İçişleri Bakanı Soylu: Kimse ‘nerede bu devlet’ demedi, en ufak bir mahcubiyet yaşamadık İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile bir arada, sel felaketinin yaşandığı Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde, incelemelerinin akabinde açıklama yaptı.
Bozkurt’taki HES’i kendi gözleri ile gördüklerini belirten Soylu, bölgedeki yağışın şiddetine vurgu yaparak, “HES’in çabucak üzerinde ağaçların kökleriyle birlikte yağmurun, suyun şiddetiyle koptuğunu, dağın zirvesinde büyük bir çıplaklık açıldığını gördük ve bunun biroldukca yerde olduğunu gördük. Olağan olmayan bir görüntüyle da karşılaştık” diye konuştu.
‘EN UFAK BİR MAHCUBİYET YAŞAMADIK’
Selin, kendisinin bugüne kadar gördüğü en ağır tablo olduğunu tabir eden Soylu, şu biçimde devam etti: “Burada ağır bir tablo var. Esnaf açısından, kayıplarımız açısından, altyapı açısından ve etkilediği insan açısından ağır bir tablo var. Onun için burada zannediyorum uzun ve hummalı bir çalışma gerçekleştireceğiz. Rize’den geldik, Muğla, Antalya’daydık ve buraya geldik. bir evvel Elazığ, Giresun vardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve idaresinde afet daha sonrası vatandaşımıza ve milletimize karşı en ufak bir mahcubiyet yaşamadık. Kimse, “Nerede bu devlet?’ demedi. Devlet bütün ögeleri ve bütün kurumlarıyla tablo ne kadar ağır olursa olsun, bunu telafi etmek için var gücüyle rastgele bir mesai kavramı gözetmeksizin büyük bir efor ortaya koydu, koymaya devam ediyor, edecek de.
Bu ülke, devlet ve millet hepimizin. Biz burada insanların yaralarını sarmak için uğraş sarf ederken ‘ben nasıl bir dedikodu oluşturayım’, ‘acaba ona nasıl bir ziyan vereyim’, ‘bunu nasıl bir siyaset materyali yapayım’ niyeti ortasında olanlar var. Doğal biz işimize bakıyoruz.
Yalnızca helikopterle dün ve bugün 20 ton besin dağıttık. Cenazeden, insanların nakillerine kadar her şeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ve vatandaşlarımızın bütün sorularına karşılık vermeye çalışıyoruz. Hasar tespiti yapılıyor, ziyan tespitleri yapılıyor. Milletimizin, vatandaşlarımızın morali ayakta tutulmaya çalışılıyor. Bu travma o denli kolay bir travma değil. Birinci kattan 4. kata çıkanlar, helikopterle çatılardan alınanlar, çocuklarıyla öbür yerden alınanlar, bunların hepsini biz yaşadık. Ankara’da duracaksınız siyaset yapacaksınız, buraya gelip tezvirat yapacaksınız, yok o denli… Gidin öteki yerde yapın, buranın üzerinde siyaset yapmak ayıptır, insanlık dışıdır. tekrar söylüyorum buranın üzerinden siyaset yapmak şeytanla iş birliğidir. Altını çiziyorum, ayıptır ya. Bir bırakın çalışalım.” (AA)
Bozkurt’taki HES’i kendi gözleri ile gördüklerini belirten Soylu, bölgedeki yağışın şiddetine vurgu yaparak, “HES’in çabucak üzerinde ağaçların kökleriyle birlikte yağmurun, suyun şiddetiyle koptuğunu, dağın zirvesinde büyük bir çıplaklık açıldığını gördük ve bunun biroldukca yerde olduğunu gördük. Olağan olmayan bir görüntüyle da karşılaştık” diye konuştu.
‘EN UFAK BİR MAHCUBİYET YAŞAMADIK’
Selin, kendisinin bugüne kadar gördüğü en ağır tablo olduğunu tabir eden Soylu, şu biçimde devam etti: “Burada ağır bir tablo var. Esnaf açısından, kayıplarımız açısından, altyapı açısından ve etkilediği insan açısından ağır bir tablo var. Onun için burada zannediyorum uzun ve hummalı bir çalışma gerçekleştireceğiz. Rize’den geldik, Muğla, Antalya’daydık ve buraya geldik. bir evvel Elazığ, Giresun vardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve idaresinde afet daha sonrası vatandaşımıza ve milletimize karşı en ufak bir mahcubiyet yaşamadık. Kimse, “Nerede bu devlet?’ demedi. Devlet bütün ögeleri ve bütün kurumlarıyla tablo ne kadar ağır olursa olsun, bunu telafi etmek için var gücüyle rastgele bir mesai kavramı gözetmeksizin büyük bir efor ortaya koydu, koymaya devam ediyor, edecek de.
Bu ülke, devlet ve millet hepimizin. Biz burada insanların yaralarını sarmak için uğraş sarf ederken ‘ben nasıl bir dedikodu oluşturayım’, ‘acaba ona nasıl bir ziyan vereyim’, ‘bunu nasıl bir siyaset materyali yapayım’ niyeti ortasında olanlar var. Doğal biz işimize bakıyoruz.
Yalnızca helikopterle dün ve bugün 20 ton besin dağıttık. Cenazeden, insanların nakillerine kadar her şeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ve vatandaşlarımızın bütün sorularına karşılık vermeye çalışıyoruz. Hasar tespiti yapılıyor, ziyan tespitleri yapılıyor. Milletimizin, vatandaşlarımızın morali ayakta tutulmaya çalışılıyor. Bu travma o denli kolay bir travma değil. Birinci kattan 4. kata çıkanlar, helikopterle çatılardan alınanlar, çocuklarıyla öbür yerden alınanlar, bunların hepsini biz yaşadık. Ankara’da duracaksınız siyaset yapacaksınız, buraya gelip tezvirat yapacaksınız, yok o denli… Gidin öteki yerde yapın, buranın üzerinde siyaset yapmak ayıptır, insanlık dışıdır. tekrar söylüyorum buranın üzerinden siyaset yapmak şeytanla iş birliğidir. Altını çiziyorum, ayıptır ya. Bir bırakın çalışalım.” (AA)