ZEYNEP ERBAY, “ESCAPE FROM THE TOXİC TRAIN” İLE DİNLEYİCİLERİNİ SELAMLIYOR Hem vücudu birebir vakitte ruhu etkileyen müziğin derinliklerine seyahatimize devam
ederken Soul Clap Records; “Escape From the Toxic Train”de Türkiye’den yetenekli
bir sanatçıyı Zeynep Erbay’ı izliyor. Elektronik müzikten on yıl başka kaldıktan daha sonra
Zeynep; beşerler ile dünya gezegeni, kendimiz ve birbirimiz içindeki alakaları
inceleyen epeyce istikametli yeni bir “synthed out house” ve disko EP’siyle dinleyicilerini
selamlıyor. “Escape From the Toxic Train”le Zeynep; içini döküyor, anı hissetmeyi ve
hassasiyetlerini müziği ile göstermeyi seçiyor; biz de onun bu trendeki
seyahatinde bırakacağı ize, bütün içtenliğimizle yardımcı oluyoruz.
Zeynep Erbay, kendini şu biçimde söz ediyor:
Son iki yıldır, hayallerimi yazıp çizmeye daha fazla vakit ayırıyorum. “Escape From
the Toxic Train”; gördüğüm bir duşun,“toksik bir trenden kaçış”ın öyküsünü
anlatıyor. Bu o denli bir tren ki ortasındaki herkes epeyce eğleniyor fakat bu cümbüş onları
giderek mahvediyor. Lakin bir noktadan daha sonra tren daha da ölümcül olmaya
başlıyor ve ortasındakiler, kendi kendilerini yok etme noktasına geliyor. Bu sırada tren,
Amsterdam’da bir kanaldan geçiyor ve yavaşça ikiye bölünmeye başlıyor; ortasından
sızan toksinler, kanal sularına karışıyor. O anda, ne olduğunun farkına varmaya
başlıyorum ve dışarı atlayarak trenden kaçmayı başarıyorum. Öte yandan tren,
bilinmezliklerle dolu karanlığa gerçek yoluna devam ediyor.
Toxic Train, üzerinde yaşadığımız gezegeni temsil ederken bize hayli değerli iletiler
da veriyor… Biz beşerler; kendimiz, tabiat ve birbirimiz ile zehirli bağlantılarımıza devam
edersek mutlaka tatlı bir seyahat sürdüremeyeceğiz. Bunu aksine çevirmek için
hâlâ bir fırsatımız var. Benim dileğim, farkındalığımızı ve duyarlılığımızı arttırmak ve
içimizdeki SEVGİYE sıkı sıkıya sarılmaktır…
Bu gönderiyi Instagram’da gör
????Zeynep Erbay???? (@zeyneperbayy)’in paylaştığı bir gönderi
ederken Soul Clap Records; “Escape From the Toxic Train”de Türkiye’den yetenekli
bir sanatçıyı Zeynep Erbay’ı izliyor. Elektronik müzikten on yıl başka kaldıktan daha sonra
Zeynep; beşerler ile dünya gezegeni, kendimiz ve birbirimiz içindeki alakaları
inceleyen epeyce istikametli yeni bir “synthed out house” ve disko EP’siyle dinleyicilerini
selamlıyor. “Escape From the Toxic Train”le Zeynep; içini döküyor, anı hissetmeyi ve
hassasiyetlerini müziği ile göstermeyi seçiyor; biz de onun bu trendeki
seyahatinde bırakacağı ize, bütün içtenliğimizle yardımcı oluyoruz.
Zeynep Erbay, kendini şu biçimde söz ediyor:
Son iki yıldır, hayallerimi yazıp çizmeye daha fazla vakit ayırıyorum. “Escape From
the Toxic Train”; gördüğüm bir duşun,“toksik bir trenden kaçış”ın öyküsünü
anlatıyor. Bu o denli bir tren ki ortasındaki herkes epeyce eğleniyor fakat bu cümbüş onları
giderek mahvediyor. Lakin bir noktadan daha sonra tren daha da ölümcül olmaya
başlıyor ve ortasındakiler, kendi kendilerini yok etme noktasına geliyor. Bu sırada tren,
Amsterdam’da bir kanaldan geçiyor ve yavaşça ikiye bölünmeye başlıyor; ortasından
sızan toksinler, kanal sularına karışıyor. O anda, ne olduğunun farkına varmaya
başlıyorum ve dışarı atlayarak trenden kaçmayı başarıyorum. Öte yandan tren,
bilinmezliklerle dolu karanlığa gerçek yoluna devam ediyor.
Toxic Train, üzerinde yaşadığımız gezegeni temsil ederken bize hayli değerli iletiler
da veriyor… Biz beşerler; kendimiz, tabiat ve birbirimiz ile zehirli bağlantılarımıza devam
edersek mutlaka tatlı bir seyahat sürdüremeyeceğiz. Bunu aksine çevirmek için
hâlâ bir fırsatımız var. Benim dileğim, farkındalığımızı ve duyarlılığımızı arttırmak ve
içimizdeki SEVGİYE sıkı sıkıya sarılmaktır…
Bu gönderiyi Instagram’da gör
????Zeynep Erbay???? (@zeyneperbayy)’in paylaştığı bir gönderi