Türk savunma endüstrisi SAHA EXPO’da tezini ortaya koydu SAHA İstanbul İdare Konseyi Lideri ve Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Türkiye’nin en büyük sanayi kümesi SAHA İstanbul’un İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen SAHA EXPO Fuarı’nın fiziki kısmının son gününde aktifliğe ait değerlendirmelerde bulundu.
Bayraktar, SAHA İstanbul’un, 6 yıl evvel savunma endüstrisinde başlatılan Ulusal Teknoloji Atılımı vizyonuna özel dal dinamizmini kazandırmak için atılan bir adım olduğunu söylemiş oldu.
Aktiflikte 480 firmanın yerli ve ulusal mamüllerini sergilediğini ve bundan gurur duyduklarını tabir eden Bayraktar, fuarda büyük ölçekli, KOBİ, teknoloji teşebbüslerinin binlerce görüşme gerçekleştirdiğini, yeni mutabakatlar ve iş birlikleri için taban oluşturulduğunu vurguladı.
Bayraktar, yeni biroldukca teşebbüs bulunduğunu, yeni teknolojiler geliştirildiğini anlatarak, şöyleki devam etti:
“Savunma endüstrisi ekosisteminde bundan 20 yıl evvel başlatılan kıvılcımın ateşlendiğini, adeta seferberlik halinde firmalarımızın fazlaca dinamik biçimde başarılı sonuçlara eriştiğini görmüş olduk. Sefer başladı, bunun tekrar durdurulabileceğini düşünmüyorum. Sahiden epey kuvvetli bir ekosistemimiz, epey dinamik bir altyapımız var. Yalnızca büyük ölçekli firmalar değil, orta ve küçük ölçekli firmalarımızda da sektörel derinlik oluştuğuna herkes şahitlik etmiş oldu. Yapılacak daha fazlaca şey var fakat elde edilen sonuçlar ve gelmiş olduğumuz nokta da gurur verici.
Tüm dünyaya sunmuş olduk bu muvaffakiyetleri. Tüm dünya Türkiye’nin bu kadar kısa müddette bu düzeye nasıl ulaştığını konuşuyor, pahalandırıyor. Merhum babamın bir kelamı vardı ‘Nefsin izzeti yoktur, lakin yaptığın işin izzeti vardır’ diye. İşte o izzetli işler burada. Buradaki girişimcilerimizin, KOBİ’lerimizin, büyük ölçekli firmalarımızın hepsinin izzetli işlerini Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmak, onların geleceğini garantiye almak bizler için gurur vesilesi.”
“Derinlemesine güç oluştu”
Bayraktar, Türkiye’de daha epeyce insansız hava aracı, uçak, helikopter, gemi üzere ana platform bazındaki projeler göz önünde olduğunu, lakin alt ana sistemler, materyaller ve teknolojilerde de derinlemesine bir güç bulunduğunu söylemiş oldu. Bayraktar, “Bu kapsamda nanoteknolojik materyallerden birfazlaca farklı RF elektronik sistemlere, yeni yazılım teknolojilerindeki eserlere kadar epeyce fazla tahlilin sergilendiğini görmüş olduk. Sayısız örnek var. Sensörlerden gereçlere, fazlaca farklı bileşenlere kadar geniş bir yelpazede tüm sektörel derinliği burada gözlemledik.” diye konuştu.
Sergilenen kabiliyetlerin Türk savunma endüstrisindeki yerlilik ve ulusallık oranına tesirine de değinen Bayraktar, “Bu sayede katiyen yerlilik ve ulusallık artacak. Türkiye’nin büyük savları var. Türkiye’nin kendi savaş uçağını, insansız savaş uçağını üretme savı var. Bu tezleri lakin epeyce kuvvetli bir ekosistem kurarak gerçekleştirebiliriz. Bu fuarda bu biçimde bir ekosistemimiz olduğunu gördük. Bu sefer yola çıkmış durumda. Buna katkı sunarak, bunu daha da güçlendirerek maksatlara ulaşabiliriz. Fuar bünyesinde tarihi mutabakatlara imza atıldı. Bu mutabakatların sonuçlarını da yakın vakitte Türkiye olarak nazaranceğiz.” sözlerini kullandı.
Bayraktar, SAHA İstanbul’un, 6 yıl evvel savunma endüstrisinde başlatılan Ulusal Teknoloji Atılımı vizyonuna özel dal dinamizmini kazandırmak için atılan bir adım olduğunu söylemiş oldu.
Aktiflikte 480 firmanın yerli ve ulusal mamüllerini sergilediğini ve bundan gurur duyduklarını tabir eden Bayraktar, fuarda büyük ölçekli, KOBİ, teknoloji teşebbüslerinin binlerce görüşme gerçekleştirdiğini, yeni mutabakatlar ve iş birlikleri için taban oluşturulduğunu vurguladı.
Bayraktar, yeni biroldukca teşebbüs bulunduğunu, yeni teknolojiler geliştirildiğini anlatarak, şöyleki devam etti:
“Savunma endüstrisi ekosisteminde bundan 20 yıl evvel başlatılan kıvılcımın ateşlendiğini, adeta seferberlik halinde firmalarımızın fazlaca dinamik biçimde başarılı sonuçlara eriştiğini görmüş olduk. Sefer başladı, bunun tekrar durdurulabileceğini düşünmüyorum. Sahiden epey kuvvetli bir ekosistemimiz, epey dinamik bir altyapımız var. Yalnızca büyük ölçekli firmalar değil, orta ve küçük ölçekli firmalarımızda da sektörel derinlik oluştuğuna herkes şahitlik etmiş oldu. Yapılacak daha fazlaca şey var fakat elde edilen sonuçlar ve gelmiş olduğumuz nokta da gurur verici.
Tüm dünyaya sunmuş olduk bu muvaffakiyetleri. Tüm dünya Türkiye’nin bu kadar kısa müddette bu düzeye nasıl ulaştığını konuşuyor, pahalandırıyor. Merhum babamın bir kelamı vardı ‘Nefsin izzeti yoktur, lakin yaptığın işin izzeti vardır’ diye. İşte o izzetli işler burada. Buradaki girişimcilerimizin, KOBİ’lerimizin, büyük ölçekli firmalarımızın hepsinin izzetli işlerini Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmak, onların geleceğini garantiye almak bizler için gurur vesilesi.”
“Derinlemesine güç oluştu”
Bayraktar, Türkiye’de daha epeyce insansız hava aracı, uçak, helikopter, gemi üzere ana platform bazındaki projeler göz önünde olduğunu, lakin alt ana sistemler, materyaller ve teknolojilerde de derinlemesine bir güç bulunduğunu söylemiş oldu. Bayraktar, “Bu kapsamda nanoteknolojik materyallerden birfazlaca farklı RF elektronik sistemlere, yeni yazılım teknolojilerindeki eserlere kadar epeyce fazla tahlilin sergilendiğini görmüş olduk. Sayısız örnek var. Sensörlerden gereçlere, fazlaca farklı bileşenlere kadar geniş bir yelpazede tüm sektörel derinliği burada gözlemledik.” diye konuştu.
Sergilenen kabiliyetlerin Türk savunma endüstrisindeki yerlilik ve ulusallık oranına tesirine de değinen Bayraktar, “Bu sayede katiyen yerlilik ve ulusallık artacak. Türkiye’nin büyük savları var. Türkiye’nin kendi savaş uçağını, insansız savaş uçağını üretme savı var. Bu tezleri lakin epeyce kuvvetli bir ekosistem kurarak gerçekleştirebiliriz. Bu fuarda bu biçimde bir ekosistemimiz olduğunu gördük. Bu sefer yola çıkmış durumda. Buna katkı sunarak, bunu daha da güçlendirerek maksatlara ulaşabiliriz. Fuar bünyesinde tarihi mutabakatlara imza atıldı. Bu mutabakatların sonuçlarını da yakın vakitte Türkiye olarak nazaranceğiz.” sözlerini kullandı.