Emre Kınay’ın yangın isyanı: Ülke yanıyor, hiç utanmanız yok mu? Ünlü tiyatro oyuncusu Emre Kınay, ülkenin dört bir yanında devam eden orman yangınlarının söndürülememesine isyan etti, yetkililerin açıklamalarına reaksiyon gösterdi. Instagram hesabından yayınladığı görüntüde, TRT’nin kimi bölgelerde yangınların söndürüldüğüne ait yayınlarına reaksiyon gösteren Kınay, “Saçma sapan şeyler dönüp duruyor. Bir, abim ablam Marmaris’te, yeğenim Selimiye’de. Durdurulmuş bir yangın yok. Bir sefer her şeydilk evvel onu söyleyeyim. Aleni palavra niçin söylenir, onu gidip oraya sorun” dedi.
“İkincisi, kozmik çağrıyı ülkenin bu işlerden sorumlu insanlarının yapması gerektiği biçimde yapmadığı için istiyoruz” diyen Kınay şöyleki devam etti:
‘KAPLUMBAĞA SENİN CAN KAYBIN DEĞİL Mİ?’
“Şu sorulara da yanıt istiyoruz. Her yangında koşan piyade, jandarma neden bu yangında kimseye yardım etmiyor?
neden Azerbaycan’dan gelen 100 asker alanda? neden duran uçaklar, ufacık bir müdahaleyle çalışacakken çalışmıyor? neden ülkenin bütün kaynakları, insanların üzerine su sıkan TOMA’lar neden orada çalışmıyor? Sorduğumuz şey bu. İnsan üzere soruyoruz.
Siz neden söndürebileceğiniz uçakları denetim altına aldık söylemiş olduğiniz şey, taşlık bölgeye gelene kadar yanmasına ettiğiniz müsaade. Orada can kaybımız yok diyor birtakım yetkililer. Kaplumbağa senin can kaybın değil mi? O toprağın altında o toprağı kabartan solucan sizin canlınız değil mi?
‘HİÇ Mİ UTANMIYORSUNUZ?
TOKİ bugün örnek model mesken tasarlamış köy meskeni diye. Hiç mi utanmıyorsunuz? Hiç mi arlanmıyorsunuz? Güney hududunda meczup üzere Mazı, Çökertme yanıyor, her yer yanıyor. Gidemiyoruz hiç bir yere, bütün yollar kapalı.
Çok mu güç dostumuz söylemiş olduğiniz İtalya’dan 40 tane uçağı isteyip de denize sokup da oradan 40 uçakla bütün denetim noktalarında yangınların söndürülmesi, ciğer yanıyor ciğer. Kim yurtsever, kim değil, bugün anlaşılacak.
Bu ülke epey mu varlıklı? Ödeyin bu biçimde uçakların kiralık paralarını. Gelsin bu biçimde bu uçaklar, yangınları söndürsünler. Güçlü devlet o denli olur.
Şayet uçak alacak paran yoksa kirasını ödeyecek paran vardır. İtalya’dan, İspanya’dan istersin Yunanistan’ın verdiği yardım ağrına gidiyorsa senin, gidersin İtalya’dan, İspanya’dan alırsın uçağı, ‘kirası ne kadar kardeşim’ dersin, tamam mı? Verirsin bu ülkenin ciğerini korursun. Bu ülkenin yabanını, kurdunu, kuşunu, arısını korursun.
En sonunda beşere cinnet geçirtiyorsunuz. Bu kadar vergiyi biz yıllardır, sarsıntı vergisi verdik yediniz, verdiğimiz her vergiyi öteki yere harcadınız.
Kınay çabucak sonrasında Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’yla görüştüğünü duyurdu.
‘ÜLKE YANIYOR FARKINDA DEĞİL MİSİNİZ?’
Artık kâfi. Artık kâfi. Beşerler yanıyor. Hayvanlar yanıyor. Ülke yanıyor. Farkında değil misiniz? Manavgat’tan her gün beşerler çığlık çığlığa bağırıyor. Yardım, ne yardımı gönderebilirim? Gariban vatandaşım, sen devletsin.
Devletsen diplomatik olarak bağlantıya geçip kadim dostum dediğin o devlet erkeklerindan Fransa Dışişleri Bakanlığı’ndan, İtalya’nın Başbakanı’ndan İspanya’nın hükümdarından, başbakanından gidip konuşacaksınız, o uçakları buraya getirip, bu ülkenin yangınını söndürüp köylüsünü, çiftçisini, keçisini, koyunu, otunu, sapını kurtaracaksınız. Bu millet size bu yüzden vergi veriyor.
Olacak iş değil. Utanmadan bir de hala çıkıp gözümüzün önünde yanan yangını denetim altına aldık diyorsunuz. Aldığınız yer neresi, tabanına kadar yanacak orman. Nereyi denetim altına aldınız? Kentin üstüne inmesini denetim altına aldınız. Geride yanan 100 yıllık kızılçamları, 200 yaşlarında. Zeytin ağaçları yandı. Farkında mı değilsiniz? Bu millet koyun mu? neden gıkını çıkarmıyor kimse? Utanın artık ya, kâfi.
Delirttiniz herkesi. Köylü yandı, çiftçi yandı, emekçi yandı, herkes yandı. Fiziki olarak yandı.
‘KİM MENFAAT SAĞLIYORSA O YAKTI’
Bu kundakları yarın öbür gün çıkıp falanca çıkarttı, filanca yaktı diyeceksiniz, bilmem ne. Bu yangından kim alan açıp menfaat sağlıyorsa o yaktı.
Bu alanlardan kim, o Titanic Otel meselade olduğu üzere, asla çivi çakılmayacak söylemiş olduğiniz yere, Titanic diye bir otel yapıldı. Artık de yanan yerlerden bir tanesi, o otelin irtibatlı olduğu toprak alan.
Hepsini biliyoruz, hiç kimse salak değil. Kendinize gelin. Gidin İngiltere’nin Dışişleri Bakanlığı’nı arayın, gidin İtalya’nın Dışişleri Bakanlığı’nın yangından sorumlu mevkilerini arayın, ülkeye 50 tane su uçağı getirin, onun parasını her vergi ödediğimiz üzere öderiz. Hiç merak etmeyin. Ayıptır artık, utanın. Kimse geri zekalı değil.” (HABER MERKEZİ)
“İkincisi, kozmik çağrıyı ülkenin bu işlerden sorumlu insanlarının yapması gerektiği biçimde yapmadığı için istiyoruz” diyen Kınay şöyleki devam etti:
‘KAPLUMBAĞA SENİN CAN KAYBIN DEĞİL Mİ?’
“Şu sorulara da yanıt istiyoruz. Her yangında koşan piyade, jandarma neden bu yangında kimseye yardım etmiyor?
neden Azerbaycan’dan gelen 100 asker alanda? neden duran uçaklar, ufacık bir müdahaleyle çalışacakken çalışmıyor? neden ülkenin bütün kaynakları, insanların üzerine su sıkan TOMA’lar neden orada çalışmıyor? Sorduğumuz şey bu. İnsan üzere soruyoruz.
Siz neden söndürebileceğiniz uçakları denetim altına aldık söylemiş olduğiniz şey, taşlık bölgeye gelene kadar yanmasına ettiğiniz müsaade. Orada can kaybımız yok diyor birtakım yetkililer. Kaplumbağa senin can kaybın değil mi? O toprağın altında o toprağı kabartan solucan sizin canlınız değil mi?
‘HİÇ Mİ UTANMIYORSUNUZ?
TOKİ bugün örnek model mesken tasarlamış köy meskeni diye. Hiç mi utanmıyorsunuz? Hiç mi arlanmıyorsunuz? Güney hududunda meczup üzere Mazı, Çökertme yanıyor, her yer yanıyor. Gidemiyoruz hiç bir yere, bütün yollar kapalı.
Çok mu güç dostumuz söylemiş olduğiniz İtalya’dan 40 tane uçağı isteyip de denize sokup da oradan 40 uçakla bütün denetim noktalarında yangınların söndürülmesi, ciğer yanıyor ciğer. Kim yurtsever, kim değil, bugün anlaşılacak.
Bu ülke epey mu varlıklı? Ödeyin bu biçimde uçakların kiralık paralarını. Gelsin bu biçimde bu uçaklar, yangınları söndürsünler. Güçlü devlet o denli olur.
Şayet uçak alacak paran yoksa kirasını ödeyecek paran vardır. İtalya’dan, İspanya’dan istersin Yunanistan’ın verdiği yardım ağrına gidiyorsa senin, gidersin İtalya’dan, İspanya’dan alırsın uçağı, ‘kirası ne kadar kardeşim’ dersin, tamam mı? Verirsin bu ülkenin ciğerini korursun. Bu ülkenin yabanını, kurdunu, kuşunu, arısını korursun.
En sonunda beşere cinnet geçirtiyorsunuz. Bu kadar vergiyi biz yıllardır, sarsıntı vergisi verdik yediniz, verdiğimiz her vergiyi öteki yere harcadınız.
Kınay çabucak sonrasında Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’yla görüştüğünü duyurdu.
‘ÜLKE YANIYOR FARKINDA DEĞİL MİSİNİZ?’
Artık kâfi. Artık kâfi. Beşerler yanıyor. Hayvanlar yanıyor. Ülke yanıyor. Farkında değil misiniz? Manavgat’tan her gün beşerler çığlık çığlığa bağırıyor. Yardım, ne yardımı gönderebilirim? Gariban vatandaşım, sen devletsin.
Devletsen diplomatik olarak bağlantıya geçip kadim dostum dediğin o devlet erkeklerindan Fransa Dışişleri Bakanlığı’ndan, İtalya’nın Başbakanı’ndan İspanya’nın hükümdarından, başbakanından gidip konuşacaksınız, o uçakları buraya getirip, bu ülkenin yangınını söndürüp köylüsünü, çiftçisini, keçisini, koyunu, otunu, sapını kurtaracaksınız. Bu millet size bu yüzden vergi veriyor.
Olacak iş değil. Utanmadan bir de hala çıkıp gözümüzün önünde yanan yangını denetim altına aldık diyorsunuz. Aldığınız yer neresi, tabanına kadar yanacak orman. Nereyi denetim altına aldınız? Kentin üstüne inmesini denetim altına aldınız. Geride yanan 100 yıllık kızılçamları, 200 yaşlarında. Zeytin ağaçları yandı. Farkında mı değilsiniz? Bu millet koyun mu? neden gıkını çıkarmıyor kimse? Utanın artık ya, kâfi.
Delirttiniz herkesi. Köylü yandı, çiftçi yandı, emekçi yandı, herkes yandı. Fiziki olarak yandı.
‘KİM MENFAAT SAĞLIYORSA O YAKTI’
Bu kundakları yarın öbür gün çıkıp falanca çıkarttı, filanca yaktı diyeceksiniz, bilmem ne. Bu yangından kim alan açıp menfaat sağlıyorsa o yaktı.
Bu alanlardan kim, o Titanic Otel meselade olduğu üzere, asla çivi çakılmayacak söylemiş olduğiniz yere, Titanic diye bir otel yapıldı. Artık de yanan yerlerden bir tanesi, o otelin irtibatlı olduğu toprak alan.
Hepsini biliyoruz, hiç kimse salak değil. Kendinize gelin. Gidin İngiltere’nin Dışişleri Bakanlığı’nı arayın, gidin İtalya’nın Dışişleri Bakanlığı’nın yangından sorumlu mevkilerini arayın, ülkeye 50 tane su uçağı getirin, onun parasını her vergi ödediğimiz üzere öderiz. Hiç merak etmeyin. Ayıptır artık, utanın. Kimse geri zekalı değil.” (HABER MERKEZİ)