CHP’ye gelen ‘KHK’liler konuşuyor’ mailleri: 89 başka ihlal tespit edildi ANKARA – CHP, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin akabinde yayımlanan Kanun Kararında Kararnamelerle (KHK) işlerinden ihraç edilen, beş yıldır bakılırsavlerine dönmek için uğraş edenleri Türkiye’nin farklı noktalarında düzenlediği toplantılarla dinlemeye ve yaşadıkları meseleleri kayda geçirmeye devam ediyor.
KHK mağdurlarıyla etraf vilayetlerden de iştirakle 8 vilayette toplantı düzenleyen CHP, önümüzdeki günlerde 7 vilayette daha KHK’lilerle bir ortaya gelecek. Bu toplantılara katılamayanların yaşadıkları hak ihlallerini anlatması için “[email protected]” adresini oluşturan partinin, bu mail adresine yüzlerce ileti ulaştı.
KHK’LİLERİN AKABİNDE ASKERİ ÖĞRENCİLERİN AİLELERİYLE TOPLANTILAR HEDEFLENİYOR
İhraçlarının akabinde yaşadıklarını “sivil ölüm” olarak nitelendiren KHK’lilerin direkt tecrübelerini anlatma fırsatı buldukları, CHP’nin organize ettiği toplantılar bu vakte dek İzmir, Adana, İstanbul, Eskişehir, Uşak, Aydın, Diyarbakır, Van ve Malatya’da gerçekleştirildi. Toplantıların gerçekleştirildiği vilayetlerin yakınındaki yerlerden de gelenlerle birlikte bu toplantılara toplam katılan sayısı 3 bin KHK’liyi geçti.
CHP’nin, kasım ayı içerisinde Trabzon, Samsun, Bursa, Antalya, Konya, Kayseri ve Ankara olmak üzere 7 vilayette daha KHK’lilerle toplantılar organize etmesi ve en son raporunu tamamlaması bekleniyor.
15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde müebbet mahpus cezalarına mahkûm edilen askeri öğrencilerin ve stajyer teğmenlerin aileleriyle de yeni toplantıların organize edilmesi planlanıyor.
‘ÇOCUĞU OLMAYAN KİŞİ, KIZINI FETHULLAHÇI YAPI OKULUNA GÖNDERDİĞİ GEREKÇESİYLE İHRAÇ EDİLMİŞ’
KHK’lilerle yaptıkları buluşmalara katılamayanlar için “[email protected]” mail adresini oluşturan CHP’ye, yaşadıkları hak ihlallerini anlatan yüzlerce mail geldi. KHK’lilerle ilgili çalışmaya başladıklarında yaşanan tablonun şuurunda bugünkü kadar olmadıklarını, insanların uğradıkları mağduriyeti kendilerine mail adresi üzerinden anlattıklarını belirten CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, maillerin içeriğini anlattı.
hayatında hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan bir kişinin, kızını Fethullahçı yapının okullarına gönderdiği sebebi öne sürülerek ihraç edildiğini, bu biçim örneklerin gelen maillerdeki evraklarla görüldüğünü, mailler aracılığıyla 89 başka hak ihlali tespit ettiğini belirten Karaca şunları kaydetti:
“Örneğin vatandaş evli değil. Kişinin hiç çocuğu yok. Lakin kızını Fethullahçı yapının okullarına gönderdiği nedeni öne sürülerek ihraç edilmiş. Evli değil, kızı yok lakin bu münasebetle ihraç edilmiş. Ulusal Eğitim Müdürlüğü’ne gitmiş, rastgele bir kişinin velisi olmuş muyum diye yazı istemiş, velisi olmadığına dair yazı da almış lakin ihraç durumda. Bu vatandaş hakkında bir soruşturma açılsaydı, yargılanıp çocuğu olmadığını ispat edecekti. Bir doktor olan arkadaş tıp fakültesini Sivas’ta okumuş. Mezuniyeti de Sivas’ta. Bir bâtın şahit sözüyle, ‘Elazığ Tıp Fakültesi’nde öğrenciyken cemaatin toplantılarına gidiyor’ nedeni öne sürülerek ihraç olmuş. Bir diğer örnekte ise iki kardeş kamuda çalışıyor. Biri, ‘Kardeşin KCK hareketine katıldı’ diye ihraç ediliyor. Ama ihraca münasebet olarak gösterilen kardeş hala kamuda çalışmaya devam ediyor.
Buna benzeri fazlaca fazla mail geliyor ve beşerler yaşadıkları mağduriyetleri anlatıyorlar. Ben oturup hazırlamayı amaçladığımız en son rapora bir hazırlık olsun diye bir çalışma yürüteyim dedim. Şu ana kadar 89 başka hak ihlali tespit ettim. Mailleri okuduğumuzda hukuksuzlukların boyutlarını görüyoruz.”
15 BİN KHK’LİNİN KATILDIĞI ÇALIŞMANIN RAPORU YAYINLANACAK
CHP, toplantılar sürecinde 15 binin üzerine KHK’liyle yaşadıkları durumu ortaya koymak emeliyle bir de anket çalışması yaptı. Bulguları derlenen ve raporlaştırılan çalışma CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu’na da sunuldu. Kılıçdaroğlu’nun incelemesinin akabinde raporun bilgilerinın kamuoyuyla paylaşılacağını belirten Gülizar Biçer Karaca, raporun neticelerina dair çarpıcı bulduğu bir bilgiyi şu sözlerle aktardı:
“CHP olarak, ikinci yüzyıla davet beyannamemizde toplumsal barışı sağlayacağız demiştik. Raporun neticelerinda gördük ki, hak ihlaline uğrayan herkes toplumsal barışı kendi içinde sağlamış. Ankette bireylerin ‘Ötekilere’ bakışını da ölçtük. Ankete katılanların yüzde 90’ı “ötekiler” hakkında eskisi üzere düşünmediğini söylüyor. Evvelden milliyetçi ve muhafazakâr olarak kendisini tanımlayan bireyler farklı görüşteki insanları anladıklarını ve eskisi üzere düşünmediklerini söz ediyor. Bir değişim kelam konusu. Rapor, ötekileştiren ve bundan beslenen yapılara önemli bir ileti verecek nitelikte.”
‘ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI KOMİTESİ BAĞLAMIYORMUŞ’
OHAL Süreçleri İnceleme Komitesi, 28 Ekim tarihi itibariyle incelediği evraklara ait sayıları kamuoyuyla paylaştı. Buna bakılırsa kurul, Aralık 2017’den bu yana 126 bin 758 hak ihlali müracaatından 118 bin 415’i üzerinde karar verdi. Geride kalan 4 yılda 103 bin 365 müracaata ‘ret’, 15 bin 50 müracaata ise ‘kabul’ sonucu veren komitenin karar vermesi gereken 8 bin 343 müracaat bulunuyor.
CHP Genel Lider Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, bir yıl evvel 8 Ekim 2020 tarihinde OHAL İnceleme Kurulu Lideri Salih Tanrıkulu ile görüşme yapmıştı. OHAL Komitesi Lideri Tanrıkulu ile yine görüşüp görüşmediğini sorduğumuz Karaca, görüşmeme öne sürülen sebebine ait şunları söylemiş oldu:
“Olmadı, gerek duymadık. Geçen yıl yaptığımız bir saatlik toplantıda bir hukukçu olarak zahmetten çıkma noktasına geldim. Anlattıkları hukuksal manada vicdanıma sığmadı. Muhakkak kabul edemeyeceğim, hukuk vicdanına, kanuna uymayacak sözler kullandı. ‘hiç bir şey bulamazsak kuruma soracağım. Kurum amiri hayır derse iade etmeyeceğim’ dedi. ‘Peki kurum amirinin hasmı ise ne olacak’ diye sorduğumuzda ‘Orası beni ilgilendirmez’ dedi. Barış Akademisyenleri hakkında, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal sonucu verdiğini söylemiş oldum. ‘Anayasa Mahkemesi’nin sonucu beni ilgilendirmez, bağlamaz’ diyor. En sonunda, ‘Peki sizi kim bağlar? Saray mı bağlar?’ diye sordum. Anayasa Mahkemesi kararları, tüm kişi ve kurumları bağlar. Lakin bu kurulu bağlamıyormuş.”
‘KOMİSYONUN ELİNDEKİ EVRAKLAR YARGIYA TESLİM EDİLMELİ’
OHAL Komitesi, KHK’lerle ihraç edilen ‘Barış Bildirisi’ imzacısı akademisyenlerle ilgili birinci ret kararlarını da vermeye başladı. Anayasa Mahkemesi’nin yargının en üst mercii olduğunu, tüm kurum ve bireyleri bağladığını belirten Karaca, 8 bin 343 evrakla ilgili bir an evvel adım atılması gerektiğini talep ederek şunları kaydetti:
“OHAL Komitesi bir idari yapıdır. Kurul Lideri da bunu tabir ediyor ve ‘İdari kararlar veririm’ diyor. Yargının kararları yönetim tarafınca denetlenmez. Bu erkler ayrılığına karşıttır. Bu niçinle OHAL Komisyonu’nun derhal lağvedilmesi ve elindeki bütün evrakların yargıya teslim edilmesi gerekiyor. Yargının incelemesini yaparak, kanıtlara, hukuka, anayasa göre vereceği kararlarla gereken yapılmalıdır. OHAL Komitesi yargı kararlarını denetleyen bir mercii değildir.”
‘KOMİSYON LAĞVEDİLMELİ’
OHAL Komisyonu’nun bakılırsav müddeti 25 Aralık 2020 tarihinde bir yıl daha uzatılmıştı. Komitenin vazife mühletinin bir daha uzatılması bekleniyor. Bir yıl evvel OHAL Komitesi Başkanı’yla yaptığı görüşme sırasında karar verilmeyen müracaat sayısının 15 bin olduğunu, geride kalan bir yılda bu müracaatlarının sonuçlandırılmadığını belirten Karaca, kurulun mühletine ait ise şunları söylemiş oldu:
“OHAL Kurulu birinci kurulduğunda ortalama haftada 700 belgeyi karara bağlıyordu. Lakin artık ayda 700 belgeyi karara bağlıyor. 8 bin civarında belgeyi ayda 700 belgeye böldüğümüzde 2 yılı aşkın bir müddetç var önümüzde. Bu insanları bu kadar uzun müddet bir hukuksuzluğa mahkûm edemezler. Derhal OHAL Kurulu bu evrakları, tekrar müddet uzatım sonucu vermeksizin bitirmelidir. Beşerler ‘Ret etsin kâfi, biz hukukta hakkımızı arayalım’ noktasına geldiler. Kurul bir an evvel lağvedilmelidir.”
KHK mağdurlarıyla etraf vilayetlerden de iştirakle 8 vilayette toplantı düzenleyen CHP, önümüzdeki günlerde 7 vilayette daha KHK’lilerle bir ortaya gelecek. Bu toplantılara katılamayanların yaşadıkları hak ihlallerini anlatması için “[email protected]” adresini oluşturan partinin, bu mail adresine yüzlerce ileti ulaştı.
KHK’LİLERİN AKABİNDE ASKERİ ÖĞRENCİLERİN AİLELERİYLE TOPLANTILAR HEDEFLENİYOR
İhraçlarının akabinde yaşadıklarını “sivil ölüm” olarak nitelendiren KHK’lilerin direkt tecrübelerini anlatma fırsatı buldukları, CHP’nin organize ettiği toplantılar bu vakte dek İzmir, Adana, İstanbul, Eskişehir, Uşak, Aydın, Diyarbakır, Van ve Malatya’da gerçekleştirildi. Toplantıların gerçekleştirildiği vilayetlerin yakınındaki yerlerden de gelenlerle birlikte bu toplantılara toplam katılan sayısı 3 bin KHK’liyi geçti.
CHP’nin, kasım ayı içerisinde Trabzon, Samsun, Bursa, Antalya, Konya, Kayseri ve Ankara olmak üzere 7 vilayette daha KHK’lilerle toplantılar organize etmesi ve en son raporunu tamamlaması bekleniyor.
15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde müebbet mahpus cezalarına mahkûm edilen askeri öğrencilerin ve stajyer teğmenlerin aileleriyle de yeni toplantıların organize edilmesi planlanıyor.
‘ÇOCUĞU OLMAYAN KİŞİ, KIZINI FETHULLAHÇI YAPI OKULUNA GÖNDERDİĞİ GEREKÇESİYLE İHRAÇ EDİLMİŞ’
KHK’lilerle yaptıkları buluşmalara katılamayanlar için “[email protected]” mail adresini oluşturan CHP’ye, yaşadıkları hak ihlallerini anlatan yüzlerce mail geldi. KHK’lilerle ilgili çalışmaya başladıklarında yaşanan tablonun şuurunda bugünkü kadar olmadıklarını, insanların uğradıkları mağduriyeti kendilerine mail adresi üzerinden anlattıklarını belirten CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, maillerin içeriğini anlattı.
hayatında hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan bir kişinin, kızını Fethullahçı yapının okullarına gönderdiği sebebi öne sürülerek ihraç edildiğini, bu biçim örneklerin gelen maillerdeki evraklarla görüldüğünü, mailler aracılığıyla 89 başka hak ihlali tespit ettiğini belirten Karaca şunları kaydetti:
“Örneğin vatandaş evli değil. Kişinin hiç çocuğu yok. Lakin kızını Fethullahçı yapının okullarına gönderdiği nedeni öne sürülerek ihraç edilmiş. Evli değil, kızı yok lakin bu münasebetle ihraç edilmiş. Ulusal Eğitim Müdürlüğü’ne gitmiş, rastgele bir kişinin velisi olmuş muyum diye yazı istemiş, velisi olmadığına dair yazı da almış lakin ihraç durumda. Bu vatandaş hakkında bir soruşturma açılsaydı, yargılanıp çocuğu olmadığını ispat edecekti. Bir doktor olan arkadaş tıp fakültesini Sivas’ta okumuş. Mezuniyeti de Sivas’ta. Bir bâtın şahit sözüyle, ‘Elazığ Tıp Fakültesi’nde öğrenciyken cemaatin toplantılarına gidiyor’ nedeni öne sürülerek ihraç olmuş. Bir diğer örnekte ise iki kardeş kamuda çalışıyor. Biri, ‘Kardeşin KCK hareketine katıldı’ diye ihraç ediliyor. Ama ihraca münasebet olarak gösterilen kardeş hala kamuda çalışmaya devam ediyor.
Buna benzeri fazlaca fazla mail geliyor ve beşerler yaşadıkları mağduriyetleri anlatıyorlar. Ben oturup hazırlamayı amaçladığımız en son rapora bir hazırlık olsun diye bir çalışma yürüteyim dedim. Şu ana kadar 89 başka hak ihlali tespit ettim. Mailleri okuduğumuzda hukuksuzlukların boyutlarını görüyoruz.”
15 BİN KHK’LİNİN KATILDIĞI ÇALIŞMANIN RAPORU YAYINLANACAK
CHP, toplantılar sürecinde 15 binin üzerine KHK’liyle yaşadıkları durumu ortaya koymak emeliyle bir de anket çalışması yaptı. Bulguları derlenen ve raporlaştırılan çalışma CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu’na da sunuldu. Kılıçdaroğlu’nun incelemesinin akabinde raporun bilgilerinın kamuoyuyla paylaşılacağını belirten Gülizar Biçer Karaca, raporun neticelerina dair çarpıcı bulduğu bir bilgiyi şu sözlerle aktardı:
“CHP olarak, ikinci yüzyıla davet beyannamemizde toplumsal barışı sağlayacağız demiştik. Raporun neticelerinda gördük ki, hak ihlaline uğrayan herkes toplumsal barışı kendi içinde sağlamış. Ankette bireylerin ‘Ötekilere’ bakışını da ölçtük. Ankete katılanların yüzde 90’ı “ötekiler” hakkında eskisi üzere düşünmediğini söylüyor. Evvelden milliyetçi ve muhafazakâr olarak kendisini tanımlayan bireyler farklı görüşteki insanları anladıklarını ve eskisi üzere düşünmediklerini söz ediyor. Bir değişim kelam konusu. Rapor, ötekileştiren ve bundan beslenen yapılara önemli bir ileti verecek nitelikte.”
‘ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI KOMİTESİ BAĞLAMIYORMUŞ’
OHAL Süreçleri İnceleme Komitesi, 28 Ekim tarihi itibariyle incelediği evraklara ait sayıları kamuoyuyla paylaştı. Buna bakılırsa kurul, Aralık 2017’den bu yana 126 bin 758 hak ihlali müracaatından 118 bin 415’i üzerinde karar verdi. Geride kalan 4 yılda 103 bin 365 müracaata ‘ret’, 15 bin 50 müracaata ise ‘kabul’ sonucu veren komitenin karar vermesi gereken 8 bin 343 müracaat bulunuyor.
CHP Genel Lider Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, bir yıl evvel 8 Ekim 2020 tarihinde OHAL İnceleme Kurulu Lideri Salih Tanrıkulu ile görüşme yapmıştı. OHAL Komitesi Lideri Tanrıkulu ile yine görüşüp görüşmediğini sorduğumuz Karaca, görüşmeme öne sürülen sebebine ait şunları söylemiş oldu:
“Olmadı, gerek duymadık. Geçen yıl yaptığımız bir saatlik toplantıda bir hukukçu olarak zahmetten çıkma noktasına geldim. Anlattıkları hukuksal manada vicdanıma sığmadı. Muhakkak kabul edemeyeceğim, hukuk vicdanına, kanuna uymayacak sözler kullandı. ‘hiç bir şey bulamazsak kuruma soracağım. Kurum amiri hayır derse iade etmeyeceğim’ dedi. ‘Peki kurum amirinin hasmı ise ne olacak’ diye sorduğumuzda ‘Orası beni ilgilendirmez’ dedi. Barış Akademisyenleri hakkında, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal sonucu verdiğini söylemiş oldum. ‘Anayasa Mahkemesi’nin sonucu beni ilgilendirmez, bağlamaz’ diyor. En sonunda, ‘Peki sizi kim bağlar? Saray mı bağlar?’ diye sordum. Anayasa Mahkemesi kararları, tüm kişi ve kurumları bağlar. Lakin bu kurulu bağlamıyormuş.”
‘KOMİSYONUN ELİNDEKİ EVRAKLAR YARGIYA TESLİM EDİLMELİ’
OHAL Komitesi, KHK’lerle ihraç edilen ‘Barış Bildirisi’ imzacısı akademisyenlerle ilgili birinci ret kararlarını da vermeye başladı. Anayasa Mahkemesi’nin yargının en üst mercii olduğunu, tüm kurum ve bireyleri bağladığını belirten Karaca, 8 bin 343 evrakla ilgili bir an evvel adım atılması gerektiğini talep ederek şunları kaydetti:
“OHAL Komitesi bir idari yapıdır. Kurul Lideri da bunu tabir ediyor ve ‘İdari kararlar veririm’ diyor. Yargının kararları yönetim tarafınca denetlenmez. Bu erkler ayrılığına karşıttır. Bu niçinle OHAL Komisyonu’nun derhal lağvedilmesi ve elindeki bütün evrakların yargıya teslim edilmesi gerekiyor. Yargının incelemesini yaparak, kanıtlara, hukuka, anayasa göre vereceği kararlarla gereken yapılmalıdır. OHAL Komitesi yargı kararlarını denetleyen bir mercii değildir.”
‘KOMİSYON LAĞVEDİLMELİ’
OHAL Komisyonu’nun bakılırsav müddeti 25 Aralık 2020 tarihinde bir yıl daha uzatılmıştı. Komitenin vazife mühletinin bir daha uzatılması bekleniyor. Bir yıl evvel OHAL Komitesi Başkanı’yla yaptığı görüşme sırasında karar verilmeyen müracaat sayısının 15 bin olduğunu, geride kalan bir yılda bu müracaatlarının sonuçlandırılmadığını belirten Karaca, kurulun mühletine ait ise şunları söylemiş oldu:
“OHAL Kurulu birinci kurulduğunda ortalama haftada 700 belgeyi karara bağlıyordu. Lakin artık ayda 700 belgeyi karara bağlıyor. 8 bin civarında belgeyi ayda 700 belgeye böldüğümüzde 2 yılı aşkın bir müddetç var önümüzde. Bu insanları bu kadar uzun müddet bir hukuksuzluğa mahkûm edemezler. Derhal OHAL Kurulu bu evrakları, tekrar müddet uzatım sonucu vermeksizin bitirmelidir. Beşerler ‘Ret etsin kâfi, biz hukukta hakkımızı arayalım’ noktasına geldiler. Kurul bir an evvel lağvedilmelidir.”