Kastamonu’da sel: İş makinalarını zorla sokturuyoruz, devletin hali bu KASTAMONU- Batı Karadeniz’de tesirini gösteren yağışın akabinde oluşan selden en epeyce etkilenen yerleşim yerlerinin başında Kastamonu’nun Bozkurt ilçesi geliyor. Mevt sayılarının her geçen saat arttığı ilçede arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. bir daha sağanak yağışın başladığı ilçede arama kurtma faliyetlerine yönelik yansılar lisana getiriliyor.
BOZKURT’A ULAŞIM GÜÇ
Kastamonu vilayet merkezine yüz kilometre uzaklıkta bulunan Bozkurt’a toplu taşıma araçlarıyla ulaşılamıyor. Bozkurt ilçe merkezi Karadeniz’den iki kilometre içeride, Ezine Çayı’nın vadisine kurulmuş bir yerleşim yeri. Selin büyük yıkıma yol açtığı Bozkurt’un nüfusu ise yaklaşık 6 bin.
Selin akabinde ağır çalışmalar kararı açılan karayolunda, sabahın birinci saatlerinden itibaren Bozkurt’a yaklaştıkça yoğunluk gözleniyor. Onlarca iş makinası ve AFAD aracı ilçeye yanlışsız ilerliyor. Çamurla kaplanan ilçe merkezinde ise araçların hareket etmesi adeta imkansız. Araçların kentin girişinde bırakılması gerektiği tabir ediliyor.
Yağış niçiniyle ilçe merkezinden geçen Ezine Çayı’nın taşmasının akabinde, çayın kıyısında ziyan bakılırsan binalardaki arama kurtarma çalışmaları üçüncü günde devam ediyor. Su düzeyinin birtakım bölgelerde 4 metreye kadar yükseldiği belirtilen ilçede orta sokaklarda ise AFAD ve Jandarma dükkanların içerisinde biriken çamuru temizliyor. Ezine Çayı kenarında ise arama kurtarma faaliyetlerini korkulu gözlerle izleyen insanlara rastlanıyor.
‘CUMHURBAŞKANI GELİYOR DİYE SUYUN AKIŞI DEĞİŞİYORSA KONUŞACAK BİR ŞEY YOK’
Arama kurtarma faaliyetlerinin devam ettiği Ezine Çayı kenarında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da incelemelerde bulundu. Enkazın kaldırılmasını talep eden Bozkurtlular’la Soylu’nun konuşması sırasında basın mensuplarının imaj almasına müsaade verilmedi.
Ezine Çayı kenarında Ölçer Apartmanı’ndaki enkazın kaldırılmasını talep eden Bozkurtlular Soylu’ya, “Lütfen yalvarıyoruz enkazı kaldırın. Kaç gündür niye enkaz kaldırılmıyor?” dedi. Süleyman Soylu ise, “Oraya geçmenin ne kadar güç olduğunu biliyor musunuz? Bir sürü imkansızlıklarla gayret ediyoruz. Biraz sabır edelim” karşılığını verdi.
Soylu’nun gidişinin akabinde sohbet ettiğimiz Bozkurtlular öfkeli olduklarını söylemiş oldu. Memur olduğu için isminin yayınlanmamasını talep eden ve iki yakınının göçük altında olduğunu belirten bir kişi şunları söylemiş oldu:
“Çocuklarımız, anamız, babamız nerede diyoruz? Burada değilse bu beşerler diğer yerde arayalım. Birinci iki gün çalışma yapılmadı. Biz devlete ne yapılması gerektiğini söylemiş olduk ve işi biz öğrettik. Bakan beyefendiler yanımızda, sağ olsunlar fakat devlet elli metreyi geçemeyecek kadar aciz mi? Bakan beyefendi ‘size terbiyesizlik yapmadık’ diyor, biz de yapmadık. Dün suyun akışını yalvar yakar değiştirttik. Onu da Cumhurbaşkanı gelecek diye yapmışlar. Cumhurbaşkanı geldi diye suyun akışı değişiyorsa konuşacak bir şey yok aslına bakarsanız. Buraya iş makinalarını zorla sokturuyoruz. Devletin hali bu. Dört gündür enkaz kaldırılmıyor. Biz kaç gündür uyku uyumadık. “
‘EV GİTSEYDİ DE CANIMIZ GİTMESEYDİ’
Enkaz altında oğlu, gelini ve torunlarının olduğunu, “dört canım orada” diye anlatan Ayşe Kalabalık da iş makinalarının çalışmalarını takip edenler içinde. Sel sırasında öbür konutta olduğunu ve kaçtığını, çocuklarının ve torunlarının ise binada kaldığını söyleyen Kalabalık, “Çıkacaklar diye bekliyoruz. Ne ölüsü ne dirisi yani. Yoklar. Üç gün dört güne döndük. Araştırıyoruz, bekliyoruz yok. Gecemiz gündüzümüz burada. 17 günlük torunum var. Onu da suyun ortasından kepçeyle aldılar. O ölmedi, Allah onu kurtardı. Meskenimiz, köyümüz gitti. Konut gitseydi de canımız gitmeseydi” diye konuştu.
BOZKURT’A ULAŞIM GÜÇ
Kastamonu vilayet merkezine yüz kilometre uzaklıkta bulunan Bozkurt’a toplu taşıma araçlarıyla ulaşılamıyor. Bozkurt ilçe merkezi Karadeniz’den iki kilometre içeride, Ezine Çayı’nın vadisine kurulmuş bir yerleşim yeri. Selin büyük yıkıma yol açtığı Bozkurt’un nüfusu ise yaklaşık 6 bin.
Selin akabinde ağır çalışmalar kararı açılan karayolunda, sabahın birinci saatlerinden itibaren Bozkurt’a yaklaştıkça yoğunluk gözleniyor. Onlarca iş makinası ve AFAD aracı ilçeye yanlışsız ilerliyor. Çamurla kaplanan ilçe merkezinde ise araçların hareket etmesi adeta imkansız. Araçların kentin girişinde bırakılması gerektiği tabir ediliyor.
Yağış niçiniyle ilçe merkezinden geçen Ezine Çayı’nın taşmasının akabinde, çayın kıyısında ziyan bakılırsan binalardaki arama kurtarma çalışmaları üçüncü günde devam ediyor. Su düzeyinin birtakım bölgelerde 4 metreye kadar yükseldiği belirtilen ilçede orta sokaklarda ise AFAD ve Jandarma dükkanların içerisinde biriken çamuru temizliyor. Ezine Çayı kenarında ise arama kurtarma faaliyetlerini korkulu gözlerle izleyen insanlara rastlanıyor.
‘CUMHURBAŞKANI GELİYOR DİYE SUYUN AKIŞI DEĞİŞİYORSA KONUŞACAK BİR ŞEY YOK’
Arama kurtarma faaliyetlerinin devam ettiği Ezine Çayı kenarında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da incelemelerde bulundu. Enkazın kaldırılmasını talep eden Bozkurtlular’la Soylu’nun konuşması sırasında basın mensuplarının imaj almasına müsaade verilmedi.
Ezine Çayı kenarında Ölçer Apartmanı’ndaki enkazın kaldırılmasını talep eden Bozkurtlular Soylu’ya, “Lütfen yalvarıyoruz enkazı kaldırın. Kaç gündür niye enkaz kaldırılmıyor?” dedi. Süleyman Soylu ise, “Oraya geçmenin ne kadar güç olduğunu biliyor musunuz? Bir sürü imkansızlıklarla gayret ediyoruz. Biraz sabır edelim” karşılığını verdi.
Soylu’nun gidişinin akabinde sohbet ettiğimiz Bozkurtlular öfkeli olduklarını söylemiş oldu. Memur olduğu için isminin yayınlanmamasını talep eden ve iki yakınının göçük altında olduğunu belirten bir kişi şunları söylemiş oldu:
“Çocuklarımız, anamız, babamız nerede diyoruz? Burada değilse bu beşerler diğer yerde arayalım. Birinci iki gün çalışma yapılmadı. Biz devlete ne yapılması gerektiğini söylemiş olduk ve işi biz öğrettik. Bakan beyefendiler yanımızda, sağ olsunlar fakat devlet elli metreyi geçemeyecek kadar aciz mi? Bakan beyefendi ‘size terbiyesizlik yapmadık’ diyor, biz de yapmadık. Dün suyun akışını yalvar yakar değiştirttik. Onu da Cumhurbaşkanı gelecek diye yapmışlar. Cumhurbaşkanı geldi diye suyun akışı değişiyorsa konuşacak bir şey yok aslına bakarsanız. Buraya iş makinalarını zorla sokturuyoruz. Devletin hali bu. Dört gündür enkaz kaldırılmıyor. Biz kaç gündür uyku uyumadık. “
‘EV GİTSEYDİ DE CANIMIZ GİTMESEYDİ’
Enkaz altında oğlu, gelini ve torunlarının olduğunu, “dört canım orada” diye anlatan Ayşe Kalabalık da iş makinalarının çalışmalarını takip edenler içinde. Sel sırasında öbür konutta olduğunu ve kaçtığını, çocuklarının ve torunlarının ise binada kaldığını söyleyen Kalabalık, “Çıkacaklar diye bekliyoruz. Ne ölüsü ne dirisi yani. Yoklar. Üç gün dört güne döndük. Araştırıyoruz, bekliyoruz yok. Gecemiz gündüzümüz burada. 17 günlük torunum var. Onu da suyun ortasından kepçeyle aldılar. O ölmedi, Allah onu kurtardı. Meskenimiz, köyümüz gitti. Konut gitseydi de canımız gitmeseydi” diye konuştu.