CHP’li Torun: Erdoğan’ın 4 katı belediye başkanlığı yaptım, ders alacak değilim CHP Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine yönelik, “Yalan söylüyor” ve “Belediyeciliği bilmiyor” halindeki sözlerine TBMM Genel Kurulu’ndan karşılık verdi. Torun, “Ben Sayın Erdoğan’ın yaptığı mühletin 4 katı belediye başkanlığı yaptım. İstanbul’a ihanet edenlerden belediyecilik dersi alacak değilim. Hakaret ederek gerçeklerin üstünü örtemez, bizleri de susturamazsınız” dedi.
Erdoğan, bugün, Azerbaycan dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, CHP Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun’un muhalefet belediyelerine yapılan baskılarla ilgili açıklamalarıyla ilgili olarak, “Hepsi palavra. Bu isim ne maliyeyi ne vergi denilen olayı ne de belediyelerin hangi kaynaklardan nasıl gelir elde ettiğini biliyor. Bunların hiç birini bilmiyor. Evvel bunu öğrensin” tabirlerini kullanmıştı.
Torun, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Erdoğan’a şu karşılığı verdi:
HANGİ VİCDANA SIĞAR: Lokal seçim sonuçlarını içine sindiremeyen iktidar, belediyelerimizin önünü kesmek için her türlü hukuksuz yola başvurmaktan çekinmiyor. Belediyelerimizin hakkı olan kaynaklar dahi ellerinden alınıyor. Örneğin; Etraf ve Şehircilik Bakanlığı, son 3 yılda belediyelere 2 bin 628 araç yardımı yapmıştır. Fakat gelin görün ki; bu araçların yüzde 97’si yalnızca Cumhur İttifakı belediyelerine verilmiştir. Orman Genel Müdürlüğü son 2 yılda, 155 aracını yalnızca Cumhur İttifakı belediyelerine hibe etmiştir. Bunların hepsini evrakıyla ortaya çıkmıştır. Öteki bir bahis Türkiye Belediyeler Birliği’dir. Birliğin bütçesinin yüzde 50’sinden çoksı, Millet İttifakı belediyelerinden kesilen hisselerden oluşmaktadır. Lakin Ak Partili isimlerin oluşturduğu Birlik idaresi, kaynakların tamamına yakınını yalnızca kendi belediyelerine aktarmaktadır. Hepinizin vicdanlarına soruyorum: Belediyeyi kazanamadım diye, vatandaşa hizmet gdolayılmesini engellemek hangi vicdana, hangi adalet anlayışına sığar?
DERS ALACAK DEĞİLİM: Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Lideri Erdoğan, işte bu haksızlıkları anlattığım için rahatsız olmuş. Uçakta, kendine gazeteci diyen bir Ak Partili belediye meclis üyesinin sorusu üzerine, bana hem “yalancı” tıpkı vakitte “belediyecilikten anlamıyor” demiş. Öncelikle şunun bilinmesini isterim: Ben Sayın Erdoğan’ın yaptığı mühletin 4 katı belediye başkanlığı yaptım. İstanbul’a ihanet edenlerden belediyecilik dersi alacak değilim.
BİZLERİ SUSTURAMAZSINIZ: Palavra sorununa gelince; sormak istiyorum: Belediyelerimizin kredilerine onay vermediğiniz mi palavra? Etraf Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Belediyeler Birliği, Orman Genel Müdürlüğü kaynaklarının ve hatta Cumhurbaşkanlığı kaynaklarının hukuksuzca iktidar belediyelerine aktarıldığı mı palavra? İstanbul Büyükşehir Belediyemizin taksi talebinin 9 kere reddedildiği de mi palavra? Erdoğan’a soruyorum: Bunların hangisi palavra? Erdoğan vatandaşın aklıyla alay etmedilk evvel bu sorulara karşılık vermelidir. Şunu da kimse unutmasın: Hakaret ederek gerçeklerin üstünü örtemez, bizleri de susturamazsınız. (HABER MERKEZİ)
Erdoğan, bugün, Azerbaycan dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, CHP Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun’un muhalefet belediyelerine yapılan baskılarla ilgili açıklamalarıyla ilgili olarak, “Hepsi palavra. Bu isim ne maliyeyi ne vergi denilen olayı ne de belediyelerin hangi kaynaklardan nasıl gelir elde ettiğini biliyor. Bunların hiç birini bilmiyor. Evvel bunu öğrensin” tabirlerini kullanmıştı.
Torun, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Erdoğan’a şu karşılığı verdi:
HANGİ VİCDANA SIĞAR: Lokal seçim sonuçlarını içine sindiremeyen iktidar, belediyelerimizin önünü kesmek için her türlü hukuksuz yola başvurmaktan çekinmiyor. Belediyelerimizin hakkı olan kaynaklar dahi ellerinden alınıyor. Örneğin; Etraf ve Şehircilik Bakanlığı, son 3 yılda belediyelere 2 bin 628 araç yardımı yapmıştır. Fakat gelin görün ki; bu araçların yüzde 97’si yalnızca Cumhur İttifakı belediyelerine verilmiştir. Orman Genel Müdürlüğü son 2 yılda, 155 aracını yalnızca Cumhur İttifakı belediyelerine hibe etmiştir. Bunların hepsini evrakıyla ortaya çıkmıştır. Öteki bir bahis Türkiye Belediyeler Birliği’dir. Birliğin bütçesinin yüzde 50’sinden çoksı, Millet İttifakı belediyelerinden kesilen hisselerden oluşmaktadır. Lakin Ak Partili isimlerin oluşturduğu Birlik idaresi, kaynakların tamamına yakınını yalnızca kendi belediyelerine aktarmaktadır. Hepinizin vicdanlarına soruyorum: Belediyeyi kazanamadım diye, vatandaşa hizmet gdolayılmesini engellemek hangi vicdana, hangi adalet anlayışına sığar?
DERS ALACAK DEĞİLİM: Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Lideri Erdoğan, işte bu haksızlıkları anlattığım için rahatsız olmuş. Uçakta, kendine gazeteci diyen bir Ak Partili belediye meclis üyesinin sorusu üzerine, bana hem “yalancı” tıpkı vakitte “belediyecilikten anlamıyor” demiş. Öncelikle şunun bilinmesini isterim: Ben Sayın Erdoğan’ın yaptığı mühletin 4 katı belediye başkanlığı yaptım. İstanbul’a ihanet edenlerden belediyecilik dersi alacak değilim.
BİZLERİ SUSTURAMAZSINIZ: Palavra sorununa gelince; sormak istiyorum: Belediyelerimizin kredilerine onay vermediğiniz mi palavra? Etraf Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Belediyeler Birliği, Orman Genel Müdürlüğü kaynaklarının ve hatta Cumhurbaşkanlığı kaynaklarının hukuksuzca iktidar belediyelerine aktarıldığı mı palavra? İstanbul Büyükşehir Belediyemizin taksi talebinin 9 kere reddedildiği de mi palavra? Erdoğan’a soruyorum: Bunların hangisi palavra? Erdoğan vatandaşın aklıyla alay etmedilk evvel bu sorulara karşılık vermelidir. Şunu da kimse unutmasın: Hakaret ederek gerçeklerin üstünü örtemez, bizleri de susturamazsınız. (HABER MERKEZİ)