Gazeteci Şardan: Alaattin Çakıcı bir süre Kıbrıs’ta ikamet edecek Sedat Peker’in açıklamalarının yarattığı tartışmalar sürerken, organize cürüm örgütü mahkumu Alaattin Çakıcı’nın sessizliğe büründüğüne dikkat çeken gazeteci Tolga Şardan, “Çakıcı için yeni bir hayat organize ediliyor sanırım” diye yazdı.
Tolga Şardan, T24’teki ‘Çakıcı’ya Kıbrıs yolları gözükürken, Sarallar nerede?’ başlıklı yazısında “Farkında mısınız bilmiyorum fakat Sedat Peker’in bu hâle dönüşmesinin ana etkenlerinden birisi olan öteki bir kabahat örgütü başkanı Alaattin Çakıcı bir anda ortadan çekiliverdi” dedi ve şunları kaydetti:
Cezaevinden tahliye olduktan daha sonra birinci iş MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’yi, akabinde da birlikteinde Eski MHP milletvekili ve emekli asker Engin Alan’ın yanı sıra Susurluk sürecinin kıymetli isimlerinden Korkut Eken’le birlikte Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ı Bodrum’daki Yalıkavak Marina’da ziyaret edip fotoğraf çektiren Çakıcı, tabir yerindeyse bir anda buharlaşıverdi.
halbuki daha bir ay evvel tıpkı bir “kanaat önderi” misali yazdığı iki sayfalık mektupla isim vermeden Peker’e yönelik şunları söylemişti:
“Yurt içi ve yurtharicinde ‘Türk’üm, Türkmen’im, devlet benim için her şeydir’ diyenlere şunu hatırlatmak isterim. Birileri yanlışı arasındayse Türkiye’nin bekası kelam konusu olduğu bu vakitte misyonunu ifa edenlere kelam söylenmemesi gerekir. Bireylerin birbirleri ile özel ilgileri bile olsa mahremde kalmalı.”
Doğrusu; ortalık bu kadar karışıkken, ben de merak ettim Alaattin Çakıcı’nın nerelerde olduğunu?
Ankara ve İstanbul etraflarında yaptığım araştırmada sorunun cevabına ulaştım.
Emniyet kaynaklarından elde ettiğim bilgilere göre, birileri Çakıcı’ya ‘sus ve piyasadan çekil’ demiş.
Cezaevinden çıkış süreciyle birlikte bazılarına nazaran “fazlasıyla piyasada görünen ve dikkat çeken, siyasi polemiklerin ve tartışmaların odağında yer alan” Çakıcı için yeni bir hayat organize ediliyor sanırım.
bir daha edindiğim bilgiye nazaran; Çakıcı, durum normalleşene kadar bir süre Türkiye sonları haricinde yaşayacak.
Gözlerden ırak kalması sağlanması gayesiyle Çakıcı’nın bir nevi mecburî ikamet olarak da tanımlanabilecek yeni adresi Yavru Vatan!
Büyüteç yayımlandıktan daha sonra Çakıcı olasıdır ki, Ankara yahut İstanbul’dan hatta Bodrum’dan da manzara verebilir. Fakat bir ayrıntı daha vereyim.
Çakıcı’nın ikamet etmesinin ötesinde işlerini yürütmesinin sağlanması maksadıyla Kıbrıs’ta bir ofisi olacak. O denli ki, tefrişi de bitti ya da bitmek üzere.
Resmi kayıtlara bakılırsa; Türkiye’nin en kalabalık organize kabahat örgütünü yönettiği belirtilen Çakıcı, ana vatandan onay çıkıncaya kadar Kıbrıs’ta ikamet etmek zorunda kalacak!
Tıpkı aileden Cihan Saral, 2016’da Etiler’de üç kişinin öldürüldüğü bir kafe baskını niçiniyle kırmızı bültenle aranırken, mayıs başında Üsküp’te yakalanıp ülkeye getirildi.
Aldığım bilgilere bakılırsa, Sarallar ailesinden kimileri da hala yurt haricinde. Her ne kadar Sarallar ailesinden bazıları Türkiye’de olsa da, dediğim üzere bazıları de sonlar dışına çıkmış durumda.
Sanki hangi siyasetçiden ya da devlet yöneticilerinden sinyal geldi?
Bu ortada Sarallar demişken, bu aileye yönelik yürütülen isimli soruşturmalar kapsamında farklı bir argüman var. Sarallar’ın üç adamının Ankara’da yaptıkları bir ziyaret daha sonrasında yaşananlarla ilgili hazırlanan bir tutanak konusu bu.
O da diğer bir yazının konusu olsun.
YAZININ TAMAMI
Tolga Şardan, T24’teki ‘Çakıcı’ya Kıbrıs yolları gözükürken, Sarallar nerede?’ başlıklı yazısında “Farkında mısınız bilmiyorum fakat Sedat Peker’in bu hâle dönüşmesinin ana etkenlerinden birisi olan öteki bir kabahat örgütü başkanı Alaattin Çakıcı bir anda ortadan çekiliverdi” dedi ve şunları kaydetti:
Cezaevinden tahliye olduktan daha sonra birinci iş MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’yi, akabinde da birlikteinde Eski MHP milletvekili ve emekli asker Engin Alan’ın yanı sıra Susurluk sürecinin kıymetli isimlerinden Korkut Eken’le birlikte Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ı Bodrum’daki Yalıkavak Marina’da ziyaret edip fotoğraf çektiren Çakıcı, tabir yerindeyse bir anda buharlaşıverdi.
halbuki daha bir ay evvel tıpkı bir “kanaat önderi” misali yazdığı iki sayfalık mektupla isim vermeden Peker’e yönelik şunları söylemişti:
“Yurt içi ve yurtharicinde ‘Türk’üm, Türkmen’im, devlet benim için her şeydir’ diyenlere şunu hatırlatmak isterim. Birileri yanlışı arasındayse Türkiye’nin bekası kelam konusu olduğu bu vakitte misyonunu ifa edenlere kelam söylenmemesi gerekir. Bireylerin birbirleri ile özel ilgileri bile olsa mahremde kalmalı.”
Doğrusu; ortalık bu kadar karışıkken, ben de merak ettim Alaattin Çakıcı’nın nerelerde olduğunu?
Ankara ve İstanbul etraflarında yaptığım araştırmada sorunun cevabına ulaştım.
Emniyet kaynaklarından elde ettiğim bilgilere göre, birileri Çakıcı’ya ‘sus ve piyasadan çekil’ demiş.
Cezaevinden çıkış süreciyle birlikte bazılarına nazaran “fazlasıyla piyasada görünen ve dikkat çeken, siyasi polemiklerin ve tartışmaların odağında yer alan” Çakıcı için yeni bir hayat organize ediliyor sanırım.
bir daha edindiğim bilgiye nazaran; Çakıcı, durum normalleşene kadar bir süre Türkiye sonları haricinde yaşayacak.
Gözlerden ırak kalması sağlanması gayesiyle Çakıcı’nın bir nevi mecburî ikamet olarak da tanımlanabilecek yeni adresi Yavru Vatan!
Büyüteç yayımlandıktan daha sonra Çakıcı olasıdır ki, Ankara yahut İstanbul’dan hatta Bodrum’dan da manzara verebilir. Fakat bir ayrıntı daha vereyim.
Çakıcı’nın ikamet etmesinin ötesinde işlerini yürütmesinin sağlanması maksadıyla Kıbrıs’ta bir ofisi olacak. O denli ki, tefrişi de bitti ya da bitmek üzere.
Resmi kayıtlara bakılırsa; Türkiye’nin en kalabalık organize kabahat örgütünü yönettiği belirtilen Çakıcı, ana vatandan onay çıkıncaya kadar Kıbrıs’ta ikamet etmek zorunda kalacak!
Tıpkı aileden Cihan Saral, 2016’da Etiler’de üç kişinin öldürüldüğü bir kafe baskını niçiniyle kırmızı bültenle aranırken, mayıs başında Üsküp’te yakalanıp ülkeye getirildi.
Aldığım bilgilere bakılırsa, Sarallar ailesinden kimileri da hala yurt haricinde. Her ne kadar Sarallar ailesinden bazıları Türkiye’de olsa da, dediğim üzere bazıları de sonlar dışına çıkmış durumda.
Sanki hangi siyasetçiden ya da devlet yöneticilerinden sinyal geldi?
Bu ortada Sarallar demişken, bu aileye yönelik yürütülen isimli soruşturmalar kapsamında farklı bir argüman var. Sarallar’ın üç adamının Ankara’da yaptıkları bir ziyaret daha sonrasında yaşananlarla ilgili hazırlanan bir tutanak konusu bu.
O da diğer bir yazının konusu olsun.
YAZININ TAMAMI