Bolu Belediye Lideri Özcan’ın ırkçı açıklamalarına hata duyurusu Mültecilere yönelik ırkçı açıklamalarıyla reaksiyon toplayan ve bugün “Geri adım atmayacağım fazlasını da yapacağım” diyen Bolu Belediye Lideri Tanju Özcan hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “gorevi berbata kullanma” hatalarından cürüm duyurusunda bulunuldu.
Özcan, dün belediye binasındaki basın toplantısında, ”Yabancı asıllı kim var ise abonemiz olan, su meblağlarına, katı atık fiyatlarına başta olmak üzere birtakım fiyatlarda 10 kat artırım yapacağız. Gitsinler istiyoruz” demişti.
İstanbul Barosu avukatlarından Aydın Hâkim tarafınca, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen kabahat duyurusu dilekçesinde, “şüpheli” olarak belirtilen Bolu Belediye Lideri Tanju Özcan’ın dün kamuoyuna yaptığı açıklamada, yabancı asıllı bireylere su hizmetini 10 kat kıymetli olarak verileceğini ve bu yolla yabancıların kenti terk etmesi amaçlandığını açıkladıği açıklandı.
‘SIĞINACAĞIMIZ TEK LİMAN HUKUKTUR’
Hukuk devleti unsurunun, şahıslardan, kurumlardan ve devleti yönetenlerden daha üst bir kavram olduğunun unutulduğu söz edilen dilekçede, “Geçici olarak ülkemize gelmiş göçmenlerin ülkelerine dönmelerini, çocuklarımızın geleceği için kuşkulu kadar ben de dilek ediyorum ama hukuk devleti unsurunu zedelemeden bunu yapmak zorundayız. Bu nazaranv tek tek her vatandaşın bakılırsavidir. Hukuk devletinin ziyan görmesi, devletin zaafa uğramasıdır. Tüm uğraşımız devletin bekasıdır. Ve sığınacağımız tek liman hukuk iken, üstelik hukukçu olduğunu beyan eden bir belediye liderinin, maske-mesafe-temizlikten diğer seçeneğimizin olmadığı virüsle çaba periyodunda göçmenlerin ve bizlerin anayasal hayat hakkını çiğneyerek ve dahi halk nezdinde bireyleri gaye haline getirerek, bu sorunun nasıl çözüleceğine inanılmıştır? Üstelik hangi yasa, bu gücü kendisine vermiştir? Hepimiz yıllardır Avrupa normlarını ülkemize entegre etme uğraşı içerisindeyken, bu niyet ile niye insan odaklı inanç terk edilerek, geriye gidiş uğraşına girilmiştir?” denildi.
Dilekçede, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ederek, su üzere temel muhtaçlık unsuruna ulaşma imkanı fiilen ortadan kaldırarak, bilhassa virüs devrinde insanların, çocukların hastalanmasına niye olabilecek bu durumdan vazgeçilmesi ve kamuoyundan özür de dilenmesi gerektiği aktarıldı.
DİLEKÇEDE KAMU DAVASI AÇILMASI TALEP EDİLDİ
Tanju Özcan hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “nazaranvi berbata kullanma” kabahatlerinden soruşturma başlatılması ve kamu davası açılması talep edilen dilekçede şu tabirlere yer verildi:
“Mesele suya ulaşımı engellenen Bolu’nun problemi değildir. Bolu’daki bir yabancı İstanbul’a gelmeyecek midir? Çocuklarım başta olmak üzere bir çocuk bile sadece bu niçinle ziyan görürse beni nasıl teselli edecektir? Şüphelinin yaptığı cürüm teşkil eden fiili aksiyon niçiniyle, esnaflar da tıpkı biçimde hareket ederse, doğması olası ölümlerden, görülecek ziyanlardan kuşkulu şahsen mi sorumlu olacaktır? Şüphelinin aksiyonları, başta Anayasa, Türk Ceza Kanunu kapsamında hata teşkil eden, kuşkulu yöneticinin bu sıfatı hasebiyle bilhassa hassasiyet gösterecek yerde, su üzere temel bir muhtaçlık unsurunu, kamu hizmetini ’10 kat arttırmak’ üzere, toplum karşısında yabancı asıllı şahısları maksat haline getiren, bizlerin, çocuklarımızın yaşama hakkını açıkça ve yakın tehdit edecek sonuçlar yaratan, hata teşkil eden hareketlerinden dolayı hakkında soruşturma başlatılarak cezalandırılmasını talep ediyorum. Hiç kimsenin ve hiç bir kurumun, ne kadar haklı ve dahi toplumsal karşılık bulursa bulsun, dedelerimizin kurtuluş çabası için canlarını verdikleri, yokluk ve mahrumluk ortasında Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde, hukuk devleti temel alınarak kurulmuş bu devleti, hukuk devleti prensibini ve ömür hakkımızı zedelemeye, zayıflatmaya hakkı yoktur.” (HABER MERKEZİ)
Özcan, dün belediye binasındaki basın toplantısında, ”Yabancı asıllı kim var ise abonemiz olan, su meblağlarına, katı atık fiyatlarına başta olmak üzere birtakım fiyatlarda 10 kat artırım yapacağız. Gitsinler istiyoruz” demişti.
İstanbul Barosu avukatlarından Aydın Hâkim tarafınca, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen kabahat duyurusu dilekçesinde, “şüpheli” olarak belirtilen Bolu Belediye Lideri Tanju Özcan’ın dün kamuoyuna yaptığı açıklamada, yabancı asıllı bireylere su hizmetini 10 kat kıymetli olarak verileceğini ve bu yolla yabancıların kenti terk etmesi amaçlandığını açıkladıği açıklandı.
‘SIĞINACAĞIMIZ TEK LİMAN HUKUKTUR’
Hukuk devleti unsurunun, şahıslardan, kurumlardan ve devleti yönetenlerden daha üst bir kavram olduğunun unutulduğu söz edilen dilekçede, “Geçici olarak ülkemize gelmiş göçmenlerin ülkelerine dönmelerini, çocuklarımızın geleceği için kuşkulu kadar ben de dilek ediyorum ama hukuk devleti unsurunu zedelemeden bunu yapmak zorundayız. Bu nazaranv tek tek her vatandaşın bakılırsavidir. Hukuk devletinin ziyan görmesi, devletin zaafa uğramasıdır. Tüm uğraşımız devletin bekasıdır. Ve sığınacağımız tek liman hukuk iken, üstelik hukukçu olduğunu beyan eden bir belediye liderinin, maske-mesafe-temizlikten diğer seçeneğimizin olmadığı virüsle çaba periyodunda göçmenlerin ve bizlerin anayasal hayat hakkını çiğneyerek ve dahi halk nezdinde bireyleri gaye haline getirerek, bu sorunun nasıl çözüleceğine inanılmıştır? Üstelik hangi yasa, bu gücü kendisine vermiştir? Hepimiz yıllardır Avrupa normlarını ülkemize entegre etme uğraşı içerisindeyken, bu niyet ile niye insan odaklı inanç terk edilerek, geriye gidiş uğraşına girilmiştir?” denildi.
Dilekçede, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ederek, su üzere temel muhtaçlık unsuruna ulaşma imkanı fiilen ortadan kaldırarak, bilhassa virüs devrinde insanların, çocukların hastalanmasına niye olabilecek bu durumdan vazgeçilmesi ve kamuoyundan özür de dilenmesi gerektiği aktarıldı.
DİLEKÇEDE KAMU DAVASI AÇILMASI TALEP EDİLDİ
Tanju Özcan hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “nazaranvi berbata kullanma” kabahatlerinden soruşturma başlatılması ve kamu davası açılması talep edilen dilekçede şu tabirlere yer verildi:
“Mesele suya ulaşımı engellenen Bolu’nun problemi değildir. Bolu’daki bir yabancı İstanbul’a gelmeyecek midir? Çocuklarım başta olmak üzere bir çocuk bile sadece bu niçinle ziyan görürse beni nasıl teselli edecektir? Şüphelinin yaptığı cürüm teşkil eden fiili aksiyon niçiniyle, esnaflar da tıpkı biçimde hareket ederse, doğması olası ölümlerden, görülecek ziyanlardan kuşkulu şahsen mi sorumlu olacaktır? Şüphelinin aksiyonları, başta Anayasa, Türk Ceza Kanunu kapsamında hata teşkil eden, kuşkulu yöneticinin bu sıfatı hasebiyle bilhassa hassasiyet gösterecek yerde, su üzere temel bir muhtaçlık unsurunu, kamu hizmetini ’10 kat arttırmak’ üzere, toplum karşısında yabancı asıllı şahısları maksat haline getiren, bizlerin, çocuklarımızın yaşama hakkını açıkça ve yakın tehdit edecek sonuçlar yaratan, hata teşkil eden hareketlerinden dolayı hakkında soruşturma başlatılarak cezalandırılmasını talep ediyorum. Hiç kimsenin ve hiç bir kurumun, ne kadar haklı ve dahi toplumsal karşılık bulursa bulsun, dedelerimizin kurtuluş çabası için canlarını verdikleri, yokluk ve mahrumluk ortasında Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde, hukuk devleti temel alınarak kurulmuş bu devleti, hukuk devleti prensibini ve ömür hakkımızı zedelemeye, zayıflatmaya hakkı yoktur.” (HABER MERKEZİ)