Son dakika… İmajları yayınlandı! Türkiye’nin yeni füzeleri bu biçimde hazırlanıyor TÜBİTAK SAGE Müdürü Gürcan Okumuş, yürüttükleri çeşitli projelerde gelinen basamağa ait değerlendirmede bulundu.
Okumuş, hava-hava füzelerinin geliştirilmesini içeren Göktuğ Projesi’nin Ulusal Savunma Bakanlığı tarafınca 2013 yılında başlatıldığını ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafınca yürütüldüğünü söylemiş oldu.
Projenin hava-hava füze teknolojisi olarak Türkiye’ye değerli bir teknoloji kazanımı sağladığını vurgulayan Okumuş, Bozdoğan füzesine ait şu ayrıntıları verdi:
“Önemli evreye geldik, kritik evreleri aştık. Geçtiğimiz yıl yer testleri tamamlanmıştı, uçaktan atış testlerine başlamıştık. Onda da yakın vakitte Cumhurbaşkanımızın deklare ettiğı değerli gelişmeler yaşandı. Bozdoğan füzemiz uçaktan atıldı ve amaç uçakla muvaffakiyetle angaje oldu, onu imha etti. Bu cins projelerde test süreçleri devamlılık arz ediyor. Testler devam ediyor, yeni atışlar olacak. Bunların bir kısmının bilgisi veriliyor, bir kısmı da bilgisi açıklanmadan devam ediyor. Kritik evreyi aştık, bundan daha sonra projenin fazlaca daha süratli ilerleyeceğini düşünüyoruz. Bu yıl sonunda ya da önümüzdeki yıl ortasında tamamlanıp artık üretimiyle ilgili planlamaların yapılacağı etaba geldiğimizi söyleyebiliriz.”
AKINCI VE AKSUNGUR’A SOM-J FÜZESİ
SOM Seyir Füzesi Projesi’nde, SOM A, SOM B1’in envantere girdiğini hatırlatan Okumuş, bu çeşit projelerde daima yeni yetenekler kazanımıyla ilgili ek çalışmaları sürdürdüklerini bildirdi.
SOM B2, SOM C1, SOM C2 için geliştirme ve testlerin devam ettiğini ve yakın vakitte tamamlanacağına işaret eden Okumuş, şu biçimde konuştu:
“Bir yandan ek yeteneklerin kazanımı ve gösterimiyle ilgili testler de yapılacak fakat SOM artık belirli bir olgunluğa ulaştı. SOM, İHA’lara takılabilecek bir seyir füzemiz ancak bir yandan da ROKETSAN’ın ana yükleniciliğinde SOM-J çalışmaları devam ediyor. SOM-J’de de kıymetli basamaklara geldik, epey yakında F-16’dan atışları da planlanıyor. SOM-J, İHA platformları için bilhassa Akıncı, Aksungur üzere İHA platformları için daha da avantajlı. İHA platformlarında SOM’dan çok tahminen SOM-J’yi bakılırsabileceğimizi düşünüyorum. SOM-J, F-35 iç istasyonu için geliştirilen bir seyir füzesi olmakla birlikte hem F-16’da hem Ulusal Muharip Uçağımızın (MMU) iç istasyonunda kullanılabilecek epey yetenekli kıymetli bir seyir füzemiz. İHA tarafınca oldukcalu taşıma imkanları da sağlayacağı için SOM-J’yi gorebileceğimizi düşünüyorum. Entegrasyonla ilgili birtakım çalışmalar başladı. F-16’dan birinci atış testlerimizi tamamladıktan daha sonra süratle bu yıl ortasında İHA’larda da kıymetli yol alacağımızı düşünüyorum.”
MMU İÇİN YENİ SORUMLULUKLAR ÜSTLENMEYE HAZIRLANIYOR
TÜBİTAK SAGE’nin MMU Projesi’ne yönelik çalışmalarına ait de bilgi veren Okumuş, bunun hayli değerli ve Türkiye’nin projesi olduğunu vurguladı.
TUSAŞ’ın ana yükleniciliğinde yürüyen projede TÜBİTAK SAGE olarak MMU’nun belirli iş paketlerinde paydaşlık yaptıklarına dikkati çeken Okumuş, “Halihazırda yürüyen kontratlarımız var. Birinci etapta yerli ve ulusal mühimmatların MMU’ya entegrasyon tarafıyla ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Bu mevzudaki çalışmalar devam ediyor, yürüyen bir çalışmamız var. MMU epey büyük bir proje, bunun haricinde farklı iş paketleri için de görüşmelerimiz sürüyor. Yetenek ve kabiliyetlerimiz ölçüsünde TUSAŞ ile bu projede kıymetli roller üstleneceğiz, yakın görüşmelerimiz devam ediyor” sözlerini kullandı.
YENİ YETENEKLERLE KGK VARYANTLARI GELİYOR
Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine giren ve seri üretimi devam eden Kanatlı Güdüm Kiti’ni (KGK) de fazlaca önemsediklerini vurgulayan Okumuş, kitin F-16’larla 110 kilometrenin üstündeki gayelere angaje olabildiğini söylemiş oldu.
KGK’de de ek yetenekler kazandırma, geliştirme çalışmalarının devam ettiğini belirten Okumuş, “Yakın vakitte bilhassa algoritma ve yazılım tarafınca yaptığımız güzelleştirmelerle Aksungur İHA’dan 30 kilometreye başarılı bir atış gerçekleştirdik. Kısa vadede KGK ile SİHA’lardan 50 kilometrenin üzerine ulaştırabileceğimizi görüyoruz. KGK SİHA olarak bir varyantını geliştirmiş olduk. Hem Akıncı hem Aksungur’u, ilerideki mümkün SİHA’larda kullanması olacak stratejik bir eser olarak görüyoruz. İtkisi olmamasına karşın epey uzun aralıklara aerodinamik yapısı yardımıyla ulaşabiliyor. KGK’nın geliştirme süreci farklı modellerle devam edecek, lazer arayıcı başlıklı bir KGK’yı kısa vadede geliştireceğiz. Emsal yetenekler kazanacak KGK. Hem jet uçaklarında hem SİHA’larda hayli faal olarak kullanacağız. Envanterimizde de yüksek adetlerde yer alan bir ürün” diye konuştu.
ÜST DÜZEYDE HAVA SAVUNMA İÇİN YENİ FÜZELER
Gürcan Okumuş, TÜBİTAK SAGE’nin Türkiye’nin hava savunma sistemlerinin gelişmeninde de sorumluluklar üstlendiğini lisana getirdi.
Hava savunma sistemlerinin Türkiye’nin fazlaca değerli bir gereksinimi olduğunu vurgulayan Okumuş, HİSAR Projesi’nde değerli bir kademeye gelindiğini bildirdi.
Okumuş, TÜBİTAK SAGE’nin de ortasında yer aldığı uzun menzil hava savunma sistemi projesi Siper’in devam ettiğini anımsatarak, bunun katmanlı hava savunmanın hayli değerli bir modülü olacağını anlattı.
Hava savunmanın Türk savunma endüstrisinin öncelikli işlerinden biri olduğuna dikkati çeken Okumuş, şunları kaydetti:
“Hava savunmada Göktuğ Projesi kapsamındaki füzeler dünyadaki örneklerine de baktığınızda hava-hava füzeleri açısından fazlaca kıymetli bir yerde. NASAMS Hava Savunma Füze Sistemi üzere bunların karadan ve denizden kullanılabilen varyantları var. Göktuğ Projesi’nde Gökdoğan ve Bozdoğan füzelerinin yeteneklerinin belirli çalışmalar sonunda hava savunma füzesi olarak da değerlendirilebileceğini düşünüyoruz. Gemiden yahut karadan atılabilen farklı platformlara evrilebileceğini görüyoruz. Biraz daha geliştirilerek G-40 dediğimiz bir konseptimiz var, üzerinde çalışıyoruz. Bunların aşikâr kısmı TÜBİTAK SAGE olarak iç proje olarak yürüttüğümüz yahut kavramsal çalışmalarını belirli bir noktaya getirdiğimiz projeler. İleri safhada Türkiye’nin katmanlı hava savunma sistemi daha üst düzeyde planlanıyor. TÜBİTAK SAGE’nin birtakım eserleri de bunun kesimi olacak. Halihazırda devam eden projeler var. Yeni projelerin ortasında olabileceğimizi de düşünüyoruz.”
Okumuş, hava-hava füzelerinin geliştirilmesini içeren Göktuğ Projesi’nin Ulusal Savunma Bakanlığı tarafınca 2013 yılında başlatıldığını ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafınca yürütüldüğünü söylemiş oldu.
Projenin hava-hava füze teknolojisi olarak Türkiye’ye değerli bir teknoloji kazanımı sağladığını vurgulayan Okumuş, Bozdoğan füzesine ait şu ayrıntıları verdi:
“Önemli evreye geldik, kritik evreleri aştık. Geçtiğimiz yıl yer testleri tamamlanmıştı, uçaktan atış testlerine başlamıştık. Onda da yakın vakitte Cumhurbaşkanımızın deklare ettiğı değerli gelişmeler yaşandı. Bozdoğan füzemiz uçaktan atıldı ve amaç uçakla muvaffakiyetle angaje oldu, onu imha etti. Bu cins projelerde test süreçleri devamlılık arz ediyor. Testler devam ediyor, yeni atışlar olacak. Bunların bir kısmının bilgisi veriliyor, bir kısmı da bilgisi açıklanmadan devam ediyor. Kritik evreyi aştık, bundan daha sonra projenin fazlaca daha süratli ilerleyeceğini düşünüyoruz. Bu yıl sonunda ya da önümüzdeki yıl ortasında tamamlanıp artık üretimiyle ilgili planlamaların yapılacağı etaba geldiğimizi söyleyebiliriz.”
AKINCI VE AKSUNGUR’A SOM-J FÜZESİ
SOM Seyir Füzesi Projesi’nde, SOM A, SOM B1’in envantere girdiğini hatırlatan Okumuş, bu çeşit projelerde daima yeni yetenekler kazanımıyla ilgili ek çalışmaları sürdürdüklerini bildirdi.
SOM B2, SOM C1, SOM C2 için geliştirme ve testlerin devam ettiğini ve yakın vakitte tamamlanacağına işaret eden Okumuş, şu biçimde konuştu:
“Bir yandan ek yeteneklerin kazanımı ve gösterimiyle ilgili testler de yapılacak fakat SOM artık belirli bir olgunluğa ulaştı. SOM, İHA’lara takılabilecek bir seyir füzemiz ancak bir yandan da ROKETSAN’ın ana yükleniciliğinde SOM-J çalışmaları devam ediyor. SOM-J’de de kıymetli basamaklara geldik, epey yakında F-16’dan atışları da planlanıyor. SOM-J, İHA platformları için bilhassa Akıncı, Aksungur üzere İHA platformları için daha da avantajlı. İHA platformlarında SOM’dan çok tahminen SOM-J’yi bakılırsabileceğimizi düşünüyorum. SOM-J, F-35 iç istasyonu için geliştirilen bir seyir füzesi olmakla birlikte hem F-16’da hem Ulusal Muharip Uçağımızın (MMU) iç istasyonunda kullanılabilecek epey yetenekli kıymetli bir seyir füzemiz. İHA tarafınca oldukcalu taşıma imkanları da sağlayacağı için SOM-J’yi gorebileceğimizi düşünüyorum. Entegrasyonla ilgili birtakım çalışmalar başladı. F-16’dan birinci atış testlerimizi tamamladıktan daha sonra süratle bu yıl ortasında İHA’larda da kıymetli yol alacağımızı düşünüyorum.”
MMU İÇİN YENİ SORUMLULUKLAR ÜSTLENMEYE HAZIRLANIYOR
TÜBİTAK SAGE’nin MMU Projesi’ne yönelik çalışmalarına ait de bilgi veren Okumuş, bunun hayli değerli ve Türkiye’nin projesi olduğunu vurguladı.
TUSAŞ’ın ana yükleniciliğinde yürüyen projede TÜBİTAK SAGE olarak MMU’nun belirli iş paketlerinde paydaşlık yaptıklarına dikkati çeken Okumuş, “Halihazırda yürüyen kontratlarımız var. Birinci etapta yerli ve ulusal mühimmatların MMU’ya entegrasyon tarafıyla ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Bu mevzudaki çalışmalar devam ediyor, yürüyen bir çalışmamız var. MMU epey büyük bir proje, bunun haricinde farklı iş paketleri için de görüşmelerimiz sürüyor. Yetenek ve kabiliyetlerimiz ölçüsünde TUSAŞ ile bu projede kıymetli roller üstleneceğiz, yakın görüşmelerimiz devam ediyor” sözlerini kullandı.
YENİ YETENEKLERLE KGK VARYANTLARI GELİYOR
Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine giren ve seri üretimi devam eden Kanatlı Güdüm Kiti’ni (KGK) de fazlaca önemsediklerini vurgulayan Okumuş, kitin F-16’larla 110 kilometrenin üstündeki gayelere angaje olabildiğini söylemiş oldu.
KGK’de de ek yetenekler kazandırma, geliştirme çalışmalarının devam ettiğini belirten Okumuş, “Yakın vakitte bilhassa algoritma ve yazılım tarafınca yaptığımız güzelleştirmelerle Aksungur İHA’dan 30 kilometreye başarılı bir atış gerçekleştirdik. Kısa vadede KGK ile SİHA’lardan 50 kilometrenin üzerine ulaştırabileceğimizi görüyoruz. KGK SİHA olarak bir varyantını geliştirmiş olduk. Hem Akıncı hem Aksungur’u, ilerideki mümkün SİHA’larda kullanması olacak stratejik bir eser olarak görüyoruz. İtkisi olmamasına karşın epey uzun aralıklara aerodinamik yapısı yardımıyla ulaşabiliyor. KGK’nın geliştirme süreci farklı modellerle devam edecek, lazer arayıcı başlıklı bir KGK’yı kısa vadede geliştireceğiz. Emsal yetenekler kazanacak KGK. Hem jet uçaklarında hem SİHA’larda hayli faal olarak kullanacağız. Envanterimizde de yüksek adetlerde yer alan bir ürün” diye konuştu.
ÜST DÜZEYDE HAVA SAVUNMA İÇİN YENİ FÜZELER
Gürcan Okumuş, TÜBİTAK SAGE’nin Türkiye’nin hava savunma sistemlerinin gelişmeninde de sorumluluklar üstlendiğini lisana getirdi.
Hava savunma sistemlerinin Türkiye’nin fazlaca değerli bir gereksinimi olduğunu vurgulayan Okumuş, HİSAR Projesi’nde değerli bir kademeye gelindiğini bildirdi.
Okumuş, TÜBİTAK SAGE’nin de ortasında yer aldığı uzun menzil hava savunma sistemi projesi Siper’in devam ettiğini anımsatarak, bunun katmanlı hava savunmanın hayli değerli bir modülü olacağını anlattı.
Hava savunmanın Türk savunma endüstrisinin öncelikli işlerinden biri olduğuna dikkati çeken Okumuş, şunları kaydetti:
“Hava savunmada Göktuğ Projesi kapsamındaki füzeler dünyadaki örneklerine de baktığınızda hava-hava füzeleri açısından fazlaca kıymetli bir yerde. NASAMS Hava Savunma Füze Sistemi üzere bunların karadan ve denizden kullanılabilen varyantları var. Göktuğ Projesi’nde Gökdoğan ve Bozdoğan füzelerinin yeteneklerinin belirli çalışmalar sonunda hava savunma füzesi olarak da değerlendirilebileceğini düşünüyoruz. Gemiden yahut karadan atılabilen farklı platformlara evrilebileceğini görüyoruz. Biraz daha geliştirilerek G-40 dediğimiz bir konseptimiz var, üzerinde çalışıyoruz. Bunların aşikâr kısmı TÜBİTAK SAGE olarak iç proje olarak yürüttüğümüz yahut kavramsal çalışmalarını belirli bir noktaya getirdiğimiz projeler. İleri safhada Türkiye’nin katmanlı hava savunma sistemi daha üst düzeyde planlanıyor. TÜBİTAK SAGE’nin birtakım eserleri de bunun kesimi olacak. Halihazırda devam eden projeler var. Yeni projelerin ortasında olabileceğimizi de düşünüyoruz.”