LILY COLLINS YEME BOZUKLUĞU İLE ÇABASINI ANLATTI Lily Collins, gençliğinde yeme bozukluğu ile uğraş ettiğini anlattı.
2017’de ‘To The Bone’ isimli sinemada başrol oynayan Collins, anoreksiya ile uğraş eden genç bir bayanı canlandırmıştı.
Kimi insanların bu hususları açıkça paylaşmasını “utanç verici yahut baş karıştırıcı” karşılayabileceğini söyleyen Collins, Porter Edit’e yaşadığı sorunları anlattı.
“Sanırım ben dünyaya bir şeyler yapmak istemeye ve konuşmaya geldim,” diyen Collins, bu mevzu hakkında bir yazı serisi yayınlamıştı. ‘Unfiltered: No Shame, No Regrets, Just Me’ (Filtresiz: Utanma Yok, Pişmanlık Yok, Yalnızca Ben) başlıklı serisinde yaşadığı sorunlar hakkında açık olmaya çalışmanın zorluklarından bahseden Collins, “Her vakit açık olan biri oldum. Utanç verici yahut karışık olan şeyleri paylaşmanın ve hisleri konuşmanın kuvvetli bir inanıcısı oldum,” dedi.
View this post on Instagram
A post shared by Lily Collins (@lilyjcollins)
“Bu bir öğrenme çizgisi. Fakat bu dengeyi kurabildiğimi hissediyorum ve yardıma gereksinimim olursa bana yardım edeceğini bildiğim insanlardan oluşan bir takviye sistemim var” diyen Collins, anoreksiya başlangıcının babasının boşanma sürecinde ortaya çıktığını itiraf etti. Babasının ve üvey annesinin boşanma sürecinden hayli etkilendiğini söyleyen Collins, bu süreçte babası Phil Collins ile bağlantısında kopmalar olduğunu itiraf etti.
View this post on Instagram
A post shared by Lily Collins (@lilyjcollins)
“Özgüvensizliğimin büyük bir kısmı babam ile sıkıntılarımdan kaynaklanıyor” diyen Collins, babasının alkolizmi yenmek için gayreti ile gurur duyduğunu ekledi. ‘To The Bone’ sinemasındaki rolünü kabul etme sonucunda dikkatli davrandığını söyleyen Collins, bu öykünün hayatındaki en karanlık devri bir daha tetikleyeceğinden ürktüğünü söylemiş oldu. Daha evvel Newsbeat’a konuşan Collins, “Yirmili yaşlarıma kadar anoreksiya ve bulimia ile uğraş ettikten daha sonra, bir insanın bu hastalığın pençesine düştüğünde hissettiği çabayı, izolasyonu ve utancı birinci elden biliyorum” demişti.
View this post on Instagram
A post shared by Lily Collins (@lilyjcollins)
Yazı serisinde Michelle Obama’dan dayanak bakılırsan Lily Collins, “Daha gençken hayli utanç duyduğum şeylerden bahsedeceğimi ve akabinde eski First Lady’nin bunu destekleyeceğini hiç düşünmemiştim…” demişti. Bu yazı serisinden oluşan kitabı niye yazdığını anlatan Collins, genç kızlar için birden fazla vakit tabu olan mevzuları gün yüzüne çıkarmak istediğini söylemiş oldu. İnsanların kendisine yalnız olmadığını söylemelerinin büyük bir armağan olduğunun altını çizen Collins, “Bu kitabı öbürleri için yazdım lakin geri dönüşün olacağını bilmiyordum” dedi. .
2017’de ‘To The Bone’ isimli sinemada başrol oynayan Collins, anoreksiya ile uğraş eden genç bir bayanı canlandırmıştı.
Kimi insanların bu hususları açıkça paylaşmasını “utanç verici yahut baş karıştırıcı” karşılayabileceğini söyleyen Collins, Porter Edit’e yaşadığı sorunları anlattı.
“Sanırım ben dünyaya bir şeyler yapmak istemeye ve konuşmaya geldim,” diyen Collins, bu mevzu hakkında bir yazı serisi yayınlamıştı. ‘Unfiltered: No Shame, No Regrets, Just Me’ (Filtresiz: Utanma Yok, Pişmanlık Yok, Yalnızca Ben) başlıklı serisinde yaşadığı sorunlar hakkında açık olmaya çalışmanın zorluklarından bahseden Collins, “Her vakit açık olan biri oldum. Utanç verici yahut karışık olan şeyleri paylaşmanın ve hisleri konuşmanın kuvvetli bir inanıcısı oldum,” dedi.
View this post on Instagram
A post shared by Lily Collins (@lilyjcollins)
“Bu bir öğrenme çizgisi. Fakat bu dengeyi kurabildiğimi hissediyorum ve yardıma gereksinimim olursa bana yardım edeceğini bildiğim insanlardan oluşan bir takviye sistemim var” diyen Collins, anoreksiya başlangıcının babasının boşanma sürecinde ortaya çıktığını itiraf etti. Babasının ve üvey annesinin boşanma sürecinden hayli etkilendiğini söyleyen Collins, bu süreçte babası Phil Collins ile bağlantısında kopmalar olduğunu itiraf etti.
View this post on Instagram
A post shared by Lily Collins (@lilyjcollins)
“Özgüvensizliğimin büyük bir kısmı babam ile sıkıntılarımdan kaynaklanıyor” diyen Collins, babasının alkolizmi yenmek için gayreti ile gurur duyduğunu ekledi. ‘To The Bone’ sinemasındaki rolünü kabul etme sonucunda dikkatli davrandığını söyleyen Collins, bu öykünün hayatındaki en karanlık devri bir daha tetikleyeceğinden ürktüğünü söylemiş oldu. Daha evvel Newsbeat’a konuşan Collins, “Yirmili yaşlarıma kadar anoreksiya ve bulimia ile uğraş ettikten daha sonra, bir insanın bu hastalığın pençesine düştüğünde hissettiği çabayı, izolasyonu ve utancı birinci elden biliyorum” demişti.
View this post on Instagram
A post shared by Lily Collins (@lilyjcollins)
Yazı serisinde Michelle Obama’dan dayanak bakılırsan Lily Collins, “Daha gençken hayli utanç duyduğum şeylerden bahsedeceğimi ve akabinde eski First Lady’nin bunu destekleyeceğini hiç düşünmemiştim…” demişti. Bu yazı serisinden oluşan kitabı niye yazdığını anlatan Collins, genç kızlar için birden fazla vakit tabu olan mevzuları gün yüzüne çıkarmak istediğini söylemiş oldu. İnsanların kendisine yalnız olmadığını söylemelerinin büyük bir armağan olduğunun altını çizen Collins, “Bu kitabı öbürleri için yazdım lakin geri dönüşün olacağını bilmiyordum” dedi. .