YÖK Lideri Özvar: Uzaktan eğitim, yükseköğretimin bir modülüdür, kendisi değil Yükseköğretim Şurası (YÖK) Lideri Erol Özvar, 2021-2022 akademik yılında üniversitelerde yüz yüze eğitimin başlatılmasına ait açıklamalarda bulundu. Yeni akademik yılın tüm öğrenciler, veliler ve öğretim elemanları için güzel olmasını dileyen Özvar, bu yıl Yükseköğretim Kurumları İmtihanı (YKS) neticelerina göre üniversiteye yeni başlayacak öğrencileri tebrik etti.
Üniversite kayıtlarının tamamlanmasının akabinde boş kontenjanlar için iki defa daha ek yerleştirme yapılacağını hatırlatan Özvar, “İlk yerleştirme süreçleri sonucunda rastgele bir programa yerleşemeyen gençlerimizin de asla morallerini bozmamalarını, ek yerleştirmeler konusunda dikkatlice çalışmalarını, aileleriyle, yakınlarıyla istişareler yapmak suretiyle tercihlerini yapmalarını vurgulamak isterim. Merkezi yerleştirmede kendisine bir yer bulamayan öğrencilerimiz de inşallah bu ek yerleştirmelerde müracaatlarını tamamlayacak ve bu biçimdelikle yükseköğretim hayatında gelecekleri için program tercih etme talihi yakalayacaklar.” dedi.
Bu yıl ikinci ek yerleştirme için baraj puanlarının düşürüldüğüne işaret eden Özvar, “İkinci ek yerleştirme, öğrencilerimize bir fırsat doğurdu. Umarım gönüllerine nazaran, hayallerine bakılırsa uygun bir programa yerleşmiş olurlar.” diye konuştu.
‘UZAKTAN EĞİTİM, YÜKSEKÖĞRETİMİN KESİMİDİR, KENDİSİ DEĞİL’
Üniversitelerde öğrencilerin 1,5 yıldır uzaktan eğitim yoluyla derslerine devam ettiğini lisana getiren Özvar, şu sözleri kullandı: “Bu süreç hakikaten kolay olmayan bir müddetçti. Lakin bu süreci üniversitelerimizin başarılı yönettiği kanaatini taşıyorum. Öğrencilerimiz de sabırla derslerine devam etti. Uzaktan eğitim, yükseköğretimin bir kesimidir, kendisi değil. Uzaktan eğitimin, yükseköğretimde yüz yüze eğitimin yerini alması yahut onu ikame etmesi beklenemez. Örgün eğitimde asıl olan yüz yüze eğitimdir. YÖK olarak bütün üniversitelerimizde yüz yüze eğitimin temel olduğunu, kural olduğunu düşünüyoruz. Ancak olağan koşullar kimi vakit örgün eğitimde olduğu üzere yüz yüze eğitimin yapılmasına imkan vermeyebilir. Gerçekten geçtiğimiz 1,5 yıl boyunca Kovid-19 salgını niçiniyle eğitimi bütünüyle uzaktan öğretim yoluyla yapmaya çalıştık ve başardık. Artık 2021-2022 akademik yılında bütün üniversitelerimizde aldığımız karara bakılırsa eğitim ve öğretim yüz yüze yapılacak. Artık eğitim ve öğretimin üniversitelerde yüz yüze, yani öğrencilerimizin arkadaşlarıyla birlikte, öğretim üyeleriyle birlikte, yerleşkenin içerisinde, fakültelerde, bütün toplumsal alanlarda yapılmasını dilek ediyoruz. 1,5 yıl öncesinde üniversitelerimizde nasıl yüz yüze eğitim yapıyorsak bu sene de eğitim öğretim bu türlü başlatılacak. Öğrencilerimizi heyecanla üniversitelerimize bekliyoruz.”
Dünyada olduğu üzere Türkiye’de de Kovid-19 salgın sürecinin devam ettiğini belirten Özvar, “Bu gerçek, lakin bu gerçekle yükseköğretimde eğitim ve öğretimin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.
HİBRİT EĞİTİM NASIL UYGULANACAK?
Prof. Dr. Özvar, üniversitelerde salgın sürecinde sağlıklı yerleşke uygulamaları konusunda YÖK, TSE ve Sıhhat Bakanlığı ile geçen yıl hazırlanan rehberin güncellendiğini ve yeni duruma uyarlandığını belirtti.
YÖK’ün çerçeve kararlarını içeren iki rehberin, uygulamalarda üniversite idarelerine yol gösterici mahiyette olduğuna değinen Özvar, “Üniversitelerimizin yerleşke ve derslik binalarında maske ve ara kurallarına uyulması, tıbbi danışmanlık verilebilmesi, dersliklerin mümkün mertebe havalandırılması, ders saatlerinin sonlu tutulması, blok derslerin yapılmaması, kesinlikle orta vererek dersliklerin havalandırılmasının sağlanması, sıradan üzere görünen lakin salgının yayılmasını azaltmada büyük kıymet taşıyan tedbirlerdir. Havalandırma şartları yeterli olmayan amfi ve dersliklerle laboratuvarlarda azamî kişi sayısı ve kapasitenin aşılmaması, öğrencilerin kümelere bölünmesi de bir daha kıymetli uygulamalardır.” değerlendirmesini yaptı.
Rehberde, Covid-19 önlemlerinin yanı sıra eğitim öğretim süreçlerine ait bilgilerin yer aldığını anlatan Özvar, şu ayrıntıları verdi:
“Üniversitelerimizde artık eğitim öğretim yüz yüze yapılacak. Üniversitelerde derslerin bir kısmını uzaktan eğitim metotlarıyla yapabilmeleri için gerekli mevzuat çalışmalarını da tamamladık ve üniversitelerimizle paylaştık. Üniversitelerimizde, derslerin yüzde 40’ı yahut rastgele bir dersin yüzde 40’ı uzaktan eğitim yoluyla yapılabilecek. Yani bu türlü üniversitelerimizde yüz yüze eğitim devam ederken bir taraftan da öğrencilerimiz dersin bir kısmını uzaktan eğitim adaplarıyla alabilecek. bu biçimdece üniversitelerimizde harmanlanmış (hibrit) eğitim yöntemleriyle eğitim öğretim faaliyetleri yürütülebilecek.”
Harmanlanmış eğitimin, yüz yüze eğitimin yanı sıra bir ders yahut derslerin bir kısmının internet yoluyla yapılması olduğunu lisana getiren Özvar, uzaktan eğitimin yalnızca çevrim içi değil, derslere ilişkin eğitim gereçlerin bir kısmının sisteme önce yüklenmesi yoluyla da olabileceğini söylemiş oldu. Özvar, bu biçimdece öğrencilerin diledikleri vakit canlı dersler olmadan bu derslere ve notlara ulaşabileceğini söz etti.
Üniversitelerin derslerin bir kısmını yüz yüze verirken “senkron” denilen birebir anda çevrim içi olarak da öğrencilerine ulaştırabileceğini, ayrıyeten “asenkron” yani derslerin görüntü kayıtlarının izlenmesinin önünü açan uygulamalar yapabileceğini belirten Özvar, “bu biçimdece yüz yüze eğitimin yanı sıra çevrim içi, senkron ve asenkron üzere uzaktan eğitim halleriyle öğretimin daha varlıklı biçimde yürütülmesine imkan sağlanacak. Kovid-19 süreci ortasında üniversitelerimiz, bu öğretim hallerinden diledikleri biçimde istifade edebilecek.” diye konuştu.
‘ÜNİVERSİTELERİMİZİN TÜM BİLEŞENLERİNİN AŞI OLMASINI BEKLİYORUZ’
YÖK Lideri Prof. Dr. Özvar, Kovid-19 salgını sürecinde yüz yüze eğitimde tüm üniversite çalışanları ve öğrencilerin sıhhatini müdafaanın kıymetine işaret ederek, “Üniversite fazlaca büyük bir ekosistemdir. Bu ekosistemde, öğretim elemanlarımız, idari işçimiz, öğrencilerimiz, üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde yakın temasta olan firmalar, tedarikçi kurumlar üzere bir epey paydaş bulunur. Bu ekosistemin her bir modülünden hepimiz birbirimize karşı sorumluyuz.” değerlendirmesinde bulundu.
Paydaşların her birinden, aşı konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesini beklediklerini tabir eden Özvar, “Üniversitelerimizdeki öğretim elemanlarımıza, idari işçimize ve öğrencilerimize aşı konusunda seslenmek istiyorum. Üniversitelerimizin tüm bileşenlerinin aşı olmasını bekliyoruz. Aşı konusunda hassasiyet gösterirlerse, öğrencilerimiz aşılarını olurlarsa, maske, aralık ve paklık kurallarına dikkat ederlerse üniversitelerde yüz yüze eğitim öğretimi epeyce daha rahat, fazlaca daha sağlıklı bir biçimde yürütebiliriz.” diye konuştu.
‘ÜNİVERSİTELER, SALGININ SEYRİNİ HES KODU ÜZERİNDEN TAKİP EDEBİLECEK’
Erol Özvar, yerleşkelerde, Covid-19 süreçlerinin takibinin nasıl yapılacağına ait soru üzerine, şunları kaydetti: “Gerek YÖK olarak gerek üniversiteler olarak öğrencilerimiz, öğretim elemanlarımız ve idari çalışanımızla ilgili Kovid-19 bilgileri, HES kodu üzerinden takip edilecek. Bildiğiniz üzere yerleşkelere, yerleşkelere kimlik ibraz etmek suretiyle girilebilir. Üniversitelerimiz de bu hususta HES kodu çalışmalarını Sıhhat Bakanlığı ile yürütmektedir. Bu hususta epey gelişmiş bir irtibat altyapımız bulunuyor. YÖK’ün uyumunda üniversitelerimiz, Sıhhat Bakanlığı ile şu anda protokol yapmış durumda. Üniversitelerimiz, Covid-19 ile ilgili anlık dijital dataları güncellenmiş bir biçimde Sıhhat Bakanlığından alabilecek. Üniversiteler, kendi öğretim elemanları, idari işçi ve öğrencileriyle alakalı Covid-19 aşı, risk, enfekte ya da karantina üzere durumlara ilişkin dijital bilgileri Sıhhat Bakanlığından takip edebilecek. bu biçimdelikle üniversitelerimiz, kendi öğrenci ve öğretim elemanı nüfusuyla ilgili salgının seyrini yakından izleyebilecek. Bu fevkalâde kıymetli bir düzenlemedir. Bu dijital datalarla bizler aslında Covid-19’u üniversite ölçeğinde, yerleşke ölçeğinde takip etme imkanına sahip oluyoruz. Covid-19 ile alakalı dijital idare yolunu üniversitelere getirmiş oluyoruz. Bu sistemle üniversitelerimiz, salgın kaidelerinde epeyce daha faal bir idareye kavuşmuş olacak.”
‘POZİTİF OLAY ÇIKARSA SIHHAT BAKANLIĞI’NIN REHBERİNE NAZARAN HAREKET EDİLECEK’
Prof. Dr. Özvar, yerleşkelerde olumlu olay halinde yapılması gerekenlerin ne olacağına ait soru üzerine ise “Sağlık Bakanlığı, toplumsal alanlarda, kapalı alanlarda bir olay ortaya çıktığında hangi önlemlerin alınacağını bizlerle paylaşmaktadır. Bu durumda Sıhhat Bakanlığının yayımladığı rehbere göre hareket edilecek. Bunun somut adımlarını üniversitelerimiz eğitim öğretim periyodu başlamadan hemilk evvel bütün öğrencileriyle paylaşacak. Bütün müspet olay durumları karşısında nelerin yapılacağı masada şu anda bulunmaktadır.” dedi.
Üniversite kayıtlarının tamamlanmasının akabinde boş kontenjanlar için iki defa daha ek yerleştirme yapılacağını hatırlatan Özvar, “İlk yerleştirme süreçleri sonucunda rastgele bir programa yerleşemeyen gençlerimizin de asla morallerini bozmamalarını, ek yerleştirmeler konusunda dikkatlice çalışmalarını, aileleriyle, yakınlarıyla istişareler yapmak suretiyle tercihlerini yapmalarını vurgulamak isterim. Merkezi yerleştirmede kendisine bir yer bulamayan öğrencilerimiz de inşallah bu ek yerleştirmelerde müracaatlarını tamamlayacak ve bu biçimdelikle yükseköğretim hayatında gelecekleri için program tercih etme talihi yakalayacaklar.” dedi.
Bu yıl ikinci ek yerleştirme için baraj puanlarının düşürüldüğüne işaret eden Özvar, “İkinci ek yerleştirme, öğrencilerimize bir fırsat doğurdu. Umarım gönüllerine nazaran, hayallerine bakılırsa uygun bir programa yerleşmiş olurlar.” diye konuştu.
‘UZAKTAN EĞİTİM, YÜKSEKÖĞRETİMİN KESİMİDİR, KENDİSİ DEĞİL’
Üniversitelerde öğrencilerin 1,5 yıldır uzaktan eğitim yoluyla derslerine devam ettiğini lisana getiren Özvar, şu sözleri kullandı: “Bu süreç hakikaten kolay olmayan bir müddetçti. Lakin bu süreci üniversitelerimizin başarılı yönettiği kanaatini taşıyorum. Öğrencilerimiz de sabırla derslerine devam etti. Uzaktan eğitim, yükseköğretimin bir kesimidir, kendisi değil. Uzaktan eğitimin, yükseköğretimde yüz yüze eğitimin yerini alması yahut onu ikame etmesi beklenemez. Örgün eğitimde asıl olan yüz yüze eğitimdir. YÖK olarak bütün üniversitelerimizde yüz yüze eğitimin temel olduğunu, kural olduğunu düşünüyoruz. Ancak olağan koşullar kimi vakit örgün eğitimde olduğu üzere yüz yüze eğitimin yapılmasına imkan vermeyebilir. Gerçekten geçtiğimiz 1,5 yıl boyunca Kovid-19 salgını niçiniyle eğitimi bütünüyle uzaktan öğretim yoluyla yapmaya çalıştık ve başardık. Artık 2021-2022 akademik yılında bütün üniversitelerimizde aldığımız karara bakılırsa eğitim ve öğretim yüz yüze yapılacak. Artık eğitim ve öğretimin üniversitelerde yüz yüze, yani öğrencilerimizin arkadaşlarıyla birlikte, öğretim üyeleriyle birlikte, yerleşkenin içerisinde, fakültelerde, bütün toplumsal alanlarda yapılmasını dilek ediyoruz. 1,5 yıl öncesinde üniversitelerimizde nasıl yüz yüze eğitim yapıyorsak bu sene de eğitim öğretim bu türlü başlatılacak. Öğrencilerimizi heyecanla üniversitelerimize bekliyoruz.”
Dünyada olduğu üzere Türkiye’de de Kovid-19 salgın sürecinin devam ettiğini belirten Özvar, “Bu gerçek, lakin bu gerçekle yükseköğretimde eğitim ve öğretimin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.
HİBRİT EĞİTİM NASIL UYGULANACAK?
Prof. Dr. Özvar, üniversitelerde salgın sürecinde sağlıklı yerleşke uygulamaları konusunda YÖK, TSE ve Sıhhat Bakanlığı ile geçen yıl hazırlanan rehberin güncellendiğini ve yeni duruma uyarlandığını belirtti.
YÖK’ün çerçeve kararlarını içeren iki rehberin, uygulamalarda üniversite idarelerine yol gösterici mahiyette olduğuna değinen Özvar, “Üniversitelerimizin yerleşke ve derslik binalarında maske ve ara kurallarına uyulması, tıbbi danışmanlık verilebilmesi, dersliklerin mümkün mertebe havalandırılması, ders saatlerinin sonlu tutulması, blok derslerin yapılmaması, kesinlikle orta vererek dersliklerin havalandırılmasının sağlanması, sıradan üzere görünen lakin salgının yayılmasını azaltmada büyük kıymet taşıyan tedbirlerdir. Havalandırma şartları yeterli olmayan amfi ve dersliklerle laboratuvarlarda azamî kişi sayısı ve kapasitenin aşılmaması, öğrencilerin kümelere bölünmesi de bir daha kıymetli uygulamalardır.” değerlendirmesini yaptı.
Rehberde, Covid-19 önlemlerinin yanı sıra eğitim öğretim süreçlerine ait bilgilerin yer aldığını anlatan Özvar, şu ayrıntıları verdi:
“Üniversitelerimizde artık eğitim öğretim yüz yüze yapılacak. Üniversitelerde derslerin bir kısmını uzaktan eğitim metotlarıyla yapabilmeleri için gerekli mevzuat çalışmalarını da tamamladık ve üniversitelerimizle paylaştık. Üniversitelerimizde, derslerin yüzde 40’ı yahut rastgele bir dersin yüzde 40’ı uzaktan eğitim yoluyla yapılabilecek. Yani bu türlü üniversitelerimizde yüz yüze eğitim devam ederken bir taraftan da öğrencilerimiz dersin bir kısmını uzaktan eğitim adaplarıyla alabilecek. bu biçimdece üniversitelerimizde harmanlanmış (hibrit) eğitim yöntemleriyle eğitim öğretim faaliyetleri yürütülebilecek.”
Harmanlanmış eğitimin, yüz yüze eğitimin yanı sıra bir ders yahut derslerin bir kısmının internet yoluyla yapılması olduğunu lisana getiren Özvar, uzaktan eğitimin yalnızca çevrim içi değil, derslere ilişkin eğitim gereçlerin bir kısmının sisteme önce yüklenmesi yoluyla da olabileceğini söylemiş oldu. Özvar, bu biçimdece öğrencilerin diledikleri vakit canlı dersler olmadan bu derslere ve notlara ulaşabileceğini söz etti.
Üniversitelerin derslerin bir kısmını yüz yüze verirken “senkron” denilen birebir anda çevrim içi olarak da öğrencilerine ulaştırabileceğini, ayrıyeten “asenkron” yani derslerin görüntü kayıtlarının izlenmesinin önünü açan uygulamalar yapabileceğini belirten Özvar, “bu biçimdece yüz yüze eğitimin yanı sıra çevrim içi, senkron ve asenkron üzere uzaktan eğitim halleriyle öğretimin daha varlıklı biçimde yürütülmesine imkan sağlanacak. Kovid-19 süreci ortasında üniversitelerimiz, bu öğretim hallerinden diledikleri biçimde istifade edebilecek.” diye konuştu.
‘ÜNİVERSİTELERİMİZİN TÜM BİLEŞENLERİNİN AŞI OLMASINI BEKLİYORUZ’
YÖK Lideri Prof. Dr. Özvar, Kovid-19 salgını sürecinde yüz yüze eğitimde tüm üniversite çalışanları ve öğrencilerin sıhhatini müdafaanın kıymetine işaret ederek, “Üniversite fazlaca büyük bir ekosistemdir. Bu ekosistemde, öğretim elemanlarımız, idari işçimiz, öğrencilerimiz, üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde yakın temasta olan firmalar, tedarikçi kurumlar üzere bir epey paydaş bulunur. Bu ekosistemin her bir modülünden hepimiz birbirimize karşı sorumluyuz.” değerlendirmesinde bulundu.
Paydaşların her birinden, aşı konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesini beklediklerini tabir eden Özvar, “Üniversitelerimizdeki öğretim elemanlarımıza, idari işçimize ve öğrencilerimize aşı konusunda seslenmek istiyorum. Üniversitelerimizin tüm bileşenlerinin aşı olmasını bekliyoruz. Aşı konusunda hassasiyet gösterirlerse, öğrencilerimiz aşılarını olurlarsa, maske, aralık ve paklık kurallarına dikkat ederlerse üniversitelerde yüz yüze eğitim öğretimi epeyce daha rahat, fazlaca daha sağlıklı bir biçimde yürütebiliriz.” diye konuştu.
‘ÜNİVERSİTELER, SALGININ SEYRİNİ HES KODU ÜZERİNDEN TAKİP EDEBİLECEK’
Erol Özvar, yerleşkelerde, Covid-19 süreçlerinin takibinin nasıl yapılacağına ait soru üzerine, şunları kaydetti: “Gerek YÖK olarak gerek üniversiteler olarak öğrencilerimiz, öğretim elemanlarımız ve idari çalışanımızla ilgili Kovid-19 bilgileri, HES kodu üzerinden takip edilecek. Bildiğiniz üzere yerleşkelere, yerleşkelere kimlik ibraz etmek suretiyle girilebilir. Üniversitelerimiz de bu hususta HES kodu çalışmalarını Sıhhat Bakanlığı ile yürütmektedir. Bu hususta epey gelişmiş bir irtibat altyapımız bulunuyor. YÖK’ün uyumunda üniversitelerimiz, Sıhhat Bakanlığı ile şu anda protokol yapmış durumda. Üniversitelerimiz, Covid-19 ile ilgili anlık dijital dataları güncellenmiş bir biçimde Sıhhat Bakanlığından alabilecek. Üniversiteler, kendi öğretim elemanları, idari işçi ve öğrencileriyle alakalı Covid-19 aşı, risk, enfekte ya da karantina üzere durumlara ilişkin dijital bilgileri Sıhhat Bakanlığından takip edebilecek. bu biçimdelikle üniversitelerimiz, kendi öğrenci ve öğretim elemanı nüfusuyla ilgili salgının seyrini yakından izleyebilecek. Bu fevkalâde kıymetli bir düzenlemedir. Bu dijital datalarla bizler aslında Covid-19’u üniversite ölçeğinde, yerleşke ölçeğinde takip etme imkanına sahip oluyoruz. Covid-19 ile alakalı dijital idare yolunu üniversitelere getirmiş oluyoruz. Bu sistemle üniversitelerimiz, salgın kaidelerinde epeyce daha faal bir idareye kavuşmuş olacak.”
‘POZİTİF OLAY ÇIKARSA SIHHAT BAKANLIĞI’NIN REHBERİNE NAZARAN HAREKET EDİLECEK’
Prof. Dr. Özvar, yerleşkelerde olumlu olay halinde yapılması gerekenlerin ne olacağına ait soru üzerine ise “Sağlık Bakanlığı, toplumsal alanlarda, kapalı alanlarda bir olay ortaya çıktığında hangi önlemlerin alınacağını bizlerle paylaşmaktadır. Bu durumda Sıhhat Bakanlığının yayımladığı rehbere göre hareket edilecek. Bunun somut adımlarını üniversitelerimiz eğitim öğretim periyodu başlamadan hemilk evvel bütün öğrencileriyle paylaşacak. Bütün müspet olay durumları karşısında nelerin yapılacağı masada şu anda bulunmaktadır.” dedi.