Metin Lokumcu davası: Duruşma ikinci gününde devam ediyor Metin Lokumcu’nun vefatına ait dava Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci gününde devam ediyor. Artvin’in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011’de, devrin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kampanyası için kente geldiği sırada yapılan protestolara yönelik polisin ağır kimyasal gazlı saldırısı kararında öldürülen emekli öğretmen Metin Lokumcu davasının ikinci günü, sanıkların savunması ile başladı.
10 yıl daha sonra birinci kere hakim karşısına çıkan sanık polisler, dün görülen duruşmada devrin kaymakamını suçlamış, birinci vakit içinderda tabir veren Tayfun Vardarlı kendilerine müdahale buyruğunu kaymakamın verdiğini ileri sürmüştü. Periyodun Hopa İlçe Emniyet Müdürü sanık Fatih Ünlü de, mahkeme liderinin “Müdahale buyruğunu kim verdi?” sorusunu, “Dönemin Hopa Kaymakamı vermiştir. Rastgele bir şahsı gaye aldıklarını söyleyemeyiz. İlçe Emniyet Müdürü olarak her şeyin kamera altına alınmasını istedim. Evrakımın ayrılarak beraatime karar verilmesini isterim. Benim burada olma niçinim yalnızca Hopa İlçe Emniyet Müdürü olmamdır. Benim mahiyetimden hiç kimse idari ve isimli soruşturma geçirmemiştir” diyerek yanıtlamıştı.
Saat 09.20’de mahkeme liderinin olay günü çekilen fotoğrafları sanık polis İlhami Çalı’ya göstermesiyle başlayan duruşmada, fotoğraflarda bulunmadığını söyleyen Çalı, “Bizim tek misyonumuz kamu nizamını ve devlet büyüğünü korumaktı. Yusufeli ilçesinden gelen takımlarla geldim. Kars çevik kuvvette bakılırsav yapıyorduk. Başbakanın mitingi için Hopa’ya gittik. Olay yeri ile bizim bulunduğumuz yerler büsbütün farklı yerleridir. Benim burada bulunmam daha evvel sözüm de ‘gaz attım’ dediğim için” sözlerini kullandı.
Evrensel’in aktardığına göre, Lokumcu ailesinin avukatlarından Meriç Eyüboğlu’nun sorularına Çalı’nın verdiği karşılıklar şöyleki:
Av. Meriç Eyüboğlu: Size eğitimde kimyasal gazların insanlarda yarattığı tesirle alakalı ne öğretildi?
Sanık İlhami Çalı: Bizlere kapalı alanda kullanılmamasıyla alakalı bilgiler verildi.
Av. Meriç Eyüboğlu: Kars’tan kaç kişi nazaranvlendirildi kaç gazcı vardı?
Sanık İlhami Çalı: 25 bireye yakındık. Tek gazcı bendim
Av. Meriç Eyüboğlu: Gazın kullanma sonucunı, ne kadar atacağına kim karar verir? Amir mi, gazcı mı?
Sanık İlhami Çalı: Amir buyruğu verir, küme dağılıncaya kadar atılabilir. Ona gazcı karar verir
Av. Meriç Eyüboğlu: Gaz biterse nasıl teslim alınır? Stok biterse nasıl destek alınır?
Sanık İlhami Çalı: Tutanakla teslim edilebilir.
Av. Meriç Eyüboğlu: Madem o denli Kars polisinde niye zimmet tutanakları bulunamıyor?
Sanık İlhami Çalı: Onu ben bilemiyorum.
Sanık Polis Bayram Ali Kaş ise, şöyleki konuştu:
“Olay vakti Erzurum Çevik Kuvvet’te bakılırsavliydim. Devrin Başbakanı mitingi için bakılırsavlendirildim. çabucak sonrasında inşaat alanında pankartların kaldırılmasıyla ilgili alana sevk edildim. İnşaat alanında yaralandığım için gazı öbür bir arkadaşıma devrettim. Gaz kullanmadım, yalnızca nazaranv evrakında gazcı olarak gözüküyordum. O devir başımızda gelen çevik kuvvet müdür yardımcısı Erol Darcan’dı. Bizim bağlı bulunduğumuz tim içerisinde sevk ve yönetim talimatlarını amirimiz Erol Darcan veriyordu.” (HABER MERKEZİ)
10 yıl daha sonra birinci kere hakim karşısına çıkan sanık polisler, dün görülen duruşmada devrin kaymakamını suçlamış, birinci vakit içinderda tabir veren Tayfun Vardarlı kendilerine müdahale buyruğunu kaymakamın verdiğini ileri sürmüştü. Periyodun Hopa İlçe Emniyet Müdürü sanık Fatih Ünlü de, mahkeme liderinin “Müdahale buyruğunu kim verdi?” sorusunu, “Dönemin Hopa Kaymakamı vermiştir. Rastgele bir şahsı gaye aldıklarını söyleyemeyiz. İlçe Emniyet Müdürü olarak her şeyin kamera altına alınmasını istedim. Evrakımın ayrılarak beraatime karar verilmesini isterim. Benim burada olma niçinim yalnızca Hopa İlçe Emniyet Müdürü olmamdır. Benim mahiyetimden hiç kimse idari ve isimli soruşturma geçirmemiştir” diyerek yanıtlamıştı.
Saat 09.20’de mahkeme liderinin olay günü çekilen fotoğrafları sanık polis İlhami Çalı’ya göstermesiyle başlayan duruşmada, fotoğraflarda bulunmadığını söyleyen Çalı, “Bizim tek misyonumuz kamu nizamını ve devlet büyüğünü korumaktı. Yusufeli ilçesinden gelen takımlarla geldim. Kars çevik kuvvette bakılırsav yapıyorduk. Başbakanın mitingi için Hopa’ya gittik. Olay yeri ile bizim bulunduğumuz yerler büsbütün farklı yerleridir. Benim burada bulunmam daha evvel sözüm de ‘gaz attım’ dediğim için” sözlerini kullandı.
Evrensel’in aktardığına göre, Lokumcu ailesinin avukatlarından Meriç Eyüboğlu’nun sorularına Çalı’nın verdiği karşılıklar şöyleki:
Av. Meriç Eyüboğlu: Size eğitimde kimyasal gazların insanlarda yarattığı tesirle alakalı ne öğretildi?
Sanık İlhami Çalı: Bizlere kapalı alanda kullanılmamasıyla alakalı bilgiler verildi.
Av. Meriç Eyüboğlu: Kars’tan kaç kişi nazaranvlendirildi kaç gazcı vardı?
Sanık İlhami Çalı: 25 bireye yakındık. Tek gazcı bendim
Av. Meriç Eyüboğlu: Gazın kullanma sonucunı, ne kadar atacağına kim karar verir? Amir mi, gazcı mı?
Sanık İlhami Çalı: Amir buyruğu verir, küme dağılıncaya kadar atılabilir. Ona gazcı karar verir
Av. Meriç Eyüboğlu: Gaz biterse nasıl teslim alınır? Stok biterse nasıl destek alınır?
Sanık İlhami Çalı: Tutanakla teslim edilebilir.
Av. Meriç Eyüboğlu: Madem o denli Kars polisinde niye zimmet tutanakları bulunamıyor?
Sanık İlhami Çalı: Onu ben bilemiyorum.
Sanık Polis Bayram Ali Kaş ise, şöyleki konuştu:
“Olay vakti Erzurum Çevik Kuvvet’te bakılırsavliydim. Devrin Başbakanı mitingi için bakılırsavlendirildim. çabucak sonrasında inşaat alanında pankartların kaldırılmasıyla ilgili alana sevk edildim. İnşaat alanında yaralandığım için gazı öbür bir arkadaşıma devrettim. Gaz kullanmadım, yalnızca nazaranv evrakında gazcı olarak gözüküyordum. O devir başımızda gelen çevik kuvvet müdür yardımcısı Erol Darcan’dı. Bizim bağlı bulunduğumuz tim içerisinde sevk ve yönetim talimatlarını amirimiz Erol Darcan veriyordu.” (HABER MERKEZİ)