İHD Lideri Öztürk Türkdoğan’a ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla dava açıldı İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Lideri Öztürk Türkdoğan’a “örgüt üyeliği” suçlamasıyla dava açıldı.
İHD’den yapılan açıklamada, bugün, Öztürk Türkdoğan ve dernek ile ilgili toplamda üç dava açıldığı açıklandı.
Dernek genel merkezinde düzenlenen bir basın açıklamasında konuşan eski İHD Genel Lideri Hüsnü Öndül, “1990’lı senelerdan daha sonra İHD olarak birinci kere derneğin Genel Lideri şahsında bu kadar ağır bir yargı süreci ile karşı karşıya kalmaktadır” dedi.
Açıklamada, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Genel Lider Öztürk Türkdoğan hakkında, “örgüt üyeliği” suçlamasıyla dava açıldığı açıklandı. Ayrıyeten, İHD genel merkezinde Mülkiye Müfettişliğince yapılan idari, mali ve faaliyet kontrolü kararında Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi ve Ankara 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde iki başka dava açıldığı kaydedildi.
Hazırlanan iddianamelerde, İHD’nin Ermeni Soykırımı’nın tanınması istikametindeki açıklamalarının TCK. 301’e alışılmamış olduğu ve İHD’nin internet sitesinde yayınlanan yazıda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında cürüm teşkil eden tabirlerin yer aldığı kaydedildi.
‘İLK KERE BU KADAR AĞIR BİR YARGI SÜRECİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
görüşmede Hüsnü Öndül’ün okuduğu açıklama şöyleki:
“Siyasi iktidarın baskıları her devir olmuştur. Lakin 1990’lı senelerdan daha sonra İHD olarak birinci defa derneğin Genel Lideri şahsında bu kadar ağır bir yargı süreci ile karşı karşıya kalmaktadır. İHD Genel Lideri Türkdoğan’a birbiri arkasına açılan bu kovuşturmalar ile Türkiye’deki en eski ve büyük insan hakları örgütlerinden olan İHD ve insan hakları çabası, yargı kıskaç altına alınmak istenmektedir.
Türkdoğan’a açılan bu davalarla, AYM ve Avrupa insan Hakları Mahkemesi içtihatları, siyasi iktidar ve savcılıklarca yok sayılmakta, yargı ıslahatı ve insan hakları hareket planları göstermelik olmaktan öteye gidememektedir. Türkdoğan’a açılan davalardan en ağırı olarak gördüğümüz Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın birinci duruşması 22 Şubat 2022 tarihinde saat 09.15’te yapılacaktır. İnsan hak ve özgürlüklerini savunan herkesi ve bütün kurumları bu duruşmaya katılmaya, milletlerarası insan hakları sistemlerini harekete geçirmeye ve İnsan Hakları Demeği ile dayanışmaya davet ediyoruz.”
‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ HASSAS HERKESİ TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİ İLE SUÇLAMAYA BAYILIYOR’
İHD Genel Lideri Öztürk Türkdoğan ise açılan davalarla ilgili bilgi vererek şunları söylemiş oldu:
“Geçen yıl 19 Mart’ta gözaltına alınıp isimli denetim kaidesiyle hür bırakılmıştım. Çabucak bir ay öncesi fazlaca bahtsız olaylar yaşandı. Gare’de sağ olarak kurtarılabilecek beşerler sağ kurtarılamadı ve 13 kişinin cenazesi Türkiye’ye getirildi. Biz o süreci, alıkonulan asker ve polislerle ilgili süreci kamuoyu ile paylaşmıştık ve tarafsız bir soruşturma açılmasını istemiştik. ondan sonrasında İçişleri Bakanı TBMM kürsüsünden İHD’yi gaye gösterdi. Ve aslında olaylar bu türlü başladı. Biz de o açıklamaya karşı, gerçekleri kamuoyu ile paylaşmıştık.
Açılan davalar, hapishanelerle ilgili yaptığımız açıklamalar, açlık grevleriyle ilgili açıklamalar, İmralı tecridi ile ilgili yapılan açıklamalar güya kabahatmiş üzere gösterilmiş ve inanılmaz bir biçimde silahlı terör örgütü üyesi olmakla itham ediliyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tüm vatandaşlarını, insan hakları savunucularını, siyasetçilerini, aktivistleri, sendikacıları, öğrencileri hassas herkesi terör örgütü üyeliği ile suçlamaya adeta bayılıyor. Dünyada kendi vatandaşını bu kadar açık bir halde suçlayan herbiçimde öbür bir ülke yok.” (HABER MERKEZİ)
İHD’den yapılan açıklamada, bugün, Öztürk Türkdoğan ve dernek ile ilgili toplamda üç dava açıldığı açıklandı.
Dernek genel merkezinde düzenlenen bir basın açıklamasında konuşan eski İHD Genel Lideri Hüsnü Öndül, “1990’lı senelerdan daha sonra İHD olarak birinci kere derneğin Genel Lideri şahsında bu kadar ağır bir yargı süreci ile karşı karşıya kalmaktadır” dedi.
Açıklamada, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Genel Lider Öztürk Türkdoğan hakkında, “örgüt üyeliği” suçlamasıyla dava açıldığı açıklandı. Ayrıyeten, İHD genel merkezinde Mülkiye Müfettişliğince yapılan idari, mali ve faaliyet kontrolü kararında Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi ve Ankara 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde iki başka dava açıldığı kaydedildi.
Hazırlanan iddianamelerde, İHD’nin Ermeni Soykırımı’nın tanınması istikametindeki açıklamalarının TCK. 301’e alışılmamış olduğu ve İHD’nin internet sitesinde yayınlanan yazıda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında cürüm teşkil eden tabirlerin yer aldığı kaydedildi.
‘İLK KERE BU KADAR AĞIR BİR YARGI SÜRECİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
görüşmede Hüsnü Öndül’ün okuduğu açıklama şöyleki:
“Siyasi iktidarın baskıları her devir olmuştur. Lakin 1990’lı senelerdan daha sonra İHD olarak birinci defa derneğin Genel Lideri şahsında bu kadar ağır bir yargı süreci ile karşı karşıya kalmaktadır. İHD Genel Lideri Türkdoğan’a birbiri arkasına açılan bu kovuşturmalar ile Türkiye’deki en eski ve büyük insan hakları örgütlerinden olan İHD ve insan hakları çabası, yargı kıskaç altına alınmak istenmektedir.
Türkdoğan’a açılan bu davalarla, AYM ve Avrupa insan Hakları Mahkemesi içtihatları, siyasi iktidar ve savcılıklarca yok sayılmakta, yargı ıslahatı ve insan hakları hareket planları göstermelik olmaktan öteye gidememektedir. Türkdoğan’a açılan davalardan en ağırı olarak gördüğümüz Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın birinci duruşması 22 Şubat 2022 tarihinde saat 09.15’te yapılacaktır. İnsan hak ve özgürlüklerini savunan herkesi ve bütün kurumları bu duruşmaya katılmaya, milletlerarası insan hakları sistemlerini harekete geçirmeye ve İnsan Hakları Demeği ile dayanışmaya davet ediyoruz.”
‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ HASSAS HERKESİ TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİ İLE SUÇLAMAYA BAYILIYOR’
İHD Genel Lideri Öztürk Türkdoğan ise açılan davalarla ilgili bilgi vererek şunları söylemiş oldu:
“Geçen yıl 19 Mart’ta gözaltına alınıp isimli denetim kaidesiyle hür bırakılmıştım. Çabucak bir ay öncesi fazlaca bahtsız olaylar yaşandı. Gare’de sağ olarak kurtarılabilecek beşerler sağ kurtarılamadı ve 13 kişinin cenazesi Türkiye’ye getirildi. Biz o süreci, alıkonulan asker ve polislerle ilgili süreci kamuoyu ile paylaşmıştık ve tarafsız bir soruşturma açılmasını istemiştik. ondan sonrasında İçişleri Bakanı TBMM kürsüsünden İHD’yi gaye gösterdi. Ve aslında olaylar bu türlü başladı. Biz de o açıklamaya karşı, gerçekleri kamuoyu ile paylaşmıştık.
Açılan davalar, hapishanelerle ilgili yaptığımız açıklamalar, açlık grevleriyle ilgili açıklamalar, İmralı tecridi ile ilgili yapılan açıklamalar güya kabahatmiş üzere gösterilmiş ve inanılmaz bir biçimde silahlı terör örgütü üyesi olmakla itham ediliyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tüm vatandaşlarını, insan hakları savunucularını, siyasetçilerini, aktivistleri, sendikacıları, öğrencileri hassas herkesi terör örgütü üyeliği ile suçlamaya adeta bayılıyor. Dünyada kendi vatandaşını bu kadar açık bir halde suçlayan herbiçimde öbür bir ülke yok.” (HABER MERKEZİ)