Ukrayna ordusuna katılan ‘iş adamı’na dolandırıcılık suçlaması ANKARA– Ukrayna ile Rusya içinde çatışmaların başlamasının akabinde birfazlaca Türkiye vatandaşı ülkeden ayrılarak yabancı savaşçı olarak Ukrayna’ya gitti. Kendisini on yıldır Ukrayna’da yaşayan, “Elazığlı iş adamı” olarak tanıtan Sabri Özdoğan ise CNN Türk yayınına katılarak Ukrayna ordusu için savaşmaya başladığını deklare etti. Türkiye’deki epey sayıda medya organında da bu durum “Elazığlı Sabri Özdoğan Ukrayna için savaşta! İşte hikâyesi” başlığıyla haberleştirildi.
Özdoğan katıldığı yayınlarda Rusya sonuna yakın Sumi bölgesinde olduğunu belirterek, “Ölüm Allah’ın buyruğudur. Nerede öleceğin değil ne için öleceğin kıymetlidir. Burada gerçekten bir zulüm var. Yapmam gereken de buydu. Türk’ün özelliği budur, olduğu yerde uğraş verir” sözlerini kullandı.
Özdoğan’ı televizyonda goren kimi beşerler ise yıllar evvelden tanıdıkları bir simayla karşılaştı. Sabri Özdoğan’ın Türkiye’de yaşadığı devirde kendilerini dolandırdığını sav ederek savcılığa hata duyurusunda bulunan ve bulunmayı düşünen bireyler Gazete Duvar’a konuştu.
Y.D’NİN ÖZDOĞAN HAKKINDAKİ KABAHAT DUYURUSU TAKİPSİZLİKLE SONUÇLANDI
“Ukrayna’da savaşan” Sabri Özdoğan tarafınca dolandırıldığını argüman edenlerden biri Ankara’da yaşayan Y.D. oldu. 2016 yılında Özdoğan tarafınca 130 bin TL meblağında dolandırıldığını söyleyen Y.D. bu süreçte savcılığa giderek kabahat duyurusunda bulundu. bir süre daha sonra savcılık kanıt yetersizliği sebebi öne sürülerek Özdoğan hakkında “kovuşturmaya yer olmadığı” sonucu verdi.
Özdoğan’ın 2016 yılında, “Yurt haricinde ortaklarım var. Onlardan ayrıldım. Orada belirli bir param var. Türkiye’ye getirmem, hesap açmam lazım lakin hesap açamıyorum” söylemiş olduğini ve kendilerinden para aldığını argüman eden Y.D. yaşadıklarını şu tabirlerle anlattı:
“Biz bu adama aldandık, para aradık. Bir ölçü bulduk. ‘Yetmez’ dedi. ‘Biraz daha bulun’ dedi, bulduk. ‘bir daha yetmez’ dedi ve bankalardan kredi çekmeye başladık. Borç sıradan yükseldi. Elektronik eşyalar aldık. Beşe aldıysak 4 bine sattık, parayı verdik. Bunların karşılığında da ‘Yurt haricinden param gelince, misal 100 lira verdiysek, 200 lira vereceğim size’ dedi. O denli bir seçeneğe karşılık aldandık. Toplamda 2016 yılında 130 bin liraya yakın param gitti.”
‘BURADAKİ GÜNAHLARINI UKRAYNA’DA MI SEVABA DÖNÜŞTÜRMEYE ÇALIŞIYOR?’
Hata duyurusundan sonuç alamadığını, daha sonrasında da olayın peşinden gitmediğini tabir eden Y.D, kredilerin bir kısmını o dönemki eşinin üzerinden çektiğini, bu yaşananlardan dolayı eşinin kendisini terk ettiğini ve boşandıklarını söylemiş oldu. Yüzlerce kişinin Özdoğan ve onun bir arada çalıştığı şahıslarca dolandırıldığını tez eden Y.D, Özdoğan’ı televizyonda görme sürecine dair ise şunları söylemiş oldu:
“Benim bu hale düştüğümü bilen bir arkadaş, ‘Bak seni dolandıran adam televizyona çıkmış konuşuyor’ diye aradı. Açtım izledim. Pişkin pişkin konuşuyor. Zannedersin ki Ukrayna’nın devlet liderinin yardımcısı. Olan bize oldu. O adam artık aklı sıra gidiyor buradaki günahlarını Ukrayna’daki savaşta mı sevaba mı döndürmeye çalışıyor ben onu merak ediyorum. Bir şey diyemiyorum.”
‘ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLANDI’
Sabri Özdoğan tarafınca dolandırıldığını sav eden bir öbür kişi olan K.G, ailesinin bilmemesi niçiniyle cürüm duyurusunda bulunmadığını söylemiş oldu. Ankara’da yaşayan K.G, bir arkadaşı aracılığıyla Sabri Özdoğan’la tanıştığını, Özdoğan’ın “varlık barışı” sürecinde yurt haricinden getirdiği paralar olduğunu ve kendilerinin de bu paralardan hisse almak için Özdoğan’a nakit takviyesi sağladıklarını söz ederek yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Benimle ortak bir arkadaş aracılığıyla irtibat kurdular. ‘Kredi çekmemiz lazım garantin benim’ dedi. Bir iki kredi çektik. Ha bugün ha yarın derken 10 sene geçti. ömrümde yapmadığım büyük bir yanılgı yaptım. Elimiz kolumuz bağlandı. Bizi bağladı. Anladığım kadarıyla yurt haricinden Türkiye’ye para getiriyorlardı. Bu süreçte de paraya muhtaçlıkları oluyordu. Bunlar parayı Türkiye’ye getirmişler. Aldıkları parayı almışlar fakat bizi bakılırsan olmadı. Elimiz ayağımız bağlandı.”
‘YUVAMIN YIKILMASINDAN KORKUYORUM’
Sabri Özdoğan için çektiği krediler niçiniyle bankalar tarafınca yerine el konulduğunu, kendisi üzere mağdur olan hayli sayıda kişi olduğunu belirten K.G. kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Mağdur fazlaca insan var. Benim bildiğim en az on kişi. Yuvasından olanlar var. Dolandırılan bir kişi kanser oldu, öldü. Ben Allah’a havale ettim. Takip ediyorum lakin ne kadar takip edebiliyorum belirli değil. Ben çocuklarıma bile söyleyemedim. Çocuklarıma söylesem benim de yuvam yıkılacaktı. Çocuklarımı atlatıp duruyorum. Yuvamın yıkılmasından korkuyorum.”
Özdoğan katıldığı yayınlarda Rusya sonuna yakın Sumi bölgesinde olduğunu belirterek, “Ölüm Allah’ın buyruğudur. Nerede öleceğin değil ne için öleceğin kıymetlidir. Burada gerçekten bir zulüm var. Yapmam gereken de buydu. Türk’ün özelliği budur, olduğu yerde uğraş verir” sözlerini kullandı.
Özdoğan’ı televizyonda goren kimi beşerler ise yıllar evvelden tanıdıkları bir simayla karşılaştı. Sabri Özdoğan’ın Türkiye’de yaşadığı devirde kendilerini dolandırdığını sav ederek savcılığa hata duyurusunda bulunan ve bulunmayı düşünen bireyler Gazete Duvar’a konuştu.
Y.D’NİN ÖZDOĞAN HAKKINDAKİ KABAHAT DUYURUSU TAKİPSİZLİKLE SONUÇLANDI
“Ukrayna’da savaşan” Sabri Özdoğan tarafınca dolandırıldığını argüman edenlerden biri Ankara’da yaşayan Y.D. oldu. 2016 yılında Özdoğan tarafınca 130 bin TL meblağında dolandırıldığını söyleyen Y.D. bu süreçte savcılığa giderek kabahat duyurusunda bulundu. bir süre daha sonra savcılık kanıt yetersizliği sebebi öne sürülerek Özdoğan hakkında “kovuşturmaya yer olmadığı” sonucu verdi.
Özdoğan’ın 2016 yılında, “Yurt haricinde ortaklarım var. Onlardan ayrıldım. Orada belirli bir param var. Türkiye’ye getirmem, hesap açmam lazım lakin hesap açamıyorum” söylemiş olduğini ve kendilerinden para aldığını argüman eden Y.D. yaşadıklarını şu tabirlerle anlattı:
“Biz bu adama aldandık, para aradık. Bir ölçü bulduk. ‘Yetmez’ dedi. ‘Biraz daha bulun’ dedi, bulduk. ‘bir daha yetmez’ dedi ve bankalardan kredi çekmeye başladık. Borç sıradan yükseldi. Elektronik eşyalar aldık. Beşe aldıysak 4 bine sattık, parayı verdik. Bunların karşılığında da ‘Yurt haricinden param gelince, misal 100 lira verdiysek, 200 lira vereceğim size’ dedi. O denli bir seçeneğe karşılık aldandık. Toplamda 2016 yılında 130 bin liraya yakın param gitti.”
‘BURADAKİ GÜNAHLARINI UKRAYNA’DA MI SEVABA DÖNÜŞTÜRMEYE ÇALIŞIYOR?’
Hata duyurusundan sonuç alamadığını, daha sonrasında da olayın peşinden gitmediğini tabir eden Y.D, kredilerin bir kısmını o dönemki eşinin üzerinden çektiğini, bu yaşananlardan dolayı eşinin kendisini terk ettiğini ve boşandıklarını söylemiş oldu. Yüzlerce kişinin Özdoğan ve onun bir arada çalıştığı şahıslarca dolandırıldığını tez eden Y.D, Özdoğan’ı televizyonda görme sürecine dair ise şunları söylemiş oldu:
“Benim bu hale düştüğümü bilen bir arkadaş, ‘Bak seni dolandıran adam televizyona çıkmış konuşuyor’ diye aradı. Açtım izledim. Pişkin pişkin konuşuyor. Zannedersin ki Ukrayna’nın devlet liderinin yardımcısı. Olan bize oldu. O adam artık aklı sıra gidiyor buradaki günahlarını Ukrayna’daki savaşta mı sevaba mı döndürmeye çalışıyor ben onu merak ediyorum. Bir şey diyemiyorum.”
‘ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLANDI’
Sabri Özdoğan tarafınca dolandırıldığını sav eden bir öbür kişi olan K.G, ailesinin bilmemesi niçiniyle cürüm duyurusunda bulunmadığını söylemiş oldu. Ankara’da yaşayan K.G, bir arkadaşı aracılığıyla Sabri Özdoğan’la tanıştığını, Özdoğan’ın “varlık barışı” sürecinde yurt haricinden getirdiği paralar olduğunu ve kendilerinin de bu paralardan hisse almak için Özdoğan’a nakit takviyesi sağladıklarını söz ederek yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Benimle ortak bir arkadaş aracılığıyla irtibat kurdular. ‘Kredi çekmemiz lazım garantin benim’ dedi. Bir iki kredi çektik. Ha bugün ha yarın derken 10 sene geçti. ömrümde yapmadığım büyük bir yanılgı yaptım. Elimiz kolumuz bağlandı. Bizi bağladı. Anladığım kadarıyla yurt haricinden Türkiye’ye para getiriyorlardı. Bu süreçte de paraya muhtaçlıkları oluyordu. Bunlar parayı Türkiye’ye getirmişler. Aldıkları parayı almışlar fakat bizi bakılırsan olmadı. Elimiz ayağımız bağlandı.”
‘YUVAMIN YIKILMASINDAN KORKUYORUM’
Sabri Özdoğan için çektiği krediler niçiniyle bankalar tarafınca yerine el konulduğunu, kendisi üzere mağdur olan hayli sayıda kişi olduğunu belirten K.G. kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Mağdur fazlaca insan var. Benim bildiğim en az on kişi. Yuvasından olanlar var. Dolandırılan bir kişi kanser oldu, öldü. Ben Allah’a havale ettim. Takip ediyorum lakin ne kadar takip edebiliyorum belirli değil. Ben çocuklarıma bile söyleyemedim. Çocuklarıma söylesem benim de yuvam yıkılacaktı. Çocuklarımı atlatıp duruyorum. Yuvamın yıkılmasından korkuyorum.”