Besin mühendisleri: Savaşlar ucuz besinin önünde önemli bir pürüz Yeni idaresi geçtiğimiz haftalarda nazaranve gelen Besin Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi yaptığı açıklamayla Rusya ve Ukrayna savaşının hem dünyanın hem Türkiye’nin besine erişiminde değerli sonuçlar doğuracağını belirtti.
İdare Konseyi açıklamasında bölgesel bir savaştan global bir krize hakikat gidişin emperyalist ve kapitalist güçlerin bitmek tükenmek bilmeyen dünyaya hâkim olma hırslarının bu savaşın tek sebebi olduğuna değinilerek, artan besin fiyatlarıyla uğraş edilemediği ve savaşın besin meblağları krizini daha da derinleştirdiğine dikkat çekildi. Sayılarla da durumu ortaya seren bir tablo sunulan açıklamada şu biçimde dendi:
TARIM VE BESİN DİREKT ETKİLENECEK: Savaş coğrafyası bilhassa tahıl üretiminde hayli büyük bir hisseye sahiptir. Bilindiği üzere dünya buğday ihracatının %30`u Rusya ve Ukrayna`dan gerçekleşmektedir. Ayrıyeten dünya ay çiçek tohumu ihracatının %32`si, mısır ihracatının %20`si, arpa ihracatının %31`i bir daha Rusya ve Ukrayna tarafınca gerçekleşmektedir. Tüm bu sayılar da gösteriyor ki global Tarım ve Besin piyasaları bu savaştan direkt ve olumsuz biçimde etkilenecektir. Geçen yıl Türkiye, Rusya`dan 6,7 milyon ton buğday, 913 bin ton ham ay çiçek yağı, 1,2 milyon ton arpa ve 1,1 milyon ton kepek ithal etmiş durumda. Muhtemel bir ambargoda bu sayıların gerçekleşmeyeceği düşünüldüğünde durumun ciddiyeti ortadadır.
FİYATLAR ARTACAK: Analistler, Rusya ile Ukrayna içindeki bu çatışmanın Karadeniz`e sıçraması ihtimalini ve bölgedeki buğday ticaretinde yaşanabilecek aksaklıklar ile global buğday meblağlarında önemli artışlar olabileceği konusunda ihtarlarda bulunuyor. bu biçimde önemli bir krizi “gerekirse öbür ülkelerden ithal ederiz” diyerek geçiştirmek kâfi ve sürdürülebilir bir yaklaşım değildir. Sonuç ne olursa ve nasıl olursa olsun, bu durumun emtia ve besin meblağları üzerinde yaratacağı olumsuz tesirler kaçınılmazdır.
İHRACAT DA ETKİLENECEK: İhracatta da durum pek farklı değil. Bu iki ülke, Rusya ve Ukrayna, Türkiye için pek değerli pazar pozisyonunda. Limon ihracatının %25`i Rusya`ya, %8`i Ukrayna`ya, yaş üzüm ihracatının %55`i Rusya`ya, %17`si Ukrayna`ya, kiraz ihracatının %32`si Rusya`ya, çilek ihracatının da %42`si Rusya`ya yapılıyor. ötürüsıyla hem ihracat birebir vakitte ithalat kalemlerinin bu durumdan olumsuz bir biçimde etkileneceği iddia ediliyor.
KENDİNE YETERLİLİK VURGUSU: Ziraî üretimde kendi kendine yeterliliğin ve sağlam besin üretiminin arttırılmasına yönelik siyasetlerin desteklenmesinin ehemmiyeti bir kere daha gündeme gelmiştir. Tarım ve Besin siyasetleri, kendi kendine yetebilen bir ülke olmamızı sağlayacak biçimde tekrar gözden geçirilmelidir. Savaşlar her vakit muteber ve ucuz besine erişiminin önünde önemli bir mani olmuştur. bir daha o denli olacaktır. (HABER MERKEZİ)
İdare Konseyi açıklamasında bölgesel bir savaştan global bir krize hakikat gidişin emperyalist ve kapitalist güçlerin bitmek tükenmek bilmeyen dünyaya hâkim olma hırslarının bu savaşın tek sebebi olduğuna değinilerek, artan besin fiyatlarıyla uğraş edilemediği ve savaşın besin meblağları krizini daha da derinleştirdiğine dikkat çekildi. Sayılarla da durumu ortaya seren bir tablo sunulan açıklamada şu biçimde dendi:
TARIM VE BESİN DİREKT ETKİLENECEK: Savaş coğrafyası bilhassa tahıl üretiminde hayli büyük bir hisseye sahiptir. Bilindiği üzere dünya buğday ihracatının %30`u Rusya ve Ukrayna`dan gerçekleşmektedir. Ayrıyeten dünya ay çiçek tohumu ihracatının %32`si, mısır ihracatının %20`si, arpa ihracatının %31`i bir daha Rusya ve Ukrayna tarafınca gerçekleşmektedir. Tüm bu sayılar da gösteriyor ki global Tarım ve Besin piyasaları bu savaştan direkt ve olumsuz biçimde etkilenecektir. Geçen yıl Türkiye, Rusya`dan 6,7 milyon ton buğday, 913 bin ton ham ay çiçek yağı, 1,2 milyon ton arpa ve 1,1 milyon ton kepek ithal etmiş durumda. Muhtemel bir ambargoda bu sayıların gerçekleşmeyeceği düşünüldüğünde durumun ciddiyeti ortadadır.
FİYATLAR ARTACAK: Analistler, Rusya ile Ukrayna içindeki bu çatışmanın Karadeniz`e sıçraması ihtimalini ve bölgedeki buğday ticaretinde yaşanabilecek aksaklıklar ile global buğday meblağlarında önemli artışlar olabileceği konusunda ihtarlarda bulunuyor. bu biçimde önemli bir krizi “gerekirse öbür ülkelerden ithal ederiz” diyerek geçiştirmek kâfi ve sürdürülebilir bir yaklaşım değildir. Sonuç ne olursa ve nasıl olursa olsun, bu durumun emtia ve besin meblağları üzerinde yaratacağı olumsuz tesirler kaçınılmazdır.
İHRACAT DA ETKİLENECEK: İhracatta da durum pek farklı değil. Bu iki ülke, Rusya ve Ukrayna, Türkiye için pek değerli pazar pozisyonunda. Limon ihracatının %25`i Rusya`ya, %8`i Ukrayna`ya, yaş üzüm ihracatının %55`i Rusya`ya, %17`si Ukrayna`ya, kiraz ihracatının %32`si Rusya`ya, çilek ihracatının da %42`si Rusya`ya yapılıyor. ötürüsıyla hem ihracat birebir vakitte ithalat kalemlerinin bu durumdan olumsuz bir biçimde etkileneceği iddia ediliyor.
KENDİNE YETERLİLİK VURGUSU: Ziraî üretimde kendi kendine yeterliliğin ve sağlam besin üretiminin arttırılmasına yönelik siyasetlerin desteklenmesinin ehemmiyeti bir kere daha gündeme gelmiştir. Tarım ve Besin siyasetleri, kendi kendine yetebilen bir ülke olmamızı sağlayacak biçimde tekrar gözden geçirilmelidir. Savaşlar her vakit muteber ve ucuz besine erişiminin önünde önemli bir mani olmuştur. bir daha o denli olacaktır. (HABER MERKEZİ)