Musa Anter’in ‘küçük generali’ Yılmaz Yakut vefat etti Musa Anter’in “Küçük generallerim” olarak nitelendirdiği gazete dağıtımcılarından Yılmaz Yakut (Kalo), uzun müddettir tedavi gördüğü kanser hastalığı niçiniyle vefat etti. Devlet baskılarına karşın 1990’lı senelerda Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetelerini dağıtmakla başlayan serüvenini senelerca sürdüren Kalo, özgür basının sembol ismi olmuştu.
Gazete Duvar müellifi Vecdi Erbay, Yılmaz Yakıt’la ilgili şu satırları yazmıştı:
Yılmaz Yakut, ilkokulu bitirdikten daha sonra sokaklarda çekirdek satmış, deri atölyesinde çalışmış. bir süre daha sonra Gündem gazetesini dağıtmaya başlamış: “Sabah meskenden çıkarken annem su dökerdi gerimden. Akşam gelecek miydim, muhakkak değildi. Tahminen satırla öldürecekler, tahminen gözaltına alınacaklar. Kimse bilmiyor.”
Annesi gerisinden su dökerek gazete dağıtma işine gönderiyor oğlunu, başına gelebilecekleri biliyor. Ancak bir taraftan da şu biçimde diyor: “Sen onurlu beşerlerle çalışıyorsun. Seni onurlu insanlara emanet ediyorum.” Bakkal dükkanı işleten baba da tasasına karşın bir gün olsun “Gazete dağıtma” dememiş.
“Okurlarımın yanında birisi var ise gazeteyi vermezdim. Dolaşırdım, daha sonra geri gelirdim, yalnızsa sarfiyat gazetesini verirdim.” Çalışma stilini bu türlü anlatan Yakut, bu önlemin ‘okurunun’ can güvenliğini sağlamak için olduğunu vurguluyor. Zira o periyot yalnızca gazeteciler, gazete dağıtımcıları vurulmuyordu, tıpkı biçimde gazetenin okurları da hedefteydi.
“Gazeteyi okura verirken ceketimin önünü iliklerdim. Ben okuruma hürmet göstermesem o da bana göstermezdi.” Bir yandan can güvenliği bir yandan bu biçimde bir hassasiyet, lakin “Biz para için çalışmazdık, gönüllüydük” diyen birinden beklenirdi.
Gazete dağıtımcılarına “Apê Musa’nın küçük generalleri” deniliyordu. Bunu birinci kim söylemiş oldu, en azından ben bilmiyorum. Lakin bu tanımlama tuttu ve 1990’lı senelerda Gündem gazetesi dağıtan çocuklara hâlâ Apê Musa’nın küçük generalleri deniliyor.
Musa Anter Gündem gazetesinin yazarıydı. Vakit zaman bu çocuklarla bir ortaya geldiği anlaşılıyor. Yılmaz Yakut, “Biz onu Musa Anter olarak bilmezdik, bizim için yaşlı bir adamdı, Apê Musa’ydı” diyor. Lakin vurulduğunda onları etrafına toplayan yaşlı adamın Musa Anter olduğunu, hürmet duyulan bir Kürt bilgesi olduğunu fark etmiş. (MA-HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar müellifi Vecdi Erbay, Yılmaz Yakıt’la ilgili şu satırları yazmıştı:
Yılmaz Yakut, ilkokulu bitirdikten daha sonra sokaklarda çekirdek satmış, deri atölyesinde çalışmış. bir süre daha sonra Gündem gazetesini dağıtmaya başlamış: “Sabah meskenden çıkarken annem su dökerdi gerimden. Akşam gelecek miydim, muhakkak değildi. Tahminen satırla öldürecekler, tahminen gözaltına alınacaklar. Kimse bilmiyor.”
Annesi gerisinden su dökerek gazete dağıtma işine gönderiyor oğlunu, başına gelebilecekleri biliyor. Ancak bir taraftan da şu biçimde diyor: “Sen onurlu beşerlerle çalışıyorsun. Seni onurlu insanlara emanet ediyorum.” Bakkal dükkanı işleten baba da tasasına karşın bir gün olsun “Gazete dağıtma” dememiş.
“Okurlarımın yanında birisi var ise gazeteyi vermezdim. Dolaşırdım, daha sonra geri gelirdim, yalnızsa sarfiyat gazetesini verirdim.” Çalışma stilini bu türlü anlatan Yakut, bu önlemin ‘okurunun’ can güvenliğini sağlamak için olduğunu vurguluyor. Zira o periyot yalnızca gazeteciler, gazete dağıtımcıları vurulmuyordu, tıpkı biçimde gazetenin okurları da hedefteydi.
“Gazeteyi okura verirken ceketimin önünü iliklerdim. Ben okuruma hürmet göstermesem o da bana göstermezdi.” Bir yandan can güvenliği bir yandan bu biçimde bir hassasiyet, lakin “Biz para için çalışmazdık, gönüllüydük” diyen birinden beklenirdi.
Gazete dağıtımcılarına “Apê Musa’nın küçük generalleri” deniliyordu. Bunu birinci kim söylemiş oldu, en azından ben bilmiyorum. Lakin bu tanımlama tuttu ve 1990’lı senelerda Gündem gazetesi dağıtan çocuklara hâlâ Apê Musa’nın küçük generalleri deniliyor.
Musa Anter Gündem gazetesinin yazarıydı. Vakit zaman bu çocuklarla bir ortaya geldiği anlaşılıyor. Yılmaz Yakut, “Biz onu Musa Anter olarak bilmezdik, bizim için yaşlı bir adamdı, Apê Musa’ydı” diyor. Lakin vurulduğunda onları etrafına toplayan yaşlı adamın Musa Anter olduğunu, hürmet duyulan bir Kürt bilgesi olduğunu fark etmiş. (MA-HABER MERKEZİ)