Şafak Mahmutyazıcıoğlu cinayetiyle ilgili davada sanık savunmaları tamamlandı Beşiktaş’ın eski yöneticisi ve avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun 27 Ocak’ta Yeşilköy Balıkçılar Çarşısı’ndaki restoranda uğradığı silahlı akında öldürülmesine ait davada tüm sanıkların savunmaları alındı.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Bakırköy 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 10 tutuklu ve 10 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı. Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun ağabeyi Celal Mahmutyazıcıoğlu ile tarafların avukatları da duruşmada hazır bulundu.
‘MAHMUTYAZICIOĞLU’NU GÖRMEDİM BİLE’
Sanık Kerem Öztürk savunmasında, daire satışıyla ilgili Suphi Malgaz’ın kendisini dolandırdığını ve Gökhan Karakan’ın Suphi Malgaz’dan bu parayı almak için irtibata geçtiğini belirtti.
Öztürk, “Gökhan, Suphi Malgaz ile buluştuğunu, buluştukları yere Şafak Mahmutyazıcıoğlu isimli birinin geldiğini ve küfürler ettiğini söylemiş oldu. Bahsin kapanıp kapanmadığını sordum, 65 bin liraya anlaştıklarını söylemiş oldu. daha sonrasında mevzuyu kapadık. Akmerkez’de ofisi olan biriyim, biz dolandırıldık, Gökhan, Suphi’den parayı almak istedi. daha sonrasında silahlı mafyavari beşerler ortaya girdi. Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nu hiç görmedim bile” diye konuştu.
‘SAKLAMA MAKSADIM OLSA BU BİREYLERİ KAMERA OLMAYAN OTOPARKTAN ALIRDIM’
Öztürk’ün savunması ile davadaki tutuklu sanıkların savunmaları tamamlandı ve mahkeme tutuksuz sanıkların savunmasına geçti.
Tutuksuz sanık Batuhan Aldatmaz savunmasında, olay günü kendisini arayan Ali Yasak’ı Yeşilköy’den aldığını ve meskenine gittiğini anlatarak, şunları söylemiş oldu:
“Kavga mı oldu diye sordum, bana Kadir’in arbede ettiğini ve bir sorun olmadığını söylemiş oldu. Ben kedi besliyorum, sonraki gün Ali benden kedileri beslediğim poşeti istedi, kayalıklara gitti. daha sonrasında döndük. Toplantıya gittim, Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun vefat haberini görüşmede duydum. görüşmeden daha sonra Ali ile bulaşacaktım, haberi görür görmez yanına gitmedim. Bu olayın içine girersem kurtulamam, dedim. Şok oldum. daha sonrasında söz vermem için beni emniyetten aradılar.”
Bir öteki tutuksuz sanık Mehmet Altun da sanıkları sakladığı tezlerine ait, “Abdülkadir Kara; Ali Yasak ve Kadir Yasak’ı benim meskenime getirmiş, ben konuta geldiğimde gördüm. Hengame olduğunu söylemiş olduler. Urfalı olmaları ve soyadlarından dolayı tanırım. Konutumda daima konuk kalır, insanların hata işleyip, işlemediklerini bilemem. Olayı öğrenince Abdülkadir’i arayarak, evimden gitmelerini istedim. Bu olaylara karışmak istemedim. Benim saklama üzere bir maksadım olsa, otoparkta kamera kaydı yok, buradan bu bireyleri alabilirdim” sözlerini kullandı.
Savunma yapan başka tutuksuz sanıklar da haklarındaki suçlamaları reddederek, beraatlarını istedi. Sanıkların savunmalarının tamamlanmasının akabinde müştekilerin beyanlarının alınmasına geçildi.
SALDIRIDA YARALANAN MURAT BİLMEZ: AYAĞA KALKINCA BANA DA SIKTI
vakada yaralanan müşteki Murat Bilmez, iş bulamadığı için sürücü olarak Ece Erken’in yanında işe başladığını ve dayısının Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun sürücüsü olduğunu lakin o gün dayısı olmadığı için arabayı kendisinin kullandığını tabir etti.
Bilmez, cinayet günü yaşananları şöyle anlattı:
“Olay günü yere gittik. Fikret Orman falan geldi, daha sonra gitti. İlerleyen saatlerde Ece yenge aradı, Şafak abi de ’10-15 dakikaya geliyorum’ dedi. Orada otururken, Kadir ile Serkan geldi, selamlaştılar. Selamlaştıkları için tanışıyorlar zannettim. Şafak abi yanlarına giderek oturdu. daha sonrasında Ali ve Seccad geldi. Kadir ‘Dedin mi demedin mi’ dedi. Şafak abi de ‘Dediysem ne olacak demediysem ne olacak’ dedi. ondan sonrasında Ali Yasak, yanında oturan Şafak ağabeyin omzuna gerçek elini uzattı. Oturduğum açıdan omzuna mı yoksa sandalyeye mi koydu görmedim. Şafak abi de ayağa kalkarak, küfür etti, kovdu. Kadir de tam o sırada silahı çıkartıp sıktı. Silah sesini duyar duymaz ne oluyor diye kalktım. Ben kalkınca bana da sıktı, direkt oturdum. Kadir’in bana dönüp sıktığını gördüm. daha sonrasında ne olduğunu hatırlamıyorum. Şafak ağabeye soru soruyorlardı, birine otomobil anahtarı verdim, kime verdiğimi hatırlamıyorum. Bağıran biri vardı, ambulans nerede diye. Ben her gün Ece Erken ile birliktedim, dışarı çıkmasa bile kapıda bekliyordum. Şafak abiyi sabah çıkarken yahut akşam gelirken görüyordum. Ayağım düzgün lakin şu an topallıyorum. Korumalık yapmıyordum. Şafak abinin o gün yanında silah yoktu. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum.”
Duruşma, müşteki beyanları alınması için yarına ertelendi. (HABER MERKEZİ)
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Bakırköy 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 10 tutuklu ve 10 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı. Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun ağabeyi Celal Mahmutyazıcıoğlu ile tarafların avukatları da duruşmada hazır bulundu.
‘MAHMUTYAZICIOĞLU’NU GÖRMEDİM BİLE’
Sanık Kerem Öztürk savunmasında, daire satışıyla ilgili Suphi Malgaz’ın kendisini dolandırdığını ve Gökhan Karakan’ın Suphi Malgaz’dan bu parayı almak için irtibata geçtiğini belirtti.
Öztürk, “Gökhan, Suphi Malgaz ile buluştuğunu, buluştukları yere Şafak Mahmutyazıcıoğlu isimli birinin geldiğini ve küfürler ettiğini söylemiş oldu. Bahsin kapanıp kapanmadığını sordum, 65 bin liraya anlaştıklarını söylemiş oldu. daha sonrasında mevzuyu kapadık. Akmerkez’de ofisi olan biriyim, biz dolandırıldık, Gökhan, Suphi’den parayı almak istedi. daha sonrasında silahlı mafyavari beşerler ortaya girdi. Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nu hiç görmedim bile” diye konuştu.
‘SAKLAMA MAKSADIM OLSA BU BİREYLERİ KAMERA OLMAYAN OTOPARKTAN ALIRDIM’
Öztürk’ün savunması ile davadaki tutuklu sanıkların savunmaları tamamlandı ve mahkeme tutuksuz sanıkların savunmasına geçti.
Tutuksuz sanık Batuhan Aldatmaz savunmasında, olay günü kendisini arayan Ali Yasak’ı Yeşilköy’den aldığını ve meskenine gittiğini anlatarak, şunları söylemiş oldu:
“Kavga mı oldu diye sordum, bana Kadir’in arbede ettiğini ve bir sorun olmadığını söylemiş oldu. Ben kedi besliyorum, sonraki gün Ali benden kedileri beslediğim poşeti istedi, kayalıklara gitti. daha sonrasında döndük. Toplantıya gittim, Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun vefat haberini görüşmede duydum. görüşmeden daha sonra Ali ile bulaşacaktım, haberi görür görmez yanına gitmedim. Bu olayın içine girersem kurtulamam, dedim. Şok oldum. daha sonrasında söz vermem için beni emniyetten aradılar.”
Bir öteki tutuksuz sanık Mehmet Altun da sanıkları sakladığı tezlerine ait, “Abdülkadir Kara; Ali Yasak ve Kadir Yasak’ı benim meskenime getirmiş, ben konuta geldiğimde gördüm. Hengame olduğunu söylemiş olduler. Urfalı olmaları ve soyadlarından dolayı tanırım. Konutumda daima konuk kalır, insanların hata işleyip, işlemediklerini bilemem. Olayı öğrenince Abdülkadir’i arayarak, evimden gitmelerini istedim. Bu olaylara karışmak istemedim. Benim saklama üzere bir maksadım olsa, otoparkta kamera kaydı yok, buradan bu bireyleri alabilirdim” sözlerini kullandı.
Savunma yapan başka tutuksuz sanıklar da haklarındaki suçlamaları reddederek, beraatlarını istedi. Sanıkların savunmalarının tamamlanmasının akabinde müştekilerin beyanlarının alınmasına geçildi.
SALDIRIDA YARALANAN MURAT BİLMEZ: AYAĞA KALKINCA BANA DA SIKTI
vakada yaralanan müşteki Murat Bilmez, iş bulamadığı için sürücü olarak Ece Erken’in yanında işe başladığını ve dayısının Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun sürücüsü olduğunu lakin o gün dayısı olmadığı için arabayı kendisinin kullandığını tabir etti.
Bilmez, cinayet günü yaşananları şöyle anlattı:
“Olay günü yere gittik. Fikret Orman falan geldi, daha sonra gitti. İlerleyen saatlerde Ece yenge aradı, Şafak abi de ’10-15 dakikaya geliyorum’ dedi. Orada otururken, Kadir ile Serkan geldi, selamlaştılar. Selamlaştıkları için tanışıyorlar zannettim. Şafak abi yanlarına giderek oturdu. daha sonrasında Ali ve Seccad geldi. Kadir ‘Dedin mi demedin mi’ dedi. Şafak abi de ‘Dediysem ne olacak demediysem ne olacak’ dedi. ondan sonrasında Ali Yasak, yanında oturan Şafak ağabeyin omzuna gerçek elini uzattı. Oturduğum açıdan omzuna mı yoksa sandalyeye mi koydu görmedim. Şafak abi de ayağa kalkarak, küfür etti, kovdu. Kadir de tam o sırada silahı çıkartıp sıktı. Silah sesini duyar duymaz ne oluyor diye kalktım. Ben kalkınca bana da sıktı, direkt oturdum. Kadir’in bana dönüp sıktığını gördüm. daha sonrasında ne olduğunu hatırlamıyorum. Şafak ağabeye soru soruyorlardı, birine otomobil anahtarı verdim, kime verdiğimi hatırlamıyorum. Bağıran biri vardı, ambulans nerede diye. Ben her gün Ece Erken ile birliktedim, dışarı çıkmasa bile kapıda bekliyordum. Şafak abiyi sabah çıkarken yahut akşam gelirken görüyordum. Ayağım düzgün lakin şu an topallıyorum. Korumalık yapmıyordum. Şafak abinin o gün yanında silah yoktu. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum.”
Duruşma, müşteki beyanları alınması için yarına ertelendi. (HABER MERKEZİ)