Diyarbakır Tabip Odası Lideri Turan: olaylarda piki yaşıyoruz lakin aşılamada dipteyiz Türkiye’de korona virüsü salgınında hadise sayılarındaki artışın Kurban Bayramı tatilinde sürat kazanması, aşılama oranlarının yüzde 20’lerde kaldığı kentlerde yeni tepeler yaşanması riski oluşturdu. Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’nın paylaştığı datalara göre, Diyarbakır, Siirt, Ağrı ve Bitlis, olay sayısının giderek arttığı vilayetler içinde bulunuyor.
Mezopotamya Ajansı’ndan Aksiyon Akdağ’a konuşan Diyarbakır Tabip Odası Lideri Elif Turan, aşılama oranının düşük kalmasının yanı sıra salgın önlemlerinin gereğince uygulanmamasından dolayı risk haritasında kırmızıya dönen Diyarbakır’daki durumunu değerlendirip, ihtarlarda bulundu.
‘TEDBİRLERİN KALDIRILMASI REHAVET OLUŞTURDU’
Diyarbakır’ın olay artışında birinci beş kent içinde yer aldığına dikkati çeken Turan, yaz dönemi başlangıcında önlemlerin ortadan kaldırılmasıyla ötürüsıyla bu durumu öngördüklerini lisana getirdi. Önlemlerin kaldırılmasıyla insanlarda rehavet oluştuğunu söyleyen Turan, “İnsanlar ‘korana virüsü bitti’ diyerek, neredeyse maske kullanmayacak duruma geldi. Ancak yine söylüyoruz; pandemi daha bitmedi, devam ediyor” diye uyardı.
Turan, geçen yılın yaz periyodunda yaşananlar konusunda ise şu hatırlatmalarda bulundu: “O pikler tepeyi görür görmez durum fazlaca makus. Geçen yaz bunu acı bir biçimde yaşadık. Neredeyse her konuttan bir kişiyi kaybettik ve her konuttan en az iki kişinin testi müspet çıktı. Hastaneye yatış yapamadık zira yer yoktu. Daha evvelde de hastanelerimizde yer sorunu ve sıhhat çalışanı sayısı yetersiz olduğu için bu süreci daha derinden hissettik. Sedyelerde hastalar yatış için bekliyordu.”
‘VAKA PİKTE, AŞILAMA DİPTE’
Şu anda da dördüncü pikin yaşandığını söyleyen Turan, “Yani doruğa hakikat gidiyoruz. Olay sayısında önemli bir artış var. Diyarbakır’da 15 gün öncesinde müspet sayısı 140 idi, lakin artık günde 400-500 kişinin testi olumlu. Hastaneye yatan hasta sayısı ise 160, ki bayramda bir kısıtlama olmadı ve bir sirkülasyon oldu. Bunun tesirlerini de ilerleyen günlerde nazaranceğiz. olaylarda piki yaşıyoruz lakin aşılamada dipteyiz maalesef. Birinci dozda dahi Türkiye ortalamasının epeyce fazlaca altındayız. Birinci dozda yüzde 39’larda, ikinci dozda ise yüzde 17’lerdeyiz” diye konuştu.
‘YAZ GELİNCE KALDIRIP KIŞ GELİNCE ÖNLEM ALMAK OLMAZ’
Diyarbakır’da da görülen Delta varyantının daha süratli yayılıp, bulaştığını belirten Turan, hadise sayısındaki artışın bundan kaynaklı olabileceğini kaydetti. Sürecin başından beri pandeminin bilimsel yollarla yönetilmesi gerektiğini vurguladıklarını belirten Turan, “Çünkü öbür çıkış noktası yok. ‘Vakalar arttığında önlemleri alalım, azalınca kaldıralım’ olmaz. Toplum iştirakini sağlamadan ve itimat verici bir biçimde pandemi yönetilmeden süreç işlemez. Yaz gelince kaldırıp, kış gelince önlem almak insanları da rehavete düşürür. bu biçimde olduğunu da gördük” diyerek yetersiz önlemleri eleştirdi.
‘HASTANEDE YATANLARIN YÜZDE 75’İ AŞI OLMAYANLAR’
Tabip Odası Lideri, pandemi sürecindeki yetersiz bilgilendirmenin aşılama sürecine yansıdığını da tabir etti. Aşı konusunda bir zorluğun olmadığını, randevusuz da gidilebileceğini lisana getiren Turan, bu hususta toplumda baş karışıklığı, güvensizlik ve yan tesirleri konusunda tedirginlikler olduğunun altını çizdi. Bu mevzuda toplumun hürmet duyduğu kimi isimlerden gelen davetlerle 20 gün öncesine kadar yüzde 20’lerde olan aşılama oranının yüzde 39’lara yükseldiğini paylaşan Turan, şöyleki devam etti: “Fakat bu kâfi değil. Kâfi bir toplumsal bağışıklığın sağlanması için yüzde 75-80’in aşılanması gerekiyor. Yoksa daha da yayılmasına ve yeni varyantların çıkmasına niye olacak. Hastaneye yatanların yüzde 75’i aşı olmayanlar. Aşı yaparak daha yavaşça atlatabiliriz. Ve maskeye, araya, hijyene dikkat etmeye devam edelim.”
‘TEK ÇIKIŞ AŞI’
Aşılama oranını yükseltmek için hem Türkçe tıpkı vakitte Kürtçe lisanlarında davetlerde bulunduklarını belirten Turan, “Şu an tek çıkış noktamız aşı. Zira hala aktif bir tedavi prosedürü yok. Lakin semptomatik tedavi yapabiliyoruz. En büyük avantajımız aşılarımızın olması. Bu aşılar hastalığı daha yavaşça ve az ziyanla atlatmamızı sağlayacak. Aşılar bulaşıcı hastalıkları tedbire açısından en değerli araçlarımızdan biri. Bugüne kadar biroldukça hastalık aşılar yardımıyla yok edildi. Bu şuurla hareket etmeliyiz. Aşı olmak, toplumsal sorumluluğumuz” dedi. (MA)
Mezopotamya Ajansı’ndan Aksiyon Akdağ’a konuşan Diyarbakır Tabip Odası Lideri Elif Turan, aşılama oranının düşük kalmasının yanı sıra salgın önlemlerinin gereğince uygulanmamasından dolayı risk haritasında kırmızıya dönen Diyarbakır’daki durumunu değerlendirip, ihtarlarda bulundu.
‘TEDBİRLERİN KALDIRILMASI REHAVET OLUŞTURDU’
Diyarbakır’ın olay artışında birinci beş kent içinde yer aldığına dikkati çeken Turan, yaz dönemi başlangıcında önlemlerin ortadan kaldırılmasıyla ötürüsıyla bu durumu öngördüklerini lisana getirdi. Önlemlerin kaldırılmasıyla insanlarda rehavet oluştuğunu söyleyen Turan, “İnsanlar ‘korana virüsü bitti’ diyerek, neredeyse maske kullanmayacak duruma geldi. Ancak yine söylüyoruz; pandemi daha bitmedi, devam ediyor” diye uyardı.
Turan, geçen yılın yaz periyodunda yaşananlar konusunda ise şu hatırlatmalarda bulundu: “O pikler tepeyi görür görmez durum fazlaca makus. Geçen yaz bunu acı bir biçimde yaşadık. Neredeyse her konuttan bir kişiyi kaybettik ve her konuttan en az iki kişinin testi müspet çıktı. Hastaneye yatış yapamadık zira yer yoktu. Daha evvelde de hastanelerimizde yer sorunu ve sıhhat çalışanı sayısı yetersiz olduğu için bu süreci daha derinden hissettik. Sedyelerde hastalar yatış için bekliyordu.”
‘VAKA PİKTE, AŞILAMA DİPTE’
Şu anda da dördüncü pikin yaşandığını söyleyen Turan, “Yani doruğa hakikat gidiyoruz. Olay sayısında önemli bir artış var. Diyarbakır’da 15 gün öncesinde müspet sayısı 140 idi, lakin artık günde 400-500 kişinin testi olumlu. Hastaneye yatan hasta sayısı ise 160, ki bayramda bir kısıtlama olmadı ve bir sirkülasyon oldu. Bunun tesirlerini de ilerleyen günlerde nazaranceğiz. olaylarda piki yaşıyoruz lakin aşılamada dipteyiz maalesef. Birinci dozda dahi Türkiye ortalamasının epeyce fazlaca altındayız. Birinci dozda yüzde 39’larda, ikinci dozda ise yüzde 17’lerdeyiz” diye konuştu.
‘YAZ GELİNCE KALDIRIP KIŞ GELİNCE ÖNLEM ALMAK OLMAZ’
Diyarbakır’da da görülen Delta varyantının daha süratli yayılıp, bulaştığını belirten Turan, hadise sayısındaki artışın bundan kaynaklı olabileceğini kaydetti. Sürecin başından beri pandeminin bilimsel yollarla yönetilmesi gerektiğini vurguladıklarını belirten Turan, “Çünkü öbür çıkış noktası yok. ‘Vakalar arttığında önlemleri alalım, azalınca kaldıralım’ olmaz. Toplum iştirakini sağlamadan ve itimat verici bir biçimde pandemi yönetilmeden süreç işlemez. Yaz gelince kaldırıp, kış gelince önlem almak insanları da rehavete düşürür. bu biçimde olduğunu da gördük” diyerek yetersiz önlemleri eleştirdi.
‘HASTANEDE YATANLARIN YÜZDE 75’İ AŞI OLMAYANLAR’
Tabip Odası Lideri, pandemi sürecindeki yetersiz bilgilendirmenin aşılama sürecine yansıdığını da tabir etti. Aşı konusunda bir zorluğun olmadığını, randevusuz da gidilebileceğini lisana getiren Turan, bu hususta toplumda baş karışıklığı, güvensizlik ve yan tesirleri konusunda tedirginlikler olduğunun altını çizdi. Bu mevzuda toplumun hürmet duyduğu kimi isimlerden gelen davetlerle 20 gün öncesine kadar yüzde 20’lerde olan aşılama oranının yüzde 39’lara yükseldiğini paylaşan Turan, şöyleki devam etti: “Fakat bu kâfi değil. Kâfi bir toplumsal bağışıklığın sağlanması için yüzde 75-80’in aşılanması gerekiyor. Yoksa daha da yayılmasına ve yeni varyantların çıkmasına niye olacak. Hastaneye yatanların yüzde 75’i aşı olmayanlar. Aşı yaparak daha yavaşça atlatabiliriz. Ve maskeye, araya, hijyene dikkat etmeye devam edelim.”
‘TEK ÇIKIŞ AŞI’
Aşılama oranını yükseltmek için hem Türkçe tıpkı vakitte Kürtçe lisanlarında davetlerde bulunduklarını belirten Turan, “Şu an tek çıkış noktamız aşı. Zira hala aktif bir tedavi prosedürü yok. Lakin semptomatik tedavi yapabiliyoruz. En büyük avantajımız aşılarımızın olması. Bu aşılar hastalığı daha yavaşça ve az ziyanla atlatmamızı sağlayacak. Aşılar bulaşıcı hastalıkları tedbire açısından en değerli araçlarımızdan biri. Bugüne kadar biroldukça hastalık aşılar yardımıyla yok edildi. Bu şuurla hareket etmeliyiz. Aşı olmak, toplumsal sorumluluğumuz” dedi. (MA)