CHP Meclis komitesi istedi: Bir ayda 20 polis intihar etti CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, polis intiharlarının Meclis tarafınca araştırılması için önerge verdi. Önergenin öne sürülen sebebinde, son bir ayda 20 polisin intihar ettiği vurgulandı. İntiharların niçinleri içinde “amir baskısının” öne çıktığına işaret edildi. Emniyet teşkilatında terfilerin, atamaların ve gorevlendirmelerin; siyasi bağlara bakılırsa şekillendiğine dikkat çekildi.
Polis intiharlarının niçinlerine ait tespitlerin yer aldığı araştırma önergesinin öne sürülen sebebi şu biçimde:
“Can ve mal güvenliğimizin sağlanması için gece-gündüz demeden fedakârca bakılırsav yapan polislerimiz, son periyotlarda maalesef intihar olaylarıyla gündeme gelmektedir. Yalnızca son bir ayda 20 polisin intihar ettiği bilgisi, medya haberlerine yansımıştır. Hayatlarına son veren polis memurlarının artta bıraktığı intihar mektupları, basında yer alan açıklamalar, dikkat cazip bir meseleye işaret etmektedir: ‘Amir baskısı…’
Polislik mesleği tabiatı gereği, güç ve meşakkatli bir meslektir. Emniyet mensuplarımızın gecesi gündüzü birbirine karışmaktadır. Nöbettir, mesaidir derken toplumsal ve aile yaşantıları ziyan görmektedir. Polislerin nazaranv saatleri son derece sistemsiz ve meçhuldür. Üstüne üstlük bir yıldan fazla müddettir ülkemizi esir alan korona virüs salgını, polislerin iş yükünü daha da ağırlaştırdı.
Pandemi sürecinde polislerin sorumluluk alanı güzelce genişledi. Karantinadaki olumlu hadiselerin gereksinimlerini karşılamak, karantina ihlallerini önlemek, ateş ölçmek, toplumsal uzaklık kuralı kontrolü yapmak, pandemi yasaklarına uyulmasını sağlamak üzere polise ayrıyeten yeni bakılırsavler yüklendi. Salgın sürecinde 12/24 formunda müsaade kullanmadan çalışmak, eşlerinin ve çocuklarının yüzlerini gorememek, onlara vakit ayıramamak, aslına bakarsan olağanda mesai mefhumu gözetilmeksizin bakılırsavlerini yerine getiren polisleri bir çok yordu ve yıprattı.
‘ZORLU ÇALIŞMA TEMPOSUNA AMİR BASKISI EKLENDİ’
Ağır ve kesintisiz, şiddetli, gerilimli çalışma temposuna amir baskısı eklenince polis memurlarının psikolojileri, ruhsal durumları darmadağın hale geldi. Kendilerinden sorumlu olan üst rütbeli emniyet yetkililerinden, amirlerden gelen baskının, kurumda uygulanan mobbingin polis memurlarını intihara sürüklemedi tesiri, görmezden gelinmemesi, araştırılması gereken bir konudur.
Bunların yanı sıra polislerimiz özlük hakları ve maaş konusunda da haksızlığa uğramaktadır. Memurların aylık fiyatlarının, emekli olduktan daha sonraki maaşlarının ve emekli ikramiyelerinin belirlenmesi için en değerli ögelerden birisi olan 3600 ek gösterge konusunda AKP iktidarı, her seçimde polislerimize kelam vermesine karşın bu vaadini yerine getirmemektedir. 3600 ek gösterge, polislerimizin öncelikli taleplerinden biridir. Fakat iktidarın samimiyetsiz tavrı niçiniyle adeta yılan kıssasına dönmüş durumdadır. Polis memurları, lojman yetersizliğinden dolayı kiraladıkları dairelerde ay sonunu nasıl getireceklerini kara kara düşünmektedir. Hafta sonları, resmî tatillerde, dini ve ulusal bayramlarda çalışan emniyet mensuplarımızın fazla mesai fiyatları hakkaniyetli bir biçimde verilmemektedir.
‘SAĞLIKSIZ VE YETERSİZ BESLENİYORLAR’
Ayrıyeten dış vazife esnasında; maç, miting yahut rastgele bir toplumsal olayda misyon alırken polislere dağıtılan kumanyalar son fazlaca yetersiz ve sıhhatsizdir. Sandviç ekmek içine konulmuş bir dilim peynirle polis güçlü ve gerilimli nazaranvlere gönderilmektedir.
Her polis memuru, şark bakılırsavini yapmak zorundadır. Lakin bunun haricinde polislerin tayin durumlarında belli çalışma garantisi bulunmamaktadır. Emniyet müdürü istediği an, polis memurunun tayinini öteki ile çıkarılabilmektedir. Bu durum da polisin aile nizamını ve toplumsal yaşantısını, psikolojisini olumsuz etkilemektedir.
‘TERFİLER SİYASİ İLGİLERE NAZARAN ŞEKİLLENİYOR’
Bu ortada başka alanlarda olduğu üzere Emniyet teşkilatında da kıdem ve liyakatin ehemmiyeti azalmaktadır. Terfiler, atamalar, gorevlendirmeler; siyaset ilgilerine göre şekillenmektedir.
Kelle koltukta bakılırsav yapan, büyük fedakârlıklar sergileyen polislerin sıkıntıları ve arka arda yaşanan intihar hadiseleri karşısında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin reaksiyonsuz kalması beklenemez. Ülkemizde son devirlerde polisler içinde intihar hadiselerinin yaygınlaşmasının niçinlerinin araştırılarak, tahlil tekliflerinin ortaya konulması hedefiyle önergemizin dikkate alınması elzemdir.” (ANKA)
Polis intiharlarının niçinlerine ait tespitlerin yer aldığı araştırma önergesinin öne sürülen sebebi şu biçimde:
“Can ve mal güvenliğimizin sağlanması için gece-gündüz demeden fedakârca bakılırsav yapan polislerimiz, son periyotlarda maalesef intihar olaylarıyla gündeme gelmektedir. Yalnızca son bir ayda 20 polisin intihar ettiği bilgisi, medya haberlerine yansımıştır. Hayatlarına son veren polis memurlarının artta bıraktığı intihar mektupları, basında yer alan açıklamalar, dikkat cazip bir meseleye işaret etmektedir: ‘Amir baskısı…’
Polislik mesleği tabiatı gereği, güç ve meşakkatli bir meslektir. Emniyet mensuplarımızın gecesi gündüzü birbirine karışmaktadır. Nöbettir, mesaidir derken toplumsal ve aile yaşantıları ziyan görmektedir. Polislerin nazaranv saatleri son derece sistemsiz ve meçhuldür. Üstüne üstlük bir yıldan fazla müddettir ülkemizi esir alan korona virüs salgını, polislerin iş yükünü daha da ağırlaştırdı.
Pandemi sürecinde polislerin sorumluluk alanı güzelce genişledi. Karantinadaki olumlu hadiselerin gereksinimlerini karşılamak, karantina ihlallerini önlemek, ateş ölçmek, toplumsal uzaklık kuralı kontrolü yapmak, pandemi yasaklarına uyulmasını sağlamak üzere polise ayrıyeten yeni bakılırsavler yüklendi. Salgın sürecinde 12/24 formunda müsaade kullanmadan çalışmak, eşlerinin ve çocuklarının yüzlerini gorememek, onlara vakit ayıramamak, aslına bakarsan olağanda mesai mefhumu gözetilmeksizin bakılırsavlerini yerine getiren polisleri bir çok yordu ve yıprattı.
‘ZORLU ÇALIŞMA TEMPOSUNA AMİR BASKISI EKLENDİ’
Ağır ve kesintisiz, şiddetli, gerilimli çalışma temposuna amir baskısı eklenince polis memurlarının psikolojileri, ruhsal durumları darmadağın hale geldi. Kendilerinden sorumlu olan üst rütbeli emniyet yetkililerinden, amirlerden gelen baskının, kurumda uygulanan mobbingin polis memurlarını intihara sürüklemedi tesiri, görmezden gelinmemesi, araştırılması gereken bir konudur.
Bunların yanı sıra polislerimiz özlük hakları ve maaş konusunda da haksızlığa uğramaktadır. Memurların aylık fiyatlarının, emekli olduktan daha sonraki maaşlarının ve emekli ikramiyelerinin belirlenmesi için en değerli ögelerden birisi olan 3600 ek gösterge konusunda AKP iktidarı, her seçimde polislerimize kelam vermesine karşın bu vaadini yerine getirmemektedir. 3600 ek gösterge, polislerimizin öncelikli taleplerinden biridir. Fakat iktidarın samimiyetsiz tavrı niçiniyle adeta yılan kıssasına dönmüş durumdadır. Polis memurları, lojman yetersizliğinden dolayı kiraladıkları dairelerde ay sonunu nasıl getireceklerini kara kara düşünmektedir. Hafta sonları, resmî tatillerde, dini ve ulusal bayramlarda çalışan emniyet mensuplarımızın fazla mesai fiyatları hakkaniyetli bir biçimde verilmemektedir.
‘SAĞLIKSIZ VE YETERSİZ BESLENİYORLAR’
Ayrıyeten dış vazife esnasında; maç, miting yahut rastgele bir toplumsal olayda misyon alırken polislere dağıtılan kumanyalar son fazlaca yetersiz ve sıhhatsizdir. Sandviç ekmek içine konulmuş bir dilim peynirle polis güçlü ve gerilimli nazaranvlere gönderilmektedir.
Her polis memuru, şark bakılırsavini yapmak zorundadır. Lakin bunun haricinde polislerin tayin durumlarında belli çalışma garantisi bulunmamaktadır. Emniyet müdürü istediği an, polis memurunun tayinini öteki ile çıkarılabilmektedir. Bu durum da polisin aile nizamını ve toplumsal yaşantısını, psikolojisini olumsuz etkilemektedir.
‘TERFİLER SİYASİ İLGİLERE NAZARAN ŞEKİLLENİYOR’
Bu ortada başka alanlarda olduğu üzere Emniyet teşkilatında da kıdem ve liyakatin ehemmiyeti azalmaktadır. Terfiler, atamalar, gorevlendirmeler; siyaset ilgilerine göre şekillenmektedir.
Kelle koltukta bakılırsav yapan, büyük fedakârlıklar sergileyen polislerin sıkıntıları ve arka arda yaşanan intihar hadiseleri karşısında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin reaksiyonsuz kalması beklenemez. Ülkemizde son devirlerde polisler içinde intihar hadiselerinin yaygınlaşmasının niçinlerinin araştırılarak, tahlil tekliflerinin ortaya konulması hedefiyle önergemizin dikkate alınması elzemdir.” (ANKA)