Tahrirlemek Ne Demek? Erkek Beyinli Çözüm Makinesi mi, Kadın Kalpli Empati Fabrikası mı?
Selam sevgili forum ahalisi!
Bugün size öyle bir kelime getirdim ki, duyan “Aa o muymuş o?” diye bir an duraklıyor: tahrirlemek.
İlk duyulduğunda kulağa biraz Osmanlı arşivinden fırlamış gibi geliyor değil mi? “Efendim, tahrir defterini tahrirledik, sancak beyine arz ettik” falan… Ama gelin görün ki bu kelime günümüz ilişkilerinde, iş hayatında, hatta evde bulaşık makinesi önünde bile karşımıza çıkabilecek kadar güncel bir mana taşıyor!
---
Tahrirlemek: Eski Kök, Yeni Mizah
Önce ciddiyet perdesini hafifçe aralayalım: Tahrirlemek, “yazıya dökmek, kayda almak, düzenlemek” anlamına gelir.
Yani düşüncelerini veya olayları bir düzene sokmak, bir nevi “yazılı hale getirmek.”
Ama forumda ciddiyet mi olurmuş? Biz buraya eğlenmeye geldik!
Bir düşünün: Günümüzde “tahrirlemek” sadece Osmanlı kâtibinin değil, her ilişkide not tutan, her tartışmada liste çıkaran insanların yaptığı şeydir aslında.
Mesela bir kadın, sevgilisiyle tartışırken diyor ki:
“Sen 17 Mart 2022’de, saat 21.47’de bana ‘ben geleceğim’ dedin ama gelmedin. İşte bak, not ettim, tahrirledim!”
Adam ne yapsın, Google Takvim gibi hatırlamış kadın!
İşte o an, kadın tahrirlemiştir — hem de gönülden, detaylı biçimde!
---
Erkek Beyinli Tahrir: Excel Tablolu, Madde Madde, Kısa ve Öz
Şimdi erkek versiyonuna bakalım. Erkekler tahrirleme işini genelde “pratik çözüm” olarak yapar.
Bir kadın duygularını anlatırken “bazen kendimi anlaşılmamış hissediyorum” der.
Adam hemen not alır kafasında:
Problem: Anlaşılmamış hissetmek.
Çözüm: Daha çok dinlemek (ama maç bitince).
Sonuç: Kadın mutlu olur → Adam huzurlu olur → Dünya barışına bir adım daha.
Erkek için “tahrirlemek”, olayın duygusal değil, lojistik tarafıdır.
Bir nevi aşk mühendisliğidir bu.
Kadın konuşur, erkek plan yapar.
Kadın anlatır, erkek “şema çizer.”
Kadın “beni anlamıyorsun” der, erkek “madde 3’te bunu düzeltmiştik ama?” diye savunmaya geçer.
Yani erkek için tahrirlemek, duygusal değil, stratejik bir hamledir.
Excel dosyasının adı: “İlişkide Hata Analizi – Son Sürüm (beta).xlsx”
---
Kadın Kalpli Tahrir: Günlük Tadında, Empatiyle Yazılmış
Kadınlar için tahrirlemek ise, tamamen hissiyatın arşivlenmesidir.
Bir erkek “unut gitsin” derken, kadın o anı duygusal defterine işler.
Tarih, saat, hava durumu, ruh hali, playlist — hepsi not alınır.
Tahrir defteri bir bakarsın “Sevgilimin Sessizlik Dönemleri – Volume 2” diye devam eder.
Kadın için tahrirlemek, yazıya döküp rahatlamaktır.
Hatta bazen mesaj atmadan önce bile not defterine yazar:
“Onu çok özledim ama özlediğimi belli etmeyeceğim.”
Sonra 5 dakika sonra yine mesaj atar: “Nasılsın?”
İşte o, duyguların tahrirlenip sosyal medyaya transfer edilmesidir.
Yani kadınlar duygularını yazıya dökerek, dünyayı bir nebze daha yumuşatırlar.
Tahrir onların içsel terapi seansıdır.
---
Ev Hali: Bulaşık Makinesi Önünde Tahrirleşen Çiftler
Bir ev düşünün.
Kadın: “Ben geçen sefer bulaşıkları yıkamıştım.”
Erkek: “Hayır, o zaman yıkamamıştın, sadece ön yıkama yapmıştın.”
Kadın: “Bak, WhatsApp’ta yazmıştım ‘bulaşıklar bitti’ diye!”
Erkek: “Ama bulaşık makinesi boş değildi.”
İşte bu sahne, modern tahrirlemenin canlı örneğidir.
Her iki taraf da kendi argümanlarını yazıya dökmüş, arşivlemiş ve delilleriyle gelmiştir.
Artık olay, duygulardan çıkmış, resmi belgeye dönüşmüştür.
Evlilikte adeta küçük bir noterlik ofisi açılmıştır!
---
Tahrirlemenin Forum Versiyonu: Klavye Kahramanları Sahada
Şimdi gelelim forumumuza, canımızın içi klavye dostlarına…
Forumda tahrirleme, “yorum yapmadan önce araştırma yapma sanatı”dır.
Bir konu açılır, biri gelir “ben bu konuda akademik bir makale okumuştum” der, hemen alıntı yapar.
Diğeri gelir, “kanka, o makale sahteymiş, ben tahrirledim baktım, kaynak yok!” diye cevap verir.
Ve tartışma büyür, büyür, sonunda kimse konunun başlığını hatırlamaz.
Ama herkes bir şeyler tahrirlemiştir:
Duygularını, düşüncelerini, hatta sinir krizini bile.
---
Sonuç: Hepimiz Biraz Tahrirciyiz
Aslında farkında değiliz ama hepimiz bir şeyleri tahrirliyoruz.
Kimimiz duygularını, kimimiz planlarını, kimimiz forum yorumlarını...
Tahrirlemek, sadece yazmak değil; kendimizi bir düzene sokma, içimizi boşaltma, geçmişi kaydetme halidir.
Erkek için “strateji”, kadın için “terapi”dir.
Ama sonunda ikisi de bir noktada buluşur: “Ben bunu not almıştım!”
O yüzden sevgili forumdaşlar, bundan sonra biri size “tahrirlemek ne demek?” diye sorduğunda şöyle deyin:
> “Tahrirlemek, kalemle değil kalple yapılan bir kayıt işlemidir.”
Ve tabii…
Hadi bakalım, siz hiç “tahrirlendiniz” mi?
Ya da birini “tahrirlediniz” mi?
Yorumlara bekliyorum; belki de en komik tahrir hikâyeniz forum tarihine geçer!
Selam sevgili forum ahalisi!
Bugün size öyle bir kelime getirdim ki, duyan “Aa o muymuş o?” diye bir an duraklıyor: tahrirlemek.
İlk duyulduğunda kulağa biraz Osmanlı arşivinden fırlamış gibi geliyor değil mi? “Efendim, tahrir defterini tahrirledik, sancak beyine arz ettik” falan… Ama gelin görün ki bu kelime günümüz ilişkilerinde, iş hayatında, hatta evde bulaşık makinesi önünde bile karşımıza çıkabilecek kadar güncel bir mana taşıyor!
---
Tahrirlemek: Eski Kök, Yeni Mizah
Önce ciddiyet perdesini hafifçe aralayalım: Tahrirlemek, “yazıya dökmek, kayda almak, düzenlemek” anlamına gelir.
Yani düşüncelerini veya olayları bir düzene sokmak, bir nevi “yazılı hale getirmek.”
Ama forumda ciddiyet mi olurmuş? Biz buraya eğlenmeye geldik!
Bir düşünün: Günümüzde “tahrirlemek” sadece Osmanlı kâtibinin değil, her ilişkide not tutan, her tartışmada liste çıkaran insanların yaptığı şeydir aslında.
Mesela bir kadın, sevgilisiyle tartışırken diyor ki:
“Sen 17 Mart 2022’de, saat 21.47’de bana ‘ben geleceğim’ dedin ama gelmedin. İşte bak, not ettim, tahrirledim!”
Adam ne yapsın, Google Takvim gibi hatırlamış kadın!
İşte o an, kadın tahrirlemiştir — hem de gönülden, detaylı biçimde!
---
Erkek Beyinli Tahrir: Excel Tablolu, Madde Madde, Kısa ve Öz
Şimdi erkek versiyonuna bakalım. Erkekler tahrirleme işini genelde “pratik çözüm” olarak yapar.
Bir kadın duygularını anlatırken “bazen kendimi anlaşılmamış hissediyorum” der.
Adam hemen not alır kafasında:
Problem: Anlaşılmamış hissetmek.
Çözüm: Daha çok dinlemek (ama maç bitince).
Sonuç: Kadın mutlu olur → Adam huzurlu olur → Dünya barışına bir adım daha.
Erkek için “tahrirlemek”, olayın duygusal değil, lojistik tarafıdır.
Bir nevi aşk mühendisliğidir bu.
Kadın konuşur, erkek plan yapar.
Kadın anlatır, erkek “şema çizer.”
Kadın “beni anlamıyorsun” der, erkek “madde 3’te bunu düzeltmiştik ama?” diye savunmaya geçer.
Yani erkek için tahrirlemek, duygusal değil, stratejik bir hamledir.
Excel dosyasının adı: “İlişkide Hata Analizi – Son Sürüm (beta).xlsx”
---
Kadın Kalpli Tahrir: Günlük Tadında, Empatiyle Yazılmış
Kadınlar için tahrirlemek ise, tamamen hissiyatın arşivlenmesidir.
Bir erkek “unut gitsin” derken, kadın o anı duygusal defterine işler.
Tarih, saat, hava durumu, ruh hali, playlist — hepsi not alınır.
Tahrir defteri bir bakarsın “Sevgilimin Sessizlik Dönemleri – Volume 2” diye devam eder.
Kadın için tahrirlemek, yazıya döküp rahatlamaktır.
Hatta bazen mesaj atmadan önce bile not defterine yazar:
“Onu çok özledim ama özlediğimi belli etmeyeceğim.”
Sonra 5 dakika sonra yine mesaj atar: “Nasılsın?”
İşte o, duyguların tahrirlenip sosyal medyaya transfer edilmesidir.
Yani kadınlar duygularını yazıya dökerek, dünyayı bir nebze daha yumuşatırlar.
Tahrir onların içsel terapi seansıdır.
---
Ev Hali: Bulaşık Makinesi Önünde Tahrirleşen Çiftler
Bir ev düşünün.
Kadın: “Ben geçen sefer bulaşıkları yıkamıştım.”
Erkek: “Hayır, o zaman yıkamamıştın, sadece ön yıkama yapmıştın.”
Kadın: “Bak, WhatsApp’ta yazmıştım ‘bulaşıklar bitti’ diye!”
Erkek: “Ama bulaşık makinesi boş değildi.”
İşte bu sahne, modern tahrirlemenin canlı örneğidir.
Her iki taraf da kendi argümanlarını yazıya dökmüş, arşivlemiş ve delilleriyle gelmiştir.
Artık olay, duygulardan çıkmış, resmi belgeye dönüşmüştür.
Evlilikte adeta küçük bir noterlik ofisi açılmıştır!
---
Tahrirlemenin Forum Versiyonu: Klavye Kahramanları Sahada
Şimdi gelelim forumumuza, canımızın içi klavye dostlarına…
Forumda tahrirleme, “yorum yapmadan önce araştırma yapma sanatı”dır.
Bir konu açılır, biri gelir “ben bu konuda akademik bir makale okumuştum” der, hemen alıntı yapar.
Diğeri gelir, “kanka, o makale sahteymiş, ben tahrirledim baktım, kaynak yok!” diye cevap verir.
Ve tartışma büyür, büyür, sonunda kimse konunun başlığını hatırlamaz.
Ama herkes bir şeyler tahrirlemiştir:
Duygularını, düşüncelerini, hatta sinir krizini bile.
---
Sonuç: Hepimiz Biraz Tahrirciyiz
Aslında farkında değiliz ama hepimiz bir şeyleri tahrirliyoruz.
Kimimiz duygularını, kimimiz planlarını, kimimiz forum yorumlarını...
Tahrirlemek, sadece yazmak değil; kendimizi bir düzene sokma, içimizi boşaltma, geçmişi kaydetme halidir.
Erkek için “strateji”, kadın için “terapi”dir.
Ama sonunda ikisi de bir noktada buluşur: “Ben bunu not almıştım!”
O yüzden sevgili forumdaşlar, bundan sonra biri size “tahrirlemek ne demek?” diye sorduğunda şöyle deyin:
> “Tahrirlemek, kalemle değil kalple yapılan bir kayıt işlemidir.”
Ve tabii…
Hadi bakalım, siz hiç “tahrirlendiniz” mi?
Ya da birini “tahrirlediniz” mi?
Yorumlara bekliyorum; belki de en komik tahrir hikâyeniz forum tarihine geçer!