Kılıçdaroğlu: Saray hükümetinin niyeti yoksulluğu bitirmek değildir CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Birgün gazetesine yazdı. “Umuyor ve diliyorum ki, ülkemiz ve bölgemiz ismine, dünya ismine umutlu, sağlıklı, huzurlu bir yıl olur” bildirisini paylaşan Kılıçdaroğlu, “Saray Hükümeti’nin niyeti yoksulluğu bitirmek değil, yoksulluğu yönetmek ve halkı kendisine muhtaç bırakmaktır” tabirlerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun Birgün gazetesi için “O hoş şarkıyı bir arada söyleyeceğiz” başlığıyla kaleme aldığı yazı şöyleki:
“Saray hükümetinin –ne dokunaklıdır ki- bile isteye fakirleştirdiği halkımız; çiftçi, personel, endüstrici, öğrenci, emekli özetlemek gerekirsesı “bir avuç yandaş” haricindeki tüm kesitleriyle, ömür standartlarında önemli kayıplar yaşadı. Sayısı 10 milyonu aşan işsizler ordusu, bir yandan Covid-19 salgın hastalığıyla gayret ederken, öteki yandan “hayatta kalma mücadelesi” vermek zorunda bırakıldı. halbuki Anayasa’mızda yer aldığı biçimiyle “Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve toplumsal bir hukuk devletidir.” Bu unsurdan hareketle yurttaşlarımızın, hiç kimseye muhtaç olmadan hayatlarını sürdürebilmesi Anayasa’nın bir gereğidir, “Sosyal Devlet” tam da budur. Fakat Saray Hükümeti’nin niyeti yoksulluğu bitirmek değil, yoksulluğu yönetmek ve halkı kendisine muhtaç bırakmaktır. yıllardır lisana getirdiğimiz Aile Dayanakları Sigortası’nın gayesi, yurttaşları, devleti yönetenlerin insafına terk etmemektir. İktidarımızda atacağımız öncelikli adımlardan biri budur. Lakin iktidara geleceğimiz birinci seçime kadar, Toplumsal Devlet’in gereğini, belediyelerimiz yerine getirecektir. Pandemi sürecinde tartı verilen toplumsal yardımlar, kara kış boyunca artarak sürecek, halkımız kimseye muhtaç edilmeyecektir.
‘EKONOMİK KALKINMANIN BİRİNCİ ADIMI DEMOKRASİDİR’
Biliyorsunuz, sık sık yine ettiğimiz bir öteki kavram daha var: Hoş Cumhuriyetimizi, demokrasi ile taçlandırmak…
Güçlü olduğu kadar, ulu bir maksattan bahsediyorum. Zira demokrasi, bir ülke için sadece yurttaşlarının kişisel hakları manasını taşımıyor. Ekonomik kalkınmanın birinci ve şayet olmazsa olmaz adımı da demokrasidir. Demokrasisi tüm kurum ve kuruluşlarıyla tesis edilmiş bir ülke, ekonomik darboğazda olsa dahi, kısa mühlet ortasında toparlanacaktır. 6 ay ortasında, iktisadın tüm çarkları sağlıklı bir biçimde işler hale gelecektir. Gayemiz de tam olarak budur. Zira biz, yurttaşlarımızın huzur ve güvenliği kadar, refah ve memnunluğunu da düşünen bir iktidar olacağız. Yılın birinci gününden, halkımızın önüne gelecek birinci sandığa ve akabinde inşa edeceğimiz eksiksiz demokrasiye, Nazım’ın;
“Seni düşünmek hoş şey,
Seni düşünmek ümitli şey,
Dünyanın en hoş sesinden,
En hoş şarkıyı dinlemek üzere bir şey…”
dizelerinden bakıyoruz. Ve emin olun, o hoş şarkıyı daima birlikte söyleyeceğiz.
Yeni yılınızı yürekten kutluyorum.” (HABER MERKEZİ)
Kılıçdaroğlu’nun Birgün gazetesi için “O hoş şarkıyı bir arada söyleyeceğiz” başlığıyla kaleme aldığı yazı şöyleki:
“Saray hükümetinin –ne dokunaklıdır ki- bile isteye fakirleştirdiği halkımız; çiftçi, personel, endüstrici, öğrenci, emekli özetlemek gerekirsesı “bir avuç yandaş” haricindeki tüm kesitleriyle, ömür standartlarında önemli kayıplar yaşadı. Sayısı 10 milyonu aşan işsizler ordusu, bir yandan Covid-19 salgın hastalığıyla gayret ederken, öteki yandan “hayatta kalma mücadelesi” vermek zorunda bırakıldı. halbuki Anayasa’mızda yer aldığı biçimiyle “Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve toplumsal bir hukuk devletidir.” Bu unsurdan hareketle yurttaşlarımızın, hiç kimseye muhtaç olmadan hayatlarını sürdürebilmesi Anayasa’nın bir gereğidir, “Sosyal Devlet” tam da budur. Fakat Saray Hükümeti’nin niyeti yoksulluğu bitirmek değil, yoksulluğu yönetmek ve halkı kendisine muhtaç bırakmaktır. yıllardır lisana getirdiğimiz Aile Dayanakları Sigortası’nın gayesi, yurttaşları, devleti yönetenlerin insafına terk etmemektir. İktidarımızda atacağımız öncelikli adımlardan biri budur. Lakin iktidara geleceğimiz birinci seçime kadar, Toplumsal Devlet’in gereğini, belediyelerimiz yerine getirecektir. Pandemi sürecinde tartı verilen toplumsal yardımlar, kara kış boyunca artarak sürecek, halkımız kimseye muhtaç edilmeyecektir.
‘EKONOMİK KALKINMANIN BİRİNCİ ADIMI DEMOKRASİDİR’
Biliyorsunuz, sık sık yine ettiğimiz bir öteki kavram daha var: Hoş Cumhuriyetimizi, demokrasi ile taçlandırmak…
Güçlü olduğu kadar, ulu bir maksattan bahsediyorum. Zira demokrasi, bir ülke için sadece yurttaşlarının kişisel hakları manasını taşımıyor. Ekonomik kalkınmanın birinci ve şayet olmazsa olmaz adımı da demokrasidir. Demokrasisi tüm kurum ve kuruluşlarıyla tesis edilmiş bir ülke, ekonomik darboğazda olsa dahi, kısa mühlet ortasında toparlanacaktır. 6 ay ortasında, iktisadın tüm çarkları sağlıklı bir biçimde işler hale gelecektir. Gayemiz de tam olarak budur. Zira biz, yurttaşlarımızın huzur ve güvenliği kadar, refah ve memnunluğunu da düşünen bir iktidar olacağız. Yılın birinci gününden, halkımızın önüne gelecek birinci sandığa ve akabinde inşa edeceğimiz eksiksiz demokrasiye, Nazım’ın;
“Seni düşünmek hoş şey,
Seni düşünmek ümitli şey,
Dünyanın en hoş sesinden,
En hoş şarkıyı dinlemek üzere bir şey…”
dizelerinden bakıyoruz. Ve emin olun, o hoş şarkıyı daima birlikte söyleyeceğiz.
Yeni yılınızı yürekten kutluyorum.” (HABER MERKEZİ)