Diyarbakır’da iki gazeteci gözaltına alındı Diyarbakır’da bu sabah erken saatlerde meskenlerinden gözaltına alınan gazeteciler Ertuş Bozkurt ve Mikail Barut, Vilayet Emniyet Müdürlüğü TEM Şube’ye gdolayıldü.
Öte yandan İstanbul’da da gazeteci Hayri Tunç gözaltına alındı.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), gazetecilerin hür bırakılması için yerli ve yabancı basın örgütlerine acil davette bulundu. Evrensel’de yer alan habere bakılırsa DFG’nin açıklamasında, Bozkurt ve Barut’un daha evvel ‘KCK Basın Davası’ ismiyle bilinen ve 46 gazetecinin yargılandığı dava kapsamında uzun müddet hapishanede tutularak özgürlüklerinden yoksun bırakıldığı belirtilerek, şu biçimde denildi:
“senelerını gazetecilik mesleğine adayan Ertuş Bozkurt, derneğimiz Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) üyesidir. bununla birlikte DİSK Basın-İş üyesi ve Milletlerarası Gazeteciler Federasyonu üyesidir. Kendisi daha evvel hakkında yürütülen soruşturmalar ve açılan davalara karşın, gazeteciliğin verdiği sorumlulukla direngenlik göstermiş ve bu alanda çalışmalarını yürüterek, bir adım geri atmamıştır. Her ne kadar gazeteci arkadaşlarımızın mesnetsiz tezler ve içi boş bir soruşturma kararı gözaltına alındığını biliyorsak da, bu türlü özgürlüklerinden yoksun bırakılması önemli bir sıkıntıdır. hiç bir gazeteci, bir gün, bir saat dahi özgürlüğünden yoksun bırakılmamalıdır. Bu ağır bir insan hakkı ihlalidir. Ayrıyeten memleketler arası alanda kabul goren gazetecilerin korunmasına dair kontratlar ve evraklara alışılmamıştır.
Tüm bu niçinlerle gözaltına alınan gazeteciler Ertuş Bozkurt ve Mikail Barut’un vakit kaybetmeden derhal hür bırakılmasını talep ediyoruz. Bunun gerçekleşmesi için ulusal ve memleketler arası basın meslek örgütleri, gazeteci sendikaları ve insan hakları kuruluşlarına da büyük nazaranvler düşmektedir.
Bu münasebetle gazeteci arkadaşlarımızın hür bırakılması emeliyle başta DİSK Basın-İş ve öbür gazeteci sendikaları, Hudut Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) ve Memleketler arası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) olmak üzere tüm kuruluşları harekete geçmeye çağırıyoruz. Ayrıyeten tüm kamuoyunu da gazetecilere sahip çıkmaları konusunda hassas olmalarını talep ediyor ve yine ediyoruz; ‘Gazetecilik Cürüm Değildir.'”
Öte yandan İstanbul’da da gazeteci Hayri Tunç gözaltına alındı.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), gazetecilerin hür bırakılması için yerli ve yabancı basın örgütlerine acil davette bulundu. Evrensel’de yer alan habere bakılırsa DFG’nin açıklamasında, Bozkurt ve Barut’un daha evvel ‘KCK Basın Davası’ ismiyle bilinen ve 46 gazetecinin yargılandığı dava kapsamında uzun müddet hapishanede tutularak özgürlüklerinden yoksun bırakıldığı belirtilerek, şu biçimde denildi:
“senelerını gazetecilik mesleğine adayan Ertuş Bozkurt, derneğimiz Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) üyesidir. bununla birlikte DİSK Basın-İş üyesi ve Milletlerarası Gazeteciler Federasyonu üyesidir. Kendisi daha evvel hakkında yürütülen soruşturmalar ve açılan davalara karşın, gazeteciliğin verdiği sorumlulukla direngenlik göstermiş ve bu alanda çalışmalarını yürüterek, bir adım geri atmamıştır. Her ne kadar gazeteci arkadaşlarımızın mesnetsiz tezler ve içi boş bir soruşturma kararı gözaltına alındığını biliyorsak da, bu türlü özgürlüklerinden yoksun bırakılması önemli bir sıkıntıdır. hiç bir gazeteci, bir gün, bir saat dahi özgürlüğünden yoksun bırakılmamalıdır. Bu ağır bir insan hakkı ihlalidir. Ayrıyeten memleketler arası alanda kabul goren gazetecilerin korunmasına dair kontratlar ve evraklara alışılmamıştır.
Tüm bu niçinlerle gözaltına alınan gazeteciler Ertuş Bozkurt ve Mikail Barut’un vakit kaybetmeden derhal hür bırakılmasını talep ediyoruz. Bunun gerçekleşmesi için ulusal ve memleketler arası basın meslek örgütleri, gazeteci sendikaları ve insan hakları kuruluşlarına da büyük nazaranvler düşmektedir.
Bu münasebetle gazeteci arkadaşlarımızın hür bırakılması emeliyle başta DİSK Basın-İş ve öbür gazeteci sendikaları, Hudut Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) ve Memleketler arası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) olmak üzere tüm kuruluşları harekete geçmeye çağırıyoruz. Ayrıyeten tüm kamuoyunu da gazetecilere sahip çıkmaları konusunda hassas olmalarını talep ediyor ve yine ediyoruz; ‘Gazetecilik Cürüm Değildir.'”