SADAT: Eğitim kampımız yok, devletin silahlarını dışarıya satıyoruz CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamalarla, Milletlerarası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. (SADAT) bir kere daha kamuoyu gündemine oturdu. CHP önderi SADAT için “Önünde bulunduğumuz SADAT paramiliter bir kuruluştur… Burası terörist yetiştiren bir kurumdur. Seçimi gölgeleyecek, seçimin güvenliği sarsacak rastgele bir şey olursa sorumlusu burasıdır ve Saray’dır” dedi.
BirGün gazetesinden İsmail Arı’nın sorularını yanıtlayan SADAT’ın ortaklarından ve idare şurası üyelerinden Mehmet Naci Efe, yürüttükleri faaliyetlerin Dışişleri Bakanlığı’nın bilgisi dahilinde olduğunu söylemiş oldu. Türkiye ve yurtharicinde silahlı eğitim kampları olduğu savını reddeden Efe’nin sorulara verdiği karşılıkların bir kısmı şu biçimde:
Silahlı kümelere eğitim veriyor musunuz?
Ben SADAT’ın ortaklarından biriyim ve idare konseyindeyim. İnternet sitesinde eğitim verildiği yazsa da eğitim vermiyoruz. ASELSAN’ın, Makina Kimya Endüstrisi’nin (MKE) ürettiği eserleri, yurtharicinde müttefik olduğumuz ve ülkemizin müsaade verdiği ülkelere gdolayıp satıyoruz.
ASELSAN ve Makine Kimya ürettiği silahları ve mühimmatları niye kendisi direkt satmıyor? Siz niye aracısınız?
ABD’nin bu biçimde 77 tane şirketi var. Türkiye’de bu biçimde şirketler var lakin bir biçimde SADAT’ın üzerine gidiliyor. örneğin Suudi Arabistan beş tane Amerikan şirketinden hizmet alıyor. Kara, hava kuvvetleri için hatta Mekke ve Medine’nin güvenliği için de bu biçimde hizmetler alıyorlar.
SADAT askeri mühimmat satışı mı yapıyor?
Örneğin; bir müttefik ülke bizden teklif istiyor ve biz her yere yazıyoruz. Dışişleri Bakanlığı’na yazıyoruz, ‘Bu ülke bizden teklif istedi’ diyoruz. ‘Tamam, eza yok’ denirse, mesela MKE’nin eserini istemişse onlarla bir ortaya getiriyoruz. daha sonra ‘Ben bunu nasıl kullanacağım?’ diye sorduklarında da anlatıyoruz. SADAT, Türkiye’den müsaadesiz teklif dahi vermedi. Ben vatanımda üretilen eseri Afrika ülkelerinde, İslam ülkelerinde pazarlayan ve satan bir kurum haline geliyorum. Parasız hizmet veriyorum ne hoş.
Dışişleri Bakanlığı’nın müsaade vermediği oldu mu?
Biz şimdiye kadar düşünceli bir ülkeye teklif vermedik.
İnternet sitenizde gayrinizami harp eğitimi (pusu, baskın, yol kapaması, sabotaj) verdiğinizden bahsediyorsunuz. Bu eğitimleri verdiniz mi?
Biz yalnızca fikir veririz. ‘Şunu bu biçimde bu biçimde yapacaksınız’ deriz. Şu ana kadar da katiyetle yapmadık. Bizden teklif isteyenler oldu lakin yapmadık.
İYİ Parti Önderi Meral Akşener SADAT’ın Tokat ve Konya’da silahlı eğitim kampları olduğunu argüman etmişti. Yurtarasında ve yurtharicinde silahlı yahut silahsız eğitimler veriyor musunuz?
Türkiye’de ve dünyada rastgele bir ülkede eğitim vermedik ve verilmeyecek de. Bu bizim işimiz değil zira. Biz yalnızca danışmanlık ve proje firmasıyız. Projeyi hazırlarız, ‘Bunu buradan alacaksınız, bunun kullanması bu türlü oluyor, atış alanlarını bu biçimde, eğitim alanlarınız şöyle kurun’ deriz.
Siz hangi ülkelerle iş yapıyorsunuz? Libya’yla iş yaptığınız biliyor…
Libya’da biz rastgele bir hizmet vermiyoruz. Bizden teklif istediler lakin biz hizmet vermedik. Sudan’dan teklif istediler ve orada danışmanlık hizmeti veriyoruz. Verdiğimiz hizmet şu, oradaki silahlı kuvvetlere askeri tesisler inşaatı yapılması için bir proje hazırladık. Onu da bir inşaat firmasıyla bir arada danışmanlık hizmeti vererek yaptık. Yürek parkuru dediğimiz, atlama, zıplamayla ilgili bir sportif faaliyet alanı yapıldı. Biz öbür hiç bir ülkede eğitim, hizmet vermedik. Keşke verebilsek ancak…
Bütün bunlardan ne kadar kazanıyorsunuz?
Keşke milyon dolarlar kazansaydık da biz de bu ekonomik krizde sıkıntı durumda olmasaydık.
SADAT’ı nasıl kurdunuz?
Bizim Adaleti Savunanlar Derneğimiz diye bir derneğimiz var. Subay ve astsubaylardan oluşan bu derneğin de bin, bin 500 tane üyesi var. İlan ettik, gelin ortak olun dedik. Türkiye’de hiç bir faaliyet alanı ve hizmeti yok bu şirketin. Beylikdüzü’ndeki ofisin haricinde da hiç bir ofisi yok. Ofisimizde çalışan takım ise idare heyeti lideri ve sekretaryasından oluşuyor. Öteki çalışanımız yok.
CHP Önderi Kılıçdaroğlu kapınıza dayandı, “Önünde bulunduğumuz SADAT paramiliter bir kuruluştur. Burası terörist yetiştiren bir kurumdur” dedi. niye Kılıçdaroğlu’nu kabul etmediniz, görüşmediniz?
Ben idare heyeti üyesiyim. Beni arayan olmadı, Lideri arayan olmadı, Adnan paşayı (Tanrıverdi) arayan olmadı… Lider (Kılıçdaroğlu) bizi arasa, biz ‘Baş tacısınız’ deriz. Alırız içeriye kahve ısmarlarız… Arasalar birinci olarak ben giderim.
BirGün gazetesinden İsmail Arı’nın sorularını yanıtlayan SADAT’ın ortaklarından ve idare şurası üyelerinden Mehmet Naci Efe, yürüttükleri faaliyetlerin Dışişleri Bakanlığı’nın bilgisi dahilinde olduğunu söylemiş oldu. Türkiye ve yurtharicinde silahlı eğitim kampları olduğu savını reddeden Efe’nin sorulara verdiği karşılıkların bir kısmı şu biçimde:
Silahlı kümelere eğitim veriyor musunuz?
Ben SADAT’ın ortaklarından biriyim ve idare konseyindeyim. İnternet sitesinde eğitim verildiği yazsa da eğitim vermiyoruz. ASELSAN’ın, Makina Kimya Endüstrisi’nin (MKE) ürettiği eserleri, yurtharicinde müttefik olduğumuz ve ülkemizin müsaade verdiği ülkelere gdolayıp satıyoruz.
ASELSAN ve Makine Kimya ürettiği silahları ve mühimmatları niye kendisi direkt satmıyor? Siz niye aracısınız?
ABD’nin bu biçimde 77 tane şirketi var. Türkiye’de bu biçimde şirketler var lakin bir biçimde SADAT’ın üzerine gidiliyor. örneğin Suudi Arabistan beş tane Amerikan şirketinden hizmet alıyor. Kara, hava kuvvetleri için hatta Mekke ve Medine’nin güvenliği için de bu biçimde hizmetler alıyorlar.
SADAT askeri mühimmat satışı mı yapıyor?
Örneğin; bir müttefik ülke bizden teklif istiyor ve biz her yere yazıyoruz. Dışişleri Bakanlığı’na yazıyoruz, ‘Bu ülke bizden teklif istedi’ diyoruz. ‘Tamam, eza yok’ denirse, mesela MKE’nin eserini istemişse onlarla bir ortaya getiriyoruz. daha sonra ‘Ben bunu nasıl kullanacağım?’ diye sorduklarında da anlatıyoruz. SADAT, Türkiye’den müsaadesiz teklif dahi vermedi. Ben vatanımda üretilen eseri Afrika ülkelerinde, İslam ülkelerinde pazarlayan ve satan bir kurum haline geliyorum. Parasız hizmet veriyorum ne hoş.
Dışişleri Bakanlığı’nın müsaade vermediği oldu mu?
Biz şimdiye kadar düşünceli bir ülkeye teklif vermedik.
İnternet sitenizde gayrinizami harp eğitimi (pusu, baskın, yol kapaması, sabotaj) verdiğinizden bahsediyorsunuz. Bu eğitimleri verdiniz mi?
Biz yalnızca fikir veririz. ‘Şunu bu biçimde bu biçimde yapacaksınız’ deriz. Şu ana kadar da katiyetle yapmadık. Bizden teklif isteyenler oldu lakin yapmadık.
İYİ Parti Önderi Meral Akşener SADAT’ın Tokat ve Konya’da silahlı eğitim kampları olduğunu argüman etmişti. Yurtarasında ve yurtharicinde silahlı yahut silahsız eğitimler veriyor musunuz?
Türkiye’de ve dünyada rastgele bir ülkede eğitim vermedik ve verilmeyecek de. Bu bizim işimiz değil zira. Biz yalnızca danışmanlık ve proje firmasıyız. Projeyi hazırlarız, ‘Bunu buradan alacaksınız, bunun kullanması bu türlü oluyor, atış alanlarını bu biçimde, eğitim alanlarınız şöyle kurun’ deriz.
Siz hangi ülkelerle iş yapıyorsunuz? Libya’yla iş yaptığınız biliyor…
Libya’da biz rastgele bir hizmet vermiyoruz. Bizden teklif istediler lakin biz hizmet vermedik. Sudan’dan teklif istediler ve orada danışmanlık hizmeti veriyoruz. Verdiğimiz hizmet şu, oradaki silahlı kuvvetlere askeri tesisler inşaatı yapılması için bir proje hazırladık. Onu da bir inşaat firmasıyla bir arada danışmanlık hizmeti vererek yaptık. Yürek parkuru dediğimiz, atlama, zıplamayla ilgili bir sportif faaliyet alanı yapıldı. Biz öbür hiç bir ülkede eğitim, hizmet vermedik. Keşke verebilsek ancak…
Bütün bunlardan ne kadar kazanıyorsunuz?
Keşke milyon dolarlar kazansaydık da biz de bu ekonomik krizde sıkıntı durumda olmasaydık.
SADAT’ı nasıl kurdunuz?
Bizim Adaleti Savunanlar Derneğimiz diye bir derneğimiz var. Subay ve astsubaylardan oluşan bu derneğin de bin, bin 500 tane üyesi var. İlan ettik, gelin ortak olun dedik. Türkiye’de hiç bir faaliyet alanı ve hizmeti yok bu şirketin. Beylikdüzü’ndeki ofisin haricinde da hiç bir ofisi yok. Ofisimizde çalışan takım ise idare heyeti lideri ve sekretaryasından oluşuyor. Öteki çalışanımız yok.
CHP Önderi Kılıçdaroğlu kapınıza dayandı, “Önünde bulunduğumuz SADAT paramiliter bir kuruluştur. Burası terörist yetiştiren bir kurumdur” dedi. niye Kılıçdaroğlu’nu kabul etmediniz, görüşmediniz?
Ben idare heyeti üyesiyim. Beni arayan olmadı, Lideri arayan olmadı, Adnan paşayı (Tanrıverdi) arayan olmadı… Lider (Kılıçdaroğlu) bizi arasa, biz ‘Baş tacısınız’ deriz. Alırız içeriye kahve ısmarlarız… Arasalar birinci olarak ben giderim.