AK Partili vekil Cevheri: HDP kanunî bir parti, dayanakları gerekiyor Altılı masayı eleştirirken HDP’yi ‘terör örgütünün ayağı’ olarak göstermeye çabalayan AK Parti’den başörtüsü düzenlemesi için HDP’yi ziyaret etmelerinin akabinde açıklama geldi. AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve birlikteindeki heyetin anayasa teklifi için TBMM’de HDP’yi ziyaret etmesini yorumladı. Ziyareti desteklediğini söyleyen Cevheri, görüşmelerin aslına bakarsan daima yapıldığını ve diyalogların artırılması gerektiğini söylemiş oldu. Cevheri, “Gidilmesi değil gidilmemesi abestir. Kanunî bir parti, kanunlara nazaran kurulmuş. TBMM çatısı altında faaliyet yapıyor, kümesi var. Onların da takviyesine gereksinimimiz var” diye konuştu.
‘DAHA ÇOK GÖRÜŞÜLMELİ’
Urfa’da yayın yapan lokal televizyon kanalı Edessa TV’de konuşan Cevheri, AK Parti’nin HDP ziyareti için şu biçimde konuştu:
“Gidilmesi değil gidilmemesi abestir. Yasal bir parti, kanunlara bakılırsa kurulmuş. TBMM çatısı altında faaliyet yapıyor, kümesi var.
Biz bir anayasa değişikliği yapacağız, bilhassa iki unsurda. Biri başörtüsü noktasında, gerek takan gerek takmayan her insanımıza bu özgürlüğü sağlamak ismine. Bir de aile birliği noktasında anayasa tekliflerimiz olacak. Ve orada HDP’nin de bir kümesi var, oyu var. Ve onların da dayanağına muhtaçlığımız var. esasen onlar da başörtüsüne dayanak verdiğini deklare etmişlerdi. niye gidilmesin?
Kamuoyunun bilmediği bir konu var. TBMM’de çalışma yapılırken bir de kulisin art tarafı vardır. Orada bütün kümeler önerge verileceği yahut geri çekileceği vakit bütün parti kümelerinin fikri alınır. Kulisin gerisinde görüşülür ve gelinir bu uygulamaya konur. Bu daima partiler içinde yapılan bir şeydir, birinci kez yapılan bir şey değil.
Görüşmemek sakıncalı. Ben her partiyle diyalogdan yanayım. Sonuçta Türkiye’nin bir partisidir, fikri farklı olabilir. Ülkenin birliği bütünlüğü konusunda bizim bir duruşumuz vardır. Ancak sonuçta ona oy veren önemli bir kitle de vardır. Bunu görmek gerekiyor, bunları görmemezlikten gelemezsiniz. Partimizin yaptığı doğrudur. Ben diyalogların artırılması gerektiğini düşünüyorum. İnsani ilgi her vakit yeterlidir. Bu ülkede toplumsal barış sağlanacaksa diyalog kapısı her vakit açık olmalı.”
FAKIBABA AÇIKLAMASI: PARTİ DEĞİŞTİRMEK ÇOK ETİK DEĞİL
Cevheri, AK Parti’den istifa ederek GÜZEL Parti’ye katılan Ahmet Eşref Fakıbaba’nın gidişini de yorumladı. Cevheri, “arkasında konuşmak gerçek değil” dedi, ancak kendisinden örnek vererek “Beni listeye koyduklarında düzgün de, koymayınca mı makus? Ben bana yakışanı yaparım. Parti değiştirmek fazlaca etik bir şey değil” dedi. Cevheri şu biçimde devam etti:
“Uzun bir süre birebir partide tıpkı sırada birlikte milletvekilliği yaptığımız bir arkadaşımızın bizden ayrılmış diye gerisinden konuşmayı epey etik bulmuyorum. Kendi tercihidir. Bunun değerlendirmesini halkımızın en sağlıklı biçimde yapacağını düşünüyorum. Ben AK Parti’de kalıp, siyasi hayatını AK Parti’de tamamlamasının daha etik olacağını düşünenlerdenim. Kendimden bir örnek vereyim, siz bundan bir hisse çıkarın.
26. devirde bir erken seçime gittik. Natürel biz de müracaat ettik. Eşim epeyce yeterli bir AK Partili, bayan kollarında çalışmıştı. Şöyle bir soru sordu: ‘Mehmet Ali, seni listeye koymazlarsa ne yaparsın?’ Verdiğim yanıt şuydu: ‘Beni listeye koyduklarında uygun de, koymayınca mı makûs?’ Ben bana yakışanı yaparım. Milletvekili listesine girmediğimde sarfiyat ofis açarım, o vekillerden daha fazlaca çalışırım, partime ve davama hizmet ederim. Ben 2011’de gidip AK Parti’ye dilekçemi verdiğimde ‘Artık ben bu partinin safında siyaset yapacağım’ dedim.
Kamuoyunun huzurunda da söylüyorum. Cenabı Allah bana imkan verdiği surece bu ülkeye hizmet edeceğim. Hatta en verimli çağımdayım. Çok tecrübelerim oldu. Gururla Urfa’yı temsil ettim. […] Siyasi hayatıma devam edeceksem AK Parti, devam edeceksem AK Parti. Parti değiştirmek epeyce etik bir şey değil.” (HABER MERKEZİ)
‘DAHA ÇOK GÖRÜŞÜLMELİ’
Urfa’da yayın yapan lokal televizyon kanalı Edessa TV’de konuşan Cevheri, AK Parti’nin HDP ziyareti için şu biçimde konuştu:
“Gidilmesi değil gidilmemesi abestir. Yasal bir parti, kanunlara bakılırsa kurulmuş. TBMM çatısı altında faaliyet yapıyor, kümesi var.
Biz bir anayasa değişikliği yapacağız, bilhassa iki unsurda. Biri başörtüsü noktasında, gerek takan gerek takmayan her insanımıza bu özgürlüğü sağlamak ismine. Bir de aile birliği noktasında anayasa tekliflerimiz olacak. Ve orada HDP’nin de bir kümesi var, oyu var. Ve onların da dayanağına muhtaçlığımız var. esasen onlar da başörtüsüne dayanak verdiğini deklare etmişlerdi. niye gidilmesin?
Kamuoyunun bilmediği bir konu var. TBMM’de çalışma yapılırken bir de kulisin art tarafı vardır. Orada bütün kümeler önerge verileceği yahut geri çekileceği vakit bütün parti kümelerinin fikri alınır. Kulisin gerisinde görüşülür ve gelinir bu uygulamaya konur. Bu daima partiler içinde yapılan bir şeydir, birinci kez yapılan bir şey değil.
Görüşmemek sakıncalı. Ben her partiyle diyalogdan yanayım. Sonuçta Türkiye’nin bir partisidir, fikri farklı olabilir. Ülkenin birliği bütünlüğü konusunda bizim bir duruşumuz vardır. Ancak sonuçta ona oy veren önemli bir kitle de vardır. Bunu görmek gerekiyor, bunları görmemezlikten gelemezsiniz. Partimizin yaptığı doğrudur. Ben diyalogların artırılması gerektiğini düşünüyorum. İnsani ilgi her vakit yeterlidir. Bu ülkede toplumsal barış sağlanacaksa diyalog kapısı her vakit açık olmalı.”
FAKIBABA AÇIKLAMASI: PARTİ DEĞİŞTİRMEK ÇOK ETİK DEĞİL
Cevheri, AK Parti’den istifa ederek GÜZEL Parti’ye katılan Ahmet Eşref Fakıbaba’nın gidişini de yorumladı. Cevheri, “arkasında konuşmak gerçek değil” dedi, ancak kendisinden örnek vererek “Beni listeye koyduklarında düzgün de, koymayınca mı makus? Ben bana yakışanı yaparım. Parti değiştirmek fazlaca etik bir şey değil” dedi. Cevheri şu biçimde devam etti:
“Uzun bir süre birebir partide tıpkı sırada birlikte milletvekilliği yaptığımız bir arkadaşımızın bizden ayrılmış diye gerisinden konuşmayı epey etik bulmuyorum. Kendi tercihidir. Bunun değerlendirmesini halkımızın en sağlıklı biçimde yapacağını düşünüyorum. Ben AK Parti’de kalıp, siyasi hayatını AK Parti’de tamamlamasının daha etik olacağını düşünenlerdenim. Kendimden bir örnek vereyim, siz bundan bir hisse çıkarın.
26. devirde bir erken seçime gittik. Natürel biz de müracaat ettik. Eşim epeyce yeterli bir AK Partili, bayan kollarında çalışmıştı. Şöyle bir soru sordu: ‘Mehmet Ali, seni listeye koymazlarsa ne yaparsın?’ Verdiğim yanıt şuydu: ‘Beni listeye koyduklarında uygun de, koymayınca mı makûs?’ Ben bana yakışanı yaparım. Milletvekili listesine girmediğimde sarfiyat ofis açarım, o vekillerden daha fazlaca çalışırım, partime ve davama hizmet ederim. Ben 2011’de gidip AK Parti’ye dilekçemi verdiğimde ‘Artık ben bu partinin safında siyaset yapacağım’ dedim.
Kamuoyunun huzurunda da söylüyorum. Cenabı Allah bana imkan verdiği surece bu ülkeye hizmet edeceğim. Hatta en verimli çağımdayım. Çok tecrübelerim oldu. Gururla Urfa’yı temsil ettim. […] Siyasi hayatıma devam edeceksem AK Parti, devam edeceksem AK Parti. Parti değiştirmek epeyce etik bir şey değil.” (HABER MERKEZİ)