Habertürk’te protesto: Muharrem Sarıkaya’nın bütün bakılırsavlerine son verilmeli Anıl Mert Özsoy
DUVAR – Ciner Medya Kümesi Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya’nın, Fatma Şahin’le Gaziantep’in kurtuluşunun yıl dönümü niçiniyle Habertürk kanalında gerçekleştirdiği canlı yayında İHA muhabiri Ahmet Demir’e tokat atması büyük reaksiyon çekti. Sarıkaya olayla ilgili ‘mazeretsiz özür dilediğini’ tabir ederken; Şahin ise Sarıkaya’nın yaptığının yanlış olduğunu belirtti. Muhabir Ahmet Demir ise, Sarıkaya’nın özrünü kabul etmeyerek dava açacağını deklare etti.
Yaşananların akabinde DİSK-Basın İş’in öncülüğünde bir ortaya gelen gazeteciler Sarıkaya’yı protesto etti. Habertürk İstanbul ofisi önünde toplanan gazeteciler, yaşanan atağa reaksiyon göstererek basın açıklaması yaptı. DİSK Basın İş Genel Lideri Faruk Eren’in okuduğu açıklamada şunları kaydetti:
“Habertürk Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya’nın İHA çalışanına tokat atması yalnızca gazeteciler içinde değil, kamuoyunda büyük reaksiyon topladı.
O tokat aslında medyada yıllardır süren fiyat uçurumuyla semirmiş, sırtını güce dayayarak kendisini dev aynasında görmeyi olağan sanan olağandışı egoların hepimize yıllardır yaptığının görünür hale gelmesidir.
O tokat gazetecileri geçim problemiyle, açlıkla terbiye etmeye çalışan anlayışın ete kemiğe bürünmüş halidir.
O tokat gazetecileri mahpusla, para cezalarıyla yıldırmaya çalışan iktidarların uygulamalarının devamıdır, yenidenıdır.
O tokat biz gazetecilerin, genelde tüm işçilerin kırmamız gereken kolu da bize bir daha göstermiştir. İşçilere atılan tokat affedilemez!”
‘MUKTEDİRLERE SIRTLARINI DAYAYANLAR..’
“Olayın imajlarının çıkması ve toplumsal medyada yansıların çığ üzere büyümesi üzerine şaşırtan olmayacak biçimde, biroldukça gazeteci Sarıkaya’nın kendilerine de makus davrandığını, mobbing uyguladığını deklare etti. Muktedirlere ve yöneticilere sırtlarını dayayanlar çalışanlara, basın işçilerine açıkça eziyet ediyor. Ve bu eziyetlere işi kaybetme korkusu niçiniyle sıklıkla sessiz kalınıyor. Bunun bir sebebi iktidarın medya üstündeki büyük kontrolü, bir öteki sebebi gazetecilerin örgütsüz olması. Bu durumu aşmak için gazeteciler kesinlikle sendikalarda örgütlenmeli.
‘BÜTÜN MİSYONLARI SONA ERDİRİLMELİ’
Gelen reaksiyonlar üzerine Muharrem Sarıkaya Habertürk’ün Ankara Temsilciliği’nden istifa ettiğini deklare etti. Lakin gazete ve televizyondaki vazifelerine devam edip etmediği net değil. bir hayli basın işçisinin kolektif gayretiyle sürdürülebilen bir yayın faaliyetinde iş arkadaşına şiddet uygulamak, hele de bunu sırtını dayadığı güce, pozisyonuna, titrine güvenerek yapmak, asla kabul edilemez. Habertürk idaresine davetimiz Sarıkaya’nın bütün bakılırsavlerinin bitmiş oldurilmesidir.
Sarıkaya’nın üye olduğu tüm meslek örgütlerine davetimiz bu lümpen tutumu güzel görmemeleri, tüm üyeliklerinin sonlandırılmasıdır.
‘ÖRGÜTLÜ SES ÇIKARALIM’
Hücum daha sonrası gördük ki, sesini duyuramayan meslektaşlarımız da var. Bundan daha sonra kimse sessiz kalmasın, birlikte ses çıkaralım. Örgütlü ses çıkaralım.
Türkiye yeni bir periyodu konuşuyor. Bunun tesirini medya üzerinde de görüyoruz. Unutmayalım yeni medya, eskinin alışkanlıklarıyla yürümemeli. Tüm medyada gazetecilerin, basın işçilerinin örgütlü olması gerekiyor. Basın işçileri, tüm emek güçleri ve demokrasi isteyen halk buna pürüz olmaya kalkanları da yıkıp geçecektir.” (HABER MERKEZİ)
DUVAR – Ciner Medya Kümesi Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya’nın, Fatma Şahin’le Gaziantep’in kurtuluşunun yıl dönümü niçiniyle Habertürk kanalında gerçekleştirdiği canlı yayında İHA muhabiri Ahmet Demir’e tokat atması büyük reaksiyon çekti. Sarıkaya olayla ilgili ‘mazeretsiz özür dilediğini’ tabir ederken; Şahin ise Sarıkaya’nın yaptığının yanlış olduğunu belirtti. Muhabir Ahmet Demir ise, Sarıkaya’nın özrünü kabul etmeyerek dava açacağını deklare etti.
Yaşananların akabinde DİSK-Basın İş’in öncülüğünde bir ortaya gelen gazeteciler Sarıkaya’yı protesto etti. Habertürk İstanbul ofisi önünde toplanan gazeteciler, yaşanan atağa reaksiyon göstererek basın açıklaması yaptı. DİSK Basın İş Genel Lideri Faruk Eren’in okuduğu açıklamada şunları kaydetti:
“Habertürk Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya’nın İHA çalışanına tokat atması yalnızca gazeteciler içinde değil, kamuoyunda büyük reaksiyon topladı.
O tokat aslında medyada yıllardır süren fiyat uçurumuyla semirmiş, sırtını güce dayayarak kendisini dev aynasında görmeyi olağan sanan olağandışı egoların hepimize yıllardır yaptığının görünür hale gelmesidir.
O tokat gazetecileri geçim problemiyle, açlıkla terbiye etmeye çalışan anlayışın ete kemiğe bürünmüş halidir.
O tokat gazetecileri mahpusla, para cezalarıyla yıldırmaya çalışan iktidarların uygulamalarının devamıdır, yenidenıdır.
O tokat biz gazetecilerin, genelde tüm işçilerin kırmamız gereken kolu da bize bir daha göstermiştir. İşçilere atılan tokat affedilemez!”
‘MUKTEDİRLERE SIRTLARINI DAYAYANLAR..’
“Olayın imajlarının çıkması ve toplumsal medyada yansıların çığ üzere büyümesi üzerine şaşırtan olmayacak biçimde, biroldukça gazeteci Sarıkaya’nın kendilerine de makus davrandığını, mobbing uyguladığını deklare etti. Muktedirlere ve yöneticilere sırtlarını dayayanlar çalışanlara, basın işçilerine açıkça eziyet ediyor. Ve bu eziyetlere işi kaybetme korkusu niçiniyle sıklıkla sessiz kalınıyor. Bunun bir sebebi iktidarın medya üstündeki büyük kontrolü, bir öteki sebebi gazetecilerin örgütsüz olması. Bu durumu aşmak için gazeteciler kesinlikle sendikalarda örgütlenmeli.
‘BÜTÜN MİSYONLARI SONA ERDİRİLMELİ’
Gelen reaksiyonlar üzerine Muharrem Sarıkaya Habertürk’ün Ankara Temsilciliği’nden istifa ettiğini deklare etti. Lakin gazete ve televizyondaki vazifelerine devam edip etmediği net değil. bir hayli basın işçisinin kolektif gayretiyle sürdürülebilen bir yayın faaliyetinde iş arkadaşına şiddet uygulamak, hele de bunu sırtını dayadığı güce, pozisyonuna, titrine güvenerek yapmak, asla kabul edilemez. Habertürk idaresine davetimiz Sarıkaya’nın bütün bakılırsavlerinin bitmiş oldurilmesidir.
Sarıkaya’nın üye olduğu tüm meslek örgütlerine davetimiz bu lümpen tutumu güzel görmemeleri, tüm üyeliklerinin sonlandırılmasıdır.
‘ÖRGÜTLÜ SES ÇIKARALIM’
Hücum daha sonrası gördük ki, sesini duyuramayan meslektaşlarımız da var. Bundan daha sonra kimse sessiz kalmasın, birlikte ses çıkaralım. Örgütlü ses çıkaralım.
Türkiye yeni bir periyodu konuşuyor. Bunun tesirini medya üzerinde de görüyoruz. Unutmayalım yeni medya, eskinin alışkanlıklarıyla yürümemeli. Tüm medyada gazetecilerin, basın işçilerinin örgütlü olması gerekiyor. Basın işçileri, tüm emek güçleri ve demokrasi isteyen halk buna pürüz olmaya kalkanları da yıkıp geçecektir.” (HABER MERKEZİ)