Bel fıtığında ameliyat son deva lakin… Ağrıyla kendini aşikâr eden, günlük hayatı çekilmez hale getirip, hayat kalitesini düşüren bel fıtığı, ameliyat yerine pekoldukça usulle tedavi edilebiliyor. Fizik tedavi formları bel fıtığı hastalarını rahatlatıyor. Lakin,ameliyat gerektiren ve hastaların geç kalmaması gereken birtakım durumlar var
Bel fıtığının ameliyatla tedavisi tüm dünyada son deva olarak görülüyor. Lakin; kuvvet kaybı,şiddetli ağrı, MR görüntülerinde saptanan önemli büyüklükte disk modüllerinin varlığı üzere durumlarda ameliyat birinci ve tek deva olabiliyor.
Doç. Dr. Volkan Aydın, bazı yanlış anlamalar kararında, bel fıtığından dolayı ameliyat olması gereken hastaların en son deva olarak ameliyat olmak gerekliymiş diye düşünerek, ameliyat olması gerekli olduğu biçimde, geç kaldıklarını ve günümüz şartlarında hiç olmaması gereken ayak felci, idrar kaçırma, cinsel güç kaybı üzere kusurların geliştiğini belirtti.
Uzmanlara göre, vaktinde müdahale edilmeyen hastalarda kalıcı kayıpların gelişmesi kaçınılmaz. Bel fıtığında ameliyat tahlili ile ilgili görüş aldığımız Doç. Dr. Volkan Aydın şu biçimde diyor:
Tabiî ki her bel fıtığı hastası bu durumda değildir ve bel fıtığı hastalarının %85-90’ı ameliyat dışı formüllerle tedavi edilebilir. Gerekli durumlarda ise hasta tabibinin teklifleri doğrultusunda ameliyat sonucunı vermekten korkmamalıdır. Günümüzde bel fıtığı ameliyatları, artık tüm dünyada bel ve boyun fıtığı cerrahi tedavisinde altın Standard olarak kabul edilen mikrodiskektomi tekniğiyle, tecrübeli ellerde 15-30 dk süren riskleri en az olan bir ameliyattır. Bu ameliyattan daha sonra hastalar 4 saat daha sonra ayağa kalkabilmekte ve tıpkı gün akşamı yahut sonraki sabah taburcu olabilmektedir.
Mikrodiskektomi (mikrocerrahi) tekniğinde; Yalnızca 2-2,5 cm’ lik bir kesi daha sonrası mikroskop altında ameliyat bölgesindeki sonlar 20-30 kat büyütülerek, sonlara ziyan verme riski olmaksızın sonlara bası yapan fıtık kesimi çıkartılmakta ve cilt yüzeyinde dikiş bulunmayan hasta birkaç saat ortasında ayağa kalkabilmekte, istediği vakit banyo yapabilmektedir.
Gelişen teknoloji ve tecrübe daha sonrası bel fıtığı ameliyatından daha sonra sakat kalırım, olağana dönemem korkusu terk edilmeli ve bilhassa gereken durumlarda ameliyat için geç kalınmamalıdır.
yenidenlamak gerekirse; Hastaların asıl korkması gereken, teknoloji ve cerrahi tekniklerdeki bu ilerlemeye karşın, ameliyat olması gerektiği biçimde, çeşitli dehşetlerden dolayı, karar vermede geç kalarak; ayak felci, idrar kaçırma, cinsel güç kaybı üzere kusurların gelişmesine niye olmaktır
Bel fıtığının ameliyatla tedavisi tüm dünyada son deva olarak görülüyor. Lakin; kuvvet kaybı,şiddetli ağrı, MR görüntülerinde saptanan önemli büyüklükte disk modüllerinin varlığı üzere durumlarda ameliyat birinci ve tek deva olabiliyor.
Doç. Dr. Volkan Aydın, bazı yanlış anlamalar kararında, bel fıtığından dolayı ameliyat olması gereken hastaların en son deva olarak ameliyat olmak gerekliymiş diye düşünerek, ameliyat olması gerekli olduğu biçimde, geç kaldıklarını ve günümüz şartlarında hiç olmaması gereken ayak felci, idrar kaçırma, cinsel güç kaybı üzere kusurların geliştiğini belirtti.
Uzmanlara göre, vaktinde müdahale edilmeyen hastalarda kalıcı kayıpların gelişmesi kaçınılmaz. Bel fıtığında ameliyat tahlili ile ilgili görüş aldığımız Doç. Dr. Volkan Aydın şu biçimde diyor:
Tabiî ki her bel fıtığı hastası bu durumda değildir ve bel fıtığı hastalarının %85-90’ı ameliyat dışı formüllerle tedavi edilebilir. Gerekli durumlarda ise hasta tabibinin teklifleri doğrultusunda ameliyat sonucunı vermekten korkmamalıdır. Günümüzde bel fıtığı ameliyatları, artık tüm dünyada bel ve boyun fıtığı cerrahi tedavisinde altın Standard olarak kabul edilen mikrodiskektomi tekniğiyle, tecrübeli ellerde 15-30 dk süren riskleri en az olan bir ameliyattır. Bu ameliyattan daha sonra hastalar 4 saat daha sonra ayağa kalkabilmekte ve tıpkı gün akşamı yahut sonraki sabah taburcu olabilmektedir.
Mikrodiskektomi (mikrocerrahi) tekniğinde; Yalnızca 2-2,5 cm’ lik bir kesi daha sonrası mikroskop altında ameliyat bölgesindeki sonlar 20-30 kat büyütülerek, sonlara ziyan verme riski olmaksızın sonlara bası yapan fıtık kesimi çıkartılmakta ve cilt yüzeyinde dikiş bulunmayan hasta birkaç saat ortasında ayağa kalkabilmekte, istediği vakit banyo yapabilmektedir.
Gelişen teknoloji ve tecrübe daha sonrası bel fıtığı ameliyatından daha sonra sakat kalırım, olağana dönemem korkusu terk edilmeli ve bilhassa gereken durumlarda ameliyat için geç kalınmamalıdır.
yenidenlamak gerekirse; Hastaların asıl korkması gereken, teknoloji ve cerrahi tekniklerdeki bu ilerlemeye karşın, ameliyat olması gerektiği biçimde, çeşitli dehşetlerden dolayı, karar vermede geç kalarak; ayak felci, idrar kaçırma, cinsel güç kaybı üzere kusurların gelişmesine niye olmaktır