‘Çeşme Turizm Projesi kamu ve tabiat faydasına aykırı’ İZMİR – İzmir Tabip Odası, TMMOB Vilayet Uyum Şurası, İzmir Barosu ve Ege Etraf ve Kültür Platformu, Çeşme Turizm Projesi’ne ait basın toplantısı düzenledi. Alsancak’ta bulunan İzmir Mimarlık Merkezi’nde düzenlenen görüşmede kurumlar ismine yapılan açıklamada, ülkede son 20 yıl boyunca sürdürülebilir ekonomik bir model yerine uygulanan ranta dayalı iktisat siyasetleri niçiniyle, doğal karakteri korunması gereken alanların mevzuat değişiklikleri ile plansız yapılaşma ve talana açıldığı açıklandı.
İzmir’in en kıymetli doğal ve ekolojik zenginliği, hem de kent halkının nefes alma alanı olan İzmir Yarımada Bölgesi’nin de bu süreçlerden ve soylulaştırma siyasetlerinden etkilendiği belirtilen açıklamada, Çeşme Turizm Planı olarak sunulan projenin kamu ve tabiat faydasına karşıt olduğunu söz edildi.
‘İZMİR HALKINI GAYRETİMİZE ORTAK OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ’
Kalkınma ve turizmin gelişmesi ismi altında sunulan projenin, İzmir halkını yoksullaştıracağı ve nefes alma alanlarını elinden alacağı kaydedilen açıklamada, şu sözlere yer verildi:
“Bu yalnızca bir tabiat yıkımı değil bununla birlikte kentimizin ve tüm ülkenin doğal zenginliklerini bir avuç sermaye sahibine kurban eden, toplumsal adalet, çevresel adalet üzere temel hayat prensiplerine karşıt bir turizm planı olarak, kamunun alanlarını ve kaynaklarını kısa vadeli rant siyasetlerinin hizmetine sunmaktır. Ülkemizin her köşesinde yürütülen ekolojik talan projelerinin en büyüklerinden birisi Çeşme Projesi olarak karşımıza çıkmaktadır.”
Çeşme Projesi’nin İzmir’in “Kanal İstanbul” projesi olduğu da belirtilen açıklamada, “Başta Kenti Korumakla sorumlu olduğunu ve bu çabaya devam edeceğini belirten İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer olmak üzere, kentin tüm yöneticilerini, milletvekillerini, İzmir halkını yarımadayı muhafazaya uğraşımıza ortak olmaya çağırıyoruz” denildi.
Kurumlar, 27 Ekim’e görülecek dava için de Çeşme Adliyesi’ne davette bulundu. (DUVAR)
İzmir’in en kıymetli doğal ve ekolojik zenginliği, hem de kent halkının nefes alma alanı olan İzmir Yarımada Bölgesi’nin de bu süreçlerden ve soylulaştırma siyasetlerinden etkilendiği belirtilen açıklamada, Çeşme Turizm Planı olarak sunulan projenin kamu ve tabiat faydasına karşıt olduğunu söz edildi.
‘İZMİR HALKINI GAYRETİMİZE ORTAK OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ’
Kalkınma ve turizmin gelişmesi ismi altında sunulan projenin, İzmir halkını yoksullaştıracağı ve nefes alma alanlarını elinden alacağı kaydedilen açıklamada, şu sözlere yer verildi:
“Bu yalnızca bir tabiat yıkımı değil bununla birlikte kentimizin ve tüm ülkenin doğal zenginliklerini bir avuç sermaye sahibine kurban eden, toplumsal adalet, çevresel adalet üzere temel hayat prensiplerine karşıt bir turizm planı olarak, kamunun alanlarını ve kaynaklarını kısa vadeli rant siyasetlerinin hizmetine sunmaktır. Ülkemizin her köşesinde yürütülen ekolojik talan projelerinin en büyüklerinden birisi Çeşme Projesi olarak karşımıza çıkmaktadır.”
Çeşme Projesi’nin İzmir’in “Kanal İstanbul” projesi olduğu da belirtilen açıklamada, “Başta Kenti Korumakla sorumlu olduğunu ve bu çabaya devam edeceğini belirten İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer olmak üzere, kentin tüm yöneticilerini, milletvekillerini, İzmir halkını yarımadayı muhafazaya uğraşımıza ortak olmaya çağırıyoruz” denildi.
Kurumlar, 27 Ekim’e görülecek dava için de Çeşme Adliyesi’ne davette bulundu. (DUVAR)