Elçi davasında şahit Deniz Ataş konuştu: Savcı ‘Tahir Elçi’nin öldürüldüğünü söylersen seni özgür bırakacağım’ dedi Tahir Elçi cinayeti davasına şahitlerden Deniz Ataş’ın anlatımları damga vurdu. Ataş, azap altında alınan sözü sırasında savcının “Elçi’nin öldürüldüğüne dair söz ver, seni hür bırakacağım” dediği için önüne konan metni okumadan imzaladığını anlattı. Öbür şahitler da polislerin lehine olan birinci verdikleri sözlerini değiştirdi. Diyarbakır’da sokağa çıkma yasaklarının sürdüğü 28 Kasım 2015’te Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare önünde öldürülen Diyarbakır Barosu Lideri Tahir Elçi cinayetine ait polis memurları F. T., S.T. ve M.S. ile Uğur Yakışır hakkında açılan davanın 3’üncü duruşması görüldü.
Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık polislerden S.T. Malatya, F. T. Elazığ ve M.S. ise Hatay’ın Hassa ilçesinden Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Batman, Bitlis, Ağrı, Mardin Van ve Muş baroları ile İnsan hakları Gündemi Derneği, davaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme, kelam konusu baroların ve derneğin hatadan ziyan görmediği kanaatiyle katılma taleplerini reddetti.
Duruşmada açık şahitlerin yanı sıra zımnî şahitlerin sesleri değiştirilip, imajları mozaiklenerek SEGBİS üzerinden dinlendi.
SEGBİS üzerinden dinlenen zımnî şahit “I-61”, evvelki tabirini hatırlamadığını belirterek, sözünün hatırlatılmasını istedi. Bunun mahkeme lideri bilinmeyen şahidin “Kaçanlar otomobilden inip polisi şehit ettikten daha sonra Tahir Elçi’yi de vurduklarını gördüm” halindeki birinci tabirini hatırlattı.
Alınan tabirinde Tahir Elçi’nin vurulma anını görmediğini söyleyen bâtın şahit, “Arabadan inip koşanları gördüm. Sokağa girdiler. 2 polis arkadaşı şehit ettikten daha sonra bu olay geçti. Vurulma anını görmedim” dedi. Mahkeme liderinin “‘Haki’ kod isimli Uğur Yakışır Tahir Elçi’yi şehit eden kişidir” tarafındaki birinci tabirini hatırlatması üzerine bilinmeyen şahit “Tahir Elçi’yi vurduğunu görmedim. 2 polisi şehit ettikten daha sonra sokağa girip koştular” karşılığını verdi.
‘ARKAMI DÖNDÜM, ELÇİ YERDEYDİ’
Birinci sözünde Elçi’nin vurulmasından evvel yüzünün hendeklere, sırtının polislere dönük olduğunu belirterek cinayette polisler aleyhine kuvvetli bir kanı oluşmasına niye olan Mehmet Türk ise, mahkemede Elçi’nin ölmedilk evvelki son halini görmediğini öne sürdü.
Türk, “Silah sesleri gelince biz kaçıştık. Otomobillerin gerisinde siper aldık. Tahir Elçi’nin düştüğünü gördüm. ‘Tahir Elçi vuruldu’ diye bağırdım. Vurulma anını görmedim. Yerde kanlar ortasında gördüm yalnızca. Olayların ortasında kaldık. Tahir Elçi’nin hendekler tarafına yöneldiğini hatırlamıyorum. Basın açıklamasından daha sonra bir anda olaylar ortasında kaldık. Gerimi bir döndüm Tahir Elçi yerdeydi. Polisler kaçanlara yanlışsız ateş ediyordu. Kaçanların atış yaptığını görmedim. ‘Tahir Elçi yerde, Tahir Elçi vuruldu’ diye bağırıyordum. Polisler, kimse beni duymuyor üzereydi. Kimse bir şey yapmadı” dedi.
Mahkeme lideri ve müşteki avukatların ısrarlı sorularına karşın, Tahir Elçi’yi öldürülmedilk evvel görüp görmediği sorusuna Türk, “olayın tesiriyle hatırlamadığı” cevabını verdi.
Avukat Gamze Yalçın’ın yönelttiği “Tahir Elçi ayaktayken en son ne vakit gördün?” sorusunu Türk, “En son yerde gördüm” diyerek yanıtladı. Yalçın, şahide bu sefer “Tahir Elçi yerdeyken sokağa giren militanlar geçmiş miydi?” sorunu yöneltti. Türk, “Bir anda önümüzden geçtiler, polisler ateş ediyordu. Beni geçtikten daha sonra görmedim onları. Kendimi kaybettim” diye cevapladı.
Yalçın, Tahir Elçi’nin yerdeki durumunu tanım etmesini istediğinde ise Türk, “Ayakları bize doğruydu” demekle yetindi. Türk, avukat Yalçın’ın hendeklerin bulunduğu taraftan kendilerine hakikat uzun namlulu silahlarla ateş edilip edilmediğini sorusuna da “Görmedim” karşılığı verdi.
‘BÖYLE BİR TABİR VERMEDİM’
Öbür bir cürümden karar giyip, cezaevinde olan açık şahit Ekrem Özgün ise, Tahir Elçi’nin öldürülmesine ait daha evvel hiç bir biçimde tabir vermediğini söylemiş oldu. Yakalandığında susma hakkını kullandığını söyleyen Özgün, “Tahir Elçi’nin öldürülmesine dair bir bilgim yok. Tahir Elçi öldürüldüğünde Diyarbakır’da değildim. İfadeyi ve teşhisi kabul etmiyorum. Sur’da iki yerimden vuruldum. Karakolda konuşmadım, susma hakkımı kullandım. Savcıya da ‘ifade vermeyeceğim’ dedim. Yaralı biçimde iki ay hastanede kaldım. ‘Tahir Elçi vurulduğunu gördüm’ denilen tabir bana ilişkin değil. Katiyen görmedim. bu biçimde bir sözüm yok. Polisin baskısı vardı fakat bu biçimde bir söz vermedim” diye konuştu. Bunun üzerine kelam alan Av. Gamze Yalçın, şahidin susma hakkını kullandığını söylemesine karşın tutanakta savcının imzası olduğuna dikkat çekerek, belgede bir yönlendirme olduğunu tabir etti.
Avukat Mahsuni Karaman, şahit Özgün’e kendisine ilişkin olmadığını söylemiş olduği sözünde geçen Tahir Elçi’nin PKK’li Mahsum Gürkan’ın ateşiyle vurulduğu tarafındaki ifadeyi sordu. Özgün, “Ben bu biçimde bir söz vermedim. bu biçimde Bir ifadeyi kabul etmiyorum” cevabını verdi.
Dinlenen saklı şahit “Lojman 2019” da olayı görmediğini söylemiş oldu.
ŞAHİT: SAVCI ‘TAHİR ELÇİ’NİN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNE DAİR SÖZ VER’ DEDİ
Hükümlü şahit Deniz Ataş’ın ise alınan beyanında şunları söylemiş oldu: “Duruşmada hazır bulunmak istiyorum. Orada her şeyi anlatmak istiyorum. Savcı, ‘Tahir Elçi’nin öldürüldüğüne dair söz ver, seni özgür bırakacağım’ dedi. İnandım. Bana komplo kurdular. Kandırdılar. Benimde okumam yazmam olmadığı için önüme ne koyduysa imzaladım. Ben sizi duyamıyorum. Duruşmada anlatmak istiyorum. SEGBİS üzerinden tabir vermek istemiyorum. Duruşmaya şahsen katılmak istiyorum. Kulaklarım duymadığı için sizi tam anlamıyorum. Bize azap yaptılar. Savcı da geldi. Bana Tahir Elçi cinayetini Uğur ve Mahsum’un üstüne atacaksın, yoksa seni öldürürüz dediler. Ben görüntü çekmedim. Kaygıdan, tabir vermeyi kabul ettim.” (MA)
Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık polislerden S.T. Malatya, F. T. Elazığ ve M.S. ise Hatay’ın Hassa ilçesinden Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Batman, Bitlis, Ağrı, Mardin Van ve Muş baroları ile İnsan hakları Gündemi Derneği, davaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme, kelam konusu baroların ve derneğin hatadan ziyan görmediği kanaatiyle katılma taleplerini reddetti.
Duruşmada açık şahitlerin yanı sıra zımnî şahitlerin sesleri değiştirilip, imajları mozaiklenerek SEGBİS üzerinden dinlendi.
SEGBİS üzerinden dinlenen zımnî şahit “I-61”, evvelki tabirini hatırlamadığını belirterek, sözünün hatırlatılmasını istedi. Bunun mahkeme lideri bilinmeyen şahidin “Kaçanlar otomobilden inip polisi şehit ettikten daha sonra Tahir Elçi’yi de vurduklarını gördüm” halindeki birinci tabirini hatırlattı.
Alınan tabirinde Tahir Elçi’nin vurulma anını görmediğini söyleyen bâtın şahit, “Arabadan inip koşanları gördüm. Sokağa girdiler. 2 polis arkadaşı şehit ettikten daha sonra bu olay geçti. Vurulma anını görmedim” dedi. Mahkeme liderinin “‘Haki’ kod isimli Uğur Yakışır Tahir Elçi’yi şehit eden kişidir” tarafındaki birinci tabirini hatırlatması üzerine bilinmeyen şahit “Tahir Elçi’yi vurduğunu görmedim. 2 polisi şehit ettikten daha sonra sokağa girip koştular” karşılığını verdi.
‘ARKAMI DÖNDÜM, ELÇİ YERDEYDİ’
Birinci sözünde Elçi’nin vurulmasından evvel yüzünün hendeklere, sırtının polislere dönük olduğunu belirterek cinayette polisler aleyhine kuvvetli bir kanı oluşmasına niye olan Mehmet Türk ise, mahkemede Elçi’nin ölmedilk evvelki son halini görmediğini öne sürdü.
Türk, “Silah sesleri gelince biz kaçıştık. Otomobillerin gerisinde siper aldık. Tahir Elçi’nin düştüğünü gördüm. ‘Tahir Elçi vuruldu’ diye bağırdım. Vurulma anını görmedim. Yerde kanlar ortasında gördüm yalnızca. Olayların ortasında kaldık. Tahir Elçi’nin hendekler tarafına yöneldiğini hatırlamıyorum. Basın açıklamasından daha sonra bir anda olaylar ortasında kaldık. Gerimi bir döndüm Tahir Elçi yerdeydi. Polisler kaçanlara yanlışsız ateş ediyordu. Kaçanların atış yaptığını görmedim. ‘Tahir Elçi yerde, Tahir Elçi vuruldu’ diye bağırıyordum. Polisler, kimse beni duymuyor üzereydi. Kimse bir şey yapmadı” dedi.
Mahkeme lideri ve müşteki avukatların ısrarlı sorularına karşın, Tahir Elçi’yi öldürülmedilk evvel görüp görmediği sorusuna Türk, “olayın tesiriyle hatırlamadığı” cevabını verdi.
Avukat Gamze Yalçın’ın yönelttiği “Tahir Elçi ayaktayken en son ne vakit gördün?” sorusunu Türk, “En son yerde gördüm” diyerek yanıtladı. Yalçın, şahide bu sefer “Tahir Elçi yerdeyken sokağa giren militanlar geçmiş miydi?” sorunu yöneltti. Türk, “Bir anda önümüzden geçtiler, polisler ateş ediyordu. Beni geçtikten daha sonra görmedim onları. Kendimi kaybettim” diye cevapladı.
Yalçın, Tahir Elçi’nin yerdeki durumunu tanım etmesini istediğinde ise Türk, “Ayakları bize doğruydu” demekle yetindi. Türk, avukat Yalçın’ın hendeklerin bulunduğu taraftan kendilerine hakikat uzun namlulu silahlarla ateş edilip edilmediğini sorusuna da “Görmedim” karşılığı verdi.
‘BÖYLE BİR TABİR VERMEDİM’
Öbür bir cürümden karar giyip, cezaevinde olan açık şahit Ekrem Özgün ise, Tahir Elçi’nin öldürülmesine ait daha evvel hiç bir biçimde tabir vermediğini söylemiş oldu. Yakalandığında susma hakkını kullandığını söyleyen Özgün, “Tahir Elçi’nin öldürülmesine dair bir bilgim yok. Tahir Elçi öldürüldüğünde Diyarbakır’da değildim. İfadeyi ve teşhisi kabul etmiyorum. Sur’da iki yerimden vuruldum. Karakolda konuşmadım, susma hakkımı kullandım. Savcıya da ‘ifade vermeyeceğim’ dedim. Yaralı biçimde iki ay hastanede kaldım. ‘Tahir Elçi vurulduğunu gördüm’ denilen tabir bana ilişkin değil. Katiyen görmedim. bu biçimde bir sözüm yok. Polisin baskısı vardı fakat bu biçimde bir söz vermedim” diye konuştu. Bunun üzerine kelam alan Av. Gamze Yalçın, şahidin susma hakkını kullandığını söylemesine karşın tutanakta savcının imzası olduğuna dikkat çekerek, belgede bir yönlendirme olduğunu tabir etti.
Avukat Mahsuni Karaman, şahit Özgün’e kendisine ilişkin olmadığını söylemiş olduği sözünde geçen Tahir Elçi’nin PKK’li Mahsum Gürkan’ın ateşiyle vurulduğu tarafındaki ifadeyi sordu. Özgün, “Ben bu biçimde bir söz vermedim. bu biçimde Bir ifadeyi kabul etmiyorum” cevabını verdi.
Dinlenen saklı şahit “Lojman 2019” da olayı görmediğini söylemiş oldu.
ŞAHİT: SAVCI ‘TAHİR ELÇİ’NİN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNE DAİR SÖZ VER’ DEDİ
Hükümlü şahit Deniz Ataş’ın ise alınan beyanında şunları söylemiş oldu: “Duruşmada hazır bulunmak istiyorum. Orada her şeyi anlatmak istiyorum. Savcı, ‘Tahir Elçi’nin öldürüldüğüne dair söz ver, seni özgür bırakacağım’ dedi. İnandım. Bana komplo kurdular. Kandırdılar. Benimde okumam yazmam olmadığı için önüme ne koyduysa imzaladım. Ben sizi duyamıyorum. Duruşmada anlatmak istiyorum. SEGBİS üzerinden tabir vermek istemiyorum. Duruşmaya şahsen katılmak istiyorum. Kulaklarım duymadığı için sizi tam anlamıyorum. Bize azap yaptılar. Savcı da geldi. Bana Tahir Elçi cinayetini Uğur ve Mahsum’un üstüne atacaksın, yoksa seni öldürürüz dediler. Ben görüntü çekmedim. Kaygıdan, tabir vermeyi kabul ettim.” (MA)