BODRUM LOFT VE SEVİL DOLMACI ARKA GALLERY’DEN TÜRKİYE’DE BİR BİRİNCİ Bodrum Loft ve Sevil Dolmacı Arka Gallery Türk ve milletlerarası dünyaca tanınan sanatkarların yapıtlarının buluşacağı Loft Arka Sculptville projesi ile ülkemizde bir prensip imza atıyor. 15 sanatkara ilişkin enstalasyon, heykel ve neon işlerden oluşan 28 farklı yapıtın yer alacağı projede sanatseverler isterse QR kodları ile rotaya bağlanabilecek ve eğlenceli bir tecrübe yaşayacak, dilerse rehber eşliğinde tabiat ve sanatın muazzam beraberliğini keşfe çıkabilecek.
Güney Koreli heykeltraş Seo Young Deok’un Londra’da Mayfair Sculpture Trail ve Capri kentinin surları üzere biroldukça ülkenin kamusal alanında sergilenen Meditation serisi, bu kamusal alan sergilemesinin Türkiye ayağı olacak halde Bodrum Loft’ta sergilenecek. Türkiye’de de biroldukça özel ve kurumsal koleksiyona dahil olmuş sanatkarın üç farklı heykeli daha Loft Arka Sculptville’de sanatseverlerin karşısına çıkacak.
Bir vakit içinder Pablo Escobar’a ilişkin olan ve günümüzde görkemli bir çağdaş sanat koleksiyonuna sahip beach resort Casa Malca, Tulum koleksiyonunda yapıtları yer alan ve Londra Saatchi Gallery’de uzun vadeli sergilenen Kolombiyalı sanatçı Rafael Gomezbarros’un alternatif materyallerle ürettiği ve derin toplumsal bildiriler içeren karınca enstalasyonları “House Taken” bir daha Türkiye’de birinci kere Bodrum Loft’un açıkhava heykel parkında yer alacak.
Loft Arka Sculptville için özel olarak büyük ölçekli heykeller üreten tecrübeli heykeltraş Ozan Oganer, klâsik bir nesne olan dantel oyasını eğlenceli figüratif heykellere dönüştürecek. Sanatkarın Dubai Havalimanı ve Çanakkale’de yer alan Caeli Otel ile başladığı Alis Mükemmeller Diyarında serisinin bir devamı niteliğindeki heykel enstalasyonu Bodrum Loft için özel olarak üretilecek. Genç sanatkarlar Yasin Uysallar ve Beğenilen Can Köroğlu, Bodrum Loft için özel olarak ürettikleri heykellerinde kendilerine has yorumları ve Türk heykeline kattıkları çağdaş yorumla sevinçli eserler ortaya çıkaracak.
Loft Arka Sculptville ayrıyeten Genco Gülan, Bahadır Çolak ve Fırat Engin üzere Türk heykeltıraşların yapıtlarına konut sahipliği yapacak. Bahadır Çolak’ın Screeds of Echo isimli heykeli Leonardo Da Vinci’ye bir hürmet niteliği taşıyor. İtalya’da Da Vinci’nin atölyesinde özel bir mermer kullanılarak üretilen yapıtın ekranında ise Da Vinci’nin atölyesinin yakınında bulunan ırmağın görüntüsü dönüyor.
Son devirde ürettiği karışık tekniğe sahip heykelleri ile Loft Arka Sculptville’de yer alacak olan Alea Pınar Du Pre, epoksi ve buluntu eşyalar ile ürettiği bu yapıtlarında günümüzün tüketim toplumuna bir gönderme yapıyor. Antik Yunan ve Roma heykelleri görünümündeki bu heykeller bununla birlikte geçmişe hasret niteliği de taşıyor. Türk çağdaş sanatının en kıymetli isimlerinden Haluk Akakçe, Bodrum Loft’a özel bir eser üretiyor. Kendine mahsus dışavurumcu ve spontan usulüyle üreteceği bu rölyef eser, Bodrum Loft’un resepsiyonunda sanatseverleri karşılayacak.
Türkiye’de Borusan Contemporary’nin koleksiyonunda Neon yapıtlarıyla yer almış olan Alman sanatçı Ruby Anemic, 2018 yılında Contemporary İstanbul sanat fuarına paralel olarak Maçka Demokrasi Parkı’nın girişinde kamusal alanda sergilenen Neon enstalasyonu Love Is What You Are Looking For ile Loft Arka Sculptville’de sanatseverleri gereksinimimiz olanın aşk olduğuna ikna edebilecek mi?
Güney Koreli heykeltraş Seo Young Deok’un Londra’da Mayfair Sculpture Trail ve Capri kentinin surları üzere biroldukça ülkenin kamusal alanında sergilenen Meditation serisi, bu kamusal alan sergilemesinin Türkiye ayağı olacak halde Bodrum Loft’ta sergilenecek. Türkiye’de de biroldukça özel ve kurumsal koleksiyona dahil olmuş sanatkarın üç farklı heykeli daha Loft Arka Sculptville’de sanatseverlerin karşısına çıkacak.
Bir vakit içinder Pablo Escobar’a ilişkin olan ve günümüzde görkemli bir çağdaş sanat koleksiyonuna sahip beach resort Casa Malca, Tulum koleksiyonunda yapıtları yer alan ve Londra Saatchi Gallery’de uzun vadeli sergilenen Kolombiyalı sanatçı Rafael Gomezbarros’un alternatif materyallerle ürettiği ve derin toplumsal bildiriler içeren karınca enstalasyonları “House Taken” bir daha Türkiye’de birinci kere Bodrum Loft’un açıkhava heykel parkında yer alacak.
Loft Arka Sculptville için özel olarak büyük ölçekli heykeller üreten tecrübeli heykeltraş Ozan Oganer, klâsik bir nesne olan dantel oyasını eğlenceli figüratif heykellere dönüştürecek. Sanatkarın Dubai Havalimanı ve Çanakkale’de yer alan Caeli Otel ile başladığı Alis Mükemmeller Diyarında serisinin bir devamı niteliğindeki heykel enstalasyonu Bodrum Loft için özel olarak üretilecek. Genç sanatkarlar Yasin Uysallar ve Beğenilen Can Köroğlu, Bodrum Loft için özel olarak ürettikleri heykellerinde kendilerine has yorumları ve Türk heykeline kattıkları çağdaş yorumla sevinçli eserler ortaya çıkaracak.
Loft Arka Sculptville ayrıyeten Genco Gülan, Bahadır Çolak ve Fırat Engin üzere Türk heykeltıraşların yapıtlarına konut sahipliği yapacak. Bahadır Çolak’ın Screeds of Echo isimli heykeli Leonardo Da Vinci’ye bir hürmet niteliği taşıyor. İtalya’da Da Vinci’nin atölyesinde özel bir mermer kullanılarak üretilen yapıtın ekranında ise Da Vinci’nin atölyesinin yakınında bulunan ırmağın görüntüsü dönüyor.
Son devirde ürettiği karışık tekniğe sahip heykelleri ile Loft Arka Sculptville’de yer alacak olan Alea Pınar Du Pre, epoksi ve buluntu eşyalar ile ürettiği bu yapıtlarında günümüzün tüketim toplumuna bir gönderme yapıyor. Antik Yunan ve Roma heykelleri görünümündeki bu heykeller bununla birlikte geçmişe hasret niteliği de taşıyor. Türk çağdaş sanatının en kıymetli isimlerinden Haluk Akakçe, Bodrum Loft’a özel bir eser üretiyor. Kendine mahsus dışavurumcu ve spontan usulüyle üreteceği bu rölyef eser, Bodrum Loft’un resepsiyonunda sanatseverleri karşılayacak.
Türkiye’de Borusan Contemporary’nin koleksiyonunda Neon yapıtlarıyla yer almış olan Alman sanatçı Ruby Anemic, 2018 yılında Contemporary İstanbul sanat fuarına paralel olarak Maçka Demokrasi Parkı’nın girişinde kamusal alanda sergilenen Neon enstalasyonu Love Is What You Are Looking For ile Loft Arka Sculptville’de sanatseverleri gereksinimimiz olanın aşk olduğuna ikna edebilecek mi?