Taşgetiren: Alevi açılımında anahtar isim Özzeybek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muharrem ayı orucunu cemevinde açması ve ardından Hacı Bektaş Hacı Bektaş Veli Dergâhı’ı ve müzesini ziyareti kamuoyunda gündem olmaya devam ediyor.
Karar gazetesi muharriri Ahmet Taşgetiren, bugünkü köşe yazısında ‘Peki Cumhurbaşkanı’nın Cemevi ziyareti ‘Alevilerin beklentileri’ açısından jestten öte bir mana taşır mı?’ diye sordu ve ziyaretlerin perde ardındaki ismi yazdı:
“Aslında bu sonuç, bir müddetdir İçişleri Bakanlığı’nın şemsiyesi altında devam eden bir çalışmanın eseri.
Burada Ali Arif Özzeybek ismi anahtar niteliğinde. Bir devir CHP başkanı Kılıçdaroğlu’nun danışmanı idi. O orta benimle de görüştü. Kendisini “Bektaşi” olarak tanıtıyor, Sünni Topluluk ile Alevi Topluluk içinde yakınlaşmayı sağlama arayışında olduğunu söz ediyordu. Ben bu uğraşını da önemsedim.
daha sonra nasıl olduysa oldu, Kılıçdaroğlu’ndan ayrıldı, enteresan halde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile irtibat kurdu. Soylu’nun “Kılıçdaroğlu’nun bir büyükelçi ile gizlice görüştüğü” argümanı onunla irtibatlıydı.
İzleyebildiğim kadarıyla Özzeybek, kimi Alevi – Bektaşi dedeleriyle bağ kuruyor, onların sıkıntılarını İçişleri Bakanı Soylu’ya taşıyor, mülki amirler vasıtasıyla problemlerin tahlilini sağlıyor, bu biçimdece inanç bağlamında olmasa da pratik işler noktasında örtülü bir “Açılım” gerçekleşiyordu.
Bir orta Alevi Dedelerinin devlet dayanağı ile Kerbela’yı ziyaretleri konusu kamuoyuna yansıdı. Bu ilginin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ya da daha ferdî manada Soylu’nun siyaset planlarıyla ilgisi var mı, başka problem, lakin “Dedeler”in aktifliğini yönetme üzere bir hesaba denk düştüğü açık.
Alevi topluluk, siyaseten mono-blok yapı arz etmiyor. Orada bir CHP tartısı olsa bile, bir kısmının da, Dedeler üzerinden Ak Parti’ye yönelmesi ihtimali yok değildir. İktidarın getirilerini kullanıp, sandıkta bir daha bildiği istikamette oy verme ihtimali de göz gerisi edilemez.
İşin siyasi istikameti epeyce net değil.
Peki Cumhurbaşkanı’nın Cemevi ziyareti “Alevilerin beklentileri” açısından jestten öte bir mana taşır mı?
Ben, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o beklentilere sıcak yaklaştığı kanaatinde değilim. Orada da sanırım “Hocaların uyarısı” tesirlidir. Tahminen bir ölçü milletlerarası hesaplara ait ulusal güvenlik değerlendirmeleri vardır.
Alevi toplulukta bir damar, keskin bir yorumu sürdürüyor. Orada mezhep ve kıymet savunması hassaslığından öte bir duruş var. O kesitle iktidarın bağlantısı de güç gözüküyor.
Soylu – Özzeybek çizgisi, daha pragmatik yaklaşımla sonuç alma arayışında. Cumhurbaşkanı’nı da buna ikna etmiş gözüküyorlar. 2023 hesabı iknayı kolaylaştırmış olmalı. Lakin orada bir sorun yumağı duruyor.”
YAZININ TAMAMI
Karar gazetesi muharriri Ahmet Taşgetiren, bugünkü köşe yazısında ‘Peki Cumhurbaşkanı’nın Cemevi ziyareti ‘Alevilerin beklentileri’ açısından jestten öte bir mana taşır mı?’ diye sordu ve ziyaretlerin perde ardındaki ismi yazdı:
“Aslında bu sonuç, bir müddetdir İçişleri Bakanlığı’nın şemsiyesi altında devam eden bir çalışmanın eseri.
Burada Ali Arif Özzeybek ismi anahtar niteliğinde. Bir devir CHP başkanı Kılıçdaroğlu’nun danışmanı idi. O orta benimle de görüştü. Kendisini “Bektaşi” olarak tanıtıyor, Sünni Topluluk ile Alevi Topluluk içinde yakınlaşmayı sağlama arayışında olduğunu söz ediyordu. Ben bu uğraşını da önemsedim.
daha sonra nasıl olduysa oldu, Kılıçdaroğlu’ndan ayrıldı, enteresan halde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile irtibat kurdu. Soylu’nun “Kılıçdaroğlu’nun bir büyükelçi ile gizlice görüştüğü” argümanı onunla irtibatlıydı.
İzleyebildiğim kadarıyla Özzeybek, kimi Alevi – Bektaşi dedeleriyle bağ kuruyor, onların sıkıntılarını İçişleri Bakanı Soylu’ya taşıyor, mülki amirler vasıtasıyla problemlerin tahlilini sağlıyor, bu biçimdece inanç bağlamında olmasa da pratik işler noktasında örtülü bir “Açılım” gerçekleşiyordu.
Bir orta Alevi Dedelerinin devlet dayanağı ile Kerbela’yı ziyaretleri konusu kamuoyuna yansıdı. Bu ilginin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ya da daha ferdî manada Soylu’nun siyaset planlarıyla ilgisi var mı, başka problem, lakin “Dedeler”in aktifliğini yönetme üzere bir hesaba denk düştüğü açık.
Alevi topluluk, siyaseten mono-blok yapı arz etmiyor. Orada bir CHP tartısı olsa bile, bir kısmının da, Dedeler üzerinden Ak Parti’ye yönelmesi ihtimali yok değildir. İktidarın getirilerini kullanıp, sandıkta bir daha bildiği istikamette oy verme ihtimali de göz gerisi edilemez.
İşin siyasi istikameti epeyce net değil.
Peki Cumhurbaşkanı’nın Cemevi ziyareti “Alevilerin beklentileri” açısından jestten öte bir mana taşır mı?
Ben, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o beklentilere sıcak yaklaştığı kanaatinde değilim. Orada da sanırım “Hocaların uyarısı” tesirlidir. Tahminen bir ölçü milletlerarası hesaplara ait ulusal güvenlik değerlendirmeleri vardır.
Alevi toplulukta bir damar, keskin bir yorumu sürdürüyor. Orada mezhep ve kıymet savunması hassaslığından öte bir duruş var. O kesitle iktidarın bağlantısı de güç gözüküyor.
Soylu – Özzeybek çizgisi, daha pragmatik yaklaşımla sonuç alma arayışında. Cumhurbaşkanı’nı da buna ikna etmiş gözüküyorlar. 2023 hesabı iknayı kolaylaştırmış olmalı. Lakin orada bir sorun yumağı duruyor.”
YAZININ TAMAMI