Geri dönüşüm personelleri hareket yaptı: Ekmeğimizden de onurumuzdan da vazgeçmeyeceğiz Halk içinde “çekçekçi” olarak da bilinen geri dönüşüm çalışanları, İstanbul’da belediye ve valilik sonucuyla gerçekleştirilen depo baskınları ve paklık araçlarına el konularak çalışmalarının engellenmesi üzerine basın açıklaması gerçekleştirdi.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul Valiliğinin sonucu ile emniyet ve belediye nazaranvlileri, Ümraniye ve Bakırköy bölgesinde gece saat 03.00 sularında 100’e yakın atık toplama deposuna baskın düzenlemiş, yapılan baskınlarda 145’i Afgan göçmenler olmak üzere 286 kağıt toplayıcı hakkında idari süreç yapılmış, gözaltına alınan Afgan göçmenler sınırdışı edilmek üzere Tuzla Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edilmişti.
Evrensel’de yer alan habere bakılırsa, 650 adet çekçek aracına el konulan ve birtakım atık depoları iş makineleri ile yıkılan tıpkı operasyona ait geri dönüşüm çalışanları basın açıklaması gerçekleştirdi. Belediyenin ve valiliğin çeşitli argümanlarına yanıt vermek ve gerçekleri kamuoyu ile paylaşmak üzere yaşadıkları depolarda düzenledikleri basın açıklamasında konuşan Mahmut Aytar, “Bizim öykümüzü, bizim dışımızda anlatan beşerler ve kurumlar haricinde bir de bizden dinleyin istedik” diye konuştu.
‘İTHAMLARI KABUL ETMİYORUZ’
Halk içinde “çekçekçi” olarak tanınan işçilerin, insanların artık kullanmadığı ve kendi gönül isteği ile çöplere attığı atıkları topladığını lisana getiren Aytar, bu biçimdelikle hem geçimlerini sağladıklarını tıpkı vakitte topladıkları atıkları geri dönüşüme kazandırarak etrafın korunmasına dayanak olduklarını söylemiş oldu.
İstanbul Valiliği basına yaptığı açıklamada geri dönüşüm emekçilerinin etraf kirliliğine yol açtığını söylerken Mahmut Aytar ise tam aksine etrafın korunmasına katkı sunduklarını lisana getirdi. Aytar, “İstanbul’un lağım ve kanalizasyon sularının kâfi arıtma sağlanmadan Marmara Denizi’ne bırakılması, araçların egzoz gazları, çarpık kentleşme, endüstriyel atıklar üzere biroldukca faktör etraf kirliliğinin asıl sebebidir. Biz çekçekçilerin çalışmadığı devirlerde çöplerin nasıl dolup taştığını hatırlamanızı istiyoruz. Çekçekçiler yardımıyla belediye çöp araçları günde 2-3 sefer yapmak yerine tek seferde çöpleri kaldırabiliyor. Bu bizlerin sağladığı bir kamu faydası değil midir?” diye konuştu.
‘GÖÇMENLERİN BU ALANDA ÇALIŞMASININ SORUMLUSU GÖÇ POLİTİKALARIDIR’
Valilik açıklamasında argüman edildiği üzere mahallelerde toplanan pet, plastik atık üzere gereçlerin etrafa olumsuz tesiri olmadığını, bilakis bu gereçlerin toplanılıp işlenmesinin etraf kirliliğini azalttığını söyleyen Aytar, “Diyelim ki Valilik haklı olsun. Etrafa olumsuz bir tesirimiz var ise bunu çözmenin yolu bizim çalışmamızı engellemek mi, diyalog yoluyla ve ortak akıl geliştirerek birlikte tahlil üretmek midir? Tekrar Valilik, açıklamasında yabancı (Afgan) asıllı bireylerin geri dönüşüm işinde çalışmasını yaptığı uygulamanın münasebetlerinden biri olarak öne sürüyor. Yabancı asıllı bireyleri ülkemize biz çağırmadık. Şayet sorun göçmenlerse neden tüm çalışanlar cezalandırılıyor? Göçmenlerin geri dönüşüm kesiminde çalışması bizim de gelirlerimizi aşağıya çekiyor lakin biz fakir insanlarız, göçmenler de bizim üzere fakir beşerler. Fakirin halinden en güzel fakir anlar. Göçmenlerin bu alanda çalışmasının sorumlusu biz değil, mevcut göç politikalarıdır” tabirlerini kullandı.
‘YOKSUL FAKAT NAMUSLU AİLELERİMİZLE GURUR DUYUYORUZ’
Göçmen personeller mazeret edilirken çöpte çalışanların birçoklarının Türkiye vatandaşı olduğunu söyleyen Aytar, bu gerçeğin gözden kaçırıldığını aktararak “Biz bu ülkenin yoksullarıyız, ne doğduğumuz yerleri, ne milliyetimizi, ne de fakir ailelerin çocukları olmayı biz seçmedik. Dünyaya bu biçimde geldik. Yaşadığımız tüm sıkıntılara ve zorluklara karşın doğduğumuz topraklarla da, fakir ancak namuslu ailelerimizle de gurur duyuyoruz. Çalıp çırpmadan, kimseye avuç açmadan onurumuzla yaşamak için bulabildiğimiz tek iş olan bu işi yapıyoruz. Valiliğin sav ettiği üzere bizim çıkarımız haksız yarar değil, alınteridir” dedi.
Aytar, açıklamasını şu sözlerle noktaladı: “Bizleri daha fazla mağdur etmeden bir an evvel bu uygulamalardan vazgeçin. Geri dönüşüm personelleri olarak fakat her şeydilk evvel insan ve yurttaş olarak meselelerimizin tahlili için görüşmek üzere İstanbul Valiliği ve belediyeler ile randevu talep ediyoruz. Bizim insan olduğumuzu kabul ediyorsanız sesimize kulak verin. Lakin bizi insan yerine koymaz ve bu davetimize kulak vermezseniz siz hakkımızda ne düşünürseniz düşünün biz insanız. İnsan olduğumuz için de ne ekmeğimizden ne de onurumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz.”
Geçtiğimiz günlerde İstanbul Valiliğinin sonucu ile emniyet ve belediye nazaranvlileri, Ümraniye ve Bakırköy bölgesinde gece saat 03.00 sularında 100’e yakın atık toplama deposuna baskın düzenlemiş, yapılan baskınlarda 145’i Afgan göçmenler olmak üzere 286 kağıt toplayıcı hakkında idari süreç yapılmış, gözaltına alınan Afgan göçmenler sınırdışı edilmek üzere Tuzla Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edilmişti.
Evrensel’de yer alan habere bakılırsa, 650 adet çekçek aracına el konulan ve birtakım atık depoları iş makineleri ile yıkılan tıpkı operasyona ait geri dönüşüm çalışanları basın açıklaması gerçekleştirdi. Belediyenin ve valiliğin çeşitli argümanlarına yanıt vermek ve gerçekleri kamuoyu ile paylaşmak üzere yaşadıkları depolarda düzenledikleri basın açıklamasında konuşan Mahmut Aytar, “Bizim öykümüzü, bizim dışımızda anlatan beşerler ve kurumlar haricinde bir de bizden dinleyin istedik” diye konuştu.
‘İTHAMLARI KABUL ETMİYORUZ’
Halk içinde “çekçekçi” olarak tanınan işçilerin, insanların artık kullanmadığı ve kendi gönül isteği ile çöplere attığı atıkları topladığını lisana getiren Aytar, bu biçimdelikle hem geçimlerini sağladıklarını tıpkı vakitte topladıkları atıkları geri dönüşüme kazandırarak etrafın korunmasına dayanak olduklarını söylemiş oldu.
İstanbul Valiliği basına yaptığı açıklamada geri dönüşüm emekçilerinin etraf kirliliğine yol açtığını söylerken Mahmut Aytar ise tam aksine etrafın korunmasına katkı sunduklarını lisana getirdi. Aytar, “İstanbul’un lağım ve kanalizasyon sularının kâfi arıtma sağlanmadan Marmara Denizi’ne bırakılması, araçların egzoz gazları, çarpık kentleşme, endüstriyel atıklar üzere biroldukca faktör etraf kirliliğinin asıl sebebidir. Biz çekçekçilerin çalışmadığı devirlerde çöplerin nasıl dolup taştığını hatırlamanızı istiyoruz. Çekçekçiler yardımıyla belediye çöp araçları günde 2-3 sefer yapmak yerine tek seferde çöpleri kaldırabiliyor. Bu bizlerin sağladığı bir kamu faydası değil midir?” diye konuştu.
‘GÖÇMENLERİN BU ALANDA ÇALIŞMASININ SORUMLUSU GÖÇ POLİTİKALARIDIR’
Valilik açıklamasında argüman edildiği üzere mahallelerde toplanan pet, plastik atık üzere gereçlerin etrafa olumsuz tesiri olmadığını, bilakis bu gereçlerin toplanılıp işlenmesinin etraf kirliliğini azalttığını söyleyen Aytar, “Diyelim ki Valilik haklı olsun. Etrafa olumsuz bir tesirimiz var ise bunu çözmenin yolu bizim çalışmamızı engellemek mi, diyalog yoluyla ve ortak akıl geliştirerek birlikte tahlil üretmek midir? Tekrar Valilik, açıklamasında yabancı (Afgan) asıllı bireylerin geri dönüşüm işinde çalışmasını yaptığı uygulamanın münasebetlerinden biri olarak öne sürüyor. Yabancı asıllı bireyleri ülkemize biz çağırmadık. Şayet sorun göçmenlerse neden tüm çalışanlar cezalandırılıyor? Göçmenlerin geri dönüşüm kesiminde çalışması bizim de gelirlerimizi aşağıya çekiyor lakin biz fakir insanlarız, göçmenler de bizim üzere fakir beşerler. Fakirin halinden en güzel fakir anlar. Göçmenlerin bu alanda çalışmasının sorumlusu biz değil, mevcut göç politikalarıdır” tabirlerini kullandı.
‘YOKSUL FAKAT NAMUSLU AİLELERİMİZLE GURUR DUYUYORUZ’
Göçmen personeller mazeret edilirken çöpte çalışanların birçoklarının Türkiye vatandaşı olduğunu söyleyen Aytar, bu gerçeğin gözden kaçırıldığını aktararak “Biz bu ülkenin yoksullarıyız, ne doğduğumuz yerleri, ne milliyetimizi, ne de fakir ailelerin çocukları olmayı biz seçmedik. Dünyaya bu biçimde geldik. Yaşadığımız tüm sıkıntılara ve zorluklara karşın doğduğumuz topraklarla da, fakir ancak namuslu ailelerimizle de gurur duyuyoruz. Çalıp çırpmadan, kimseye avuç açmadan onurumuzla yaşamak için bulabildiğimiz tek iş olan bu işi yapıyoruz. Valiliğin sav ettiği üzere bizim çıkarımız haksız yarar değil, alınteridir” dedi.
Aytar, açıklamasını şu sözlerle noktaladı: “Bizleri daha fazla mağdur etmeden bir an evvel bu uygulamalardan vazgeçin. Geri dönüşüm personelleri olarak fakat her şeydilk evvel insan ve yurttaş olarak meselelerimizin tahlili için görüşmek üzere İstanbul Valiliği ve belediyeler ile randevu talep ediyoruz. Bizim insan olduğumuzu kabul ediyorsanız sesimize kulak verin. Lakin bizi insan yerine koymaz ve bu davetimize kulak vermezseniz siz hakkımızda ne düşünürseniz düşünün biz insanız. İnsan olduğumuz için de ne ekmeğimizden ne de onurumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz.”