Ölümcül kusur yapan tabibe 15 bin, tabibe hakaret eden eşe 20 bin TL ceza Sinop’ta safra kesesi ameliyatında aort damarının kesilmesi kararı ölen Çiğdem Eriş (29) ile ilgili eşi Gökhan Eriş’in şikayeti üzerine, operasyonu yapan hekim M.E. hakkında, 4 yıl evvel açılan davada karar çıktı. İsimli Tıp Kurumu’nca kusurlu bulunan M.E.’ye ‘taksirle vefata niye olma’ hatasından 15 bin 200 lira, doktora hareket ettiği sebebi öne sürülerek davalı eşe ise 20 bin lira ceza verildi.
Atatürk Devlet Hastanesi’nde, 2017’de safra kesesi taşı niçiniyle ameliyat olan bir çocuk annesi Çiğdem Eriş, operasyon daha sonrası vefat etti. Eriş’in, aort damarının kesilmesi kararı öldüğü tezleri üzerine eşi Gökhan Eriş, şikayette bulundu. Cumhuriyet savcılığının başlatmış olduğu soruşturma kapsamında hanımın mezarı açıldı. Çiğdem Eriş’in cenazesi Ankara İsimli Tıp Kurumu’na gönderilerek otopsi yapıldıktan daha sonra tekrar defnedildi.
Soruşturma kapsamında, Sinop 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkemenin talebi üzerine 24 Kasım 2017 tarihindeki Adalet Bakanlığı İsimli Tıp Kurumu’ndan gelen rapora göre, ameliyatı yapan genel cerrah uzmanı hekim M.E., kusurlu bulundu. Raporda, “Kişinin vefatı, safra kesesi ameliyatında meydana gelen büyük damar faydalanması ve gelişen komplikasyonlar kararı meydana gelmiştir. Sinop Atatürk Devlet Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzmanı Dr. M.E. tarafınca muayenesinin yapıldığı, gerekli tetkiklerin ve konsültasyonların yapılmış olduğu, hastalığının gerçek teşhisinin konulduğu, alınan ameliyat sonucunın uygun olduğu lakin ameliyatın başlangıcında gerekli itina gösterilmeyerek damar faydalanmasına niye olunduğundan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. M.E.’nin kusurlu olduğu, meydana gelen damar faydalanmasının vaktinde teşhisinin konulduğu, ameliyata kalp damar cerrahisi uzmanı Dr. A.H.K. davet edilerek gerekli cerrahi tedavinin yapıldığı, ameliyat daha sonrası uygun takip ve tedavisinin yapıldığı cihetle ameliyata katılan kalp damar cerrahisi uzmanı Dr. A.H.K., anestezi uzmanı Dr. E.O.’a ve öteki yardımcı sıhhat çalışanına atfı kabil kusur bulunmadığı oy birliği ile mütalaa olunur” denildi.
‘KİŞİNİN VEFATINA TESİR DERECESİ 3/8 ORANINDA’
Tabibin avukatının itirazı üzerine mahkeme, İsimli Tıp Kurumu’ndan yeni rapor talep etti. 13 Mayıs 2020 tarihindeki son raporda, “Laparoskopik batın operasyonlarında trokar girişi sırasında iliak arter faydalanmasının olabileceği, bunun bir komplikasyon olduğu, lakin ameliyat sırasında tansiyonun düştüğü bildirilmesine karşın buna yönelik vaktinde araştırma yapılmayarak ameliyata devam edilmesinin, açık cerrahiye vaktinde geçilmemesinin bir eksiklik olduğu, ötürüsıyla Genel Cerrahi Uzmanı Dr. M.E.’in komplikasyon idaresinde gerekli ihtimam göstermediğinden tıp kurallarına uygun davranmadığı, bunun bir tıbbi uygulama yanılgısı olduğu, kişinin vefatı üzerine tesir derecesinin 3/8 oranında olduğu, lakin hastaya vaktinde müdahale edilse de kurtulmasının kesin olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur” tabirlerine yer verildi.
HEKİM VE EŞE PARA CEZASI
4 yıldır süren davada mahkeme, sonucunı deklare etti. Mahkemece ameliyatı yapan M.E.’ye ‘taksirle vefata niye olma’ cürmünden 15 bin 200 lira, davalı Gökhan Eriş’e ise ‘kamu bakılırsavlisine misyonundan dolayı hakaret’ hatasından 20 bin lira para cezası verildi.
4 yıldır hukuk çabası verdiğini anlatan Gökhan Eriş, “Safra kesesi ameliyatında eşimi kaybettim. Ameliyatı yapan hekim M.E., kalbe giden damarı kesmiş. Bununla alakalı 4 yıldır süren bir hukuk çabam vardı ancak bugün bu çabayı kaybettim. Adalete sığındım, o şahsın cezalandırılmasını istedim lakin bugün epey komik bir durumla karşılaştım. Kendisine 15 bin TL para cezası kesildi. Tabiple ameliyat esnasında hayatış olduğum bir diyalog vardı, sonla kendisine birtakım kelamlar söylemiş oldum. Ben de hakaret ve tehdit hatalarıyla yargılandım. Ben bir can toprağa verdim, mahkeme bana bir de 20 bin lira para cezası verildi. Benim 7 yaşında bir çocuğum var ve kendisinin okul masrafları var. Ben çalışacağım, devletime olan bu parayı da ödeyeceğim. bununla birlikte çocuğuma da bakacağım fakat bu işin peşini hiç bir biçimde bırakmayacağım. Bu işi en üstteki isimli mercilere kadar taşıyacağım zira benim içim yanıyor. Verilen cezanın benim için bir kararı yok, doktora ödül verildiğini düşüyorum” dedi. (DHA)
Atatürk Devlet Hastanesi’nde, 2017’de safra kesesi taşı niçiniyle ameliyat olan bir çocuk annesi Çiğdem Eriş, operasyon daha sonrası vefat etti. Eriş’in, aort damarının kesilmesi kararı öldüğü tezleri üzerine eşi Gökhan Eriş, şikayette bulundu. Cumhuriyet savcılığının başlatmış olduğu soruşturma kapsamında hanımın mezarı açıldı. Çiğdem Eriş’in cenazesi Ankara İsimli Tıp Kurumu’na gönderilerek otopsi yapıldıktan daha sonra tekrar defnedildi.
Soruşturma kapsamında, Sinop 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkemenin talebi üzerine 24 Kasım 2017 tarihindeki Adalet Bakanlığı İsimli Tıp Kurumu’ndan gelen rapora göre, ameliyatı yapan genel cerrah uzmanı hekim M.E., kusurlu bulundu. Raporda, “Kişinin vefatı, safra kesesi ameliyatında meydana gelen büyük damar faydalanması ve gelişen komplikasyonlar kararı meydana gelmiştir. Sinop Atatürk Devlet Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzmanı Dr. M.E. tarafınca muayenesinin yapıldığı, gerekli tetkiklerin ve konsültasyonların yapılmış olduğu, hastalığının gerçek teşhisinin konulduğu, alınan ameliyat sonucunın uygun olduğu lakin ameliyatın başlangıcında gerekli itina gösterilmeyerek damar faydalanmasına niye olunduğundan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. M.E.’nin kusurlu olduğu, meydana gelen damar faydalanmasının vaktinde teşhisinin konulduğu, ameliyata kalp damar cerrahisi uzmanı Dr. A.H.K. davet edilerek gerekli cerrahi tedavinin yapıldığı, ameliyat daha sonrası uygun takip ve tedavisinin yapıldığı cihetle ameliyata katılan kalp damar cerrahisi uzmanı Dr. A.H.K., anestezi uzmanı Dr. E.O.’a ve öteki yardımcı sıhhat çalışanına atfı kabil kusur bulunmadığı oy birliği ile mütalaa olunur” denildi.
‘KİŞİNİN VEFATINA TESİR DERECESİ 3/8 ORANINDA’
Tabibin avukatının itirazı üzerine mahkeme, İsimli Tıp Kurumu’ndan yeni rapor talep etti. 13 Mayıs 2020 tarihindeki son raporda, “Laparoskopik batın operasyonlarında trokar girişi sırasında iliak arter faydalanmasının olabileceği, bunun bir komplikasyon olduğu, lakin ameliyat sırasında tansiyonun düştüğü bildirilmesine karşın buna yönelik vaktinde araştırma yapılmayarak ameliyata devam edilmesinin, açık cerrahiye vaktinde geçilmemesinin bir eksiklik olduğu, ötürüsıyla Genel Cerrahi Uzmanı Dr. M.E.’in komplikasyon idaresinde gerekli ihtimam göstermediğinden tıp kurallarına uygun davranmadığı, bunun bir tıbbi uygulama yanılgısı olduğu, kişinin vefatı üzerine tesir derecesinin 3/8 oranında olduğu, lakin hastaya vaktinde müdahale edilse de kurtulmasının kesin olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur” tabirlerine yer verildi.
HEKİM VE EŞE PARA CEZASI
4 yıldır süren davada mahkeme, sonucunı deklare etti. Mahkemece ameliyatı yapan M.E.’ye ‘taksirle vefata niye olma’ cürmünden 15 bin 200 lira, davalı Gökhan Eriş’e ise ‘kamu bakılırsavlisine misyonundan dolayı hakaret’ hatasından 20 bin lira para cezası verildi.
4 yıldır hukuk çabası verdiğini anlatan Gökhan Eriş, “Safra kesesi ameliyatında eşimi kaybettim. Ameliyatı yapan hekim M.E., kalbe giden damarı kesmiş. Bununla alakalı 4 yıldır süren bir hukuk çabam vardı ancak bugün bu çabayı kaybettim. Adalete sığındım, o şahsın cezalandırılmasını istedim lakin bugün epey komik bir durumla karşılaştım. Kendisine 15 bin TL para cezası kesildi. Tabiple ameliyat esnasında hayatış olduğum bir diyalog vardı, sonla kendisine birtakım kelamlar söylemiş oldum. Ben de hakaret ve tehdit hatalarıyla yargılandım. Ben bir can toprağa verdim, mahkeme bana bir de 20 bin lira para cezası verildi. Benim 7 yaşında bir çocuğum var ve kendisinin okul masrafları var. Ben çalışacağım, devletime olan bu parayı da ödeyeceğim. bununla birlikte çocuğuma da bakacağım fakat bu işin peşini hiç bir biçimde bırakmayacağım. Bu işi en üstteki isimli mercilere kadar taşıyacağım zira benim içim yanıyor. Verilen cezanın benim için bir kararı yok, doktora ödül verildiğini düşüyorum” dedi. (DHA)