Selahattin Demirtaş: Yargı bizim dışımızda herkese karşı epeyce bonkör Ortalarında evvelki periyot HDP Eş Genel Lider Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve MYK üyelerinin de bulunduğu 21’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 13’ncü duruşması Sincan Cezaevi Yerleşkesi’nde devam ediyor. Demirtaş bugün görülen duruşmada savunma yaptı.
AVUKATLARDAN MAHKEME HEYETİNE TEPKİ
Tahliye taleplerinin başladığı Kobanê Davası’nda avukatların müvekkilleriyle görüşme yaptığı alanda jandarmanın kısıtlamasına reaksiyon gösteren avukat Cahit Kırkazak, “Burası bir mahkeme salonu, kışla değil” dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm’ün yanı sıra epeyce sayıda avukat ve izleyicinin katıldığı duruşmada, Sincan Cezaevi’nde tutulan siyasetçiler salonda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Bir kısım siyasetçiler ise duruşmaya mazeret bildirerek katılmadı.
Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere bakılırsa, mazeret dilekçeleri ve mahkeme tarafınca gönderilen müzekkerelere gelen yanıtların okunmasıyla başlayan duruşmada, birfazlaca müşteki hakkında yakalama kararları ve soruşturma evrakları olduğu açıklandı. Gelen evraklara dair sorulan sav makamı, “Belge ve bilgilere diyeceğimiz yoktur” dedi.
Ardından tahliye taleplerine ait siyasetçiler ve avukatlara kelam verildi. birinci vakit içinderda kelam alan Avukat Ali Bozan, bugün ve yarın tahliye taleplerine müddet kalması ismine gelen evrak ve bilgilere ait konuşmayacağını tabir ederken, ilgili savcılıklardan bildirilen, derdest olunan soruşturma evrakları ve hakkında daimi arama sonucu verilen müşteki evraklarının celp edilmesini talep etti. Bozan ayrıyeten şunları aktardı: “Pozantı CBS’na yazı yazılmış ve gelen yanıtta denilmiş ki kelam konusu şahıslar hakkında yürütülen bir soruşturma yok. bu biçimde Pozantı Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan belgeye dahil edilen müşteki ne biçimde belgeye dahil edildi” diye sordu.
‘KÜRTÇEYE KARŞI ORTA KARAR USULSÜZDÜR’
Kürt siyasetçi Zeynep Ölbeci’nin Kürtçe savunması sırasında kullandığı Kürtçe vilayet ve ilçe isimlerinin çeviri edilmemesi konusunda tercümana ikazda bulunduğunu hatırlatan Bozan, mahkemenin buna rağmen orta karar oluşturduğunu belirterek, “Kürt Lisan Haftası olarak kutlanan bir devirden geçerken mahkemenin Kürtçe vilayet ve köy isimlerine rağmen orta karar oluşturması yol açısından sıkıntılıdır” diye belirtti.
DEMİRTAŞ: HALK BU MÜHRÜ ALIR
Ardından Demirtaş kelam aldı. Demirtaş şunları söylemiş oldu: “Tanıklar ikna edilmiş, aleyhe beyanlar alınmış ancak şahitlerin çuvallamasına karşın mahkeme şahitlerin beyanlarına prestij ettiğini altını çizerek söylemiş. Kapalı şahitler gelse ve dese ki ‘Biz iftira attık’ bir daha de mahkeme için değerli olmayacak” dedi.
Tanık Gökalp’in Kobanê’de olduğunu argüman ettiği tarihte Kamuran Yüksek’in Mardin’den fotoğraflarını gösteren Demirtaş: “Bir kumpas kurarken zahmet edip Google’dan bile bakmamışlar. Bu kumpası bile beceremeyen beşerler yıllardır bizi tutuklu yargılıyor. Soma Davası’nda yargılananların hiç biri tutuklu değil lakin Antalya’da bir bayanı kaçırıp annesine ise tecavüz eden sanık hür bırakıldı. Eski sevgilisinin aracını yakıp ‘ölümü pak olmayacak’ diyen sanığa birinci duruşmada tahliye verildi. İpek Er’in intiharına sebep olan uzman çavuş Musa Orhan tutuklanmadı. Hakkımızda tutuk devam kararlarının verildiği günlerde, haklarında 91 defa ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmiş hükümlü Hizbullah tetikçileri tahliye edildi. Zannedilmesin ki herkes bizim üzere tutuklu yargılanıyor. Yargı bizim dışımızda herkese karşı hayli bonkör. Küçük çocuklar okullarda açlıktan bayılırken AKP’liler araçlarında kokainler içiyor, lüks arabalarla dolaşıyor. Bu ülkeyi bu hale getirdiniz. Bu söylemiş olduklerimi bugün umursamayabilirsiniz. Mühür bugün sizde lakin koca bir halk var burada, bu mührü alır.” (HABER MERKEZİ)
AVUKATLARDAN MAHKEME HEYETİNE TEPKİ
Tahliye taleplerinin başladığı Kobanê Davası’nda avukatların müvekkilleriyle görüşme yaptığı alanda jandarmanın kısıtlamasına reaksiyon gösteren avukat Cahit Kırkazak, “Burası bir mahkeme salonu, kışla değil” dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm’ün yanı sıra epeyce sayıda avukat ve izleyicinin katıldığı duruşmada, Sincan Cezaevi’nde tutulan siyasetçiler salonda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Bir kısım siyasetçiler ise duruşmaya mazeret bildirerek katılmadı.
Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere bakılırsa, mazeret dilekçeleri ve mahkeme tarafınca gönderilen müzekkerelere gelen yanıtların okunmasıyla başlayan duruşmada, birfazlaca müşteki hakkında yakalama kararları ve soruşturma evrakları olduğu açıklandı. Gelen evraklara dair sorulan sav makamı, “Belge ve bilgilere diyeceğimiz yoktur” dedi.
Ardından tahliye taleplerine ait siyasetçiler ve avukatlara kelam verildi. birinci vakit içinderda kelam alan Avukat Ali Bozan, bugün ve yarın tahliye taleplerine müddet kalması ismine gelen evrak ve bilgilere ait konuşmayacağını tabir ederken, ilgili savcılıklardan bildirilen, derdest olunan soruşturma evrakları ve hakkında daimi arama sonucu verilen müşteki evraklarının celp edilmesini talep etti. Bozan ayrıyeten şunları aktardı: “Pozantı CBS’na yazı yazılmış ve gelen yanıtta denilmiş ki kelam konusu şahıslar hakkında yürütülen bir soruşturma yok. bu biçimde Pozantı Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan belgeye dahil edilen müşteki ne biçimde belgeye dahil edildi” diye sordu.
‘KÜRTÇEYE KARŞI ORTA KARAR USULSÜZDÜR’
Kürt siyasetçi Zeynep Ölbeci’nin Kürtçe savunması sırasında kullandığı Kürtçe vilayet ve ilçe isimlerinin çeviri edilmemesi konusunda tercümana ikazda bulunduğunu hatırlatan Bozan, mahkemenin buna rağmen orta karar oluşturduğunu belirterek, “Kürt Lisan Haftası olarak kutlanan bir devirden geçerken mahkemenin Kürtçe vilayet ve köy isimlerine rağmen orta karar oluşturması yol açısından sıkıntılıdır” diye belirtti.
DEMİRTAŞ: HALK BU MÜHRÜ ALIR
Ardından Demirtaş kelam aldı. Demirtaş şunları söylemiş oldu: “Tanıklar ikna edilmiş, aleyhe beyanlar alınmış ancak şahitlerin çuvallamasına karşın mahkeme şahitlerin beyanlarına prestij ettiğini altını çizerek söylemiş. Kapalı şahitler gelse ve dese ki ‘Biz iftira attık’ bir daha de mahkeme için değerli olmayacak” dedi.
Tanık Gökalp’in Kobanê’de olduğunu argüman ettiği tarihte Kamuran Yüksek’in Mardin’den fotoğraflarını gösteren Demirtaş: “Bir kumpas kurarken zahmet edip Google’dan bile bakmamışlar. Bu kumpası bile beceremeyen beşerler yıllardır bizi tutuklu yargılıyor. Soma Davası’nda yargılananların hiç biri tutuklu değil lakin Antalya’da bir bayanı kaçırıp annesine ise tecavüz eden sanık hür bırakıldı. Eski sevgilisinin aracını yakıp ‘ölümü pak olmayacak’ diyen sanığa birinci duruşmada tahliye verildi. İpek Er’in intiharına sebep olan uzman çavuş Musa Orhan tutuklanmadı. Hakkımızda tutuk devam kararlarının verildiği günlerde, haklarında 91 defa ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmiş hükümlü Hizbullah tetikçileri tahliye edildi. Zannedilmesin ki herkes bizim üzere tutuklu yargılanıyor. Yargı bizim dışımızda herkese karşı hayli bonkör. Küçük çocuklar okullarda açlıktan bayılırken AKP’liler araçlarında kokainler içiyor, lüks arabalarla dolaşıyor. Bu ülkeyi bu hale getirdiniz. Bu söylemiş olduklerimi bugün umursamayabilirsiniz. Mühür bugün sizde lakin koca bir halk var burada, bu mührü alır.” (HABER MERKEZİ)