MERHABA GATEN! Geçtığimiz ay bir daha internetin bize verdiğı̇ nimetlerden faydalanarak bilgisayar ekranının önündeydim. Zoom’un ötekı̇ ucunda dünyanın en epey konuşulan dizilerınden biri olan Stranger Things’in ziyadesiyle eğlencelı̇ ve matrak yıldızlarından Gaten Matarazzo vardı!
Son altı yıldır bir biçimde Stranger Things dünyasına hakim olduğunuzu düşünüyorum. İzlememiş olsanız bile karakterler ve konusu hakkında bilgiler kesinlikle kulağınıza çalınmıştır. Çünkü yeryüzünün en büyük üretimlerinden biri, Netflix’in birinci en büyük özgün hitlerinden. O denli ki ikinci dönemi geldiğinde kim bir oturuşta daha süratli bitirecek bahisli müsabakalar bile yapılmıştı! Diziyi en son, bugüne kadarki en karanlık noktasında bırakmıştık. 27 Mayıs’ta başlayan yeni dönemde bu doz güzelce artıyor. Dizinin yaratıcıları Matt ve Ross Duffer kardeşler her dönem için bu notu düşüyorlar aslında ve her seferinde tansiyon ve kaygı hissesi daha da artıyor.
Gaten Matarazzo, Dustin karakterini canlandırıyor. Onunla ilgili ortak kanı harikulade sempatik ve olağanüstü yetenekli olduğu tarafında. Aslında yalnızca Gaten da değil, dizinin genç oyuncu takımı tam bir yeni kuşak ikonları. (hem de David Harbour ve Winona Ryder’ı da yeni bir kuşağa tanıştırdı.) Onlarla fazla sıkı bağ kurmamızın başlıca niçini sanırım, bir ‘baby boomer’ üzere konuşacağım fakat gözümüzün önünde büyümeleri. Dizi başladığında neredeyse ergenliğe yeni adım atmak üzereydiler… Gaten şimdi 19 yaşında örneğin. Tıpkı gerçek hayatta olduğu üzere dizi de de ‘hayal ürünü’ olan hislerle başa çıkmak zorundalar. Bu dönem, Hawkins’e dehşet saçan ve büyük yıkıma sebep olan Starcourt Savaşı’ndan bu yana altı ay geçtiğini görüyoruz. Savaşın getirdiği sonuçlarla boğuşan arkadaş kümemiz, birinci kere birbirinden farklı düşüyor. örneğin dönemi çekerken en büyük zorluklardan biri buymuş, zira takım her an sıkı fıkı. Bir yandan da lise hayatının getirdiği karmaşaya göğüs germek zorundalar artık! Merhaba yetişkinliğe birinci adımlar…
İşte en savunmasız oldukları bir anda korkunç, doğaüstü bir tehdit ortaya çıkar. Tehdidi çözmek içinse tüyler ürpertici diğer sırlar açığa çıkmak üzeredir.
En İyi Drama Dizisi kolunda üç sefer Emmy’ye aday gösterilen Stranger Things, Netflix’in en çok izlenen üretimlerinden biri. 582 milyon saat izlenen 3. dönem, Netflix Top 10 listesinde En Popüler ikinci İngilizce dizi oldu. Dördüncü dönemin birinci kısmı 27 Mayıs’ta başladı. İkinci kısmın yayın tarihiyse 1 Temmuz’du.
Pandemi niçiniyle çekimler ertelenmişti. Uzun bir ortadan daha sonra bir daha Dustin olmak nasıl hissettirdi?
Oh! İnanılmaz cool hissettirdi. Sanırım artık karakterim hakkında hayaller kurmaya başladığım bir döneme geçiş yapıyordum. Dustin hakkında şahane olan şey şu: Onu yaratır ken kendimi o kadar özgür hissediyorum ki bu da tüm süreci doğal kılıyor. Sahneleri okumadan bile onun ismine kararlar verebiliyordum, onu artık o kadar yeterli tanımaya başladım ki, yapacaklarını önceden kestirmem mümkün oluyordu. Bu da sette oluşabilecek korkularımı ortadan kaldırıyordu. Fakat asıl sorun bundan daha sonra yeni karakterler yaratırken ortaya çıkacak sanırım.
Bu sırada Dustin olmanın en çok nesini özlediniz?
Dürüstlüğünü, yüreğini. İtiraf etmem gerekirse benden daha kendinden emin bir karakter. Ortaokulda olan bir ergen olduğu için kız arkadaş mevzularında başı kimi vakit dağılı yor, onun dışında kendini ve ne istediğini çok güzel biliyor.
Gerçekten mi?
Sanırım evet. kimi vakit onun da bocaladığı oluyor, fakat sonuçta ortaokula giden bir karakter. Müdanasız bir tarafı var, her bahiste. Hoşuma giden de bu. Her vakit kararların arka sında, kendinden emin. Ve süper zeki. Ne kadar akıllı bir ‘velet’ olduğunu biliyor, bununla gurur duyuyor lakin çok da gevezelik yapmıyor. Benzemek istediğim bir karakter. Üçüncü dönem bugüne kadar izlediklerimizin içinde en karanlık olanıydı.
Dördüncü dönemden ne beklemeliyiz? Senaryo size ulaştığında neler hissettiniz?
Sanırım bu dönem bir öncekinin de üstüne çıkıyor o karanlık dünya konusunda. Okurken resmen beynim uyuştu. İzleyiciyi dehşet dozu hayli artırılmış bölümler bekliyor. Üçüncüsü için de böyle dediğimizi biliyorum ancak bu defa tüyleriniz ürperecek. Ayrıyeten bu dönemin ilham aldığı üretimlere da bayılıyorum. 80’lerin endişe sinemaları var Muriel’s Wedding üzere. Olağan ki inanılmaz yaratıcı yazarlarımıza ve kreatif gruba çok şey borçluyuz.
Stranger Things arkadaşlık bağları üzerine heyeti bir imal. Özellikle Steve’le aranızdaki ‘bromance’ her insanın favorisiydi. Bu dönem ilişki daha da derinleşecek mi?
Muazzam, bence her insanın bu ilişkileri gerçek bulmasının ardındaki niye de bizim, yani oyuncuların içindeki dinamik. Ve özgür bırakılmamız. Steve’e (Joe Keery) bayılıyorum, umarım o da birebir şeyi benim için düşünüyordur. Set dışında, kameralar yanımızda değilken nasıl davranıyorsak çekimler başladığı anda da ilişkimiz birebir şekilde devam ediyor. Joe özgürlüğüne çok düşkün ve çekimler sırasında kendini özgür bırakıyor. Senaryoya yeni nüanslar katıyor, fikirlerle oynuyor. Ben örneğin kendimi izlemekten hiç hoşlanmıyorum fakat birlikte yer aldığımız sahneleri seyretme ye bayılıyorum.
Canlandırdığınız karakterler büyüyor. Bu ortada natürel siz de karakterinizle bir arada büyüdünüz. Bunun en güzel yanını sorsam?
Büyümenin en düzgün yanı mı? Hımm, sanırım artık hiçbir şey şakaya gelmiyor. Yetişkinliğe adım atıyorsunuz. Sürücü ehliyetine sahip olmak, liseden mezun olmak, hayatımın kurallarını kendim koymak üzere güzel tarafları var… Çok sevdiğim bir işim var ve onu icra ederken kendimden çoksıyla memnunum. ömrümü kolaylaştıran beşerler, bana bu işi verenler olmasaydı ne olurdu… Büyümek biraz korkutucu fakat heye can verici de.
Son dönemde sizi şarkı söylerken yakalamıştık. Yeni bölümlerde de devam ediyor musunuz?
Ha ha, sanırım bunun için bekleyip görmeniz gerekecek.
Peki favori şarkılarınız neler?
Gafil avladın beni! Bunun için düşünmem gerekecek. Genelde o an neler hissediyorsam onları dinliyorum fakat bu ortalar Simon & Garfunkel’den “Bridge Over Troubled Wa ter”a takılı kaldım. Bu çok mu depresif oldu?
Az evvelce bir daha Gaten olmanın çok cool olduğunu söylemiştiniz. Nedir bu karakteri cool kılan. Aslında yalnızca karakter de değil, inanılmaz geniş bir fan kitlesi oluştu dizinin. Bunu nasıl başardınız?
Sete birinci adımımızı attığımızda yaşımız çok küçüktü. Ayrıyeten kendimize çok yakın kişileri oynuyorduk. İkincisi kreatif sürece her vakit dahil edildik. Genç, hatta neredeyse çocuk olmamıza rağmen bize her vakit hürmet duyuldu. Bu da gelecek yıllar için bizi şekillendiren bir tecrübe oldu.
Dördüncü dönemin fragmanları internette dönmeye başladığı anda hepinizin saçları bir anda ‘meme’leşti. Bunu bekliyor muydunuz?
Kesinlikle hayır! Ve evvelce ‘meme’e dönüştürecekler diye aşırı korkardım ancak bunlar inanılmaz komikti. Saçların bir olaya dönüşeceğini beklemiyordum açıkçası.
Beşinci dönem öykünün sonu. Gaten’dan ayrılacağınıza üzgün müsünüz? Ya da karakterinizin üzerinden bir yan öykü yaratılmasını ister miydiniz?
Sanırım evet üzüleceğim, o yüzden onu canlandırırken olabildiğince fazla zevk almaya çalışacağım. Gaten’ın yerinde olmak çok rahat. Meskende olmak üzere bir his. Ancak daha sonrasında yeni bir şeyler denemek konusunda da çok hevesliyim. Bu yılların ne kadar değerli olduğunu daima hatırlayacağım. Sadece mesleğim açısından da değil üstelik. Kurduğum arka daşlıklar, tanıştığım beşerler…
Röportaj: Aykun Taşdöner
ELLE Türkiye Haziran 2022 sayısından alınmıştır.
Son altı yıldır bir biçimde Stranger Things dünyasına hakim olduğunuzu düşünüyorum. İzlememiş olsanız bile karakterler ve konusu hakkında bilgiler kesinlikle kulağınıza çalınmıştır. Çünkü yeryüzünün en büyük üretimlerinden biri, Netflix’in birinci en büyük özgün hitlerinden. O denli ki ikinci dönemi geldiğinde kim bir oturuşta daha süratli bitirecek bahisli müsabakalar bile yapılmıştı! Diziyi en son, bugüne kadarki en karanlık noktasında bırakmıştık. 27 Mayıs’ta başlayan yeni dönemde bu doz güzelce artıyor. Dizinin yaratıcıları Matt ve Ross Duffer kardeşler her dönem için bu notu düşüyorlar aslında ve her seferinde tansiyon ve kaygı hissesi daha da artıyor.
Gaten Matarazzo, Dustin karakterini canlandırıyor. Onunla ilgili ortak kanı harikulade sempatik ve olağanüstü yetenekli olduğu tarafında. Aslında yalnızca Gaten da değil, dizinin genç oyuncu takımı tam bir yeni kuşak ikonları. (hem de David Harbour ve Winona Ryder’ı da yeni bir kuşağa tanıştırdı.) Onlarla fazla sıkı bağ kurmamızın başlıca niçini sanırım, bir ‘baby boomer’ üzere konuşacağım fakat gözümüzün önünde büyümeleri. Dizi başladığında neredeyse ergenliğe yeni adım atmak üzereydiler… Gaten şimdi 19 yaşında örneğin. Tıpkı gerçek hayatta olduğu üzere dizi de de ‘hayal ürünü’ olan hislerle başa çıkmak zorundalar. Bu dönem, Hawkins’e dehşet saçan ve büyük yıkıma sebep olan Starcourt Savaşı’ndan bu yana altı ay geçtiğini görüyoruz. Savaşın getirdiği sonuçlarla boğuşan arkadaş kümemiz, birinci kere birbirinden farklı düşüyor. örneğin dönemi çekerken en büyük zorluklardan biri buymuş, zira takım her an sıkı fıkı. Bir yandan da lise hayatının getirdiği karmaşaya göğüs germek zorundalar artık! Merhaba yetişkinliğe birinci adımlar…
İşte en savunmasız oldukları bir anda korkunç, doğaüstü bir tehdit ortaya çıkar. Tehdidi çözmek içinse tüyler ürpertici diğer sırlar açığa çıkmak üzeredir.
En İyi Drama Dizisi kolunda üç sefer Emmy’ye aday gösterilen Stranger Things, Netflix’in en çok izlenen üretimlerinden biri. 582 milyon saat izlenen 3. dönem, Netflix Top 10 listesinde En Popüler ikinci İngilizce dizi oldu. Dördüncü dönemin birinci kısmı 27 Mayıs’ta başladı. İkinci kısmın yayın tarihiyse 1 Temmuz’du.
Pandemi niçiniyle çekimler ertelenmişti. Uzun bir ortadan daha sonra bir daha Dustin olmak nasıl hissettirdi?
Oh! İnanılmaz cool hissettirdi. Sanırım artık karakterim hakkında hayaller kurmaya başladığım bir döneme geçiş yapıyordum. Dustin hakkında şahane olan şey şu: Onu yaratır ken kendimi o kadar özgür hissediyorum ki bu da tüm süreci doğal kılıyor. Sahneleri okumadan bile onun ismine kararlar verebiliyordum, onu artık o kadar yeterli tanımaya başladım ki, yapacaklarını önceden kestirmem mümkün oluyordu. Bu da sette oluşabilecek korkularımı ortadan kaldırıyordu. Fakat asıl sorun bundan daha sonra yeni karakterler yaratırken ortaya çıkacak sanırım.
Bu sırada Dustin olmanın en çok nesini özlediniz?
Dürüstlüğünü, yüreğini. İtiraf etmem gerekirse benden daha kendinden emin bir karakter. Ortaokulda olan bir ergen olduğu için kız arkadaş mevzularında başı kimi vakit dağılı yor, onun dışında kendini ve ne istediğini çok güzel biliyor.
Gerçekten mi?
Sanırım evet. kimi vakit onun da bocaladığı oluyor, fakat sonuçta ortaokula giden bir karakter. Müdanasız bir tarafı var, her bahiste. Hoşuma giden de bu. Her vakit kararların arka sında, kendinden emin. Ve süper zeki. Ne kadar akıllı bir ‘velet’ olduğunu biliyor, bununla gurur duyuyor lakin çok da gevezelik yapmıyor. Benzemek istediğim bir karakter. Üçüncü dönem bugüne kadar izlediklerimizin içinde en karanlık olanıydı.
Dördüncü dönemden ne beklemeliyiz? Senaryo size ulaştığında neler hissettiniz?
Sanırım bu dönem bir öncekinin de üstüne çıkıyor o karanlık dünya konusunda. Okurken resmen beynim uyuştu. İzleyiciyi dehşet dozu hayli artırılmış bölümler bekliyor. Üçüncüsü için de böyle dediğimizi biliyorum ancak bu defa tüyleriniz ürperecek. Ayrıyeten bu dönemin ilham aldığı üretimlere da bayılıyorum. 80’lerin endişe sinemaları var Muriel’s Wedding üzere. Olağan ki inanılmaz yaratıcı yazarlarımıza ve kreatif gruba çok şey borçluyuz.
Stranger Things arkadaşlık bağları üzerine heyeti bir imal. Özellikle Steve’le aranızdaki ‘bromance’ her insanın favorisiydi. Bu dönem ilişki daha da derinleşecek mi?
Muazzam, bence her insanın bu ilişkileri gerçek bulmasının ardındaki niye de bizim, yani oyuncuların içindeki dinamik. Ve özgür bırakılmamız. Steve’e (Joe Keery) bayılıyorum, umarım o da birebir şeyi benim için düşünüyordur. Set dışında, kameralar yanımızda değilken nasıl davranıyorsak çekimler başladığı anda da ilişkimiz birebir şekilde devam ediyor. Joe özgürlüğüne çok düşkün ve çekimler sırasında kendini özgür bırakıyor. Senaryoya yeni nüanslar katıyor, fikirlerle oynuyor. Ben örneğin kendimi izlemekten hiç hoşlanmıyorum fakat birlikte yer aldığımız sahneleri seyretme ye bayılıyorum.
Canlandırdığınız karakterler büyüyor. Bu ortada natürel siz de karakterinizle bir arada büyüdünüz. Bunun en güzel yanını sorsam?
Büyümenin en düzgün yanı mı? Hımm, sanırım artık hiçbir şey şakaya gelmiyor. Yetişkinliğe adım atıyorsunuz. Sürücü ehliyetine sahip olmak, liseden mezun olmak, hayatımın kurallarını kendim koymak üzere güzel tarafları var… Çok sevdiğim bir işim var ve onu icra ederken kendimden çoksıyla memnunum. ömrümü kolaylaştıran beşerler, bana bu işi verenler olmasaydı ne olurdu… Büyümek biraz korkutucu fakat heye can verici de.
Son dönemde sizi şarkı söylerken yakalamıştık. Yeni bölümlerde de devam ediyor musunuz?
Ha ha, sanırım bunun için bekleyip görmeniz gerekecek.
Peki favori şarkılarınız neler?
Gafil avladın beni! Bunun için düşünmem gerekecek. Genelde o an neler hissediyorsam onları dinliyorum fakat bu ortalar Simon & Garfunkel’den “Bridge Over Troubled Wa ter”a takılı kaldım. Bu çok mu depresif oldu?
Az evvelce bir daha Gaten olmanın çok cool olduğunu söylemiştiniz. Nedir bu karakteri cool kılan. Aslında yalnızca karakter de değil, inanılmaz geniş bir fan kitlesi oluştu dizinin. Bunu nasıl başardınız?
Sete birinci adımımızı attığımızda yaşımız çok küçüktü. Ayrıyeten kendimize çok yakın kişileri oynuyorduk. İkincisi kreatif sürece her vakit dahil edildik. Genç, hatta neredeyse çocuk olmamıza rağmen bize her vakit hürmet duyuldu. Bu da gelecek yıllar için bizi şekillendiren bir tecrübe oldu.
Dördüncü dönemin fragmanları internette dönmeye başladığı anda hepinizin saçları bir anda ‘meme’leşti. Bunu bekliyor muydunuz?
Kesinlikle hayır! Ve evvelce ‘meme’e dönüştürecekler diye aşırı korkardım ancak bunlar inanılmaz komikti. Saçların bir olaya dönüşeceğini beklemiyordum açıkçası.
Beşinci dönem öykünün sonu. Gaten’dan ayrılacağınıza üzgün müsünüz? Ya da karakterinizin üzerinden bir yan öykü yaratılmasını ister miydiniz?
Sanırım evet üzüleceğim, o yüzden onu canlandırırken olabildiğince fazla zevk almaya çalışacağım. Gaten’ın yerinde olmak çok rahat. Meskende olmak üzere bir his. Ancak daha sonrasında yeni bir şeyler denemek konusunda da çok hevesliyim. Bu yılların ne kadar değerli olduğunu daima hatırlayacağım. Sadece mesleğim açısından da değil üstelik. Kurduğum arka daşlıklar, tanıştığım beşerler…
Röportaj: Aykun Taşdöner
ELLE Türkiye Haziran 2022 sayısından alınmıştır.