Burunören kum ocaklarına direniyor: Tüm doğal ömrü yakıp kül etti Çağdaş Caner Koçak
KAYSERİ– Kayseri’nin Sarıoğlan ilçesine bağlı Burunören mahallesi sakinleri, 2019 yılında faaliyete başlayan kum ocağının doğal hayata, mahalle sakinlerine ve tarihi yerlere ziyan verdiği nedeni öne sürülerek direniş şenliği gerçekleştirdi.
Direniş şenliğine köy sakinlerinin yanı sıra, Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri milletvekili Çetin Arık ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç üzere siyasalların yanı sıra Ali İstek Gültekin, Zafer Akkaş, Adem Kaya ve Reyhan Kaya üzere lokal sanatkarlar da dayanak verdi.
Yapılan kum ocağının insan sıhhati ve doğayı tehdit etmesinin yanı sıra Kızılırmak’ın suyunu da tehlikeli bir biçimde azalttığının açıklandıği şenlikte, tarihi Şahruh Köprüsü’nün de kum ocağının faaliyetleri sebebiyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığının altı çizildi.
Burunören Mahallesi Kültür ve Dayanışma Derneği Lideri Mahmut Graf Doğan, kum ocağının kapatılması için hukuksal sürecin başlatıldığını belirtti. Doğan, 2019 yılında kum ocağının kurulma planına karşı da imza kampanyası başlatmıştı.
‘KUM OCAKLARINI BURADAN GÖNDERECEĞİZ’
Kum ocaklarının 50 yıldır mahalle etrafında bulunduğunu belirten Doğan, 3 yıldır da mahallenin yanında bulunan maden için hukuksal uğraş verdiklerini belirtti.
Doğan; “Kum ocaklarıyla 3 yıldan beri uğraşımız var. Tabiata, ekolojik yapıya ve insan sıhhatine fazlaca büyük ziyanı var. Aldıkları kumdan dolayı yatak 8 ile 10 metre içinde düşmüş durumda” dedi ve mahallenin üstünde kalan tarihi Şahruh Köprüsü’nün de yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu belirtti.
Mahalle halkı ile bir arada kum ocaklarına karşı dava açtıklarını belirten Doğan; “Şu an da davamız sürüyor. Umarım güzel bir sonuçla arkadaşları buradan göndermeyi planlıyoruz” dedi ve çabalarının muvaffakiyete ulaşacağını belirtti.
‘TÜM AĞAÇLARIMIZ KURUDU VE YOK OLDU’
Mahalle sakinlerinden Hüseyin Seçkin, babasından kalma 30 yıllık 300 ağacın kum madeninden dolayı kuruduğunu belirtti. Konutu ve bahçesi çabucak madenin yanında olan Seçkin; “Ağaçlarımız kurudu, meyveleri üzerinde kurumuş. Ekmiş olduğumuz sebzeler büyümeden yok olup gidiyor. Kum ocağı tüm doğal ömrü yakıp kül ediyor” dedi.
Köyün mera ve otlak alanlarının kum yığınları sebebiyle yok olduğunu belirten Seçkin; “Biz yüzmeyi çocukken Kızılırmak’ta öğrendik. Artık bu maden sebebiyle ırmakta su kalmadı. Olan suda kepçeyle kum aldıkları için en az 6-7 metre aşağı düşmüş” dedi ve kum ocağının tabiata verdiği zararın sınır safhada olduğunu belirtti.
Burunörenli olan eski akademisyen İstek Aydın, bölgenin ormanlık yerlerinin kum ocağı faaliyetleri sebebiyle kuruduğunu belirtti. Aydın; “Su düzeyi düştüğü için ağaçlar kurudu. Bu ocak tabiata da beşere da ziyan veriyor. İlerde buradaki insanlarda birtakım hastalıklar görülmeye başlayacak” dedi ve çevrecileri, idarecileri, milletvekillerini bu gayrete dayanak vermeye çağırdı.
CHP’Lİ VEKİLLERDEN REAKSİYON
CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, ‘insanların yaşadığı yere kum ocağı kurulur mu?’ diyerek reaksiyon gösterdi. Öztunç, “Davanın takipçisi olan avukatımızla istişare yaptık. Yeni bir yasa çıktı. Bu yasaya bakılırsa akarsudan kum alınmaz. Bu yasaktır. Şayet var ise da oranın ruhsatı iptal edilir. Az evvel inceledim, burada akarsudan su alınıyor” dedi ve ruhsatın iptali için gerekli müracaatları yapacaklarını kaydetti.
Üretime karşı olmadıklarını söyleyen Öztunç, “Kum ocağının yeri burası değil, insanların tarım yerinin olmadığı bir yere kur kimse bir şey demez. Meclis açılır açılmaz bu husus için çalışacağız” dedi.
AK Parti Genel Lider Yardımcısı Mehmet Özhaseki’ye seslenen Ali Öztunç, “Ey Haseki, Ankara ile uğraşacağına gel memleketine sahip çık. Kafayı Ekrem İmamoğlu ile bozmuş bunlar, işleri güçleri Mansur Yavaş, İmamoğlu ve CHP” dedi. Öztunç ayrıyeten Özhaseki’ye “Hava atma, boş konuşma gel kendi memleketinle ilgilen” davetinde bulundu.
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık da “İktidar kelam konusu doların yeşili ise gerisi teferruattır diyor. İnanın konutunuzun ortasından kum çıksa gelir konutunuzun içine de maden yaparlar” diye konuştu. Arık, Burunören halkının yanında olduklarını lisana getirdi.
MADENİN ‘ÇED’ RAPORU YOK
Kum ocaklarına karşı açılan davayı yürüten avukatlardan ve CHP vilayet idaresinde bulunan Avukat Niyazi Ünalmış, Burunören halkının haklı çabasına dayanak vermek gayesiyle CHP Vilayet Örgütü olarak burada olduklarını belirtti.
Kızılırmak’ın yatağına kurulan kum ocağının etrafın bitki örtüsüne pek ziyan verdiğini belirten Ünalmış, “Burada bizler doğayı görmek isterken kumları görüyoruz” dedi. Burunören halkının haklı uğraşının hukuksal olarak da devam ettiğinin altını çizen Ünalmış; “Biz bu davaları avukat Kubilay Sönmez ile takip ediyoruz. Bu haklılığın kamu önünde ve yargı önünde ortaya çıkması ismine gayretimizi veriyoruz. Şu an yaklaşım 9 adet dava açılmış durumda. Bölge halkının tek tek dava açabilme hakkı var, halkın bu davalarda yer alması gerekiyor” diye konuştu.
Madenin Çevresel Tesir Kıymetlendirme Raporu’nun (ÇED) olmadığını belirten Ünalmış; “Buranın yaklaşık 6 tane kum ocağı işletme ruhsatı var. Bunların iptali ve çalışma faaliyetlerinin durdurulmasının istendiği davalar açılmış. Ayrıyeten ‘ÇED raporlarına gerek yoktur’ halinde yönetim tarafınca verilen raporların iptalinin istendiği davalar açılmış. 2004 yılında ÇED raporuna gerek olmadığına dair verilen raporlar gün gün uzatılarak bugüne kadar gelmiş. Biz bu davalarla bu faaliyetlerin durdurulması ve bu ÇED raporlarının alınarak buradaki zararın ortaya çıkması ismine davaları takip ediyoruz” dedi.
Davanın avukatlarından Kubilay Sönmez ise davanın takipçisi olacaklarını ve bu çabayı başarılı bir biçimde sonuçlandıracaklarını söylemiş oldu.
KAYSERİ– Kayseri’nin Sarıoğlan ilçesine bağlı Burunören mahallesi sakinleri, 2019 yılında faaliyete başlayan kum ocağının doğal hayata, mahalle sakinlerine ve tarihi yerlere ziyan verdiği nedeni öne sürülerek direniş şenliği gerçekleştirdi.
Direniş şenliğine köy sakinlerinin yanı sıra, Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri milletvekili Çetin Arık ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç üzere siyasalların yanı sıra Ali İstek Gültekin, Zafer Akkaş, Adem Kaya ve Reyhan Kaya üzere lokal sanatkarlar da dayanak verdi.
Yapılan kum ocağının insan sıhhati ve doğayı tehdit etmesinin yanı sıra Kızılırmak’ın suyunu da tehlikeli bir biçimde azalttığının açıklandıği şenlikte, tarihi Şahruh Köprüsü’nün de kum ocağının faaliyetleri sebebiyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığının altı çizildi.
Burunören Mahallesi Kültür ve Dayanışma Derneği Lideri Mahmut Graf Doğan, kum ocağının kapatılması için hukuksal sürecin başlatıldığını belirtti. Doğan, 2019 yılında kum ocağının kurulma planına karşı da imza kampanyası başlatmıştı.
‘KUM OCAKLARINI BURADAN GÖNDERECEĞİZ’
Kum ocaklarının 50 yıldır mahalle etrafında bulunduğunu belirten Doğan, 3 yıldır da mahallenin yanında bulunan maden için hukuksal uğraş verdiklerini belirtti.
Doğan; “Kum ocaklarıyla 3 yıldan beri uğraşımız var. Tabiata, ekolojik yapıya ve insan sıhhatine fazlaca büyük ziyanı var. Aldıkları kumdan dolayı yatak 8 ile 10 metre içinde düşmüş durumda” dedi ve mahallenin üstünde kalan tarihi Şahruh Köprüsü’nün de yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu belirtti.
Mahalle halkı ile bir arada kum ocaklarına karşı dava açtıklarını belirten Doğan; “Şu an da davamız sürüyor. Umarım güzel bir sonuçla arkadaşları buradan göndermeyi planlıyoruz” dedi ve çabalarının muvaffakiyete ulaşacağını belirtti.
‘TÜM AĞAÇLARIMIZ KURUDU VE YOK OLDU’
Mahalle sakinlerinden Hüseyin Seçkin, babasından kalma 30 yıllık 300 ağacın kum madeninden dolayı kuruduğunu belirtti. Konutu ve bahçesi çabucak madenin yanında olan Seçkin; “Ağaçlarımız kurudu, meyveleri üzerinde kurumuş. Ekmiş olduğumuz sebzeler büyümeden yok olup gidiyor. Kum ocağı tüm doğal ömrü yakıp kül ediyor” dedi.
Köyün mera ve otlak alanlarının kum yığınları sebebiyle yok olduğunu belirten Seçkin; “Biz yüzmeyi çocukken Kızılırmak’ta öğrendik. Artık bu maden sebebiyle ırmakta su kalmadı. Olan suda kepçeyle kum aldıkları için en az 6-7 metre aşağı düşmüş” dedi ve kum ocağının tabiata verdiği zararın sınır safhada olduğunu belirtti.
Burunörenli olan eski akademisyen İstek Aydın, bölgenin ormanlık yerlerinin kum ocağı faaliyetleri sebebiyle kuruduğunu belirtti. Aydın; “Su düzeyi düştüğü için ağaçlar kurudu. Bu ocak tabiata da beşere da ziyan veriyor. İlerde buradaki insanlarda birtakım hastalıklar görülmeye başlayacak” dedi ve çevrecileri, idarecileri, milletvekillerini bu gayrete dayanak vermeye çağırdı.
CHP’Lİ VEKİLLERDEN REAKSİYON
CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, ‘insanların yaşadığı yere kum ocağı kurulur mu?’ diyerek reaksiyon gösterdi. Öztunç, “Davanın takipçisi olan avukatımızla istişare yaptık. Yeni bir yasa çıktı. Bu yasaya bakılırsa akarsudan kum alınmaz. Bu yasaktır. Şayet var ise da oranın ruhsatı iptal edilir. Az evvel inceledim, burada akarsudan su alınıyor” dedi ve ruhsatın iptali için gerekli müracaatları yapacaklarını kaydetti.
Üretime karşı olmadıklarını söyleyen Öztunç, “Kum ocağının yeri burası değil, insanların tarım yerinin olmadığı bir yere kur kimse bir şey demez. Meclis açılır açılmaz bu husus için çalışacağız” dedi.
AK Parti Genel Lider Yardımcısı Mehmet Özhaseki’ye seslenen Ali Öztunç, “Ey Haseki, Ankara ile uğraşacağına gel memleketine sahip çık. Kafayı Ekrem İmamoğlu ile bozmuş bunlar, işleri güçleri Mansur Yavaş, İmamoğlu ve CHP” dedi. Öztunç ayrıyeten Özhaseki’ye “Hava atma, boş konuşma gel kendi memleketinle ilgilen” davetinde bulundu.
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık da “İktidar kelam konusu doların yeşili ise gerisi teferruattır diyor. İnanın konutunuzun ortasından kum çıksa gelir konutunuzun içine de maden yaparlar” diye konuştu. Arık, Burunören halkının yanında olduklarını lisana getirdi.
MADENİN ‘ÇED’ RAPORU YOK
Kum ocaklarına karşı açılan davayı yürüten avukatlardan ve CHP vilayet idaresinde bulunan Avukat Niyazi Ünalmış, Burunören halkının haklı çabasına dayanak vermek gayesiyle CHP Vilayet Örgütü olarak burada olduklarını belirtti.
Kızılırmak’ın yatağına kurulan kum ocağının etrafın bitki örtüsüne pek ziyan verdiğini belirten Ünalmış, “Burada bizler doğayı görmek isterken kumları görüyoruz” dedi. Burunören halkının haklı uğraşının hukuksal olarak da devam ettiğinin altını çizen Ünalmış; “Biz bu davaları avukat Kubilay Sönmez ile takip ediyoruz. Bu haklılığın kamu önünde ve yargı önünde ortaya çıkması ismine gayretimizi veriyoruz. Şu an yaklaşım 9 adet dava açılmış durumda. Bölge halkının tek tek dava açabilme hakkı var, halkın bu davalarda yer alması gerekiyor” diye konuştu.
Madenin Çevresel Tesir Kıymetlendirme Raporu’nun (ÇED) olmadığını belirten Ünalmış; “Buranın yaklaşık 6 tane kum ocağı işletme ruhsatı var. Bunların iptali ve çalışma faaliyetlerinin durdurulmasının istendiği davalar açılmış. Ayrıyeten ‘ÇED raporlarına gerek yoktur’ halinde yönetim tarafınca verilen raporların iptalinin istendiği davalar açılmış. 2004 yılında ÇED raporuna gerek olmadığına dair verilen raporlar gün gün uzatılarak bugüne kadar gelmiş. Biz bu davalarla bu faaliyetlerin durdurulması ve bu ÇED raporlarının alınarak buradaki zararın ortaya çıkması ismine davaları takip ediyoruz” dedi.
Davanın avukatlarından Kubilay Sönmez ise davanın takipçisi olacaklarını ve bu çabayı başarılı bir biçimde sonuçlandıracaklarını söylemiş oldu.