Oyun konsolu için biriktirdiği parayla işini kurdu 27 yaşındaki Emrah Akkaya, Eskişehir’deki dükkânında bireye özel eserler üretiyor. üç boyutlu yazıcılar kullanarak çıktısını aldığı nesnelerin zımpara, astar ve boya süreçlerini kendisi yapan Akkaya, bu işe oyun konsolu almak için biriktirdiği parayı kullanarak başladığını anlattı.
üç boyutlu nesne üretiminde rastgele bir eğitim almadığını ve bu işi büsbütün kendi araştırmaları ile öğrendiğini belirten Akkaya, anahtarlık ve gibisi küçük modellerden çok, yaptığı büyük boyutlu eserlerle dikkat çekiyor.
“OYUN KONSOLU ALMAK İÇİN PARA BİRİKTİRİYORDUM, BİR ANDA GAZA GELİP üç boyutlu YAZICI ALDIM”
Yaklaşık 3 yıldır üç boyutlu eser işiyle uğraştığını söyleyen Emrah Akkaya, bu mesleğe adım atma kıssasından bahsetti. Etrafından aldığı olumlu geri dönütler üzerine kendisine bir atölye ve dükkân açmaya karar verdiğini belirten Akkaya, “Daha evvelinde CNC üzerine bir kursa gidiyordum. Kurstayken bu işle tıpkı temele sahip farklı makinelerin görüntülerine denk geliyorduk, o denli ilgimi çekti. Oyun konsolu almak için para biriktiriyordum o periyotta, daha sonra bir anda gaza gelip üç boyutlu yazıcı aldım.
Türkiye’de satışı yoktu 3 sene evvel, yurtharicinden söylemiş olduk, oradan geldi biraz meşakkatli oldu. daha sonrasında yapmaya başladım. sonrasındasında sıradan uğraştım, anahtarlıklar, küçük hazır modeller yaparak dedim ki, ‘Bu makine ile neler yapılabiliyor?’. İnternette bir araştırma yaptım, sıradan bir şey yapılıyor aslında. ‘Biraz daha büyük yapayım’ dedim ve bir Trex modeli buldum internette. O modeli yaptım. daha sonrasında dediler, ‘Bu epeyce hoş olmuş, ticari manada bir şeyler yapabilirsin. Senin yaptıkların daha farklı, daha büyük eserler yapıyorsun’. daha sonra bu biçimde büyük bir yer açma sonucu aldım” diye anlattı.
“BİR ESERİN ÇIKMA VAKTİ GÜN, HAFTA, AYI BULABİLİYOR”
üç boyutlu model imal süreçleri hakkında bilgi veren genç teşebbüsçü, bu mamüllerin son halini alma sürecinin pek uzun olduğunu kaydetti. Yazıcıdan çıktıktan daha sonra biroldukça süreç goren eserlerde işçiliğin de ön plana çıktığını lisana getiren Akkaya, “Elimizdeki modeli bilgisayar ortamında kendi yazılımında slash programından geçiriyoruz. Makineye aktarıyoruz, makine onu 3d hale getiriyor. Bizim kullandığımız makinalar, güya bir silikon tabancası üzere ucundan eriterek katman katman üst üste serme tekniğiyle bir şeyler yapıyor. Bu yol bireye özel, prototip sayılabilecek eserler üzerinde tesirli, seri üretime uygun değil. Çıktıktan daha sonra el süreçleri başlıyor. Çıkan gereçler beyaz yahut rastgele bir renkte olabiliyor. Biz beyaz tercih ediyoruz. Çıkan gereçler temizleniyor, sportlar temizleniyor, zımparalanıyor. Macunlama, astar süreci var. ondan sonrasındasında bunlar toplanıp bir ortaya getiriliyor. daha sonra boyası, verniği, gerekiyorsa ışıklandırması yapılıyor. Bir eserin çıkma vaktini saat olarak değil; gün, hafta, ay olarak nitelendirdiğimiz için biraz daha personellik ön plana çıkıyor” dedi.
“üç boyutlu YAZICININ HUDUTLARINI ZORLUYORUM”
Başka üç boyutlu üretim yapan şahıslara göre daha büyük boyutlu modeller üzerinde çalışmaya yöneldiğini tabir eden Akkaya, müşteri profiline de değinerek şöyleki devam etti:
“Genel olarak yaptığımız; küçük eserlerden çok büyük eserlere yönelmek ve biraz daha yazıcının sonlarını zorlamak oldu açıkçası. Genelde şahsi manada özel bir ikram arayanlar, şahsa özel eser isteyenler, onun dışında firmaların kendi yaptıkları dizaynları 3d hale getirmek isteyenler daha epeyce tercih ediyor. Yurtharicinden gelenler de oldu, oraya gönderdiklerimiz de oldu.”
üç boyutlu nesne üretiminde rastgele bir eğitim almadığını ve bu işi büsbütün kendi araştırmaları ile öğrendiğini belirten Akkaya, anahtarlık ve gibisi küçük modellerden çok, yaptığı büyük boyutlu eserlerle dikkat çekiyor.
“OYUN KONSOLU ALMAK İÇİN PARA BİRİKTİRİYORDUM, BİR ANDA GAZA GELİP üç boyutlu YAZICI ALDIM”
Yaklaşık 3 yıldır üç boyutlu eser işiyle uğraştığını söyleyen Emrah Akkaya, bu mesleğe adım atma kıssasından bahsetti. Etrafından aldığı olumlu geri dönütler üzerine kendisine bir atölye ve dükkân açmaya karar verdiğini belirten Akkaya, “Daha evvelinde CNC üzerine bir kursa gidiyordum. Kurstayken bu işle tıpkı temele sahip farklı makinelerin görüntülerine denk geliyorduk, o denli ilgimi çekti. Oyun konsolu almak için para biriktiriyordum o periyotta, daha sonra bir anda gaza gelip üç boyutlu yazıcı aldım.
Türkiye’de satışı yoktu 3 sene evvel, yurtharicinden söylemiş olduk, oradan geldi biraz meşakkatli oldu. daha sonrasında yapmaya başladım. sonrasındasında sıradan uğraştım, anahtarlıklar, küçük hazır modeller yaparak dedim ki, ‘Bu makine ile neler yapılabiliyor?’. İnternette bir araştırma yaptım, sıradan bir şey yapılıyor aslında. ‘Biraz daha büyük yapayım’ dedim ve bir Trex modeli buldum internette. O modeli yaptım. daha sonrasında dediler, ‘Bu epeyce hoş olmuş, ticari manada bir şeyler yapabilirsin. Senin yaptıkların daha farklı, daha büyük eserler yapıyorsun’. daha sonra bu biçimde büyük bir yer açma sonucu aldım” diye anlattı.
“BİR ESERİN ÇIKMA VAKTİ GÜN, HAFTA, AYI BULABİLİYOR”
üç boyutlu model imal süreçleri hakkında bilgi veren genç teşebbüsçü, bu mamüllerin son halini alma sürecinin pek uzun olduğunu kaydetti. Yazıcıdan çıktıktan daha sonra biroldukça süreç goren eserlerde işçiliğin de ön plana çıktığını lisana getiren Akkaya, “Elimizdeki modeli bilgisayar ortamında kendi yazılımında slash programından geçiriyoruz. Makineye aktarıyoruz, makine onu 3d hale getiriyor. Bizim kullandığımız makinalar, güya bir silikon tabancası üzere ucundan eriterek katman katman üst üste serme tekniğiyle bir şeyler yapıyor. Bu yol bireye özel, prototip sayılabilecek eserler üzerinde tesirli, seri üretime uygun değil. Çıktıktan daha sonra el süreçleri başlıyor. Çıkan gereçler beyaz yahut rastgele bir renkte olabiliyor. Biz beyaz tercih ediyoruz. Çıkan gereçler temizleniyor, sportlar temizleniyor, zımparalanıyor. Macunlama, astar süreci var. ondan sonrasındasında bunlar toplanıp bir ortaya getiriliyor. daha sonra boyası, verniği, gerekiyorsa ışıklandırması yapılıyor. Bir eserin çıkma vaktini saat olarak değil; gün, hafta, ay olarak nitelendirdiğimiz için biraz daha personellik ön plana çıkıyor” dedi.
“üç boyutlu YAZICININ HUDUTLARINI ZORLUYORUM”
Başka üç boyutlu üretim yapan şahıslara göre daha büyük boyutlu modeller üzerinde çalışmaya yöneldiğini tabir eden Akkaya, müşteri profiline de değinerek şöyleki devam etti:
“Genel olarak yaptığımız; küçük eserlerden çok büyük eserlere yönelmek ve biraz daha yazıcının sonlarını zorlamak oldu açıkçası. Genelde şahsi manada özel bir ikram arayanlar, şahsa özel eser isteyenler, onun dışında firmaların kendi yaptıkları dizaynları 3d hale getirmek isteyenler daha epeyce tercih ediyor. Yurtharicinden gelenler de oldu, oraya gönderdiklerimiz de oldu.”