Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı sendikalar niye birleşemedi? Nur Kaplan
ANKARA – Öğretmenleri ‘uzman öğretmen’, ‘başöğretmen’ formunda kademelendiren ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yasalaşmasının üzerinden yedi ay geçti. Birfazlaca eğitim sendikası, kanun hazırlanırken eğitimin asli bileşenlerinin görüşlerinin alınmadığını, eğitim işçilerinin çalışma ve ömür şartlarının tek taraflı olarak düzenlendiğini belirterek kanuna reaksiyon gösteriyor.
Eğitim ve Bilim İşçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı bir fazlaca eğitim sendikasıyla temas kurduklarını, ancak bu görüşmelerin sendika idareleri ve rekabet üzere çeşitli sebeplerle olumsuz sonuçlandığını deklare etti.
Eğitim-Sen’in teşebbüslerinin sonuçsuz kaldığını duyurduğu, Eğitim-İş, Hürriyetçi Eğitim Sen, Eğitim Gücü Sen, Anadolu Eğitim Sen ve Özel Dal Öğretmenleri Sendikası genel liderleri ile konuştuk. Kelam konusu görüşmelerde ismi geçen Türk Eğitim Sen ise konuşma talebimize cevap vermedi.
‘BİZ BÜTÜN SENDİKALARIN BİR ORTADA OLDUĞU BİR AKSİYONA VARIZ’
Eğitim ve Bilim İşbakılırsanleri Sendikası (Eğitim-İş) Genel Lideri Kadem Özbay, sendikalarının 15 Aralık’ta ÖMK’ya karşı tüm eğitim sendikalarına ‘iadeli taahhütlü’ davette bulunduklarını, Eğitim-Sen’de dâhil olmak üzere öteki sendikalardan karşılık alamadıklarını söylemiş oldu. Yaşanan süreçte Türk Eğitim-Sen’in iştirak göstermemesi üzerine Eğitim-Sen ve Eğitim-İş iştirakinin yetersiz kalacağını tabir eden Özbay, şunları kaydetti:
“Biz de bu biçimde şunu söylemiş olduk; bütün sendikaların bir ortada olduğu bir harekete varız. Bütün sendikalar bir ortada olamıyorsa sadece Eğitim-İş ve Eğitim-Sen’den oluşan bir masa, masa değildir, bu ikili bir görüşme olur. İkimizin olduğu bir tabloda istediğimiz hayali gerçekleştirmemiz kâfi değil. Çaba alanının birleştirdiğini, biz de çabamızı arttırarak yola devam edeceğimizi, kendilerine muvaffakiyetler dilediğimizi söylemiş olduk. Biz Eğitim-Sen’in davetini kıymetli buluyoruz. Daha evvel yaptığımız çağrıyı da keşke birebir biçimde bedelli bulup karşılık verselerdi. Fakat keşkelerin bir manası yok.”
‘NİCELİKSEL BÜYÜKLÜĞE SAHİP SENDİKALAR BAŞINI KUMA GÖMÜYOR’
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı eğitim sendikalarının birleşememe niçininin Eğitim-İş ya da Eğitim-Sen olmadığını belirten Özbay, Türk Eğitim-Sen’i işaret etti. Niceliksel büyüklüğe sahip sendikaların kanuna ait “kafasını kuma gömdüğünü” söyleyen Özbay, bu süreçte Eğitim-İş ve Eğitim-Sen’in Türk Eğitim-Sen’i aradığını, ama olumlu geri dönüş alamadıklarını aktardı.
Özbay kelamlarını, “250 bin üyeye sahip bir sendikanın bu sürece katılması ve davet yapması hayli büyük bir oran. Oyunu bozanın, bugün iktidar yandaşlığı yapan, bütün görüşmeleri kendi çıkarları doğrultusunda gerçekleştiren, eğitim işçilerini niceliksel manada unutan Türk Eğitim-Sen ve Eğitim Bir-Sen olduğunu görmek lazım” sözleriyle sürdürdü.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı kararlı duruş sergilemeye devam edeceklerini, kanun geri çekilmedikçe aksiyon yoğunluklarını arttıracaklarını söyleyen Özbay, “Sendikamızın idare takımının ÖMK’yı boykot etmesi, büyük bir Ankara buluşması niteliğinde bir mitingin organize edilmesi üzere seçeneklerimizi kıymetlendiriyoruz. Meclis’in açılışıyla birlikte biz de bir daha alanlarda olacağız” diye konuştu.
‘ÖĞRETMEN ÖZNESİNİN BİRLEŞTİĞİ BİR MASA var ise BİZ ORADA VARIZ’
Hürriyetçi Eğitim-Sen Genel Lideri Levent Kuruoğlu da, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı Türkiye’de faaliyet gösteren bütün eğitim sendikalarının bir ortada olduğu bir masanın kurulması gerektiği görüşünde. Bütün sendikaların oluşturduğu masanın her türlü aksiyon sonucuna takviye vereceğini söyleyen Kuruoğlu şu biçimde devam etti:
“İki, üç sendikanın başlatmış olduğu bir surece başka sendikaları eklemlemek sıkıntı olabilir. Sendikalar başlamış bir yapının içerisine daha sonradan dâhil olmazlar. Başlangıç itibariyle birlikte hareket etmek lazımdı. Bunu görüşmelerimizde de söylemiş oldum. Üye sayısı devasa yükseklikte sendikalar var. Onların da masada olduğu bir yapıyı kurmak lazım. Yoksa bu kadük doğar. Hepimizin bir ortaya geldiği, öğretmen öznesinin birleştiği bir masa var ise biz orada varız.”
‘PLATFORM ÇALIŞMALARININ BAŞARILI OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUZ’
Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü Sen) Genel Lideri Oğuz Özat ise kanuna ait boykot sonucu alan tek sendika olduklarını, Ankara Ulus’ta iki sefer basın açıklaması yaptıklarını, imtihanın iptalini talep ederek başka sendikalarla tıpkı tarafta durduklarını söylemiş oldu. Eğitim-Sen’in ortak uğraş talebini reddetmediklerini lakin “aşırı siyasi” sendikalarla hareket etmeyi uygun görmediklerini tabir eden Özat, şunları kaydetti:
“Biz iş birliğini asla reddetmedik, o açıklamayı niye yaptılar bilmiyorum. ‘Bir platform kuralım’ dediler, ‘platform kurmaya gerek yok’ dedik. Bu cins platformların başarılı olduğunu düşünmüyoruz. Her vakit iş birliğine hazırız. Sendikalar etkinliklere birbirlerini davet edebilir. Biz de daha evvel öğretmen atamalarıyla ilgili yaptığımız açıklama için onları davet etmiştik, ‘yönetim konseyine soralım’ dediler daha sonra kabul etmediler. Biz bu biçimde bu biçimde bir açıklama yapmadık, gerek duymadık.”
‘ÖMK’YA KARŞI ORTAK HAREKET EDİLMELİ’
Anadolu Eğitim Sen Genel Lideri Mehmet Alper Öğretici, Eğitim-Sen’in davetine olumlu karşılık verdiklerini, kimi sendikaların olumsuz yanıt vermeleri ötürüsıyla sürecin askıya alındığını söylemiş oldu. Öğretici, “Eğitim-Sen ile yakın bir yerdeyiz. Alışılmış ki farklı niyetlerimiz olabilir. ÖMK’ya ‘hayır’ diyen bütün sendikaların ortak hareket etmesi gerektiğini biz de söylüyoruz. Siyasetten bağımsız ortak noktada buluşmamız gerekir. Biz öncülük yapanın değerli olmadığını, aslolan bu sakıncalı sürece ortak itiraz edebilmek olduğunu söz ediyoruz” halinde konuştu.
‘BİRLEŞİK EMEK HAREKETİNE OLUMLU KARŞILIK VERDİK’
Özel Dal Öğretmenleri Sendikası Genel Lideri Eren Edebali de, Eğitim-Sen’in davetine olumlu karşılık verdiklerini söyleyerek, “Eğitim-Sen davetinde birleşik emek hareketinin oluşması gerektiğinden bahsetti. Biz de buna olumlu karşılık verdik. Biz öteki sendikaların yaşadıklarını problemlere bir şey diyemiyoruz, hâkim değiliz. Bahsedilen rekabet ve ayrımlar bizim gündemimiz değil, o denli bir muhataplığımız yok. esasen öbür sendikalarla şartlarımız ve örgütlenme biçimimiz başka. Dostluk bağlantımız sürüyor” dedi.
ANKARA – Öğretmenleri ‘uzman öğretmen’, ‘başöğretmen’ formunda kademelendiren ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yasalaşmasının üzerinden yedi ay geçti. Birfazlaca eğitim sendikası, kanun hazırlanırken eğitimin asli bileşenlerinin görüşlerinin alınmadığını, eğitim işçilerinin çalışma ve ömür şartlarının tek taraflı olarak düzenlendiğini belirterek kanuna reaksiyon gösteriyor.
Eğitim ve Bilim İşçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı bir fazlaca eğitim sendikasıyla temas kurduklarını, ancak bu görüşmelerin sendika idareleri ve rekabet üzere çeşitli sebeplerle olumsuz sonuçlandığını deklare etti.
Eğitim-Sen’in teşebbüslerinin sonuçsuz kaldığını duyurduğu, Eğitim-İş, Hürriyetçi Eğitim Sen, Eğitim Gücü Sen, Anadolu Eğitim Sen ve Özel Dal Öğretmenleri Sendikası genel liderleri ile konuştuk. Kelam konusu görüşmelerde ismi geçen Türk Eğitim Sen ise konuşma talebimize cevap vermedi.
‘BİZ BÜTÜN SENDİKALARIN BİR ORTADA OLDUĞU BİR AKSİYONA VARIZ’
Eğitim ve Bilim İşbakılırsanleri Sendikası (Eğitim-İş) Genel Lideri Kadem Özbay, sendikalarının 15 Aralık’ta ÖMK’ya karşı tüm eğitim sendikalarına ‘iadeli taahhütlü’ davette bulunduklarını, Eğitim-Sen’de dâhil olmak üzere öteki sendikalardan karşılık alamadıklarını söylemiş oldu. Yaşanan süreçte Türk Eğitim-Sen’in iştirak göstermemesi üzerine Eğitim-Sen ve Eğitim-İş iştirakinin yetersiz kalacağını tabir eden Özbay, şunları kaydetti:
“Biz de bu biçimde şunu söylemiş olduk; bütün sendikaların bir ortada olduğu bir harekete varız. Bütün sendikalar bir ortada olamıyorsa sadece Eğitim-İş ve Eğitim-Sen’den oluşan bir masa, masa değildir, bu ikili bir görüşme olur. İkimizin olduğu bir tabloda istediğimiz hayali gerçekleştirmemiz kâfi değil. Çaba alanının birleştirdiğini, biz de çabamızı arttırarak yola devam edeceğimizi, kendilerine muvaffakiyetler dilediğimizi söylemiş olduk. Biz Eğitim-Sen’in davetini kıymetli buluyoruz. Daha evvel yaptığımız çağrıyı da keşke birebir biçimde bedelli bulup karşılık verselerdi. Fakat keşkelerin bir manası yok.”
‘NİCELİKSEL BÜYÜKLÜĞE SAHİP SENDİKALAR BAŞINI KUMA GÖMÜYOR’
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı eğitim sendikalarının birleşememe niçininin Eğitim-İş ya da Eğitim-Sen olmadığını belirten Özbay, Türk Eğitim-Sen’i işaret etti. Niceliksel büyüklüğe sahip sendikaların kanuna ait “kafasını kuma gömdüğünü” söyleyen Özbay, bu süreçte Eğitim-İş ve Eğitim-Sen’in Türk Eğitim-Sen’i aradığını, ama olumlu geri dönüş alamadıklarını aktardı.
Özbay kelamlarını, “250 bin üyeye sahip bir sendikanın bu sürece katılması ve davet yapması hayli büyük bir oran. Oyunu bozanın, bugün iktidar yandaşlığı yapan, bütün görüşmeleri kendi çıkarları doğrultusunda gerçekleştiren, eğitim işçilerini niceliksel manada unutan Türk Eğitim-Sen ve Eğitim Bir-Sen olduğunu görmek lazım” sözleriyle sürdürdü.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı kararlı duruş sergilemeye devam edeceklerini, kanun geri çekilmedikçe aksiyon yoğunluklarını arttıracaklarını söyleyen Özbay, “Sendikamızın idare takımının ÖMK’yı boykot etmesi, büyük bir Ankara buluşması niteliğinde bir mitingin organize edilmesi üzere seçeneklerimizi kıymetlendiriyoruz. Meclis’in açılışıyla birlikte biz de bir daha alanlarda olacağız” diye konuştu.
‘ÖĞRETMEN ÖZNESİNİN BİRLEŞTİĞİ BİR MASA var ise BİZ ORADA VARIZ’
Hürriyetçi Eğitim-Sen Genel Lideri Levent Kuruoğlu da, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı Türkiye’de faaliyet gösteren bütün eğitim sendikalarının bir ortada olduğu bir masanın kurulması gerektiği görüşünde. Bütün sendikaların oluşturduğu masanın her türlü aksiyon sonucuna takviye vereceğini söyleyen Kuruoğlu şu biçimde devam etti:
“İki, üç sendikanın başlatmış olduğu bir surece başka sendikaları eklemlemek sıkıntı olabilir. Sendikalar başlamış bir yapının içerisine daha sonradan dâhil olmazlar. Başlangıç itibariyle birlikte hareket etmek lazımdı. Bunu görüşmelerimizde de söylemiş oldum. Üye sayısı devasa yükseklikte sendikalar var. Onların da masada olduğu bir yapıyı kurmak lazım. Yoksa bu kadük doğar. Hepimizin bir ortaya geldiği, öğretmen öznesinin birleştiği bir masa var ise biz orada varız.”
‘PLATFORM ÇALIŞMALARININ BAŞARILI OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUZ’
Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü Sen) Genel Lideri Oğuz Özat ise kanuna ait boykot sonucu alan tek sendika olduklarını, Ankara Ulus’ta iki sefer basın açıklaması yaptıklarını, imtihanın iptalini talep ederek başka sendikalarla tıpkı tarafta durduklarını söylemiş oldu. Eğitim-Sen’in ortak uğraş talebini reddetmediklerini lakin “aşırı siyasi” sendikalarla hareket etmeyi uygun görmediklerini tabir eden Özat, şunları kaydetti:
“Biz iş birliğini asla reddetmedik, o açıklamayı niye yaptılar bilmiyorum. ‘Bir platform kuralım’ dediler, ‘platform kurmaya gerek yok’ dedik. Bu cins platformların başarılı olduğunu düşünmüyoruz. Her vakit iş birliğine hazırız. Sendikalar etkinliklere birbirlerini davet edebilir. Biz de daha evvel öğretmen atamalarıyla ilgili yaptığımız açıklama için onları davet etmiştik, ‘yönetim konseyine soralım’ dediler daha sonra kabul etmediler. Biz bu biçimde bu biçimde bir açıklama yapmadık, gerek duymadık.”
‘ÖMK’YA KARŞI ORTAK HAREKET EDİLMELİ’
Anadolu Eğitim Sen Genel Lideri Mehmet Alper Öğretici, Eğitim-Sen’in davetine olumlu karşılık verdiklerini, kimi sendikaların olumsuz yanıt vermeleri ötürüsıyla sürecin askıya alındığını söylemiş oldu. Öğretici, “Eğitim-Sen ile yakın bir yerdeyiz. Alışılmış ki farklı niyetlerimiz olabilir. ÖMK’ya ‘hayır’ diyen bütün sendikaların ortak hareket etmesi gerektiğini biz de söylüyoruz. Siyasetten bağımsız ortak noktada buluşmamız gerekir. Biz öncülük yapanın değerli olmadığını, aslolan bu sakıncalı sürece ortak itiraz edebilmek olduğunu söz ediyoruz” halinde konuştu.
‘BİRLEŞİK EMEK HAREKETİNE OLUMLU KARŞILIK VERDİK’
Özel Dal Öğretmenleri Sendikası Genel Lideri Eren Edebali de, Eğitim-Sen’in davetine olumlu karşılık verdiklerini söyleyerek, “Eğitim-Sen davetinde birleşik emek hareketinin oluşması gerektiğinden bahsetti. Biz de buna olumlu karşılık verdik. Biz öteki sendikaların yaşadıklarını problemlere bir şey diyemiyoruz, hâkim değiliz. Bahsedilen rekabet ve ayrımlar bizim gündemimiz değil, o denli bir muhataplığımız yok. esasen öbür sendikalarla şartlarımız ve örgütlenme biçimimiz başka. Dostluk bağlantımız sürüyor” dedi.