TÜSİAD Lideri Kaslowski: Kürt probleminin büsbütün çözüldüğünü çabucak hemen söyleyemeyiz Türk Endüstrici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Lideri Simone Kaslowski, derneğin hazırladığı ‘Geleceği İnşa’ raporuyla ilgili T24’ten Murat Sabuncu’nun sorularını yanıtladı. Türkiye’de demokrasinin bugünkü durumunu kıymetlendiren Kaslowski, Kürt sıkıntısının çabucak hemen çözülemediğini belirtti.
‘İLERLEME DEVRİNDE DEĞİLİZ’
Sabuncu 1997 ve 2007 senelerında hazırlanan raporları hatırlatarak, yeni raporda da ‘demokrasi vurgusu’ olduğunu hatırlattı ve Kaslowski’ye “Türkiye’de demokrasinin bugün bulunduğu durumu nasıl tanım ediyorsunuz?” diye sordu.
Kaslowski, Türkiye’de demokrasinin kurumsallaşmamış olmasının yeni bir durum olmadığını söylemiş oldu ve “Türkiye hiç bir vakit, devletin toplum ve bireyle bağlantısının tam olarak istikrarlı ve demokratik olabildiği bir ülke olamadı. Vakit zaman geriye giden, bir daha vakit zaman hızlanan inişli çıkışlı bir demokratikleşme tarihimiz var” dedi. İçinde bulunulan devrin de ilerleme periyodu olmadığını ekleyen Kaslowski şu biçimde devam etti:
“Ama unutmayalım, Türkiye bu inişli çıkışlı devirlerin son toplamında, tarihi olarak demokratikleşme yolunda artıları daha fazla olan bir ülkedir. Öbür taraftan toplumun farklı kesitleri metropolleşme ile bir arada daha fazla etkileşime girmekte ve bu durum toplumun, bilhassa gençlerin demokrasi şuurunu ve talebini beslemekte. Bu da gelecek için umut veriyor. Biz de geleceği inşa çalışmamızda, kalkınma ve gelişimin üç ögesinden biri olarak kurumlar ve kuralların kapsayıcı biçimde güçlendirilmesini savunuyoruz.”
‘KÜRT SORUNU BÜSBÜTÜN ÇÖZÜLMEDİ’
Geleceği İnşa raporunda Kürt sözünün hayli az geçtiğini ve raporda farklı başlık açılmadığını belirten Sabuncu, eski raporlarda bu hususta teklif sunulduğunu hatırlattı. “Size bakılırsa Kürt sorunu çözüldü mü? Çözülmedi ise şu anki durum ve gelecek için nasıl bir yol haritası olmalı? Daha evvel bu konularda fikir ortaya koymuş ve önemsemiş bir Dernek olduğunuz için bu soruyu önemsiyorum” sorusuna Kaslowski’nin karşılığı şu biçimde oldu:
“Kürt sıkıntısının büsbütün çözüldüğünü çabucak hemen söyleyemeyiz. Geleceğimizin inşasında, ülkemizin birikmiş problemlerini çözme kapasitesini geliştirecek bir yerin oluşturulmasını epey değerli görüyoruz. Kürt sorunu maalesef dünyadaki bir fazlaca gibisi üzere terörle uğraş ile karışabilen bir sorun. Öncelikle her insanın silahlı çabanın bir araç olamayacağını, örgütün silahlı gayretten geri dönülmez bir biçimde vazgeçmesinin mecburilik olduğunu kabul etmesi gerekir. Öbür taraftan teröre karşı uğraş ile temel insan haklarının karıştırılmaması, terörle uğraşın hakların kısıtlanmasına niye olmaması gerekir. Toplumsal ve siyasal diyalog bu karışıklığı önlemede en değerli aracımızdır. Türkiye her iki emeli tıpkı anda gerçekleştirebilecek bir olgunlukta ve tecrübede bir ülkedir.”
‘ANADİL VE ANADİLİN EDEBİYATI DA ÖĞRETİLMELİ’
Anadilde eğitim konusunda da değerlendirmeler yapan Kaslowski, derneğin 2012’de TBMM Anayasa Uzlaşma Komitesine verdiği görüşü tekrar etti. Türkçenin resmi eğitim lisanı olması istikametinde fikir belirttiklerini tabir eden Kaslowski “O görüşümüzde ayrıyeten anadilin o lisanın edebiyatı ve kültürüyle bir arada kapsamlı bir program olarak öğretilmesi gerektiğini de belirtmiştik. Bu mevzu hem kültürel haklar tıpkı vakitte pedagojik gereksinimler açısından değerlendirilmeli” dedi.
“Sermaye bölümü iktidarın seçimi kaybedeceğini gördü, yeni oluşacak iktidara yol haritası sundu” tenkitlerini kabul etmeyen Kaslowski, raporun iki yıllık bir çalışma eseri olduğu vurguladı ve raporun gördüğü ilgiden şad olduklarını söylemiş oldu.
‘MERKEZ BANKASI TEMEL GAYESİNİ UNUTMAMALI’
Sabuncu’nun Merkez Bankası özerkliği konusunu sorması üzerine Kaslowski, “Merkez Bankası temel amacını unutmamalı” dedi. Ülke olarak fakirleşildiğini söz eden Kaslowski, Merkez Bankası’nın asıl bakılırsavinin enflasyonu denetim etmek olduğunu belirtti. Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu’nun cari denge-enflasyon içinde alaka kurması daha sonrasında Kaslowski, “Bugün konusu edilen cari açıkla enflasyonu denetim etme sıkıntısı en temel iktisadi kurallarla dahi örtüşmüyor. Geldiğimiz noktada ihracatçımız dahi kurda yaratılan bu oynaklığın ve TL’deki kıymet kaybının öngörülemez noktaya gelmiş olmasından ziyan görüyor” diye konuştu.
Kaslowski faiz indirilmesinin uzun vadeli kredi faizlerine yansımadığını ve Merkez Bankası atılımlarının iktisada olumlu yansımadığını söylemiş oldu. TÜSİAD Lideri “Aksine bilançolar açısından fazlaca daha maliyetli ve riskli bir müddetçle karşı karşıyayız bugün” değerlendirmesinde bulundu. (HABER MERKEZİ)
‘İLERLEME DEVRİNDE DEĞİLİZ’
Sabuncu 1997 ve 2007 senelerında hazırlanan raporları hatırlatarak, yeni raporda da ‘demokrasi vurgusu’ olduğunu hatırlattı ve Kaslowski’ye “Türkiye’de demokrasinin bugün bulunduğu durumu nasıl tanım ediyorsunuz?” diye sordu.
Kaslowski, Türkiye’de demokrasinin kurumsallaşmamış olmasının yeni bir durum olmadığını söylemiş oldu ve “Türkiye hiç bir vakit, devletin toplum ve bireyle bağlantısının tam olarak istikrarlı ve demokratik olabildiği bir ülke olamadı. Vakit zaman geriye giden, bir daha vakit zaman hızlanan inişli çıkışlı bir demokratikleşme tarihimiz var” dedi. İçinde bulunulan devrin de ilerleme periyodu olmadığını ekleyen Kaslowski şu biçimde devam etti:
“Ama unutmayalım, Türkiye bu inişli çıkışlı devirlerin son toplamında, tarihi olarak demokratikleşme yolunda artıları daha fazla olan bir ülkedir. Öbür taraftan toplumun farklı kesitleri metropolleşme ile bir arada daha fazla etkileşime girmekte ve bu durum toplumun, bilhassa gençlerin demokrasi şuurunu ve talebini beslemekte. Bu da gelecek için umut veriyor. Biz de geleceği inşa çalışmamızda, kalkınma ve gelişimin üç ögesinden biri olarak kurumlar ve kuralların kapsayıcı biçimde güçlendirilmesini savunuyoruz.”
‘KÜRT SORUNU BÜSBÜTÜN ÇÖZÜLMEDİ’
Geleceği İnşa raporunda Kürt sözünün hayli az geçtiğini ve raporda farklı başlık açılmadığını belirten Sabuncu, eski raporlarda bu hususta teklif sunulduğunu hatırlattı. “Size bakılırsa Kürt sorunu çözüldü mü? Çözülmedi ise şu anki durum ve gelecek için nasıl bir yol haritası olmalı? Daha evvel bu konularda fikir ortaya koymuş ve önemsemiş bir Dernek olduğunuz için bu soruyu önemsiyorum” sorusuna Kaslowski’nin karşılığı şu biçimde oldu:
“Kürt sıkıntısının büsbütün çözüldüğünü çabucak hemen söyleyemeyiz. Geleceğimizin inşasında, ülkemizin birikmiş problemlerini çözme kapasitesini geliştirecek bir yerin oluşturulmasını epey değerli görüyoruz. Kürt sorunu maalesef dünyadaki bir fazlaca gibisi üzere terörle uğraş ile karışabilen bir sorun. Öncelikle her insanın silahlı çabanın bir araç olamayacağını, örgütün silahlı gayretten geri dönülmez bir biçimde vazgeçmesinin mecburilik olduğunu kabul etmesi gerekir. Öbür taraftan teröre karşı uğraş ile temel insan haklarının karıştırılmaması, terörle uğraşın hakların kısıtlanmasına niye olmaması gerekir. Toplumsal ve siyasal diyalog bu karışıklığı önlemede en değerli aracımızdır. Türkiye her iki emeli tıpkı anda gerçekleştirebilecek bir olgunlukta ve tecrübede bir ülkedir.”
‘ANADİL VE ANADİLİN EDEBİYATI DA ÖĞRETİLMELİ’
Anadilde eğitim konusunda da değerlendirmeler yapan Kaslowski, derneğin 2012’de TBMM Anayasa Uzlaşma Komitesine verdiği görüşü tekrar etti. Türkçenin resmi eğitim lisanı olması istikametinde fikir belirttiklerini tabir eden Kaslowski “O görüşümüzde ayrıyeten anadilin o lisanın edebiyatı ve kültürüyle bir arada kapsamlı bir program olarak öğretilmesi gerektiğini de belirtmiştik. Bu mevzu hem kültürel haklar tıpkı vakitte pedagojik gereksinimler açısından değerlendirilmeli” dedi.
“Sermaye bölümü iktidarın seçimi kaybedeceğini gördü, yeni oluşacak iktidara yol haritası sundu” tenkitlerini kabul etmeyen Kaslowski, raporun iki yıllık bir çalışma eseri olduğu vurguladı ve raporun gördüğü ilgiden şad olduklarını söylemiş oldu.
‘MERKEZ BANKASI TEMEL GAYESİNİ UNUTMAMALI’
Sabuncu’nun Merkez Bankası özerkliği konusunu sorması üzerine Kaslowski, “Merkez Bankası temel amacını unutmamalı” dedi. Ülke olarak fakirleşildiğini söz eden Kaslowski, Merkez Bankası’nın asıl bakılırsavinin enflasyonu denetim etmek olduğunu belirtti. Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu’nun cari denge-enflasyon içinde alaka kurması daha sonrasında Kaslowski, “Bugün konusu edilen cari açıkla enflasyonu denetim etme sıkıntısı en temel iktisadi kurallarla dahi örtüşmüyor. Geldiğimiz noktada ihracatçımız dahi kurda yaratılan bu oynaklığın ve TL’deki kıymet kaybının öngörülemez noktaya gelmiş olmasından ziyan görüyor” diye konuştu.
Kaslowski faiz indirilmesinin uzun vadeli kredi faizlerine yansımadığını ve Merkez Bankası atılımlarının iktisada olumlu yansımadığını söylemiş oldu. TÜSİAD Lideri “Aksine bilançolar açısından fazlaca daha maliyetli ve riskli bir müddetçle karşı karşıyayız bugün” değerlendirmesinde bulundu. (HABER MERKEZİ)