Bergama’da yıkım başladı, Tunç Soyer’den reaksiyon geldi AK Partili Bergama Belediyesi; İzmir Büyükşehir Belediyesi, TMMOB ve esnafın açtığı davada mahkemenin yürütmeyi durdurma ve keşif sonucuna rağmen Bergama Millet Bahçesi projesi ortasında yer alan eski stadyum etrafındaki dükkanların yıkımına başladı. Elektrikleri kesildiği için jeneratörle moloz yığınları içinde işlerini yürütmeye çalışan esnaf, yaşananları ‘zulüm’ olarak kıymetlendirdi. İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, “Burada bir yandan yeşil alan imara açılmaya çalışılıyor, öbür yandan yıllardır birebir yerde ekmek yiyen esnaf kapı önüne koyuluyor. Biz tüm kararlılığımızla Bergamalı esnafın yanındayız. Yıkımları durdurun” dedi.
Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın Bergama’da eski stadyum alanını da içine alacak 51 bin 569 metrekarelik alana millet bahçesi yapılması projesiyle ilgili yargı süreci devam etmesine rağmen stadyum etrafındaki dükkanların yıkımına başlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve 14 Eylül Stadyumu etrafındaki esnaf, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın onay verdiği projeye itiraz etmişti. Davanın itiraz münasebetleri; planlarda da spor alanı olarak gösterilen stat kaldırılırken yerine muadil bir alanın ayrılmaması, imar planlarındaki rekreasyon alanının tümüyle kaldırılması, kamuya ilişkin park ve otopark alanlarının ticaret alanına dönüştürülmesi, bu değişiklerin 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmeliklere alışılmamış olması ve bu alanlarda mülkiyeti bulunan hak sahiplerinin kamuya inancının sarsılması olarak sıralanmıştı.
Takviye vermek için Kasım 2021’de Bergamalı esnafı ziyaret de eden İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, yargı sürecine karşın stadyum etrafındaki 103 dükkana “riskli yapı” tespiti niçiniyle yıkım sonucu gönderen Bergama Belediyesi’ne yıkımları durdurma daveti yaptı. Lider Tunç Soyer, ismi ne olursa olsun yeşil alanların yapılmasına değil, “Millet Bahçesi” ismiyle yeşil alanların ranta açılmasına, esnafın mağdur edilmesine karşı çıktıklarını vurguladı.
‘RANT TEMELLİ DÜZENLEME’
Soyer, şu açıklamayı yaptı:
“Pandemi süreci yetmezmiş üzere ekonomik krize karşı ayakta kalma çabası veren esnafa karşı takınılan bu tavır kabul edilemez. Yargıya olan inancını koruyarak direnen Bergama esnafı, yıkılan dükkânların yanında, kapısının önü molozlarla dolmuş, elektriği kesilmiş, soğuk havaya karşın tüple ısınarak ve iş makinelerinin gölgesinde ekmek uğraşı veriyor. Bunu yapmaya kimsenin hakkı yok. İnatla, baskıyla hiç bir kente bedel katamazsınız. Yargı süreci devam ediyor. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak esnafın yanındayız. İvedilikle bu yanlıştan dönülerek proje rant temelli düzenlemelerden uzaklaşarak revize edilmeli ve hiç bir mağduriyet yaşanmamalı. Biz millet bahçesine değil, bunun gerisine sığınılarak yeşil alanların, kamu kullanım alanlarının imara açılmasına karşıyız.”
‘PARK, TİCARET ALANINA DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR’
ANKA’nın haberine bakılırsa Bergama’daki süreci yakından takip eden İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bergama Belediyesi Meclis Üyesi Ali Bor ise, şu sözleri kullandı:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin açmış olduğu dava millet bahçesi için değil. Millet bahçesi planlarında halihazırda park olarak kullanılan yerin ticaret alanına dönüştürülmesiyle ilgili bir itiraz var. Ancak Bergama Belediye Lideri (Hakan Koştu) ise yapmış olduğu açıklamalarda güya Bergama Millet Bahçesi projesini İzmir Büyükşehir Belediyesi engellemeye çalışıyormuş üzere algı yaratıyor. İşin aslı o denli değildir. Ortada esnafa karşı yapılan bir zulüm var. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin itirazı millet bahçesine değil, imar kanununa alışılmamış olan başka uygulamalara ilişkindir. Burada yapılmaya çalışılan siyasi algı çalışmalarını da dehşetle izlemekteyiz. AK Parti Küme Başkanvekili de en son polemiğin içine girerek Bergama Belediyesi’nin yaşattığı bu beceriksizliği siyaseten İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üzerine yıkmaktadır. Burada esnafın sesini dinleseler, proje revize edilebilse, sıradan dokunuşlarla bu süreç çözülebilirdi. Bunları söylememize karşın büyük bir inatçılıkla, hukuk sonucunı bile dinlemeden çalışmaları sürdürüyorlar.”
‘HERKESİ DOLAŞTIK TAHLİL BULAMADIK’
Stadyum esnafından İbrahim Turan, bölgede yaşanan süreç hakkında bilgi vererek, şunları kaydetti:
“Buradaki süreç aslında 2019 mahallî seçimleriyle başladı. Seçim periyodunda şu anki mevcut belediye lideri, buraya bin 500 araçlık otoparkın yer aldığı bir meydan yapacaklarını söylemiş oldu. Esnaflarla bir görüşme yaptı, kendisi de esnaf çocuğu olduğunu, hiç bir esnafın mağdur edilmeyeceğini söylemiş oldu. Ama gelinen süreçte burası meydandan millet bahçesine dönüştü. Millet bahçelerinde ticari alan yok. daha sonrasında tüzel süreç başladı. Belediye liderinin bize kelam vermesine karşın dükkanların 60 gün ortasında boşaltılmasına dair tebligat yapıldı. Bu süreçte 30 gün itiraz sürecimiz vardı. Bu süreçte AK Parti Vilayet Lideri olsun, Milletvekili Hamza Dağ olsun, ilçe başkanlıkları olsun hepsini dolaştık lakin bir tahlil bulamadık. Biz de mahkeme sürecine gittik. İzmir 1’inci, 2’inci, 3’üncü, 4’üncü, 5’inci ve 6’ıncı Yönetim Mahkemesi’ne davalar açtık. 2’inci ve 5’inci Yönetim Mahkemesi’nden yürütmeyi durdurma ve kesin keşif sonucu aldık. 31 Mart 2022 tarihinde keşif günü verildi. Ancak belediye keşifleri ve mahkeme sürecini beklemeden yıkımlara başladı.”
‘TRİBÜN DURURKEN DÜKKANLAR YIKILDI’
Alanda atıl duran ve yıkım bekleyen yerler dururken yıkımın esnaftan başlatıldığını söyleyen Turan, “15 gün evvel esnaf arkadaşlarımızın elektrikleri kesildi. Esnafın direnci kırıldı. Bu soğukta dükkânlarında tüp sobalarıyla, jeneratörlerle ısınmaya çalıştı. Yapılanın büsbütün hukuksuz olduğunu düşünüyoruz. Resmen şu an zulüm yaşıyoruz. Bergama Stadı’nın tribünleri duruyor, kapalı spor salonu duruyor. Evvel bunları yıkmak yerine dükkânlardan yıkıma başladılar. Bir Bergamalının Bergamalı esnafa yaptığını gerçek bulmuyoruz” diye konuştu.
Yanındaki dükkanı yıkılarak molozları kapısının önüne kadar gelen esnaf Timuçin Cengiz, “30 yıldan beri bu işi yapıyorum. Yaşananlar her şey ortada. ömrümde yaşamadığım şeyi şurada yaşıyorum. Bergama Belediyesi maalesef verdiği kelamları tutmadı. Yıkımlar başladı, üzülerek izliyoruz. İşimize büyük mahzur oluyor. Zorla çıkarılmaya teşebbüstür bu. İnsan haklarına ters. Verilen kelamların hiç biri yerine getirilmedi. Bizi zorluyorlar lakin biz sonuna kadar direnmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
35 yıldır esnaflık yaptığını, birinci sefer elektriğinin kesildiğini belirten Özgür Kayısı şöyleki konuştu:
“Dünyada savaş oluyor, ekonomik kriz var ve burada elektriğimiz kesiliyor. Bu yerin elektriği 35 yıldır hiç bir biçimde kesilmemişti. Bir inat uğruna bu türlü kesiliyor. Satış yapamıyoruz. Şu dükkânın önünden en az 10 kez ambulans çağırmışımdır, yaşlılar düşmüştür, kaldırmışızdır. Buranın esnafıyla halkı bir bütündür. Biz yapılmasın demedik. Bu kadar inatla, bu devirde, bu biçimde bir biçimde yapılması saçmaydı. Bu proje farklı bir biçimde değerlendirilebilirdi. Bergama’ya artısı olabilirdi. Ancak Bergama’ya eksisi olacak. İşsizlik krizi var, ekonomik kriz var. Hepsi bir ortadayken bu işin yapılması yanlışsız değil.”
‘GÜVENMİŞTİK, ŞAŞKINIZ’
Kuruyemişçi Yüksel Simit ise şunları söylemiş oldu:
“1995 yılından beri esnafım. Biz bu kentin çocuklarıyız, burada büyüdük. Bu kadar büyük bir alanda bize 2 bin 500 metrekarelik alanda yer ayıramadılar mı? Bergama esnafına niye bu eziyeti çektiriyorlar? Bergama esnafına bu düşmanlık nedir? Şaşkınlıkla izliyoruz. Yapsalardı dükkânları biz de ihaleye girip yordamınca alsaydık. bu biçimde hava paraları vermek zorunda kalmazdık. Dükkânda elektrik yok günde 200 TL yakıt yakıp jeneratör çalıştırıyoruz. Şu an bir kamuoyu oluştu. Müşterilerimiz bile ‘bu biçimde bir eziyet olabilir mi’ diyor. bir evvel belediye bizi topladı, yemin etti. hiç bir biçimde esnaf mağdur edilmeyecek dendi. Belediye lideri benim müşterimdir kaç sefer dükkânıma geldi. Katiyetle bir mağduriyet düşünmeyin dedi. Sonuna kadar güvendik; şaşkın vaziyetteyiz. Dükkânları bir yandan yıkıyorlar. Dükkân bulan buldu. Borca girdi, kredi aldı. Birçoğu da malları depolara taşıdı ticari ömrü bitti. Çok sıkıntı durumda olan beşerler var. Kendi insanımız, kendi seçtiğimiz beşerler bize bunu yapmayacaklardı. Tunç lider geldi epeyce düzgün bir yaklaşımda bulundu. Burası dağ başı mı dedi. Lakin o denli bir şey yaptılar ki geriden dolaştılar. Allahtan suyumuz Büyükşehir’e bağlı olduğu için kesilmedi.”
‘DÜKKANDA NÖBET TUTUYORUZ’
Dükkanların etrafında yıkımların olması ve soğutma aygıtlarının motorlarının açığa çıkması niçiniyle hırsızlık olaylarının arttığını söyleyen esnaf Sevgi Çakır, “Esnaf sıkıntı durumda. Pandemiden yeni çıktık. esasen insanların alım gücü düştü. Elektrik kesildi jeneratörle yönetim etmeye çalışıyoruz. Bu koşullarda ne kadar dayanabiliriz muhakkak değil. Yargı süreci var şu an ona karşın dükkânları boşaltan arkadaşlarımızın dükkânları yıkılıyor. Çıkarılmaya teşvik ediliyor. Elektriğimiz kesildi, bu esasen çıkın demek manasına geliyor. Verilen kelamlar tutulmadığı için biz buradayız aslında” diye konuştu.
Besin esnafı Ersan Ağır da, “Jeneratörlerle yönetim etmeye çalışıyoruz. Bizim işimiz besin işi olduğundan bu türlü uğraş ediyoruz. Zorla gayret ettiğimiz bu ekonomik kaidelerde bir de bu biçimde bir müddetçle uğraşıyoruz. Bunlar yetmezmiş üzere artık de hırsızlarla uğraşa başladık. Geceleri kaç gündür dükkânda yatıp kalkıyorum. Çükü art taraf yıkıldığı için dolapların motorlarını çaldılar. Cumhurbaşkanına sesimizi duyuramadık. Ne yapacağımızı şaşırdık, kaldık ortada. Biz de yeniliklere açığız, karşı değiliz ancak bu türlü olmaması lazımdı” dedi.
14 çalışanıyla uğraş veren Mehmet Çakmak ise, “Tüm esnaf yargıya başvurduk. 4 tane yürütmeyi durdurma sonucumız var. Biz burada 14 kişi çalışıyoruz fazlaca sıkıntı durumdayız. Resmen buraları gasp ettiler. 3 jeneratörle çalışıyorum. Elektriği kestikleri günden beri en az 30–40 bin lira ziyanım var. Her gün bin lira mazot yakıyoruz. Müşterilerimiz kaybolmasın diye. Biz bu ülkede hukuka güvenmek istiyoruz. İlerleyen süreçte ne olacağını bilmiyoruz açıkçası” dedi. (HABER MERKEZİ)
Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın Bergama’da eski stadyum alanını da içine alacak 51 bin 569 metrekarelik alana millet bahçesi yapılması projesiyle ilgili yargı süreci devam etmesine rağmen stadyum etrafındaki dükkanların yıkımına başlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve 14 Eylül Stadyumu etrafındaki esnaf, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın onay verdiği projeye itiraz etmişti. Davanın itiraz münasebetleri; planlarda da spor alanı olarak gösterilen stat kaldırılırken yerine muadil bir alanın ayrılmaması, imar planlarındaki rekreasyon alanının tümüyle kaldırılması, kamuya ilişkin park ve otopark alanlarının ticaret alanına dönüştürülmesi, bu değişiklerin 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmeliklere alışılmamış olması ve bu alanlarda mülkiyeti bulunan hak sahiplerinin kamuya inancının sarsılması olarak sıralanmıştı.
Takviye vermek için Kasım 2021’de Bergamalı esnafı ziyaret de eden İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, yargı sürecine karşın stadyum etrafındaki 103 dükkana “riskli yapı” tespiti niçiniyle yıkım sonucu gönderen Bergama Belediyesi’ne yıkımları durdurma daveti yaptı. Lider Tunç Soyer, ismi ne olursa olsun yeşil alanların yapılmasına değil, “Millet Bahçesi” ismiyle yeşil alanların ranta açılmasına, esnafın mağdur edilmesine karşı çıktıklarını vurguladı.
‘RANT TEMELLİ DÜZENLEME’
Soyer, şu açıklamayı yaptı:
“Pandemi süreci yetmezmiş üzere ekonomik krize karşı ayakta kalma çabası veren esnafa karşı takınılan bu tavır kabul edilemez. Yargıya olan inancını koruyarak direnen Bergama esnafı, yıkılan dükkânların yanında, kapısının önü molozlarla dolmuş, elektriği kesilmiş, soğuk havaya karşın tüple ısınarak ve iş makinelerinin gölgesinde ekmek uğraşı veriyor. Bunu yapmaya kimsenin hakkı yok. İnatla, baskıyla hiç bir kente bedel katamazsınız. Yargı süreci devam ediyor. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak esnafın yanındayız. İvedilikle bu yanlıştan dönülerek proje rant temelli düzenlemelerden uzaklaşarak revize edilmeli ve hiç bir mağduriyet yaşanmamalı. Biz millet bahçesine değil, bunun gerisine sığınılarak yeşil alanların, kamu kullanım alanlarının imara açılmasına karşıyız.”
‘PARK, TİCARET ALANINA DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR’
ANKA’nın haberine bakılırsa Bergama’daki süreci yakından takip eden İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bergama Belediyesi Meclis Üyesi Ali Bor ise, şu sözleri kullandı:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin açmış olduğu dava millet bahçesi için değil. Millet bahçesi planlarında halihazırda park olarak kullanılan yerin ticaret alanına dönüştürülmesiyle ilgili bir itiraz var. Ancak Bergama Belediye Lideri (Hakan Koştu) ise yapmış olduğu açıklamalarda güya Bergama Millet Bahçesi projesini İzmir Büyükşehir Belediyesi engellemeye çalışıyormuş üzere algı yaratıyor. İşin aslı o denli değildir. Ortada esnafa karşı yapılan bir zulüm var. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin itirazı millet bahçesine değil, imar kanununa alışılmamış olan başka uygulamalara ilişkindir. Burada yapılmaya çalışılan siyasi algı çalışmalarını da dehşetle izlemekteyiz. AK Parti Küme Başkanvekili de en son polemiğin içine girerek Bergama Belediyesi’nin yaşattığı bu beceriksizliği siyaseten İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üzerine yıkmaktadır. Burada esnafın sesini dinleseler, proje revize edilebilse, sıradan dokunuşlarla bu süreç çözülebilirdi. Bunları söylememize karşın büyük bir inatçılıkla, hukuk sonucunı bile dinlemeden çalışmaları sürdürüyorlar.”
‘HERKESİ DOLAŞTIK TAHLİL BULAMADIK’
Stadyum esnafından İbrahim Turan, bölgede yaşanan süreç hakkında bilgi vererek, şunları kaydetti:
“Buradaki süreç aslında 2019 mahallî seçimleriyle başladı. Seçim periyodunda şu anki mevcut belediye lideri, buraya bin 500 araçlık otoparkın yer aldığı bir meydan yapacaklarını söylemiş oldu. Esnaflarla bir görüşme yaptı, kendisi de esnaf çocuğu olduğunu, hiç bir esnafın mağdur edilmeyeceğini söylemiş oldu. Ama gelinen süreçte burası meydandan millet bahçesine dönüştü. Millet bahçelerinde ticari alan yok. daha sonrasında tüzel süreç başladı. Belediye liderinin bize kelam vermesine karşın dükkanların 60 gün ortasında boşaltılmasına dair tebligat yapıldı. Bu süreçte 30 gün itiraz sürecimiz vardı. Bu süreçte AK Parti Vilayet Lideri olsun, Milletvekili Hamza Dağ olsun, ilçe başkanlıkları olsun hepsini dolaştık lakin bir tahlil bulamadık. Biz de mahkeme sürecine gittik. İzmir 1’inci, 2’inci, 3’üncü, 4’üncü, 5’inci ve 6’ıncı Yönetim Mahkemesi’ne davalar açtık. 2’inci ve 5’inci Yönetim Mahkemesi’nden yürütmeyi durdurma ve kesin keşif sonucu aldık. 31 Mart 2022 tarihinde keşif günü verildi. Ancak belediye keşifleri ve mahkeme sürecini beklemeden yıkımlara başladı.”
‘TRİBÜN DURURKEN DÜKKANLAR YIKILDI’
Alanda atıl duran ve yıkım bekleyen yerler dururken yıkımın esnaftan başlatıldığını söyleyen Turan, “15 gün evvel esnaf arkadaşlarımızın elektrikleri kesildi. Esnafın direnci kırıldı. Bu soğukta dükkânlarında tüp sobalarıyla, jeneratörlerle ısınmaya çalıştı. Yapılanın büsbütün hukuksuz olduğunu düşünüyoruz. Resmen şu an zulüm yaşıyoruz. Bergama Stadı’nın tribünleri duruyor, kapalı spor salonu duruyor. Evvel bunları yıkmak yerine dükkânlardan yıkıma başladılar. Bir Bergamalının Bergamalı esnafa yaptığını gerçek bulmuyoruz” diye konuştu.
Yanındaki dükkanı yıkılarak molozları kapısının önüne kadar gelen esnaf Timuçin Cengiz, “30 yıldan beri bu işi yapıyorum. Yaşananlar her şey ortada. ömrümde yaşamadığım şeyi şurada yaşıyorum. Bergama Belediyesi maalesef verdiği kelamları tutmadı. Yıkımlar başladı, üzülerek izliyoruz. İşimize büyük mahzur oluyor. Zorla çıkarılmaya teşebbüstür bu. İnsan haklarına ters. Verilen kelamların hiç biri yerine getirilmedi. Bizi zorluyorlar lakin biz sonuna kadar direnmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
35 yıldır esnaflık yaptığını, birinci sefer elektriğinin kesildiğini belirten Özgür Kayısı şöyleki konuştu:
“Dünyada savaş oluyor, ekonomik kriz var ve burada elektriğimiz kesiliyor. Bu yerin elektriği 35 yıldır hiç bir biçimde kesilmemişti. Bir inat uğruna bu türlü kesiliyor. Satış yapamıyoruz. Şu dükkânın önünden en az 10 kez ambulans çağırmışımdır, yaşlılar düşmüştür, kaldırmışızdır. Buranın esnafıyla halkı bir bütündür. Biz yapılmasın demedik. Bu kadar inatla, bu devirde, bu biçimde bir biçimde yapılması saçmaydı. Bu proje farklı bir biçimde değerlendirilebilirdi. Bergama’ya artısı olabilirdi. Ancak Bergama’ya eksisi olacak. İşsizlik krizi var, ekonomik kriz var. Hepsi bir ortadayken bu işin yapılması yanlışsız değil.”
‘GÜVENMİŞTİK, ŞAŞKINIZ’
Kuruyemişçi Yüksel Simit ise şunları söylemiş oldu:
“1995 yılından beri esnafım. Biz bu kentin çocuklarıyız, burada büyüdük. Bu kadar büyük bir alanda bize 2 bin 500 metrekarelik alanda yer ayıramadılar mı? Bergama esnafına niye bu eziyeti çektiriyorlar? Bergama esnafına bu düşmanlık nedir? Şaşkınlıkla izliyoruz. Yapsalardı dükkânları biz de ihaleye girip yordamınca alsaydık. bu biçimde hava paraları vermek zorunda kalmazdık. Dükkânda elektrik yok günde 200 TL yakıt yakıp jeneratör çalıştırıyoruz. Şu an bir kamuoyu oluştu. Müşterilerimiz bile ‘bu biçimde bir eziyet olabilir mi’ diyor. bir evvel belediye bizi topladı, yemin etti. hiç bir biçimde esnaf mağdur edilmeyecek dendi. Belediye lideri benim müşterimdir kaç sefer dükkânıma geldi. Katiyetle bir mağduriyet düşünmeyin dedi. Sonuna kadar güvendik; şaşkın vaziyetteyiz. Dükkânları bir yandan yıkıyorlar. Dükkân bulan buldu. Borca girdi, kredi aldı. Birçoğu da malları depolara taşıdı ticari ömrü bitti. Çok sıkıntı durumda olan beşerler var. Kendi insanımız, kendi seçtiğimiz beşerler bize bunu yapmayacaklardı. Tunç lider geldi epeyce düzgün bir yaklaşımda bulundu. Burası dağ başı mı dedi. Lakin o denli bir şey yaptılar ki geriden dolaştılar. Allahtan suyumuz Büyükşehir’e bağlı olduğu için kesilmedi.”
‘DÜKKANDA NÖBET TUTUYORUZ’
Dükkanların etrafında yıkımların olması ve soğutma aygıtlarının motorlarının açığa çıkması niçiniyle hırsızlık olaylarının arttığını söyleyen esnaf Sevgi Çakır, “Esnaf sıkıntı durumda. Pandemiden yeni çıktık. esasen insanların alım gücü düştü. Elektrik kesildi jeneratörle yönetim etmeye çalışıyoruz. Bu koşullarda ne kadar dayanabiliriz muhakkak değil. Yargı süreci var şu an ona karşın dükkânları boşaltan arkadaşlarımızın dükkânları yıkılıyor. Çıkarılmaya teşvik ediliyor. Elektriğimiz kesildi, bu esasen çıkın demek manasına geliyor. Verilen kelamlar tutulmadığı için biz buradayız aslında” diye konuştu.
Besin esnafı Ersan Ağır da, “Jeneratörlerle yönetim etmeye çalışıyoruz. Bizim işimiz besin işi olduğundan bu türlü uğraş ediyoruz. Zorla gayret ettiğimiz bu ekonomik kaidelerde bir de bu biçimde bir müddetçle uğraşıyoruz. Bunlar yetmezmiş üzere artık de hırsızlarla uğraşa başladık. Geceleri kaç gündür dükkânda yatıp kalkıyorum. Çükü art taraf yıkıldığı için dolapların motorlarını çaldılar. Cumhurbaşkanına sesimizi duyuramadık. Ne yapacağımızı şaşırdık, kaldık ortada. Biz de yeniliklere açığız, karşı değiliz ancak bu türlü olmaması lazımdı” dedi.
14 çalışanıyla uğraş veren Mehmet Çakmak ise, “Tüm esnaf yargıya başvurduk. 4 tane yürütmeyi durdurma sonucumız var. Biz burada 14 kişi çalışıyoruz fazlaca sıkıntı durumdayız. Resmen buraları gasp ettiler. 3 jeneratörle çalışıyorum. Elektriği kestikleri günden beri en az 30–40 bin lira ziyanım var. Her gün bin lira mazot yakıyoruz. Müşterilerimiz kaybolmasın diye. Biz bu ülkede hukuka güvenmek istiyoruz. İlerleyen süreçte ne olacağını bilmiyoruz açıkçası” dedi. (HABER MERKEZİ)