HDP: ‘Muz yeme’ mazeretiyle göçmenleri hudut dışı etmek kabahattir HDP Göçmen ve Mülteciler Komitesi, bir sokak röportajında Suriyelileri maksat gösteren ve “Ben muz yiyemiyorum” diyen şahsa reaksiyon göstermek için muz yerken paylaşım yapan 7 kişi hakkında alınan hudut dışı edilme sonucunı eleştirdi. Kurul, ‘muz yeme paylaşımı yaptıkları’ nedeni öne sürülerek 7 sığınmacının hudut dışı edilmesine reaksiyon göstererek, “Göçmenleri ekonomik ve toplumsal krizin niçini üzereymiş gösteren propagandaya hem iktidar birebir vakitte kimi muhalif partiler ortak oluyor” dedi.
‘GÖÇMENLER, AZABA VARAN UYGULAMALARA MARUZ KALIYOR’
Göçmen ve Mülteciler Komitesi Eş Sözcüleri Gülsüm Ağaoğlu ve Veli Saçılık’ın imzasıyla yayınlanan açıklamanın devamında şu tabirler yer aldı: “Ankara Altındağ’da göçmenlere yönelik gerçekleştirilen ırkçı linç teşebbüsünden bugüne devletin göçmenlere karşı tavrı bariz halde sertleşmeye başladı. Linç teşebbüslerini engellemesi ve cürüm işleyenleri tespit ederek gerekli cezaları almalarını sağlaması gereken yetkililer, tersine göçmenleri sebepsiz yere gözaltına alarak, Geri Gönderme Merkezleri’nde hapsederek ve azaba varan uygulamalara maruz bırakarak hata işliyor.
Milletlerarası mutabakatları ve insan haklarını hiçe sayan bu anlayış ‘onlar konuk, konuklar haddini bilecek’ üstenci yaklaşımıyla göçmenlerin yasal haklarını keyfi halde ortadan kaldırıyor. En son bir sokak röportajında mülteciler için söylenen ‘Ben muz yiyemiyorum, onlar kilolarca muz alıyorlar’ kelamlarıyla dalga geçmek için muz yedikleri manzaraları toplumsal medya hesaplarından paylaşan 11 Suriyeli genç İstanbul’un farklı ilçelerinde gözaltına alındı ve gençlerin gözaltına alınma manzaraları basına servis edildi. Bütün siyasal, hukukî ve ekonomik haklardan yoksun bırakılan göçmenler ‘bir eli yağda, bir eli balda vatandaşın imkanlarını tüketen asalaklar’ olarak lanse ediliyor.
‘GÖÇMENLER MEVTE TERK EDİLEMEZ’
Kölelik şartlarında çalıştırılan, emeği sömürülen, hayat garantisi bile olmayan göçmenlere karşı yürütülen palavra propaganda yeni linç ataklarına yer hazırlıyor. Göç Yönetimi Başkanlığı’nın, göçmenlerin meselelerini çözmek yerine ‘provokatif emelli muz yeme eylemi’ üzere yeni cürümler icat ederek göçmenlerin hudut dışı edileceğini duyurması göçmen haklarının keyfiyetle ortadan kaldırıldığına müstesna bir örnektir. Göçmenlerin kendi hakları üzerinde mühlet giden tartışmaya katılma, görüşlerini tabir etme ve tenkit yapma hakları Anayasanın ve memleketler arası mukavelelerin garantisi altındaki temel insan haklarındandır. Bu hakkı kullandıkları için hudut dışı edilmeleri başlı başına hak ihlalidir. Türkiye’nin de taraf olduğu hatta körüklediği Suriye’deki savaş devam ederken ‘muz yeme videosu’ mazeret edilerek göçmenler mevte terk edilemez. Bu süreç açıkça ömür hakkına ve temel insan haklarına karşı kabahat işlemek manasına gelir.”
NE OLMUŞTU?
İstanbul Esenyurt’ta yapılan bir sokak röportajında Suriyeli sığınmacıları amaç gösteren bir kişi “Ben muz yiyemiyorum, siz kilolarca muz alıyorsunuz” dedi. Bu tabirlere reaksiyon gösteren kimi Suriyeliler muz yerken ki imajlarını toplumsal medyadan paylaştı. Paylaşımlar üzerine polis, paylaşım yapan 31 kişiyi tespit etti. 11 Suriyeli gözaltına alındı. 7 Suriyeli hakkında “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Etme yahut Aşağılama” hatasında süreç yapılmasının akabinde İstanbul Vilayet Göç İdaresi’ne gönderildi. (MA)
‘GÖÇMENLER, AZABA VARAN UYGULAMALARA MARUZ KALIYOR’
Göçmen ve Mülteciler Komitesi Eş Sözcüleri Gülsüm Ağaoğlu ve Veli Saçılık’ın imzasıyla yayınlanan açıklamanın devamında şu tabirler yer aldı: “Ankara Altındağ’da göçmenlere yönelik gerçekleştirilen ırkçı linç teşebbüsünden bugüne devletin göçmenlere karşı tavrı bariz halde sertleşmeye başladı. Linç teşebbüslerini engellemesi ve cürüm işleyenleri tespit ederek gerekli cezaları almalarını sağlaması gereken yetkililer, tersine göçmenleri sebepsiz yere gözaltına alarak, Geri Gönderme Merkezleri’nde hapsederek ve azaba varan uygulamalara maruz bırakarak hata işliyor.
Milletlerarası mutabakatları ve insan haklarını hiçe sayan bu anlayış ‘onlar konuk, konuklar haddini bilecek’ üstenci yaklaşımıyla göçmenlerin yasal haklarını keyfi halde ortadan kaldırıyor. En son bir sokak röportajında mülteciler için söylenen ‘Ben muz yiyemiyorum, onlar kilolarca muz alıyorlar’ kelamlarıyla dalga geçmek için muz yedikleri manzaraları toplumsal medya hesaplarından paylaşan 11 Suriyeli genç İstanbul’un farklı ilçelerinde gözaltına alındı ve gençlerin gözaltına alınma manzaraları basına servis edildi. Bütün siyasal, hukukî ve ekonomik haklardan yoksun bırakılan göçmenler ‘bir eli yağda, bir eli balda vatandaşın imkanlarını tüketen asalaklar’ olarak lanse ediliyor.
‘GÖÇMENLER MEVTE TERK EDİLEMEZ’
Kölelik şartlarında çalıştırılan, emeği sömürülen, hayat garantisi bile olmayan göçmenlere karşı yürütülen palavra propaganda yeni linç ataklarına yer hazırlıyor. Göç Yönetimi Başkanlığı’nın, göçmenlerin meselelerini çözmek yerine ‘provokatif emelli muz yeme eylemi’ üzere yeni cürümler icat ederek göçmenlerin hudut dışı edileceğini duyurması göçmen haklarının keyfiyetle ortadan kaldırıldığına müstesna bir örnektir. Göçmenlerin kendi hakları üzerinde mühlet giden tartışmaya katılma, görüşlerini tabir etme ve tenkit yapma hakları Anayasanın ve memleketler arası mukavelelerin garantisi altındaki temel insan haklarındandır. Bu hakkı kullandıkları için hudut dışı edilmeleri başlı başına hak ihlalidir. Türkiye’nin de taraf olduğu hatta körüklediği Suriye’deki savaş devam ederken ‘muz yeme videosu’ mazeret edilerek göçmenler mevte terk edilemez. Bu süreç açıkça ömür hakkına ve temel insan haklarına karşı kabahat işlemek manasına gelir.”
NE OLMUŞTU?
İstanbul Esenyurt’ta yapılan bir sokak röportajında Suriyeli sığınmacıları amaç gösteren bir kişi “Ben muz yiyemiyorum, siz kilolarca muz alıyorsunuz” dedi. Bu tabirlere reaksiyon gösteren kimi Suriyeliler muz yerken ki imajlarını toplumsal medyadan paylaştı. Paylaşımlar üzerine polis, paylaşım yapan 31 kişiyi tespit etti. 11 Suriyeli gözaltına alındı. 7 Suriyeli hakkında “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Etme yahut Aşağılama” hatasında süreç yapılmasının akabinde İstanbul Vilayet Göç İdaresi’ne gönderildi. (MA)