplama, kayalıklarda intikal etme, yüksekten atlama ve sürünme üzere hareketlerinin tamamını rastgele bir kısıtlama olmadan yapabilmiş.
BÜSBÜTÜN TÜRK MÜHENDİSLERİN İMZASINI TAŞIYOR
Alper Ergin ile sohbet ederken, projede yer alan başka genç mühendislerle de tanışma imkanımız oluyor. Grup o kadar genç olunca sistemin yerli ve ulusallık oranını da merak ediyoruz. Bu mevzunun Savunma Sanayii Başkanlığının en epeyce üzerinde durduğu alanlardan biri olduğunu belirten Ergin, pasif dış iskelet sisteminde kullanılan tüm modüllerin Türkiye’de üretildiğini söylüyor. “Parçalar yerli, mühendislik de büsbütün bizlere ait” diyor ve sistemin büsbütün yerli ve ulusal olduğunu kaydediyor.