Kader diyemezsin ilk kim söyledi ?

Aylin

New member
9 Mar 2024
256
0
0
Kader Diyemezsin: İlk Kim Söyledi?

Hadi bir itiraf edeyim, “Kader diyemezsin” dediğinizde, hepinizin aklında bir "drama" sahnesi canlanıyordur. Belki bir bıçakla kesilen bir ilişki, belki hayatın sürprizleri karşısında ağlayan bir kahraman… Ancak, bu kadar dramın arasında bir soru var ki, cevabı bulmak da hiç de kolay değil: "Kader diyemezsin, peki ama ilk kim söyledi?" Gelin, bu şüpheli sözün tarihçesine bakalım ve bakalım, kaderin suçlusu kimmiş!

Kader: Bir Felsefi Kavram mı, Yoksa Popüler Bir Söz mü?

Kader, tarih boyunca insanları yönlendiren, hayatlarını şekillendiren bir kavram olmuştur. Antik Yunan'dan Çin’e, Mısır'dan Hindistan’a kadar her kültür, insanların yaşamlarını önceden belirlenmiş bir düzene bağlı olarak şekillendiren bir güçten bahseder. Ancak bu kadar derin bir konu, "kader diyemezsin" gibi popüler bir sözle nasıl birleşti?

İlk olarak şunu kabul edelim: "Kader diyemezsin" diye bir şey söylendiğinde, bu, sadece bir felsefi söylem değil, aynı zamanda bir tavır ve hatta bazen bir sığınaktır. Yani, insanlar kaderi bir şekilde hayatlarına bahane olarak kullanma eğiliminde olabilirler. "Ama kaderim böyleymiş" demek, bazen tembellik ya da bir sorumluluktan kaçış olabilir. Peki bu çok popüler olan "Kader diyemezsin" lafı ilk kim tarafından söylenmiş olabilir?

Kaderi Şüpheli Gösteren İlk Sözler

Tarihte, kaderin reddedildiği pek çok durum var. Ancak, "Kader diyemezsin" gibi bir söylem ilk kez belirli bir figür tarafından popülerleştirilmiş olabilir. Gerçekten, bu sözün ilk söylendiği kişi hakkında net bir bilgi yok, ancak bazı filozoflar ve düşünürler, kaderin insanları sınavlara tabi tutmaya başladığını çok önceden fark etmişlerdi.

Felsefi açıdan, Antik Yunan'da Eudaimonia’yı savunan Aristoteles, insanın kendi eylemlerini ve kaderini belirlemesi gerektiğini savunmuştur. Bu açıdan bakıldığında, "Kader diyemezsin" ifadesi, bir anlamda Aristoteles’in hayatı kendimizin inşa etmesi gerektiğine dair düşüncelerini yansıtıyor olabilir. Ancak bu çok derin bir bakış açısı, hadi gelin biraz daha eğlenceli olalım.

"Kader Diyemezsin" Derken Hangi Durumu Kastediyoruz?

Bu soru, hepimizin hayatında birden fazla kez gündeme gelmiştir. Çoğu insan, işleri yanlış gittiğinde kaderi suçlar. Örneğin, bir adam iş yerinde terfi etmemiştir ve "Ama bu benim kaderim!" diyebilir. Burada, bir yandan "Kader" diyenin empatik bakış açısını, diğer yandan da çözüm odaklı yaklaşan stratejik bakış açısını gözlemleyebiliriz.

Kadınlar, genellikle bu tür durumlarda daha ilişki odaklı ve empatik bir yaklaşım sergiler. "Bu senin kaderin değil, belki daha iyi bir fırsat seni bekliyordur," şeklinde destekleyici bir yaklaşım sergileyebilirler. Kaderi "suçlamak" yerine, olayları anlamaya ve çözüm üretmeye yönelik bir tavır benimserler.

Erkekler ise, genellikle daha pratik ve çözüm odaklı olurlar. "Kader mi? Bunu fırsata çevirebiliriz," diyebilirler. Bir zorluğun altından kalkmanın yolu, "kaderi" bir kenara bırakıp, analitik bir yaklaşım geliştirmekten geçer. Yani, her iki cinsiyet de kader kavramını kendi perspektiflerinden farklı şekilde ele alabilir. Ancak, sonuçta hepimiz, hayatın zorluklarıyla başa çıkmak için bazen kaderi suçlamak, bazen de çözüm üretmek durumunda kalıyoruz.

Kaderi Reddetmek: İnsanlar Neden "Kader Diyemezsin" derler?

Kaderi reddetmek aslında bir özgürlük mü? "Kader diyemezsin" demek, aslında bizlerin sorumluluğu üstlenmesine yardımcı olabilir. Kendi hayatımıza dair ne kadar sorumluluk alırsak, o kadar güçleniriz. Ve burada önemli bir şey var: Eğer bir olayda kaderi suçlarsak, çözüm aramaktan vazgeçebiliriz. Kadınlar bazen bu sorumluluğu üstlenirken, duygusal bağlılıkları nedeniyle olayları daha duygusal bir düzeyde ele alabilirler.

Erkekler, çoğu zaman duygusal bağlardan bağımsız olarak, bir olayı çözümlemek için mantıklı yollar arar. "Kader diyemezsin" söylemi, onlara daha çok hareket etme ve sorumluluk alma mesajı verir. Bu noktada, farklı toplumsal cinsiyetler ve bakış açıları, "kader" ile ilgili algımızı şekillendiriyor.

Günümüz Kültüründe "Kader Diyemezsin" ve Toplumsal Etkiler

Günümüz kültüründe, "kader" kavramı daha az kullanılan bir ifade haline gelmiştir. İnsanlar, kendi kaderlerini şekillendirebilecekleri fikrini daha çok kabul etmeye başlamışlardır. Özellikle popüler kültürde, bu görüşü savunan pek çok film, kitap ve şarkı mevcuttur. Burada, insanlar daha çok kendi gücünü ve sorumluluğunu kabul etmeye yönelmişlerdir. Bu, toplumsal değişimlerin bir yansıması olarak görülebilir.

Ayrıca, psikolojik açıdan bakıldığında, bu tarz söylemler insanların özgüvenlerini artırabilir. "Kader diyemezsin" diyerek, insanları harekete geçmeye teşvik eder. Yani bu bir motivasyon kaynağıdır.

Düşündürücü Sorular

- "Kader diyemezsin" ifadesi, sizin hayatınızda nasıl bir rol oynuyor? Kaderi gerçekten reddetmek mi gerekiyor?

- Erkeklerin ve kadınların, kaderle ilgili farklı bakış açıları geliştirmesi sizce toplumsal cinsiyet rollerine mi dayanıyor?

- Kaderin bir insanın hayatındaki rolü ne kadar gerçek? Bu rolü kabul etmek mi, reddetmek mi daha sağlıklıdır?

Sonuçta, "Kader diyemezsin" gibi bir söylem, sadece bir ifade değil, aynı zamanda bir tutum ve dünyayı nasıl gördüğümüzle ilgili derin bir düşüncedir. Her ne kadar bu konuda net bir ilk söyleyen kişi olmasa da, kaderi reddetmek, bizlere kendi yolumuzu çizme gücünü hatırlatır.