Müsilaj Komisyonu’nda sona hakikat: Ders olsun, bakanlık kurulsun Ogün Akkaya
ANKARA – Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilajın niçinlerinin tespit edilip tahlil teklifleri geliştirmek için kurulan Meclis Musilaj Araştırma Kurulu çalışmalarında sona gelindi. Yaklaşık 3.5 aydır çalışan kurul Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u da dinledikten daha sonra raporunu verecek. Rapor üzerinde çalışmaya başlayan kurul üyeleri son görüşmede tahlil tekliflerini ele aldı.
‘KİRLİ SUYUN DEŞARJI KONUSUNDA ÇALIŞMALAR TEK ELDE TOPLANMASI LAZIM’
AK Partili üyelerden “gri su” (evsel az kirli nitelikli atık su) kullanmasının ön plana çıkarılması önerisi geldi. Vekiller, evsel atıklar, sanayi atıkları, ziraî ilaçlamaların ve deniz araçlarının yarattığı kirliliklere karşı da yatırım yapılması gerektiğini belirtti. Kirli suyun deşarjı konusunda ise etraf ve şehircilik vilayet müdürlükleri ve büyükşehir belediyelerinin yürüttükleri çalışmaların tek elde toplanması istendi. Öteki bir teklifte ise yalnızca atık su arıtımında, arıtma tesislerinde ve etraf alanlarında kullanılabilecek bir fonun oluşturulmasına vurgu yapıldı.
‘GRİ SU KULLANIMI TEŞVİK EDİLMELİ’
Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinden ise müsilaja karşı yürütülen çalışmaların sürdürülebilir hale getirilmesi talebi geldi. Vekiller, atık su bedelinin alınmaması, vergi indirimi, gri su kullanmasının teşvik edilmesi, Marmara Denizi etrafında göçün azaltılması, yağmur ve kanalizasyon sularının ayrılması ve gemi atıklarına karşı istasyonların oluşturulması tekliflerinde bulundu. CHP’li kurul üyeleri ayrıyeten, Kanal İstanbul Projesi’nin iptalini ve belediyeler tarafınca kurulması planlanan arıtma tesisleri için hibe, kredi, fon üzere seçeneklerin değerlendirilmesini istedi.
‘BAĞIMSIZ BİR GRUP YILDA EN AZ DÖRT SEFER ÇALIŞMA YÜRÜTMELİ’
Marmara Denizi kıyısındaki arıtma tesislerinin geri kazanım temeline nazaran bir daha yapılandırılması gerektiğini belirten HDP’li kurul üyesi ise bağımsız bir denetleme takımının oluşturulması gerektiğini ve bu grubun yılda en az dört defa Marmara Denizi’nde çalışma yürütmesi gerektiği teklifinde bulundu. Marmara kıyılarının muhafaza alanı ilan edilmesinin de mümkün olabileceğini söyleyen HDP, kıyılarda su hareketliliğini kısıtlayacak yapıların da engellenmesinden yana görüş sundu. Ayrıyeten evsel atıklar konusunda ulusal kampanyaların düzenlenebileceği, köye dönüş siyasetlerinin desteklenebileceği ve çocuklar için eğitim müfredatına denizler ve Marmara Denizi temalı derslerin konulabileceği bir dizi teklifte bulundu.
‘İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI FARKINDALIK KAZANDIRILMALI’
MHP’li komite üyeleri ise Marmara Denizi’nin daima olarak izlenmesi ve yaşanan kirliliğin iklim değişikliği ile ilişkili bir biçimde ele alınması, arıtma sistemlerinin düzgün çalışması için yağmur suyu kanallarının ve kanalizasyon sistemlerinin birbirinden ayrılmasının yanı sıra, çocukların ve bireylerin global iklim değişikliğine karşı farkındalık kazandırılması ve şuurlu hale getirilmesi üzere tekliflerde bulundu.
‘DENİZ VE SU BAKANLIĞI OLUŞTURULSUN’
YETERLİ Parti ise balık çiftliklerinin yaratabileceği deniz kirliliğinin de dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Rapordaki tekliflerin koordineli bir biçimde gerçekleştirilmesi için de mevcut sistemde deniz ve su bakanlığının oluşturulmasını ya da parlamenter sisteme dönüldüğünde hususla ilgili müsteşarlık kurulmasını gerektiğini önerdi.
ANKARA – Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilajın niçinlerinin tespit edilip tahlil teklifleri geliştirmek için kurulan Meclis Musilaj Araştırma Kurulu çalışmalarında sona gelindi. Yaklaşık 3.5 aydır çalışan kurul Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u da dinledikten daha sonra raporunu verecek. Rapor üzerinde çalışmaya başlayan kurul üyeleri son görüşmede tahlil tekliflerini ele aldı.
‘KİRLİ SUYUN DEŞARJI KONUSUNDA ÇALIŞMALAR TEK ELDE TOPLANMASI LAZIM’
AK Partili üyelerden “gri su” (evsel az kirli nitelikli atık su) kullanmasının ön plana çıkarılması önerisi geldi. Vekiller, evsel atıklar, sanayi atıkları, ziraî ilaçlamaların ve deniz araçlarının yarattığı kirliliklere karşı da yatırım yapılması gerektiğini belirtti. Kirli suyun deşarjı konusunda ise etraf ve şehircilik vilayet müdürlükleri ve büyükşehir belediyelerinin yürüttükleri çalışmaların tek elde toplanması istendi. Öteki bir teklifte ise yalnızca atık su arıtımında, arıtma tesislerinde ve etraf alanlarında kullanılabilecek bir fonun oluşturulmasına vurgu yapıldı.
‘GRİ SU KULLANIMI TEŞVİK EDİLMELİ’
Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinden ise müsilaja karşı yürütülen çalışmaların sürdürülebilir hale getirilmesi talebi geldi. Vekiller, atık su bedelinin alınmaması, vergi indirimi, gri su kullanmasının teşvik edilmesi, Marmara Denizi etrafında göçün azaltılması, yağmur ve kanalizasyon sularının ayrılması ve gemi atıklarına karşı istasyonların oluşturulması tekliflerinde bulundu. CHP’li kurul üyeleri ayrıyeten, Kanal İstanbul Projesi’nin iptalini ve belediyeler tarafınca kurulması planlanan arıtma tesisleri için hibe, kredi, fon üzere seçeneklerin değerlendirilmesini istedi.
‘BAĞIMSIZ BİR GRUP YILDA EN AZ DÖRT SEFER ÇALIŞMA YÜRÜTMELİ’
Marmara Denizi kıyısındaki arıtma tesislerinin geri kazanım temeline nazaran bir daha yapılandırılması gerektiğini belirten HDP’li kurul üyesi ise bağımsız bir denetleme takımının oluşturulması gerektiğini ve bu grubun yılda en az dört defa Marmara Denizi’nde çalışma yürütmesi gerektiği teklifinde bulundu. Marmara kıyılarının muhafaza alanı ilan edilmesinin de mümkün olabileceğini söyleyen HDP, kıyılarda su hareketliliğini kısıtlayacak yapıların da engellenmesinden yana görüş sundu. Ayrıyeten evsel atıklar konusunda ulusal kampanyaların düzenlenebileceği, köye dönüş siyasetlerinin desteklenebileceği ve çocuklar için eğitim müfredatına denizler ve Marmara Denizi temalı derslerin konulabileceği bir dizi teklifte bulundu.
‘İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI FARKINDALIK KAZANDIRILMALI’
MHP’li komite üyeleri ise Marmara Denizi’nin daima olarak izlenmesi ve yaşanan kirliliğin iklim değişikliği ile ilişkili bir biçimde ele alınması, arıtma sistemlerinin düzgün çalışması için yağmur suyu kanallarının ve kanalizasyon sistemlerinin birbirinden ayrılmasının yanı sıra, çocukların ve bireylerin global iklim değişikliğine karşı farkındalık kazandırılması ve şuurlu hale getirilmesi üzere tekliflerde bulundu.
‘DENİZ VE SU BAKANLIĞI OLUŞTURULSUN’
YETERLİ Parti ise balık çiftliklerinin yaratabileceği deniz kirliliğinin de dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Rapordaki tekliflerin koordineli bir biçimde gerçekleştirilmesi için de mevcut sistemde deniz ve su bakanlığının oluşturulmasını ya da parlamenter sisteme dönüldüğünde hususla ilgili müsteşarlık kurulmasını gerektiğini önerdi.