Demokrasi Konferansı başladı: Adaletsizliğe, baskıya boyun eğmeyeceğiz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski yargıcı İstek Türmen’in Demokrasi İçin Birlik Meclisi ve medya üzerinden lisana getirdiği teklifin akabinde çeşitli demokratik kurum ve şahıslar tarafınca daveti yapılan Büyük Demokrasi Konferansı başladı.
Baskı siyasetlerine karşı, halkı ekmek, adalet ve özgürlük talepleri etrafında birleştirmek ve demokrasi ve barış havasının sağlanmasında katkı yapmayı hedefleyen konferansın çağrıcıları içinde Ahmet Türk, Canan Arın, Celal Fırat, İhsan Eliaçık, Genco Erkal, Melda Onur, Murathan Mungan, Nejla Heyet, Öztürk Türkdoğan, İstek Türmen, Şebnem Korur Fincancı, Tarık Ziya Ekinci ve Zülfü Livaneli üzere isimler yer almıştı.
Ocak ayından bugüne 220 bileşen, “Demokratik bir ülke için” ekolojiden bayana 21 alanda çalışmalar yaptı. Çalışmaların akabinde “talepler ve tekliflerini birleştiren” bileşenler bugün Fatih Yenikapı’da bulunan Dr. Mimar Kadir Topbaş Şov ve Sanat Merkezinde buluştu.
Demokrasi Konferansı için çalışan 200’ü aşkın bileşen Yenikapı’da bulunan Dr. Mimar Kadir Topbaş Şov ve Sanat Merkezinde buluştu.
‘ARTIK SUSMAYA DAYANAMIYORUZ’
Demokrasi Konferansı’n açılış konuşmasını İstek Türmen yaptı. “Nihayet yaptık. Gerçekleştirdik. Bu konferans epey büyük emek, gayret ve umutlarla gerçekleştirildi. Emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum” diyen Türkmen şunları söylemiş oldu: “Bu konferans hak arayanların, hakları gasp edilenlerin, ezilmişlerin, dışlanmışların konferansıdır. Bu konferans barış, özgürlük, iş, aş ve adalet isteyenlerin konferansındır. Bu konferans Deniz Poyraz’ların konferansıdır. Artık susmaya dayanamıyoruz. Adaletsizliğe, baskıya daha fazla boyun eğmeyeceğimiz için buradayız. Biz bunun için varız. Özgürlük, adalet, iş, aş ve adalet bunlar hepsi eşittir. Temelinde demokrasi vardır. Türkiye’deki otoriter rejim, hakların ileri sürüleceği kanallar kapalıdır. İşte bu konferansın maksadı bu kanalları açmak, ve buradan hareketle ülkeyi bir daha inşa etmektir. Bu çalışmalar fazlaca pahalıdır. Lakin tabiki yeni bir toplum yeni Türkiye inşa etmektir. Bu konferans bir son değil bir başlangıçtır. Yeni bir Türkiye’nin inşaası için çığ üzere büyümeyi amaçlıyoruz. Siyasetin emelini ve aktörlerini değiştirmesini amaçlıyoruz. Halkın kendi geleceğini eline alması bu şuuru yerleştirmemiz gerekir. Bu adaletsizliklere son verebilir. Bu konferans yeni Türkiye’nin inşasında halk olarak söyleyecek kelamımız olduğunu ortaya koymaktadır. Devletin halkı değil, halkın devleti denetim ettiği yeni bir Türkiye için daima bir arada yola çıkıyoruz. Yolumuz açık olsun!”
Baskı siyasetlerine karşı, halkı ekmek, adalet ve özgürlük talepleri etrafında birleştirmek ve demokrasi ve barış havasının sağlanmasında katkı yapmayı hedefleyen konferansın çağrıcıları içinde Ahmet Türk, Canan Arın, Celal Fırat, İhsan Eliaçık, Genco Erkal, Melda Onur, Murathan Mungan, Nejla Heyet, Öztürk Türkdoğan, İstek Türmen, Şebnem Korur Fincancı, Tarık Ziya Ekinci ve Zülfü Livaneli üzere isimler yer almıştı.
Ocak ayından bugüne 220 bileşen, “Demokratik bir ülke için” ekolojiden bayana 21 alanda çalışmalar yaptı. Çalışmaların akabinde “talepler ve tekliflerini birleştiren” bileşenler bugün Fatih Yenikapı’da bulunan Dr. Mimar Kadir Topbaş Şov ve Sanat Merkezinde buluştu.
Demokrasi Konferansı için çalışan 200’ü aşkın bileşen Yenikapı’da bulunan Dr. Mimar Kadir Topbaş Şov ve Sanat Merkezinde buluştu.
‘ARTIK SUSMAYA DAYANAMIYORUZ’
Demokrasi Konferansı’n açılış konuşmasını İstek Türmen yaptı. “Nihayet yaptık. Gerçekleştirdik. Bu konferans epey büyük emek, gayret ve umutlarla gerçekleştirildi. Emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum” diyen Türkmen şunları söylemiş oldu: “Bu konferans hak arayanların, hakları gasp edilenlerin, ezilmişlerin, dışlanmışların konferansıdır. Bu konferans barış, özgürlük, iş, aş ve adalet isteyenlerin konferansındır. Bu konferans Deniz Poyraz’ların konferansıdır. Artık susmaya dayanamıyoruz. Adaletsizliğe, baskıya daha fazla boyun eğmeyeceğimiz için buradayız. Biz bunun için varız. Özgürlük, adalet, iş, aş ve adalet bunlar hepsi eşittir. Temelinde demokrasi vardır. Türkiye’deki otoriter rejim, hakların ileri sürüleceği kanallar kapalıdır. İşte bu konferansın maksadı bu kanalları açmak, ve buradan hareketle ülkeyi bir daha inşa etmektir. Bu çalışmalar fazlaca pahalıdır. Lakin tabiki yeni bir toplum yeni Türkiye inşa etmektir. Bu konferans bir son değil bir başlangıçtır. Yeni bir Türkiye’nin inşaası için çığ üzere büyümeyi amaçlıyoruz. Siyasetin emelini ve aktörlerini değiştirmesini amaçlıyoruz. Halkın kendi geleceğini eline alması bu şuuru yerleştirmemiz gerekir. Bu adaletsizliklere son verebilir. Bu konferans yeni Türkiye’nin inşasında halk olarak söyleyecek kelamımız olduğunu ortaya koymaktadır. Devletin halkı değil, halkın devleti denetim ettiği yeni bir Türkiye için daima bir arada yola çıkıyoruz. Yolumuz açık olsun!”