Pınar Gültekin davası: Eski sanık avukatı tanıklıktan çekildi Muğla’da Pınar Gültekin’i (27) vahşice katlettiğini itiraf eden Cemal Metin Avcı’nın (32) yargılanmasına bugün Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada tutuklu sanık Cemal Metin Avcı ve tutuksuz sanık Mertcan Avcı, Ses ve Manzaralı Bilişim Sistemleri (SEGBİS) ile katılırken, tutuksuz sanıklar iş ortağı Şükrü Gökhan Orhan, baba Selim Avcı ve eski eş Eda Karagül ile taraf avukatları salonda hazır bulundu. Rahatsızlığı bulunan anne Ayten Avcı ise duruşmaya katılmadı.
AVCI AİLESİNİN ESKİ AVUKATI TANIKLIKTAN ÇEKİLDİ
Mahkemede, Avcı ailesinin bağ meskenine gitmedilk evvel ofisine gittikleri ve bağ meskeninde de Selim Avcı ve Eda Karagün ile 5-6 dakika boyunca telefonda konuştuğu öne sürülen avukat Doğukan Uzakgiden’in şahit olarak dinlenmesine karar verildi. Uzakgiden, sır saklama yükümlülüğü sebebiyle tanıklık yapmayacağını söylemiş oldu.
Gültekin ailesinin avukatı Yiğit Gökçehan Koçoğlu ise, Uzakgiden’in yalnızca Cemal Metin Avcı’nın avukatı olarak vazife yaptığı öteki aile üyelerine avukatlık yapmadığı için dinlenmesinde dert olmadığını söylemiş oldu. Fakat mahkeme avukatın dinlenmesi teklifini reddetti.
‘KORKTUM KİMSEYE SÖYLEYEMEDİM’
Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan Cemal Metin Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı şöyleki konuştu:
“Olay tarihinde bağ konutuna gittiğimi tutuklanmadan evvel aileme anlatmadım. Daha öncede sormuştunuz. Korktum, kimseye söylemedim. söylemiş olduğimde bir şeyler olur diye düşündüm. Anlatmak istemedim. Onları da zan altında bırakmak istemedim. Ruhsal durumu fazlaca bozuktu. Daha da berbat olabilirler diye söylemedim. 16 Temmuz’u 17 Temmuz’a bağlayan gece annemle konuşmuştum. Saati tam net bilmiyorum.”
‘TEHDİT EDİLDİM’
Duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlanan Cemal Metin Avcı şöyleki konuştu:
“Gerçek olmayan şeylerle bütün ailemin suçlanmasını kabul etmiyorum. Apple yazısının, şifresinin gelmesinin de beklenmesini talep ediyorum. Özel hayat ile bir alakası yok. esasen bundan evvelki mahkemelerde de soruşturma basamağında kendi ailesi ve kendi en samimi arkadaşı dahil beni tehdit ettiğine dair hepsinin beyanları bulunuyor. Bu basamak da esasen her şey ortada. Palavra söylemiş olduğim de yok. esasen gelecek olan sonuçlar daha da fazla olacağını gösterecek. O olmasa bile kendi kız kardeşi, kendi konut arkadaşının da beni tehdit ettiği aşikâr. Ben bir kabahat işledim. Evet, kabul ediyorum. Çok konuşmak istemiyorum. Daima ağır tehdit altındaydım. Şu an güzel değilim daha fazla konuşamayacağım.”
DURUŞMA 20 ARALIK’A ERTELENDİ
Mahkeme, Cemal Metin Avcı’nın tutukluluk halinin devamına, öbür sanıkların ise tutuklanma taleplerinin reddine karar verdi. Heyet, Gültekin’in kesin mevt sebebinin belirlenmesine yönelik İsimli Tıp Kurumu’ndan istenen raporun yanıtının beklenmesine ve Gültekin’in telefonuna erişim için ABD’den bir daha şifre istenmesi sebebiyle Adalet Bakanlığı’na yazı yazılmasına karar verip duruşmayı 20 Aralık saat 14.00’a erteledi.
‘KADINLAR ÖZGÜR YAŞAYACAK’
Duruşma öncesi adliye önünde Muğla Bayan Dayanışma ve İstişare Derneği ismine basın açıklaması yapan Şengül Yüksel, şöyleki konuştu
“Muğla Adliyesi’nde devam eden yargılama süreci boyunca Pınar Gültekin’in tüm hayatını, didik didik edecek ayrıntılar inceleyenlere hatırlatıyoruz. Pınar, boğularak, yakılarak ve üstüne beton dökülerek öldürüldü. Cemal Metin Avcı ve akrabaları olan öbür sanıklar cinayet kanıtlarını gizlemeye, karartmaya çalıştı. Bayan cinayetlerinde ve kuşkulu bayan vefatlarında aktif türel mühletleri işletmeyenler Pınar’ın vefatından de sorumludur. Bayanlar kendi hayatlarına ilişkin aldıkları kararların akabinde öldürülmek korkusu ile yaşamayacaklar. Özgürlük çabamızdan, haklarımızdan kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Bayanlar özgür yaşayacak.”
Duruşma daha sonrası Adliye önünde açıklama yapan Gültekin ailesinin avukatı Yiğit Gökçehan Koçoğlu ise şunları söylemiş oldu:
“bundan evvelki duruşma sırasında ABD’den müzekkere yanıtı geldiği söylenmişti. Biz de baktık ancak şifreliydi. Celse içinde sanık müdafi olmamamıza karşın bakmak istedik. Birtakım şirketler ile çalıştık, lakin şifreler açılmıyor. Yani Pınar hakkında Amerika’dan gönderilen evraklar açılmıyor. Yalnızca biz değil, mahkeme evvel evrakı çeviri ettirdi ondan sonrasında evrakı Siber Kabahatlerle Gayret Şubesi’ne gönderdi. Muğla Siber Cürümler ben bunu açamıyorum Ankara’ya Siber Cürümler Daire Başkanlığı’na gönderin dedi. Onların karşılığı da evraka bugün geldi. Onlar da diyor ki ‘bu evraklar açılmıyor’. Yani Amerika’dan 11 buçuk ay boyunca beklemiş olduğumuz evraklar geldi, ancak açılmadığı biçimde geldi. Biz bu evrakların tekrar istememesi gerektiğini söylemiş olduk. Evrak birinci istendiğinde 11 buçuk ay olmuştu bir daha 11 buçuk ay olacak. İstenen evraklar Muğla’da, İstanbul’da değil. Bunun bir prosedürü var. İstenen bu evrak maddi gerçeği ortaya koyamayacaktı. Sanığın kendi hayal dünyasında oluşturmuş olduğu kimi şeyleri arıyorlardı. Onlar da biliyor gelmeyeceğini duruşmayı uzatmaya çalışıyorlar. Lakin mahkeme ne yazık ki bir daha yazmaya karar verdi.
‘MESLEKTAŞIMIZ DİNLENSEYDİ HER ŞEY AÇIĞA ÇIKACAKTI’
Bir de bu celse de meslektaşımız Doğukan Uzakgiden dinlenecekti. Kendisinin hem Selim Avcı birebir vakitte Eda Karagün ile bağ meskeninde telefon görüşmesi vardı. Lakin meslektaşımız tanıklıktan çekilme hakkını kullandı. Bu bir haktır buna bir şey demiyoruz, lakin kanaatimizce bu hakkın kullanılmaması gerekiyordu. Çünkü Avukatlık Kanunu husus 36 ve CMK husus 46 uyarınca avukatlık faaliyeti yok belge da. Kendisi Cemal Metin Avcı’nın müdafiydi. Bizim yargılamaya gelmesinin niçini aslında Şükrü Gökhan Orhan, Ayten Avcı, Selim Avcı ve Eda Avcı’ydı. Ancak tanıklıktan çekildi biz buna da itiraz ettik. Hatta sanık müdafileri de dinlenmesini istiyoruz dedi. Cemal Metin Avcı dahil şahit dinlensin dedi. Lakin meslektaşımız tanıklık yapmak istemedi. Kendi takdiridir. Bir şey diyemiyoruz. Dinlenseydi her şey açığa çıkacaktı.
‘KURGU OLAN SAVUNMASINI UNUTTU’
Cemal Metin Avcı bir epeyce soru da kaçamak karşılıklar verdi. Hakim bir şey sorduğunda ‘ben buna aslına bakarsan yanıt vermiştim’ diyor. Mahkeme Lideri ‘yenidendan soruyorum’ dediğinde. Ya ‘şu an hatırlamıyorum’ üzere kaçamak karşılıklar verdi. Zira biz başından beri ne diyoruz, Cemal Metin Avcı’nın savunması kurgu bir savunmadır. Kurguyu unuttuğu için eskiye çelişmemesi ismine bir daha beyanatta bulunmuyor, savunma yapmıyor. Bizce duruşmanın en kıymetli bir ayrıntısıdır bu.” (ANKA)
AVCI AİLESİNİN ESKİ AVUKATI TANIKLIKTAN ÇEKİLDİ
Mahkemede, Avcı ailesinin bağ meskenine gitmedilk evvel ofisine gittikleri ve bağ meskeninde de Selim Avcı ve Eda Karagün ile 5-6 dakika boyunca telefonda konuştuğu öne sürülen avukat Doğukan Uzakgiden’in şahit olarak dinlenmesine karar verildi. Uzakgiden, sır saklama yükümlülüğü sebebiyle tanıklık yapmayacağını söylemiş oldu.
Gültekin ailesinin avukatı Yiğit Gökçehan Koçoğlu ise, Uzakgiden’in yalnızca Cemal Metin Avcı’nın avukatı olarak vazife yaptığı öteki aile üyelerine avukatlık yapmadığı için dinlenmesinde dert olmadığını söylemiş oldu. Fakat mahkeme avukatın dinlenmesi teklifini reddetti.
‘KORKTUM KİMSEYE SÖYLEYEMEDİM’
Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan Cemal Metin Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı şöyleki konuştu:
“Olay tarihinde bağ konutuna gittiğimi tutuklanmadan evvel aileme anlatmadım. Daha öncede sormuştunuz. Korktum, kimseye söylemedim. söylemiş olduğimde bir şeyler olur diye düşündüm. Anlatmak istemedim. Onları da zan altında bırakmak istemedim. Ruhsal durumu fazlaca bozuktu. Daha da berbat olabilirler diye söylemedim. 16 Temmuz’u 17 Temmuz’a bağlayan gece annemle konuşmuştum. Saati tam net bilmiyorum.”
‘TEHDİT EDİLDİM’
Duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlanan Cemal Metin Avcı şöyleki konuştu:
“Gerçek olmayan şeylerle bütün ailemin suçlanmasını kabul etmiyorum. Apple yazısının, şifresinin gelmesinin de beklenmesini talep ediyorum. Özel hayat ile bir alakası yok. esasen bundan evvelki mahkemelerde de soruşturma basamağında kendi ailesi ve kendi en samimi arkadaşı dahil beni tehdit ettiğine dair hepsinin beyanları bulunuyor. Bu basamak da esasen her şey ortada. Palavra söylemiş olduğim de yok. esasen gelecek olan sonuçlar daha da fazla olacağını gösterecek. O olmasa bile kendi kız kardeşi, kendi konut arkadaşının da beni tehdit ettiği aşikâr. Ben bir kabahat işledim. Evet, kabul ediyorum. Çok konuşmak istemiyorum. Daima ağır tehdit altındaydım. Şu an güzel değilim daha fazla konuşamayacağım.”
DURUŞMA 20 ARALIK’A ERTELENDİ
Mahkeme, Cemal Metin Avcı’nın tutukluluk halinin devamına, öbür sanıkların ise tutuklanma taleplerinin reddine karar verdi. Heyet, Gültekin’in kesin mevt sebebinin belirlenmesine yönelik İsimli Tıp Kurumu’ndan istenen raporun yanıtının beklenmesine ve Gültekin’in telefonuna erişim için ABD’den bir daha şifre istenmesi sebebiyle Adalet Bakanlığı’na yazı yazılmasına karar verip duruşmayı 20 Aralık saat 14.00’a erteledi.
‘KADINLAR ÖZGÜR YAŞAYACAK’
Duruşma öncesi adliye önünde Muğla Bayan Dayanışma ve İstişare Derneği ismine basın açıklaması yapan Şengül Yüksel, şöyleki konuştu
“Muğla Adliyesi’nde devam eden yargılama süreci boyunca Pınar Gültekin’in tüm hayatını, didik didik edecek ayrıntılar inceleyenlere hatırlatıyoruz. Pınar, boğularak, yakılarak ve üstüne beton dökülerek öldürüldü. Cemal Metin Avcı ve akrabaları olan öbür sanıklar cinayet kanıtlarını gizlemeye, karartmaya çalıştı. Bayan cinayetlerinde ve kuşkulu bayan vefatlarında aktif türel mühletleri işletmeyenler Pınar’ın vefatından de sorumludur. Bayanlar kendi hayatlarına ilişkin aldıkları kararların akabinde öldürülmek korkusu ile yaşamayacaklar. Özgürlük çabamızdan, haklarımızdan kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Bayanlar özgür yaşayacak.”
Duruşma daha sonrası Adliye önünde açıklama yapan Gültekin ailesinin avukatı Yiğit Gökçehan Koçoğlu ise şunları söylemiş oldu:
“bundan evvelki duruşma sırasında ABD’den müzekkere yanıtı geldiği söylenmişti. Biz de baktık ancak şifreliydi. Celse içinde sanık müdafi olmamamıza karşın bakmak istedik. Birtakım şirketler ile çalıştık, lakin şifreler açılmıyor. Yani Pınar hakkında Amerika’dan gönderilen evraklar açılmıyor. Yalnızca biz değil, mahkeme evvel evrakı çeviri ettirdi ondan sonrasında evrakı Siber Kabahatlerle Gayret Şubesi’ne gönderdi. Muğla Siber Cürümler ben bunu açamıyorum Ankara’ya Siber Cürümler Daire Başkanlığı’na gönderin dedi. Onların karşılığı da evraka bugün geldi. Onlar da diyor ki ‘bu evraklar açılmıyor’. Yani Amerika’dan 11 buçuk ay boyunca beklemiş olduğumuz evraklar geldi, ancak açılmadığı biçimde geldi. Biz bu evrakların tekrar istememesi gerektiğini söylemiş olduk. Evrak birinci istendiğinde 11 buçuk ay olmuştu bir daha 11 buçuk ay olacak. İstenen evraklar Muğla’da, İstanbul’da değil. Bunun bir prosedürü var. İstenen bu evrak maddi gerçeği ortaya koyamayacaktı. Sanığın kendi hayal dünyasında oluşturmuş olduğu kimi şeyleri arıyorlardı. Onlar da biliyor gelmeyeceğini duruşmayı uzatmaya çalışıyorlar. Lakin mahkeme ne yazık ki bir daha yazmaya karar verdi.
‘MESLEKTAŞIMIZ DİNLENSEYDİ HER ŞEY AÇIĞA ÇIKACAKTI’
Bir de bu celse de meslektaşımız Doğukan Uzakgiden dinlenecekti. Kendisinin hem Selim Avcı birebir vakitte Eda Karagün ile bağ meskeninde telefon görüşmesi vardı. Lakin meslektaşımız tanıklıktan çekilme hakkını kullandı. Bu bir haktır buna bir şey demiyoruz, lakin kanaatimizce bu hakkın kullanılmaması gerekiyordu. Çünkü Avukatlık Kanunu husus 36 ve CMK husus 46 uyarınca avukatlık faaliyeti yok belge da. Kendisi Cemal Metin Avcı’nın müdafiydi. Bizim yargılamaya gelmesinin niçini aslında Şükrü Gökhan Orhan, Ayten Avcı, Selim Avcı ve Eda Avcı’ydı. Ancak tanıklıktan çekildi biz buna da itiraz ettik. Hatta sanık müdafileri de dinlenmesini istiyoruz dedi. Cemal Metin Avcı dahil şahit dinlensin dedi. Lakin meslektaşımız tanıklık yapmak istemedi. Kendi takdiridir. Bir şey diyemiyoruz. Dinlenseydi her şey açığa çıkacaktı.
‘KURGU OLAN SAVUNMASINI UNUTTU’
Cemal Metin Avcı bir epeyce soru da kaçamak karşılıklar verdi. Hakim bir şey sorduğunda ‘ben buna aslına bakarsan yanıt vermiştim’ diyor. Mahkeme Lideri ‘yenidendan soruyorum’ dediğinde. Ya ‘şu an hatırlamıyorum’ üzere kaçamak karşılıklar verdi. Zira biz başından beri ne diyoruz, Cemal Metin Avcı’nın savunması kurgu bir savunmadır. Kurguyu unuttuğu için eskiye çelişmemesi ismine bir daha beyanatta bulunmuyor, savunma yapmıyor. Bizce duruşmanın en kıymetli bir ayrıntısıdır bu.” (ANKA)