Üniversitelilerin geliştirdiği elektrikli araba “Börü” Üniversitede 4 yıl evvel 7 öğrenci ve 4 öğretim gorevlisinin iştirakiyle kurulan OKÜ IARES Electro Mobile grubu, 2018 yılında birinci çalışmaları olan ve “Börü”nün atası sayılan “Hunter” isimli elektrikli arabası 8 saatlik tek şarjla 60 kilometre gidebilecek biçimde yapmayı başardı. Bir yıl daha sonra “Hunter”ın bir üst modeli “Ekarte”yi hidrojen ve elektrikli olarak hibrit motorlu yürütmeyi başaran takım, çalışmalar soncu aracı tek şarjda 75 kilometre sabit süratte 90 kilometre menzile çıkardı.
Deneme sürecinde bahtsız bir kaza yapan “Ekarte”yi 2020 yılında bir daha canlandıran OKÜ IARES Electro Mobile kadrosu, elektrikli otomobilin menzilini de tek şarjda 100 kilometre gidecek biçimde geliştirdi. Bu yıl ise, takımın 2 ay üzere bir müddetde imal ettiği “Börü” TEKNOFEST Milletlerarası Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışları’nda 7 saatlik tek şarjla 120 kilometre menzile ulaşıp yarışı bitirmeyi başaran gruplar içerisinde yer aldı.
2018 yılından beri her yıl tertipli olarak Teknofest ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) müsabaka ve aktivitelerine katılan OKÜ’nün elektrikli araçlarının performans, menzil ve şarj süresindeki umut verici gelişmeler öğrencilerin amaçlarını de büyüttü.
OKÜ IARES Electro Mobile ekibi gelecek yıl daha fazla yerli parçaya sahip, daha az şarj periyodik ve daha uzun menzilli bir elektrikli otomobil yapmak için kolları sıvadı.
Ekip kaptanı Mühendislik Fakültesi yüksek lisans öğrencisi İsa Şahin, AA muhabirine, ekip olarak bu dönem 4. yıllarını tamamladıklarını ve sürede farklı arabalarla yarışlara katıldıklarını lisana getirerek, şöyleki dedi:
“Her dönem yarışlara katılırken, imal ettiğimiz araçta yerli ürünleri itinayla artırmaya çalışıyoruz. Birinci dönemden bugüne kendi motorumuzu kendimizin imal ediyoruz. Lakin öbür modülleri hazır kullanmak zorunda kalıyoruz. Bu yılki yarışlara katıldığımız ‘Börü’de binek aracı ön planda tutmaya çalıştık. Aracın hacmine bakıldığında başka üniversitelerin araçlarına göre daha büyük, daha binilebilir ve trafikte kullanılabilir bir araç olmasını istedik. Bu niçinle bilhassa araba modülleri kullanmaya çaba ettik.”
Araç üretirken yalnızca elektrikli bir araba üretmenin haricinde, günlük hayatta yolcu ve yük taşıyabilecek bir konsept yapmayı tercih ettiklerini ve çalışmalarını buna göre yaptıklarını aktaran Şahin, “Örneğin Ekarte isimli aracımızı bir pikap biçiminde yaptık. Denemelerimizde 2 yolcu ve 200 kilograma kadar da yük taşıyabildi. Hatta bir arkadaşımızın konut eşyalarını bu araçla taşıdık. Bizim emelimiz, yalnızca elektrikli bir araç üretip yarışlarda derece almak değil, günlük hayatta kullanılabilecek usulde ve tüm kesimleri yerli üretim bir araç üretmek.” sözlerini kullandı.
’18 TIP ATTIK BEKLENTİMİZİN ÇOK ALTINDA BİR KIYMET TÜKETTİK’
Araçların yükünün yaşadıkları en büyük eza olduğuna dikkati çeken Şahin, şunları söylemiş oldu:
“Amacımız, trafikte de kullanılabilecek bir araç üretmek. Bu da ‘Börü’nün öbür araçlara bakılırsa daha ağır bulunmasına niye oluyor. Ancak bunu verimliliğe yansıtmamaya çalıştık. Bu niçinle mekanik bir diferansiyel ve şanzıman kullandık. 4 yıldır bu yarışlara katılmamız, motorun yerli olması konusuna daha hakim olmamızı sağladı. Bu sene, verimlilik konusunda beklentilerimizin üzerinde bir performans sergiledik. 18 tıp attık ve beklentimizin epey altında bir kıymet tükettik. Seneye yapılacak yarışlara yönelik yerli kesim kısımlarında, batarya idaresi, batarya paketlenmesi ve motor haricindeki kesimlerin üzerine ‘en az 1 yerli parçayı biz üretip koyduk’ diyebilmeyi arzuluyoruz.”
Araba teknolojisinin otonom sürüşe gerçek ilerlediğini hatırlatan Şahin, “Sezon başında bu bahiste aracımıza bir eklenti yapma planımız vardı. ‘sesli komut’ eklemeyi düşünüyorduk. Fakat salgın niçiniyle bunu yapamadık. Önümüzdeki yıl ise hem bunu birebir vakitte çevreyi algılayabilen bir sistem eklemeyi düşünüyoruz. Bizim hedefimiz yalnızca yarışmak değil, imalat gücümüzü ortaya koymak ve deneyimler kazanıp bunu üretime ve faydalı bir esere çevirmek.” ifadelerini kullandı.
OKÜ Rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun da bu yıl ürettikleri “Börü” ile TEKFONEST yarışlarına katıldıklarını ve değerli bir muvaffakiyet ve tecrübeyle döndüklerini kaydetti.
Ürettikleri aracın motorunun büsbütün yerli üretim olduğunu aktaran Uzun, “Bizim maksadımız, aracın bütün modüllerinin, motoruna, elektrik aksamına ve karoserine kadar yerli yapmak. Birinci etapta motorumuzu yerli ürettik ve bu kategoride değerli bir muvaffakiyet elde ettik. Parkuru muvaffakiyetle tamamladık. Seneye, yerlilik oranımızı daha da üst düzeylere çıkaracağız.” sözlerini kullandı.
Deneme sürecinde bahtsız bir kaza yapan “Ekarte”yi 2020 yılında bir daha canlandıran OKÜ IARES Electro Mobile kadrosu, elektrikli otomobilin menzilini de tek şarjda 100 kilometre gidecek biçimde geliştirdi. Bu yıl ise, takımın 2 ay üzere bir müddetde imal ettiği “Börü” TEKNOFEST Milletlerarası Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışları’nda 7 saatlik tek şarjla 120 kilometre menzile ulaşıp yarışı bitirmeyi başaran gruplar içerisinde yer aldı.
2018 yılından beri her yıl tertipli olarak Teknofest ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) müsabaka ve aktivitelerine katılan OKÜ’nün elektrikli araçlarının performans, menzil ve şarj süresindeki umut verici gelişmeler öğrencilerin amaçlarını de büyüttü.
OKÜ IARES Electro Mobile ekibi gelecek yıl daha fazla yerli parçaya sahip, daha az şarj periyodik ve daha uzun menzilli bir elektrikli otomobil yapmak için kolları sıvadı.
Ekip kaptanı Mühendislik Fakültesi yüksek lisans öğrencisi İsa Şahin, AA muhabirine, ekip olarak bu dönem 4. yıllarını tamamladıklarını ve sürede farklı arabalarla yarışlara katıldıklarını lisana getirerek, şöyleki dedi:
“Her dönem yarışlara katılırken, imal ettiğimiz araçta yerli ürünleri itinayla artırmaya çalışıyoruz. Birinci dönemden bugüne kendi motorumuzu kendimizin imal ediyoruz. Lakin öbür modülleri hazır kullanmak zorunda kalıyoruz. Bu yılki yarışlara katıldığımız ‘Börü’de binek aracı ön planda tutmaya çalıştık. Aracın hacmine bakıldığında başka üniversitelerin araçlarına göre daha büyük, daha binilebilir ve trafikte kullanılabilir bir araç olmasını istedik. Bu niçinle bilhassa araba modülleri kullanmaya çaba ettik.”
Araç üretirken yalnızca elektrikli bir araba üretmenin haricinde, günlük hayatta yolcu ve yük taşıyabilecek bir konsept yapmayı tercih ettiklerini ve çalışmalarını buna göre yaptıklarını aktaran Şahin, “Örneğin Ekarte isimli aracımızı bir pikap biçiminde yaptık. Denemelerimizde 2 yolcu ve 200 kilograma kadar da yük taşıyabildi. Hatta bir arkadaşımızın konut eşyalarını bu araçla taşıdık. Bizim emelimiz, yalnızca elektrikli bir araç üretip yarışlarda derece almak değil, günlük hayatta kullanılabilecek usulde ve tüm kesimleri yerli üretim bir araç üretmek.” sözlerini kullandı.
’18 TIP ATTIK BEKLENTİMİZİN ÇOK ALTINDA BİR KIYMET TÜKETTİK’
Araçların yükünün yaşadıkları en büyük eza olduğuna dikkati çeken Şahin, şunları söylemiş oldu:
“Amacımız, trafikte de kullanılabilecek bir araç üretmek. Bu da ‘Börü’nün öbür araçlara bakılırsa daha ağır bulunmasına niye oluyor. Ancak bunu verimliliğe yansıtmamaya çalıştık. Bu niçinle mekanik bir diferansiyel ve şanzıman kullandık. 4 yıldır bu yarışlara katılmamız, motorun yerli olması konusuna daha hakim olmamızı sağladı. Bu sene, verimlilik konusunda beklentilerimizin üzerinde bir performans sergiledik. 18 tıp attık ve beklentimizin epey altında bir kıymet tükettik. Seneye yapılacak yarışlara yönelik yerli kesim kısımlarında, batarya idaresi, batarya paketlenmesi ve motor haricindeki kesimlerin üzerine ‘en az 1 yerli parçayı biz üretip koyduk’ diyebilmeyi arzuluyoruz.”
Araba teknolojisinin otonom sürüşe gerçek ilerlediğini hatırlatan Şahin, “Sezon başında bu bahiste aracımıza bir eklenti yapma planımız vardı. ‘sesli komut’ eklemeyi düşünüyorduk. Fakat salgın niçiniyle bunu yapamadık. Önümüzdeki yıl ise hem bunu birebir vakitte çevreyi algılayabilen bir sistem eklemeyi düşünüyoruz. Bizim hedefimiz yalnızca yarışmak değil, imalat gücümüzü ortaya koymak ve deneyimler kazanıp bunu üretime ve faydalı bir esere çevirmek.” ifadelerini kullandı.
OKÜ Rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun da bu yıl ürettikleri “Börü” ile TEKFONEST yarışlarına katıldıklarını ve değerli bir muvaffakiyet ve tecrübeyle döndüklerini kaydetti.
Ürettikleri aracın motorunun büsbütün yerli üretim olduğunu aktaran Uzun, “Bizim maksadımız, aracın bütün modüllerinin, motoruna, elektrik aksamına ve karoserine kadar yerli yapmak. Birinci etapta motorumuzu yerli ürettik ve bu kategoride değerli bir muvaffakiyet elde ettik. Parkuru muvaffakiyetle tamamladık. Seneye, yerlilik oranımızı daha da üst düzeylere çıkaracağız.” sözlerini kullandı.