Boğaziçili akademisyenler adliyede: Tüm ülkeyi susturma uğraşı Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri, 51 üniversite öğrencisinin yargılanacağı davanın birinci duruşması öncesinde Çağlayan’da bir açıklama yaptı. Dün yaptıkları açıklamada özgür ve özerk demokratik üniversiteye inanan herkesi öğrencilerinin, ülkenin gençlerinin geleceğine onlarla birlikte sahip çıkmaya çağıran akademisyenler, bu sabah yaptıkları açıklamada bu davetlerini yenilediler.
Akademisyenlerin İstanbul Adliyesi önünde yaptığı açıklamanın tam metni şöyleki:
“Bugün saat 10:00’da görüleceği açıklanan 51 öğrencinin yargılanacağı duruşma, yargı mensuplarının, davada 51 sanığın sözlerinin duruşma programında yetişmeyeceğini fark etmeleri sebebiyle saat 14:00’e alınmıştır.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak dün yaptığımız çağrıyı bir dahalemek ve anayasal haklarını kullanan öğrencilerimizin çeşitli cezalarla sindirilmeye çalışılmasını kabul etmediğimizi duyurmak için buradayız.
Bugün burada yargılanacak olan öğrencilerimiz, 1 Şubat 2021 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi Güney Yerleşkesi’nde anayasal protesto haklarını kullanırlarken, 2 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafınca üniversitemize rektör olarak atanan ve 15 Temmuz günü bir daha Cumhurbaşkanı tarafınca bakılırsavden alınan Melih Bulu’nun talimatıyla yerleşkeye giren kolluk kuvvetleri tarafınca gözaltına alındılar. Gözaltılar, kimi Özel Güvenlik vazifelilerinin palavra beyanları sonucunda saati bile belirlenemeyen bir davaya dönüştü. bir daha protesto haklarını kullanan iki öğrencimiz Enis Berke Gök ve Caner Perit İtina de atanmış rektör Naci İnci’nin şikayeti üzerine gözaltına alınıp tutuklandı, 6 Ekim gününden beri yani 51 gündür tutuklular.
Bir defa daha bu dava ve tutuklamaları öğrencilerimizi korkutarak sindirme, temel hak ve özgürlüklerinden vazgeçmiş biat eden gençler haline getirme uğraşları olarak gördüğümüzü söz etmek isteriz. Buradaki gayret aslında yalnızca Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine değil, tüm ülke gençliğine dönük bir susturma uğraşıdır. Tabir özgürlüğünün olmadığı, temel hak ve özgürlüklere hürmet duyulmayan üniversite yerleşkelerinde bilim ve bilgi üretilemez. Bizler ne özgür ve özerk demokratik üniversite ülkümüzden, ne de ülkemizin gençlerinin geleceğinin elinden alınmasına karşı yürüttüğümüz uğraştan vazgeçmiyoruz. Tüm toplumumuzu bizimle birlikte gençlerimizin geleceğine sahip çıkmaya, davalarının takipçisi olmaya çağırıyoruz.
#KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz.
Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri” (HABER MERKEZİ)
Akademisyenlerin İstanbul Adliyesi önünde yaptığı açıklamanın tam metni şöyleki:
“Bugün saat 10:00’da görüleceği açıklanan 51 öğrencinin yargılanacağı duruşma, yargı mensuplarının, davada 51 sanığın sözlerinin duruşma programında yetişmeyeceğini fark etmeleri sebebiyle saat 14:00’e alınmıştır.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak dün yaptığımız çağrıyı bir dahalemek ve anayasal haklarını kullanan öğrencilerimizin çeşitli cezalarla sindirilmeye çalışılmasını kabul etmediğimizi duyurmak için buradayız.
Bugün burada yargılanacak olan öğrencilerimiz, 1 Şubat 2021 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi Güney Yerleşkesi’nde anayasal protesto haklarını kullanırlarken, 2 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafınca üniversitemize rektör olarak atanan ve 15 Temmuz günü bir daha Cumhurbaşkanı tarafınca bakılırsavden alınan Melih Bulu’nun talimatıyla yerleşkeye giren kolluk kuvvetleri tarafınca gözaltına alındılar. Gözaltılar, kimi Özel Güvenlik vazifelilerinin palavra beyanları sonucunda saati bile belirlenemeyen bir davaya dönüştü. bir daha protesto haklarını kullanan iki öğrencimiz Enis Berke Gök ve Caner Perit İtina de atanmış rektör Naci İnci’nin şikayeti üzerine gözaltına alınıp tutuklandı, 6 Ekim gününden beri yani 51 gündür tutuklular.
Bir defa daha bu dava ve tutuklamaları öğrencilerimizi korkutarak sindirme, temel hak ve özgürlüklerinden vazgeçmiş biat eden gençler haline getirme uğraşları olarak gördüğümüzü söz etmek isteriz. Buradaki gayret aslında yalnızca Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine değil, tüm ülke gençliğine dönük bir susturma uğraşıdır. Tabir özgürlüğünün olmadığı, temel hak ve özgürlüklere hürmet duyulmayan üniversite yerleşkelerinde bilim ve bilgi üretilemez. Bizler ne özgür ve özerk demokratik üniversite ülkümüzden, ne de ülkemizin gençlerinin geleceğinin elinden alınmasına karşı yürüttüğümüz uğraştan vazgeçmiyoruz. Tüm toplumumuzu bizimle birlikte gençlerimizin geleceğine sahip çıkmaya, davalarının takipçisi olmaya çağırıyoruz.
#KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz.
Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri” (HABER MERKEZİ)