Burhanettin Duran: Erdoğan batı zıddı falan değil SETA Koordinatörü ve Sabah Müellifi Burhanettin Duran, “Dış siyasette gündem ve yenilenen ‘ideolojik’ tartışma” başlıklı köşe yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dış siyaset yaklaşımını kıymetlendirdi. Erdoğan’ın Batı aksisi olmadığını savunan Duran, “Erdoğan, Batı aksisi falan değil yalnızca Türkiye’nin ulusal çıkarlarını tanıyan yeni, eşit bir bağlantı istiyor” dedi.
İçeride ve dışarıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı AB’den uzaklaştığı ve Batı aksisi olduğu eleştiren kümeler bulunduğunu belirten Duran, “Evet, Erdoğan, Batı hâkimiyetindeki memleketler arası sistemi eleştiriyor. Lakin “daha adil bir dünya mümkün” eleştirisi bununla birlikte Çin ve Rusya’yı da içeriyor. ABD ve AB’nin Türkiye’ye yönelik dayatmalarına karşı çıkarak eşit/adil bağ kurulmasını istemek ve ulusal çıkarlarımız için gerekirse tansiyonu göze almak Batı zıtlığı olarak nitelenemez” tabirlerini kullandı.
“Batı başşehirlerinin yalnızca PKK-YPG ve FETÖ’ye verdiği dayanak bile Türk kamuoyunun Batı’yı sert biçimde eleştirmesi için yeterli” olduğunu söyleyen Duran, “bir daha, 2007’den itibaren AB üyelik sürecini durduran ve Yunanistan ile Güney Kıbrıs’ın maksimalist taleplerini bize dayatan AB oldu. Arap isyanları dahil bölgesel türbülansta Ankara’yı Suriye’deki ulusal güvenlik çıkarları dahil birfazlaca alanda yalnız bırakan AB ve ABD oldu. 2016 darbe teşebbüsü karşısındaki samimiyetsizlikten hiç bahsetmeyelim” dedi. (HABER MERKEZİ)
İçeride ve dışarıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı AB’den uzaklaştığı ve Batı aksisi olduğu eleştiren kümeler bulunduğunu belirten Duran, “Evet, Erdoğan, Batı hâkimiyetindeki memleketler arası sistemi eleştiriyor. Lakin “daha adil bir dünya mümkün” eleştirisi bununla birlikte Çin ve Rusya’yı da içeriyor. ABD ve AB’nin Türkiye’ye yönelik dayatmalarına karşı çıkarak eşit/adil bağ kurulmasını istemek ve ulusal çıkarlarımız için gerekirse tansiyonu göze almak Batı zıtlığı olarak nitelenemez” tabirlerini kullandı.
“Batı başşehirlerinin yalnızca PKK-YPG ve FETÖ’ye verdiği dayanak bile Türk kamuoyunun Batı’yı sert biçimde eleştirmesi için yeterli” olduğunu söyleyen Duran, “bir daha, 2007’den itibaren AB üyelik sürecini durduran ve Yunanistan ile Güney Kıbrıs’ın maksimalist taleplerini bize dayatan AB oldu. Arap isyanları dahil bölgesel türbülansta Ankara’yı Suriye’deki ulusal güvenlik çıkarları dahil birfazlaca alanda yalnız bırakan AB ve ABD oldu. 2016 darbe teşebbüsü karşısındaki samimiyetsizlikten hiç bahsetmeyelim” dedi. (HABER MERKEZİ)