İzmir’de bayanlar Egedesonses’i protesto etti: Kadın-mülteci düşmanlığına tahammülümüz yok İZMİR – İzmir Bayan Platformu, İzmir’de yayın yapan Egedesonses isimli internet sitesi sahibi Murat Karakaş ve Bakırçay Gazetesi sahibi Rıdvan Karapehlivan’ın bir radyo programında bayanlar ve mülteciler ile ilgili ırkçı ve cinsiyetçi kelamlar sarfetmesini protesto etmek için basın açıklaması düzenledi.
RTÜK binası önünde düzenlenen açıklamada “Kadın düşmanlığına da mülteci düşmanlığına da müsaade vermeyeceğiz” yazılı pankart taşındı.
Bayanlar ismine açıklama yapan Ayşenur Kızaroğlu, Karakaş’ın, programın sonunda “Ukrayna’dan bayan mülteciler gelse bu biçimde hepimiz konutumuzda konuk ederiz. Afganistan’dan geliyorlar. Sakallı sakallı leş gibi” diyerek ırkçı, ayrımcı ve kadın-mülteci düşmanı tabirler kullandığını hatırlattı.
Konuğu Rıdvan Pehlivan’ın ise bu kelamları gülerek karşılık verdiğini belirten Kızaroğlu, Karakaş ve Karapehlivan’ın daha evvel de Dikili Bayan Platformu’nu maksat aldığına dikkat çekti. Kızaroğlu, şunları söylemiş oldu:
“bir daha 28 Kasım 2020 tarihinde bir arada yaptıkları bir programda bu sefer Dikili Bayan Platformu’nu amaç aldılar. Karakaş, Dikili Bayan Platformu’nun 25 Kasım Memleketler arası Bayana Yönelik Şiddetle Gayret ve Dayanışma günü için yaptıkları aksiyonu ‘kadına yönelik şiddetle gayret değil feminen faşizm’ diye nitelendirdi. Platformu, erkek düşmanı olmakla suçlayıp aksiyona erkekleri almadıkları sebebi öne sürülerek ‘her erkek bayan katili değil’ diyerek cins, lisan, ırk ayrımı yaptıkları teziyle hata işlediğini dahi söylemiş oldu. Hadsizlik bununla da bitmedi bayana yönelik şiddete ses çıkarılmadığı argümanıyla bayan avukatları suçlayıp erkek aklıyla davette bile bulundu. Konuğu ve hata ortağı Karapehlivan ise bayanlara ‘Bir şey yaparken haddinizi bileceksiniz’ diye seslendi. Siz haddinizi bileceksiniz o çenenizi kapatacaksınız.”
‘BU KELAMLARI YALNIZCA BAYAN VE MÜLTECİLERİ DEĞİL TÜM HALKLARI AŞAĞILAMAKTADIR’
25 Kasım için yaptığı program da mor kravat takmakla övünen Karakaş ve Karapehlivan’a “fırsatçı” diye nitelendirdiği bayanlar olarak söyleyecek kelamları olduğunu vurgulayan Kızaroğlu, “Cinsel sömürü ve ırkçılığın en ismi dışa vurumu olan bu sözleriniz yalnızca bayan ve mültecileri değil tüm halkları aşağılamaktadır. Ayrımcılığın ve cinsel şiddetin en ağırına maruz kalan mülteci ve göçmen bayanlara yönelik cinsel sömürü, şiddet, taciz, ayrımcılığı teşvik etmekte, bayana ve insanlığa yönelik hata işlemektedir” dedi.
Mültecileri gaye alan ayrımcılığın katliamlara varan sonuçları olduğunu belirten Kızaroğlu, “Yayılmacı ve kirli savaş siyasetleri yüzünden yerinden yurdundan edilen, yok kıymetine kayıtsız, sigortasız 12-13 saat çalıştırılan mülteci çalışanlara karşı güdülen düşmanlık ve yaratılan ayrımcılık geri dönülmez olaylara niçiniyet vermekte, halkların birbirine düşman edilmesine, katliamlara varan sonuçlara yol açmaktadır. Mülteci bayanların tacize, tecavüze uğramasına hatta fuhuşa zorlanmasına, katledilmesine sebep olmaktadır” diye konuştu.
‘SİZ AĞZINIZI HER AÇTIĞINIZDA BİZ ÖLDÜRÜLÜYORUZ’
Karakaş ve Karapehlivan’a “Siz ve sizin gibiler bir basın müsveddesi olmaktan öteye gidemeyecek kadar meslek etik ve unsurlarından uzaksınız” diyen Kızaroğlu, RTÜK’ü de uyardı. Kızaroğlu, son olarak şunları söylemiş oldu:
“Halka hakikat ve gerçek haberi ulaştırmaya çalışan gazete ve televizyonlara sansür uygulayan RTÜK’ü de buradan uyarıyoruz. Bayan, çocuk, LGBTİ+, göçmen, mülteci düşmanlığını; ayrımcı, cinsiyetçi, homofobik, ırkçı telaffuzları görmezden gelemezsin. Karakaş ve Karapehlivan’ın yapmış olduğu tüm yayınlar incelensin. Ayrımcı, cinsiyetçi, homofobik, ırkçı telaffuzların olduğu tüm yayınlar kaldırılsın. Her güne bir hanımın ya mevti ya da kayıp haberi ile uyanırken İstanbul Kontratı bir gece yarısı kararnamesi ile feshedilmişken, cumhurbaşkanından bakanına, kendini gazeteci olarak tanıtan şahısların kadın-mülteci düşmanlığına tahammülümüz yok. Siz ağzınızı her açtığınızda biz öldürülüyoruz. Haddinizi bilin, çenenizi kapatın.”
RTÜK binası önünde düzenlenen açıklamada “Kadın düşmanlığına da mülteci düşmanlığına da müsaade vermeyeceğiz” yazılı pankart taşındı.
Bayanlar ismine açıklama yapan Ayşenur Kızaroğlu, Karakaş’ın, programın sonunda “Ukrayna’dan bayan mülteciler gelse bu biçimde hepimiz konutumuzda konuk ederiz. Afganistan’dan geliyorlar. Sakallı sakallı leş gibi” diyerek ırkçı, ayrımcı ve kadın-mülteci düşmanı tabirler kullandığını hatırlattı.
Konuğu Rıdvan Pehlivan’ın ise bu kelamları gülerek karşılık verdiğini belirten Kızaroğlu, Karakaş ve Karapehlivan’ın daha evvel de Dikili Bayan Platformu’nu maksat aldığına dikkat çekti. Kızaroğlu, şunları söylemiş oldu:
“bir daha 28 Kasım 2020 tarihinde bir arada yaptıkları bir programda bu sefer Dikili Bayan Platformu’nu amaç aldılar. Karakaş, Dikili Bayan Platformu’nun 25 Kasım Memleketler arası Bayana Yönelik Şiddetle Gayret ve Dayanışma günü için yaptıkları aksiyonu ‘kadına yönelik şiddetle gayret değil feminen faşizm’ diye nitelendirdi. Platformu, erkek düşmanı olmakla suçlayıp aksiyona erkekleri almadıkları sebebi öne sürülerek ‘her erkek bayan katili değil’ diyerek cins, lisan, ırk ayrımı yaptıkları teziyle hata işlediğini dahi söylemiş oldu. Hadsizlik bununla da bitmedi bayana yönelik şiddete ses çıkarılmadığı argümanıyla bayan avukatları suçlayıp erkek aklıyla davette bile bulundu. Konuğu ve hata ortağı Karapehlivan ise bayanlara ‘Bir şey yaparken haddinizi bileceksiniz’ diye seslendi. Siz haddinizi bileceksiniz o çenenizi kapatacaksınız.”
‘BU KELAMLARI YALNIZCA BAYAN VE MÜLTECİLERİ DEĞİL TÜM HALKLARI AŞAĞILAMAKTADIR’
25 Kasım için yaptığı program da mor kravat takmakla övünen Karakaş ve Karapehlivan’a “fırsatçı” diye nitelendirdiği bayanlar olarak söyleyecek kelamları olduğunu vurgulayan Kızaroğlu, “Cinsel sömürü ve ırkçılığın en ismi dışa vurumu olan bu sözleriniz yalnızca bayan ve mültecileri değil tüm halkları aşağılamaktadır. Ayrımcılığın ve cinsel şiddetin en ağırına maruz kalan mülteci ve göçmen bayanlara yönelik cinsel sömürü, şiddet, taciz, ayrımcılığı teşvik etmekte, bayana ve insanlığa yönelik hata işlemektedir” dedi.
Mültecileri gaye alan ayrımcılığın katliamlara varan sonuçları olduğunu belirten Kızaroğlu, “Yayılmacı ve kirli savaş siyasetleri yüzünden yerinden yurdundan edilen, yok kıymetine kayıtsız, sigortasız 12-13 saat çalıştırılan mülteci çalışanlara karşı güdülen düşmanlık ve yaratılan ayrımcılık geri dönülmez olaylara niçiniyet vermekte, halkların birbirine düşman edilmesine, katliamlara varan sonuçlara yol açmaktadır. Mülteci bayanların tacize, tecavüze uğramasına hatta fuhuşa zorlanmasına, katledilmesine sebep olmaktadır” diye konuştu.
‘SİZ AĞZINIZI HER AÇTIĞINIZDA BİZ ÖLDÜRÜLÜYORUZ’
Karakaş ve Karapehlivan’a “Siz ve sizin gibiler bir basın müsveddesi olmaktan öteye gidemeyecek kadar meslek etik ve unsurlarından uzaksınız” diyen Kızaroğlu, RTÜK’ü de uyardı. Kızaroğlu, son olarak şunları söylemiş oldu:
“Halka hakikat ve gerçek haberi ulaştırmaya çalışan gazete ve televizyonlara sansür uygulayan RTÜK’ü de buradan uyarıyoruz. Bayan, çocuk, LGBTİ+, göçmen, mülteci düşmanlığını; ayrımcı, cinsiyetçi, homofobik, ırkçı telaffuzları görmezden gelemezsin. Karakaş ve Karapehlivan’ın yapmış olduğu tüm yayınlar incelensin. Ayrımcı, cinsiyetçi, homofobik, ırkçı telaffuzların olduğu tüm yayınlar kaldırılsın. Her güne bir hanımın ya mevti ya da kayıp haberi ile uyanırken İstanbul Kontratı bir gece yarısı kararnamesi ile feshedilmişken, cumhurbaşkanından bakanına, kendini gazeteci olarak tanıtan şahısların kadın-mülteci düşmanlığına tahammülümüz yok. Siz ağzınızı her açtığınızda biz öldürülüyoruz. Haddinizi bilin, çenenizi kapatın.”